Cuma izleri - 1 - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**şeysü** · 08-29-2009, 02:28

AÇILIM MI?

“Bir beyazla bir zenci iş görüşmesi yaparlar. Sıra el sıkışmaya gelince beyaz adam, eline bir eldiven giyer ondan sonra zencinin elini sıkar.” İşte ırkçılığın sonu bu.

Derimin rengini, dilimin kelimelerini ben seçmedim. İnsan mı, hayvan mı? Taş mı, toprak mı olacağıma ben karar vermedim. Bana bırakılsaydı ne olmayı tercih ederdim, onu da bilmiyorum. Her gücün fevkinde bir kudret bunları ölçüp biçip takdir etmiş ve yürürlüğe koymuş, işte kader bu.

O yüce kudret, bizi Adem’den (as), Adem’i de topraktan yaratmış. Adem’e (as) bir dil ve bir renk vermiş. Sırrına eremediğimiz bir hikmete binaen Adem’in oğulları renklere, ırklara, dillere ayrılmış. Kıta kıta, bölge bölge yeryüzünü paylaşmışlar.

“Ey insanlar! Sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Ve sizi kavim ve kabilelere ayırdık.”

“Gökleri ve yeri yaratması, dillerimizin ve renklerimizin farklı olması O’nun kudretini gösteren ayetlerdendir.”

Bütün bu olup bitenlerde insanoğlunun bir iradesi, bir dahli, bir kesbi ve bir emeği yok. İşte bu sebepten dolayı insanın kalkıp da rengi ile dili ile ırkı ile övünmesi, Araplığı ve Türklüğü ile, Doğulu veya Batılı olmakla gururlanıp ötekilerini küçümsemesi son derece yanlış ve manasızdır. İnsanın, yerine göre yaptığı ile övünmesi hakkıdır. Ama yapmadığı ve kendi dışında oluşan ve gelişen şeylerle gururlanması bir hak gaspıdır. Bunları yapan ve yaratan Allah’tır (cc). Övünme ve övülme hakkı O’nundur.

“Hamd (övgü) göklerin Rabbı, yerin Rabbı ve bütün âlemlerin Rabbı olan Allah’a (cc) mahsustur. Göklerde ve yerde azamet ve Kibriya yalnız O’nundur. O azizdir Hakim’dir.” (Casiye,45/36,37)
Öyleyse,
Ey Allah’ın (cc) kulları!
Ey Adem’in (as) oğulları!
Ey Muhammed’in (as) ümmeti!

Renk, ırk ve dil gibi bölücü, parçalayıcı özelliklerimizi öne çıkarmayalım. Bunlar hakkımız olmayan boş, batıl ve zararlı şeylerdir. Hak olan ve hakkımız olan güzellikler ise, iman ibadet ahlak ve fazilet gibi birleştirici kucaklayıcı ve kaynaştırıcı ilâhi değerlerdir. Hep beraber bu değerlerin etrafında şu dünya gemisinde kardeşçe yolumuza devam edelim. Fitne ve fesat fırtınasına tutulup ırkçılık kayalarında parçalanmadan kabir rıhtımına yanaşalım. Sonra el ele, gönül gönüle mahşerden, mizandan sırattan geçerek cennete, ebedî saadete erelim…

Muhammed Mesud

**AY IŞIĞI** · 08-29-2009, 09:26

Tebrik ederim.
Çok açıklayıcı ve harika bir yazı olmuş...
Yazanın gönlüne, yüreğine, kalemine sağlık..

**şeysü** · 08-29-2009, 12:00

Alıntı:

AY IŞIĞI Nickli Üyeden Alıntı

Tebrik ederim.
Çok açıklayıcı ve harika bir yazı olmuş...
Yazanın gönlüne, yüreğine, kalemine sağlık..

Teşekkürler...

08-29-2009, 02:28	#1
Kullanıcı Adı şeysü	Cuma izleri - 1 AÇILIM MI? “Bir beyazla bir zenci iş görüşmesi yaparlar. Sıra el sıkışmaya gelince beyaz adam, eline bir eldiven giyer ondan sonra zencinin elini sıkar.” İşte ırkçılığın sonu bu. Derimin rengini, dilimin kelimelerini ben seçmedim. İnsan mı, hayvan mı? Taş mı, toprak mı olacağıma ben karar vermedim. Bana bırakılsaydı ne olmayı tercih ederdim, onu da bilmiyorum. Her gücün fevkinde bir kudret bunları ölçüp biçip takdir etmiş ve yürürlüğe koymuş, işte kader bu. O yüce kudret, bizi Adem’den (as), Adem’i de topraktan yaratmış. Adem’e (as) bir dil ve bir renk vermiş. Sırrına eremediğimiz bir hikmete binaen Adem’in oğulları renklere, ırklara, dillere ayrılmış. Kıta kıta, bölge bölge yeryüzünü paylaşmışlar. *“Ey insanlar! Sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Ve sizi kavim ve kabilelere ayırdık.”* “Gökleri ve yeri yaratması, dillerimizin ve renklerimizin farklı olması O’nun kudretini gösteren ayetlerdendir.” Bütün bu olup bitenlerde insanoğlunun bir iradesi, bir dahli, bir kesbi ve bir emeği yok. İşte bu sebepten dolayı insanın kalkıp da rengi ile dili ile ırkı ile övünmesi, Araplığı ve Türklüğü ile, Doğulu veya Batılı olmakla gururlanıp ötekilerini küçümsemesi son derece yanlış ve manasızdır. İnsanın, yerine göre yaptığı ile övünmesi hakkıdır. Ama yapmadığı ve kendi dışında oluşan ve gelişen şeylerle gururlanması bir hak gaspıdır. Bunları yapan ve yaratan Allah’tır (cc). Övünme ve övülme hakkı O’nundur. “Hamd (övgü) göklerin Rabbı, yerin Rabbı ve bütün âlemlerin Rabbı olan Allah’a (cc) mahsustur. Göklerde ve yerde azamet ve Kibriya yalnız O’nundur. O azizdir Hakim’dir.” (Casiye,45/36,37) Öyleyse, Ey Allah’ın (cc) kulları! Ey Adem’in (as) oğulları! Ey Muhammed’in (as) ümmeti! Renk, ırk ve dil gibi bölücü, parçalayıcı özelliklerimizi öne çıkarmayalım. Bunlar hakkımız olmayan boş, batıl ve zararlı şeylerdir. Hak olan ve hakkımız olan güzellikler ise, iman ibadet ahlak ve fazilet gibi birleştirici kucaklayıcı ve kaynaştırıcı ilâhi değerlerdir. Hep beraber bu değerlerin etrafında şu dünya gemisinde kardeşçe yolumuza devam edelim. Fitne ve fesat fırtınasına tutulup ırkçılık kayalarında parçalanmadan kabir rıhtımına yanaşalım. Sonra el ele, gönül gönüle mahşerden, mizandan sırattan geçerek cennete, ebedî saadete erelim… Muhammed Mesud

08-29-2009, 09:26	#2
Kullanıcı Adı AY IŞIĞI	Tebrik ederim. Çok açıklayıcı ve harika bir yazı olmuş... Yazanın gönlüne, yüreğine, kalemine sağlık..

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)