|
08-12-2009, 10:10 | #1 |
Bizi birbirimize düşman etmek kimin haddine?
Başbakan Tayyip Erdoğan, hükümetin demokratik açılım konusundaki kararlılığını net ifadelerle ortaya koydu. Türkiye'de yaşayan bütün etnik kesimlerin ortak kültür ve sembollerine göndermelerde bulunan Başbakan, "Siyasî götürüsü ne olursa olsun bu meseleyi çözeceğiz."
dedi. Erdoğan'ın manifesto gibi açıklamalarındaki şu ifadeler ise bazı milletvekillerini gözyaşlarına boğdu: "İstiklal Marşı'nı dinlerken hepimizin yüreği kabarmıyor mu? Yemen Türküsü'nü dinlerken hepimizin gözleri yaşarmıyor mu? Fuzuli'nin şiirleri nasıl ruhumuza hitap ediyorsa, Ahmed-i Hani'nin dizeleri de aynı şekilde bizi duygulandırmıyor mu? Neşet Ertaş 'Gönül Dağı' dediği zaman her birimizin tüyleri ürperirken, Şivan Perver 'Halepçe', 'Hazal' dediğinde gönül dünyamızın derinliklerine dalıyoruz. Bizi birbirimize düşman etmek kimin haddine?" AK Parti grup toplantısında konuşan Erdoğan, kimsenin kendilerinin vatanseverliğini ölçme konumunda olmadığının da altını çizdi. Konunun milli birlik ve beraberlik projesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, muhalefet partilerine "Bu meselede mutabakat olmayacak, çözüm arayışı olmayacak da nerede olacak? Bu kardeşlik projesine kapılarınızı kapatmayın diyoruz. Gelin bu çalışmayı hep birlikte şekillendirelim." çağrısında bulundu. Yapılan çalışmayı "demokratik açılım projesi" olarak tanımlayan Başbakan Erdoğan, amaçlarının yıllardır yaşanan soruna kalıcı çözüm getirmek olduğunu vurguladı. Türkiye'nin son 25 yılda enerjisini, bütçesini, huzurunu teröre kurban ettiğini hatırlatan Erdoğan, herkesi özeleştiri yapmaya davet etti. "Nerede yanlış yapıldı? Kardeşliğimizin kopacağına kim nasıl inanma cüreti gösterdi de nifak tohumları ekme gayretine girdi?" diyen Erdoğan, "Horon bizim, zeybek bizim, zılgıt bizim. Bizi birbirimizden ayırmak kimin haddine? Bizi düşman eylemek kimin haddine? Türkiye'nin vatandaşlarını ayrı gayrı görmek kimin haddine? Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Gürcü'sü ve Çerkez'iyle herkes bizim kardeşimizdir." mesajı verdi. Başbakan'ın konuşmasında annelerin yıllardır bitmek bilmeyen acısı da yer aldı. "Anneliğin ideolojisi yoktur." çıkışında bulunan Erdoğan, "Hep derler ya 'Büyüttüm besledim, asker eyledim, gitti de gelmedi' diyen anneyi hangi söz teselli eder? Nice annemiz Cudi gibi, Munzur gibi olduğu gibi yığılıp kaldılar. Babaların gözyaşı sel oldu içlerine aktı. Oğlu her ne sebeple hayatını kaybetmiş olursa olsun evladı için Yasin okuyorsa, Fatiha okuyorsa, cemaat aynı kıbleye dönüyorsa burada çok ciddi bir yanlış olduğu ortadadır. Bu süreçten hiçbir tarafın kazançlı çıkmayacağı aşikâr. Kaybedenin milletimizin olduğu âşikârdır. Kaybedenin anneler babalar olduğu aşikârdır." diye konuştu. BAŞARACAĞIMIZA İNANIYORUM Bu konuda geri adım atmayacaklarını ve terörün yakın gelecekte tamamen biteceğine inandığını söyleyen Erdoğan, "Bu fotoğraf çok uzakta değil. Ben buna bütün kalbimle inanıyorum. Bu kadro bunu başaracaktır. Bizim niyetimiz son derece samimi. Artık gencecik fidanların solmasına tahammülümüz yok." dedi. Munzur dağlarında hep birlikte kardelenler toplamak istediklerini, Türkiye'ye yeni ufuklar açmak, Türkiye'yi şaha kaldırmak, güçlü bir ülke olma yolunda zapt edilemez olmasını sağlamaya çalıştıklarını vurguladı. Başbakan, konuşmasında halen devam etmekte olan Ergenekon davasına da değindi. Partisinin karanlık güç odaklarıyla, hukuk dışı yapılanmalarla ve çetelerle mücadelesinin Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşıyacağını belirten Erdoğan, "İnanıyorum ki AK Parti'nin tek başına verdiği demokrasi mücadelesiyle yakın ve uzak gelecekte hiç kimse demokrasiye gölge düşürme, demokratik rejimi zafiyete uğratma, hukuk sistemini karanlık tünellere sokma cüretini gösteremeyecektir. Türkiye'nin yeniden çetelerin, mafyanın, hukuk dışı örgütlenmelerin kıskacına düşmesi asla ve asla söz konusu olamayacak." ifadelerini kullandı. Bahçeli, bizim vatan sevgimizi ölçecek ne kalitededir, ne kariyerdedir Başbakan, muhalefet liderlerinden yapıcı bir tutum takınmalarını istedi. "Artık dünün kelimeleri, kavram ve sıfatlarıyla Türkiye'yi tanımlamak, eksik ve yetersiz kalacaktır." diyen Erdoğan, düne ait tartışmalarla, sonu gelmeyen polemiklerle fayda sağlanamayacağını belirtti. "Bu gayretin içinde olanlar hem kendilerine hem de ülkeye zarar veriyor." diyen Erdoğan, CHP ve MHP'nin tutumunu eleştirdi. İki partinin de ortak akla karşı çıktığını söyledi. Kendilerine yönelik vatan hainliğine varan suçlamalar yapıldığını hatırlatan Erdoğan MHP lideri Devlet Bahçeli'ye, "Sayın Bahçeli'nin yaklaşan büyük kongresinin hazırlığı içerisinde bu hezeyanlara girmesi yanlıştır. Bizim vatan sevgimizi ölçecek ne kalitededir, ne kariyerdedir." şeklinde sert karşılık verdi. ZAMAN
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-12-2009, 10:48 | #2 |
başbakan doğru söylüyor da maalesef bu amaç uğruna bizi birbirimize düşürmek isteyen ve bunu amaçlayan çok insan var.
umarım amaçlarına ulaşamayacaklar. Türkiyenin birliğini beraberliğini ve kardeşliğini bozamayacaklar |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|