11-15-2009, 00:38 | #1 |
Bakan Eroğlu'ndan demokratik açılım değerlendirmesi
Bakan Eroğlu'ndan demokratik açılım değerlendirmesi
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, ''Demokratik açılım sürecine ilişkin hassasiyetlerimiz, üniter yapının korunması, resmi dili Türkçe, bayrağı ayyıldızlı bayrak, milli marşı İstiklal Marşı olan, insan haklarına saygılı demokratik ve sosyal bir hukuk devleti anlayışıdır'' dedi. Veysel Eroğlu, Eskişehir Şoförler ve Otomobilciler Odası Düğün Salonu'nda düzenlenen Genişletilmiş AK Parti Eskişehir İl Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yalnızca bölgesinde değil tüm dünyada artık küresel bir aktör durumuna geldiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero'ya BM Genel Sekreteri tarafından Medeniyetler İttifakı Girişimi'nin eşbaşkanlığı görevinin verildiğini hatırlatan Eroğlu, ''Geçmişte Türkiye 3 tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili olarak tanımlanırken, komşularımızla sıkı işbirliği yapılmış ve iyi münasebetler geliştirilmiştir. Türkiye'nin şu anda Suriye, Irak ve İran ile çok mükemmel ilişkileri var. Bu ülkeler de PKK teröristlerinin yuvalanmaması için ellerinden geleni yapıyorlar'' diye konuştu. Hükümetin terör belasını çözmek ve çökertmek amacıyla demokratik açılım projesini başlattığını vurgulayarak, ''Demokratik açılım başkalarının iddia ettiği gibi üniter devlet yapısından asla vazgeçmek değildir. Böyle birşey asla söz konusu değildir'' dedi. -''2 MİLYONUN KARDEŞLİK PROJESİDİR''- Başbakan Erdoğan ve tüm bakanların defalarca anayasanın ilk 3 maddesinin asla değiştirilemeyeceğini ifade ettiklerini vurgulayan Eroğlu, şunları kaydetti: ''Tek vatan, tek bayrak, tek millet ülküsünü hep yaşatacağımızı, resmi dilin Türkçe olduğu hususunda gerekli açıklamaları yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Ben de burada tekrar ifade ediyorum. Maalesef muhalefet bunu kasıtlı olarak yanlış değerlendirmektedir. Aslında demokratik açılım AK Parti'nin kurulduğu gün başladı. AK Parti'nin kuruluşuyla birlikte, cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırma mesajı verildi. Nitekim 12 Ağustos 2005 tarihinde başbakanımız Diyarbakır'da yaptığı konuşmada demokratik açılımı vurguladı. Ayrıca 11 Ağustos 2009 tarihinde grupta yaptığı toplantıda da çok önemli mesajlar verdi. Aslında bu bir paket değil, süreçtir. 25 yıldan bu yana devam eden bu sıkıntının, bu belanın çözümü için gayret göstermektir. Böyle geldi böyle gitsin mi? Tabii ki hayır. Bu anlayışı yıkmak için gerekli çalışmalar yapılmıştır. Son 2 yılda 60 adet sınır ötesi harekat yapıldı, ancak terör belasından kurtulamadık. Çünkü biz vatandaşı ayrı teröristleri ayrı olarak düşünüyoruz. Güneydoğu'daki vatandaşlarımız bizlerin kardeşleridir. Biz, asırlardır kardeş olarak yaşadık ve kardeş olarak yaşamaya devam edeceğiz. Bizler kız aldık, kız verdik ve bir bütünün parçalarıyız. Bu proje 72 milyonun kardeşlik projesidir.'' Eroğlu, Anadolu'nun tüm bölgelerine yatırım yaptıklarını, GAP, DAP ve KOP gibi bölgesel yatırımların bu amaçla yaşama geçirildiğini belirterek, ''Maksadımız kimseyi aç bırakmamaktır. Ülkemizde hiç kimse aç ve açıkta kalmasın. Terörü besleyecek insan kaynaklarının o bölgeye yönlenmesini önlemek için ekonomik kalkınma şarttır. O bakımdan o bölgeye şimdiye kadar Türkiye'nin en büyük yatırımları yapılmaktadır'' diye konuştu. Teröre son 25 yılda 300 milyar dolar harcandığını, bu kaynağın 10 tane GAP, KOP ve DAP projesi anlamına geldiğini ifade eden Eroğlu, şöyle konuştu: ''Biz bu kaynakları yatırıma harcamış olsaydık, her türlü ulaşım sorunu halledilmiş, bütün toprakları sulanan, bütün tabii kaynakları değerlendirilmiş, istihdam sıkıntısı yaşamayan bir ülke olacaktık. Bizim anlayışımızda merkezde insan vardır. