10-28-2009, 15:36 | #1 |
Sakat Doğan Çocuk
SAKAT DOĞAN ÇOCUK
Efendim kaç gündür bilgisayarın başına geçip duygularımı isyanlarımı ve son günlerdeki başıbozukluğu anlatmak için haykırmak istiyorum ancak her seferinde de ellerim yazamaz oluyor. Ben bizi idare edenlere isyan ediyorum ellerim ve beynimde bana isyan ediyor. Evet, alt yapısı olgunlaştırılmadan sakat bir çocuk dünyaya getirilmek istendi. Türkiye’de yaşayan her kesime doğacak çocuğun tombul canlı ve afacan olacağı empoze edildi. Türk Milletine Hazım ettirilmeye çalışıldı. Türkiye de her kesim rahatsızlıklarını dile getirdi. Anacak Hükümet ABD ve AB den aldığı tavsiyelerin gereğini yerine getirerek kürt açılımı denen çocuğun doğması için hassasiyetleri göz ardı ederek çocuğun doğum emrini verdi. Öyle ya meclis çoğunluğu var istediğini yaptırır. Evet, çocuğun doğumu için oda ve ebe hazırlandı. Meraklı yüzler bu doğumu bekliyordu. Ve 19 Ekim 2009 tarihinde çocuk dünyaya geldi. Doğum hane görevlisi haberi verdi doğum gerçekleşmişti ama nedense kimse sevinemiyor bu çocuğa. Neden mi sevinemedi? Bunun sebebini hepiniz biliyorsunuz dostlarım. Çocuk sakat doğmuştu. Öyle bir sakat doğdu ki o çocuğun yaşaması bile artık mümkün görünmüyor. Bu sakat doğan ve ölüme mahkûm olan çocuğun doğumuyla birlikte hukuk resmen katledilmiştir. Dünyada ve Türkiye’de eşine rastlanmayan bir hukuk katliamı yapılmıştır. Ve bu süreçte inisiyatif devletin elinde çıkmış görüntüsü ortaya sergilenildi. Türk tarihinde Hâkimlerimizin yerinde Osmanlı zamanında kadılar vardı. Padişahtan sonra en yetkili makam ve kurum kadılık makamıydı. Yani mahkemeler. Cennet mekân Fatih Sultan Mehmet Han Cihan Padişahı bile kadının mahkemeye çağırmasına sade bir vatandaş olarak icabet ederek hukuka olan saygıyı en üst seviyeden göstermiştir. Kadıyı kendi ayağına çağırtmıyor kendisi kadının ayağına gidiyor. Ancak Habur sınır kapısında hukuk teröristin yağına gitmiştir. Bu bir rezalettir. Bu devleti küçük düşürmektir. Hukuk katledilmiştir diyorum çünkü teröristlerin hepsi teslim olmak için değil Türk Devletine meydan okumak için gelmişlerdir. Barış elçileriymiş ne elçileri be bunlar kandilde kurgulanıp gelmiş militanlardır. Hiç bir terörist pişman olduk demiyor sayın savcı yaz kızım pişmanmış. Kendi pişmanlığın için mi teslim oldun sorusuna önderimin emriyle geldim. Türkiye’ye emir gibi mektup getirdim cevapları ile resmen meydan okumuşlardır ve sanki Türkiye yi teslim almaya gelmiş görüntüsü verdiler.34 tane işe yaramaz terörist açılıma destek için gönderildi. Hükümet bunları kendisi dağdan indiriyormuş havasına girdi.Ancak görüldü ki bunlar ülkeyi teslim olmaya değil teslim almaya gelmişler. Yüz binlerce kişi işini gücünü bırakarak şov yapmak için Habura koşup kahramanlarını karşılamak için üs kurdular. Ne acıdır ki devlet burada yoktur görüntüsü verildi. Oysa devlet burada büyüklüğünü ve hukuk devleti olduğunu gösterse belki doğan çocuk yaşayabilirdi. Devlet ciddiyeti içerisinde sorgulamalar yapılıp tutuklanması gerekenler tutuklanmalı serbest bırakılması gerekenler serbest bırakılmalıydı. Oysa tabiri caizse burada tirajı komik bir sorgulama yapılarak hukuk katledilmiştir. Burada alınan kararlar ve sorgulama herhalde birçok bölücülük davasında emsal teşkil edeceği muhakkaktır. İşte o zaman tilkinin kuyruğu kapar diyorum. Yıllardır dağda terörist faaliyetlerini sürdüren binlerce masum insanın kanına giren eli kanlı PKK lı lar yıllarca savaştığı devlet tarafından aklandı. Vatanı, Milleti ve Bayrağı için evlatlarını şehit veren insanlar yok sayılarak aklandılar. Hacı karşılanır gibi yüz binler tarafından karşılandılar gelin gezdirilir gibi il il gezdirildiler. Utanmadan da adına barışın sevgisi olarak lanse etmeye çalıştılar. Be hey gafiller siz Türk Milletini ahmak mı sanıyorsunuz. Otuz dört tane işe yaramaz teröristi getireceksiniz ve bunu oya dönüştürmek için propağanda aracı olarak kullanacaksınız ve adına da barış olduğu için sevincimizi dile getiriyoruz diyeceksiniz. Hayır, hayır sizin bu yaptığınız barış sevincini kutlamak değil sadece ve sadece baş kaldırırdır. Sadece ve sadece bir isyandır. İyi hoş bunu herkes biliyor