AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-09-2009, 07:52   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Hüseyin Öztürk "Açılımda din birliği dil farkını kapatabilir "

Türkiye açık oturum havasına dönmüş. Edirne’den Kars’a, Anamur’dan Sinop’a kadar herkes aynı mevzuu konuşabiliyor, tartışabiliyor ve anlaşabiliyor. Ülke gündeminin birinci maddesi, “Demokratik açılım” meselesi.
Dürüst, namuslu ve şereflice düşünen insanlar; demokratik açılıma ırkçılık açısından bakmıyor. İnsan hak ve hürriyetleri bakımından ele alıyorlar. Burada da ortaya çıkan en önemli unsur; “din, millet ve toprak bütünlüğü” olarak karşımıza çıkıyor.
“Demokratik açılımda hükümet başarılı olmak istiyorsa -ki, elbette istiyor-, o zaman din ve millet birliğini sürekli ön planda tutmalı.”
Bu ve benzeri samimi ifadeler; ülkesine, milletine ve devletine bağlı her yurttaşımızın seslendirdiği düşünceler.
Demokratik açılımdan terör estirerek faydalanmak isteyen PKK’nın hemen hemen hiç olmadığı Adıyaman’da, Kürt kökenli vatandaşlarımızın üzerinde ısrarla durdukları nokta, din birliğinin bozulmadan meselenin halledilmesi.
Mesela birkaç gündür İstanbul’da IMF’yi bahane ederek terör meydana getirenlerin içerisinde bir tek Müslüman insan bulamazsınız. Hiçbir Müslüman, ne vatandaşına ne de polisine ateş etmez, taş atmaz, cam çerçeve kırmaz. Ve böyle hiçbir hak elde edilmez. Bu ve benzeri kargaşalar, demokratik açılımın önündeki en büyük engeldir.
Kandırılmayan ve aldatılmayan Müslüman Kürtlerin, asla Kürtçülük adına ırkçılık gibi bir dertleri yok. Örneğin, başörtüsüyle okumak isteyen ve örtüsü sebebiyle okula alınmayan Kürt bir kızımızla, Türk bir kızımızın derdi ortak. Tek istedikleri, hak ve hürriyetleri.
Her iki kızımızın da erkek kardeşleri askerlik yapıyor, şehit oluyor, gazi oluyor, babaları vergi veriyor. Yine her iki kızımız da başlarını açarlarsa okuyor, memur oluyor, amir oluyor, vergi veriyor ve yurttaşlık görevlerini yerine getiriyor, ama açmak istemezlerse, bunların hiçbiri olmuyor. Bu nasıl insan hak ve hürriyetleri peki?
Bir Kürt erkek, Türk kızıyla evleniyor. Bir Türk erkek, Kürt kızıyla evleniyor. Alevi olan erkek, Alevi olmayan bir hanımla, Alevi bir hanım, Alevi olmayan bir erkekle evleniyor ve milyonlarca insan yüzyıllardır; barış, huzur ve güven içerisinde yaşayıp gidiyor.
Bugün ortaya böyle evliliklerin istatistiğini çıkaracak olsak, ülkemiz nüfusunun yarısını teşkil ettiği görülecektir. Ve 72 milyon nüfusumuzun çok büyük bölümü, devletimizin yaşaması için lazım gelen vatandaşlık görevlerini yerine getirmektedir. Bunların çoğunluğu da yine mağdur olan kesimlere aittir.
Halkımızın dini ve sosyal hayat bakımından birbirinden şikâyeti yok. Irkçılık hastalığına müptela olmuş belli çevrelerin dışında, milletimizin bütünü arasında hiç kimsenin ırkından rahatsız olduğu görülmez. Şehirlerde milyonlarca insanımız yaşıyor, apartmanlarda, sitelerde oturuyorlar, komşuluk ilişkilerini sürdürüyorlar, bu ilişkilerde dil farklılığı bir açmaz değil, çünkü din birliği, tek önemli ortak noktalarıdır.
O zaman açılımdan rahatsız olanlar neyin davasını sürdürüyorlar? Adıyaman’da gazetemiz okurlarıyla buluştuktan sonra sevgili dostum Zeynel Abidin’in kızının düğününe katıldım. Düğüne gelenler arasında o kadar çok farklı siyasi ve ideolojik düşünce sahipleri vardı ki, her biriyle düğün boyunca tanıştık, konuştuk, kaynaştık.
Açılım meselesini masaya yatırdık, hiç kimsenin kimseden bir üstünlüğü olmadan, ülkemizin birliği ve bütünlüğü adına; “barış, sevgi ve kardeşliğin” oluşması için, din birliğinin ön planda tutulması gerektiği söylendi. Bu gerçeğin, MHP, CHP ve resmi ideoloji rantçıları tarafından kabullenilmediği de herkesin kafasında not olarak duruyordu.
“Demokratik açılım” projesi; bir “Kürt hakları” projesi falan değil. Bütün halkımızı ilgilendiren insan hakları sorunudur. Türkiye’de var olan ve yıllarca kanayan hak ihlallerinin son bulmasını istemeyen çevreler, işi Kürt meselesine getirip dayamışlardır.
Ayrıca PKK ile Müslüman Kürt halkını aynı kefeye koyma arzusu da yine aynı çevrelerin sahneye koyduğu oyundur. Korku içinde yaşayan ve korkuyu içinden atamayan insanlar, hiçbir zaman özgür olamazlar.


 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi