AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-02-2009, 20:02   #1
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart MEHMET KOÇAK- Millet'e ve Demokrasiye komplo planı ! TİMETURK.com




O belge ve o plan
[email protected]


Başbakanın Pakistan sonrası Tahran’da gerçekleştirdiği tarihi ziyaretler ve Cumhuriyet kutlamalarını bile gölgede bırakan ‘Belge’ olayı gündeme damgasını vurdu. Ülkemizin geleceği ve demokrasimizin varlığı açısından son derece önem arz eden bu ‘Belge Olayı’nı ilk duyduğumda tiksindim ve ırkildim. “İrtica ile Mücadele Planı” olarak adlandırılan içerik olarak ‘iktidar partisini ve Gülen hareketini hedef alan belgede imzası bulunanAlbay Dursun Çiçek’le ilgili iddiaların ardından Orgeneral Başbuğ, 26 Haziran’da düzenlediği basın toplantısında, “ Her şeyden önce bunlardan dolayı biz TSK olarak üzgünüz. Şu anda elimizde olan hukuki anlamda bir kağıt parçasıdır” demişti.

Ben ve benim gibi ordusuna ve komutanına güven duyan milyonlarca insan bu açıklamalara inanmıştı. Peki şimdi ne oldu diye soranlara cevabım şu: Ben ve benim gibi ordusuna ve komutanına güven duyan milyonlarca Türk insanı hayal kırıklığına uğradı ve güven duygusu zedelenmiştir. Genelkurmay Başkanımızın bir kağıt parçası olduğunu iddia ettiği belge’nin aslı ortaya çıktı. Demokrasimizin hayat damarlarını tıkayacak bir darbe planı hazırlığının olduğunu belgesi meğer doğruymuş. Bir anda şu Cumhuriyet bayram mesajlarında TSK adına yapılan açıklamalar aklıma geldi ve düşündüm; Bunlar mı…! demokrasimizin ve üniter devlet yapımızın teminatı…

Allah aşkına bu millet kime güvensin. ‘Güçlü Ordu Güçlü Türkiye’ yerine ‘Suçlu ordu, Mağdur Millet ’ sloganlarının seslendirilmesi bu millete ve ordumuza yazık değil mi? TSK’nın itibarını sarsan bu çetelerin mensuplarından ne zaman hesap sorulacak ve kim soracak? Bu milletin güven duygularını, ümitlerini ve geleceğe yönelik beklentilerini boşa çıkarmaya kimin hakkı var? Bir yandan bu soruları kendi kendime sorarken diğer yandan yıllardır bitmek bilmeyen baskılar ve zulümler yüzünden göz yaşları içinde ellerini kaldırıp yaradanın kudretine sığınan insanlarımızın “ya rabbi devletimizin en önemli mevkilerini işgal eden ve verilen yetkileri kendi menfaat ve çıkarları doğrultusunda kullanan çetelerin zulmünden bizi koru. Devletimizi ve milletimizi bu çetelerden kurtar Allah’ım. Bu zalimlerin hain planlarını boşa çıkar, onları birbirine düşür Allah’ım. Kazdıkları kuyulara kendilerinin düşmesini nasip eyle” şeklindeki yalvarışlarını kabul eden Allah’a hamd ediyorum. Gerçeklerin ortaya çıkması ve çetelerin birbirine düşmesini gördükçe de şükrediyorum.

Devletin taşıyıcı kolonları olarak kabul edilen en önemli mevkilerde bu devlete ve millete hizmet yerine çeteleşen malum güçlere sesleniyorum: “Bu milleti millet yapan değerlerle kavgalı olmak kime ne kazandırdı ki siz hala aynı yanlışta ısrarlısınız. Genlerinizde yer eden “seçilmişler mutlu azınlığa mahkumdur . Karşı duran seçilmişler için yargı ve ordu ile siyaset sahnesindeki işbirlikçiler gereğini yapar” anlayışınız artık tarih oldu. Askerin bu ülkenin siyasetine sürekli müdahil olmak istemesi veya askerin ilgisi,bilgisi ve kontrolü adlında siyasi yapılanmaların devri kapanmıştır. Şimdi TC devletinin tüm kurumları ve kuruluşları hukukun üstünlüğü çerçevesinde çok partili sisteme bağlı kalarak çetelere fırsat vermemekte kararlıdır.