ama nedense bizi yönetenler hala açılım diye tutturuyorlar. Son gelinen nokta herkes tarafından bilinmektedir. Ne oldu; bu açılımın kime faydası oldu. Haydi, buyurun Türk Milletine rağmen Avrupa’dan teslim olmak için değil isyanın Avrupa ayağını tamamlamak için gelecek olan teröristleri getirin. Ülkeyi resmen kargaşaya sürüklüyorsunuz. Bu açılım; açılım olmaktan çıktı ayrışama döndü. Oysaki sınıra gelen teröristler sivil ve resmi giyimli güvenlik kuvvetlerimiz tarafından teslim alınıp güvenli bir bölgeye götürülerek bunların sorguları yapılsaydı hâkim ve savıcılar bu teröristlerin ayağına gitmezdi ve imajları da sarsılmazdı. Şov yapacak insanların da önü kesilmiş olurdu. İkincisi kendisinin terörist oluğunu inkâr etmeyen bu insanlara hukuk ne diyorsa o yapılmalıydı. Adalet sekteye uğratılamaz ve adaletten taviz verilmez. Hiç kimsenin bunu yapmaya hakkı yoktur ve Adalet siyasallaştırılmamalıdır. Oysa burada ki teröristlerin sorguda verdikleri cevaplara göre değil siyasilerin önceden hazırladıkları senaryoya göre serbest bıraktırdılar. Buda Türk hâkimlerine ve savıcılarına yapılan en büyük saygısızlıktır. Güvenli bölgede yapılan sorgulamanın örneği çoktur. Mesela Mardin’de yapılan katliamın sorgulaması ve mahkemesi Yozgat’ta yapılmaktadır ve en ufak bir karışıklık ta olmadı. Gelen PKK lılar gerçekten barış elçileri olarak gelselerdi sessiz sedasız gelir teslim olur ve hukuka uygun cevaplar vererek sürece yardımcı olurlardı. Oysaki bu gelenlerin amacı açıkça ortaya çıkmıştır. Süreci kitlemek ve meydan okumaktır. Bunları herkesin çok iyi okuması ve ona göre çözüm getirmesi lazım. Bu sitelerde gırtlağımız yırtılırcasına haykırdık. PKK ve onun emir erleri olan DTP liler muhatap alınmasın. Doğuda vatanını bayrağını seven ve savunan milyonlarca insanımız var. Oradaki kanaat önderleri muhatap alınsaydı onlara demokratikleşme adına sosyal iyileştirme kapısı açılsaydı bugün durum böyle olurumuydu? Ülke karmaşaya sürüklenirimiydi? Teröristlerin gelişini şova çevirenler emellerine ulaşabilirimiydi? Şehit ve gazi derneklerimiz tepki korlarımıydı? Muhalefet endişelerini bu şekilde dile getirirmiydi? Tabiî ki hayır. Çünkü her kesimin memnun olacağı bir açılım olurdu. Bu açılımdan da Türkiye’de yaşayan her vatandaş karlı çıkardı ve aradaki husumet biterdi. Ancak şimdi görüyoruz ki yok denecek kadar az olan husumet bir kan davasına dönüşmek üzere. Yöneticiler belki meydan okumayı sindirebilir. Türk insanı bunu sindiremiyor ve kanına dokunuyor. Türk insanını tanıyanlar ve tarihini iyi bilenler bunlardan ders çıkartmalıydılar. Umarım bundan sonraki süreçte akli selim hakim olur. Türk insanının hassasiyetleri yok sayılarak açılımlar yapılmaz. Üzüm yemek adına üzümcü dövülmeye cüret edilmez. Türk insanın da sabrı denenmeye kalkılmaz. Kriz yönetme adına iki açılımdan da yetkililer sınıfta kalmıştır. Bu vebalin altında kimse çıkamaz bu böyle biline. Haftaya yeni konularda buluşmak dileğiyle Allaha emanet olun. ABDURRAHMAN ŞAHİN http://www.eturkislam.com/yazar/920-...gan-cocuk.html
Konu Ertuğrul ÖZGÜL tarafından (10-28-2009 Saat 16:25 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Başlıklar küçük harflerle...Lütfen... |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
10-28-2009, 15:39 | #2 |
Yazıyı ilgili yere eklemek isterdim ancak sitede bir sorun var galiba. (benim bilgisayarda da olabilir.) Anasayfaya gidemiyorum.
|
|
10-28-2009, 16:41 | #3 |
hayır hayır kesinlikle sadece sizde değil bende de var sağolun bende sadece bende mi diyordum...Ama yazıyı beğenmedim gene Dtp'ye karşı olan bir kin var.Bu arada ben kürt değilim ama arabım.Hem bütün kürtler Dtp'li.Bütün kürtler ya Pkk'lı ya Hizbullah'cı.Ama hiç kimse durduk yere bunları yapmaz.İnsan ne ekerse onu biçer.Rüzgar ektiniz(ırkçılara sözüm) değil fırtına hortum biçiyorsunuz şimdi...İnsanlar kro cahil vb. aşağılayıcı laflara maruz kaldılar.Kimileri şunu dediler:Acaba tsk bizi dövmeleri için mi kuruldu dedirtecek kadar kin vardı ırkçı tüklerde.Allah yardımcımız olsun!!!
Konu Ak_Gencim tarafından (10-28-2009 Saat 16:47 ) değiştirilmiştir.. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|