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışını benimsiyoruz. Bu düsturla vatandaşımızın özgürlüğü, insanca yaşaması, hak ve hukuku için ne gerekiyorsa yapacağız. Demokratik açılımla alakalı AK Parti iktidarında önemli adımlar atılmıştır. Olağanüstü hal uygulamalarına son verilmesini hükümetimiz sağlamıştır. İfade özgürlüğünün genişletilmesi için terörle mücadele kanununda değişiklilikler yapılmıştır. Vatandaşlarımızın özel hayatlarında kullandıkları dilleri öğrenebilmeleri için özel kursların açılması sağlanmıştır. İşkenceye sıfır tolerans politikası çerçevesinde birtakım kanuni değişiklikler yapılarak artık faili meçhullere, yargısız infazlara işkence ve kötü muamelelerle anılmayan bir Türkiye olarak adımız geçmektedir.'' -''SÖZDE DEĞİL ÖZDE DEMOKRASİ''- Eroğlu, demokratik açılımın, terörün sonlandırılması, içte güçlü dinamiklere sahip, dışarıda huzur ve güvenin güvencesi olan bir Türkiye ülküsünü gerçekleştirmek için başlatıldığını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' hedefine ancak bu şekilde ulaşabiliriz. Netice olarak sürece ilişkin hassasiyetlerimiz, üniter yapının korunması, resmi dili Türkçe, bayrağı ayyıldızlı bayrak, milli marşı İstiklal Marşı olan, insan haklarına saygılı demokratik ve sosyal bir hukuk devleti anlayışıdır. Bu hassasiyetlerimizden asla fedakarlık edemeyiz. Demokratik açılım bu anlayışla yürütülecektir. Bu milli birlik ve bütünlüğümüzün korunması ve güçlendirilmesi esastır. Peki, bu demokratik açılımın hedefleri nedir? Bu çalışmayla demokrasiyi güçlendirmek, demokrasimizin standartlarını yükseltmek, devlet-millet kaynaşmasını sağlama ve devlete olan güven duygusunu pekiştirmek ana hedefimizdir. Demokratik açılım sürecinin neticesinde ulaşılmak istenen somut neticeler vardır. Terör sona erecek ve Türkiye huzura kavuşacaktır. Çeyrek asırdır akan kan ve gözyaşı duracak, yüreği dağlanan analara yenileri eklenmeyecektir. Tarih boyunca geliştirdiğimiz birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını daha da pekiştireceğiz. Farklılıklar ayrışmanın değil zenginliğin ve birlikteliğin kaynağı olacaktır.'' Bugün demokratik açılımı eleştiren muhalefet partilerinin olduğunu ifade eden Eroğlu, ''Fakat ses var görüntü yok. Yani icraat olmamış. Biz bugün bunları teker teker hayata geçirince adeta histerik bir kıskançlıkla (istemezük) çığlıkları atmaktadırlar. Biz, herşeyde olduğu gibi sözde değil özde demokrasiyi sağlamak için kapsamlı adımları atmaya devam edeceğiz'' dedi. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Murat Mercan da terörün yalnızca askeri önlemlerle çözülemediğinin anlaşıldığını belirterek, ''Bunda sosyal, ekonomik ve siyasal birçok etken var. Türkiye'nin en önemli sorununu çözmek için kolları sıvadık. Bu kardeşlik çalışmamızla milli birliğimizi sağlayacağız'' diye konuştu. Toplantıya, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, AK Parti Eskişehir İl Başkanı Salih Koca, ilçe ve belde belediye başkanları ile çok sayıda parti örgütü yöneticisi ve üyeleri katıldı. 22:54 14 Kasım 2009, Cumartesi ZAMAN
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|