Ve herkes bilsin ki; ekonomisiyle, siyaseti ve bürokrasisiyle güçlü bir Türkiye olmadan ‘güçlü ordu’ olamaz. Bir ordu, güçlü bir devlet ve yaşam standartları yüksek bir milletle vardır. Çünkü ordular, gücünü devlet ve milletinden alırlar. “Hukuksuz güç zülümdür, güçsüz hukuk ise mağdurdur” gerçeğinden hareketle; Demokrasinin gereklerine yerine getirmede azimli, milli ve manevi değerlerimizle barışık. Siyasi iradenin emrindeki bir ordu güçlüdür. Siyasete müdahale hevesinden uzak, asli görevlerine özde bağlı, bu milleti millet yapan değerlere saygılı bir ordu halkıyla bütünleşmiş güçlü ordu demektir. Bir takım korkular ve şüpheleri ortandan kaldıracak, ümitlendiren ve güven duyulan ordumuzun yetkili mensupları içlerinde yuvalanmaya çalışan çete mensuplarını temizleyecek güç de ve iradede olduğuna milletçe inanıyoruz. Ve herkes bilsin ki; bu ülkede kim olursa olsun herkes hesap vermek zorundadır. Köprülerin altından çok sular aktı. Devletimiz, hükümet ve Milletimiz enjekte edilen narkozun tesirinden kurtularak daha şeffaf ve daha demokratik bir Türkiye için hukuk çerçevesinde kalarak üzerine düşeni yapmaya hazırdır. “Böyle geldi böyle gider” düşünenler böyle geldi ancak böyle devam edemeyeceğini görecektir. Halkımız, İradesiyle iktidarın meşru sahibi kıldığı hükümetimiz ve ordumuz derin ve kararlı bir işbirliği sayesinde gereğini yerine getirerek hukuku hiçe sayarak darbe planları hazırlayanları cezalandıracaklarına inanmaktadır.
Bu konuda ihmalkâr hareket edenler ağır bedeller ödemeye mâhkum olurlar. Bu millet artık somut adımların geciktirilmeden atılmalıdır.

Burada hiç şüphesiz milletin temsilcileri olarak parlamentomuza seçilenler ve onların mensup olduğu siyasi partilerde sorumludurlar. Hükümet bu konuda dik duruşunu sürdürmeli ve muhalefeti sürekli bilgilendirmelidir. Türkiye’yi ayağa kaldıran belge olayı ve beraberinde yaşanan tartışmalar ; Kimilerine göre ‘komplo belgesi’, kimilerine göre ‘İrticayla müdahale Eylem Planı’ . Bana göre ise zihniyet kavgasının eseri olan bir ihanet belgesi, bir ihanet planı”dır. Bu zihniyet kavgasında taraf olan ve kuruluşundan bu güne milletimiz nezdinde kitlesel kabul bularak iktidar şansını bulamayan CHP’nin hazırlanan belgelerde adının geçmesi çok üzücü ve dikkat çekicidir. Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Sayın Baykal her zaman ki gibi olaylara kılıf uydurup hükümet karşıtı bir cephe oluşturma adına parlamento dışı ilişkilere bile girdiği anlaşılmaktadır. Anlaşılan, Ergenekoncuların Avukatlığı ile yetinmeyen Sayın Baykal şu günlerde darbe planları hazırlayan Darbecilerin’ Avukatlığına hazırlanıyor.

Türk milleti, yedi bin yıllık devlet geleneği tecrübesine sahip Kudretli bir millettir. Cumhuriyetimizin teminatı olan kurumlar ayaktadır ve hükümetimiz görevinin başındadır. Bu zor günler tarihimizin belli dönemlerinde hep ola gelmiştir. Geçmişte olduğu gibi bu zor dönemi aşarak demokratik yürüyüşümüzü sürdüreceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalı. Güçlü Milletler güçlü devletler kurar, Güçlü devletler ise ne kara zor olursa olsun milletinden aldığı destekle sorumluluğunun bilincinde tüm sorunları çözer.. İçte sorunlarını çözmüş Millet ve ordu kaynaşmasının en güzel örneklerini ortaya koyan bir ülke olarak dost ve düşmana kendimizi bir kere daha kanıtlayarak milletler camiasında hak ettiğimiz yere ulaşmış olacağız. Yeter ki buna inanalım ve inancımızın gereğini yerine getirmekte kararlı olalım…..İşte o zaman korkular, endişeler ve ümitsizlikler son bulacak. Kısacası Cumhursuz Cumhuriyet yerine Cumhurun Cumhuriyeti gerçekleşecek ve gelecek Cumhuriyet bayramlarında dayatılan törenler değil, halkımızın içinden gelen büyük coşkuyla Cumhuriyet bayramımız kutlanacaktır .

 

rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi