|
12-05-2009, 17:05 | #1 |
BAŞBAKAN YAŞ'I TERKETSE NE OLURDU?[Bu Yazı Kaçmaz]
BAŞBAKAN YAŞ'I TERKETSE NE OLURDU?
Yüksek Askeri Şura çok kritik bir dönemde toplandı. Darbe planları, ihbar mektupları, ıslak imzalı millete komplo belgeleri, kafes eylem planı gibi Türkiye’nin bugününü ve geleceğini karartmaya yönelik yüzlerce doküman ortada. Haliyle bu kadar belge ortadayken, millete karşı yürütülen psikolojik harekat bizzat TSK yetkilileri tarafından itiraf edilmişken kamuoyunun YAŞ’tan beklentisi yüksekti. Ama ortaya çıkan sonuç kelimenin tam anlamıyla ‘pişkinliğin bu kadarına pes’ dedirtti. Bunca darbe planına rağmen ve darbe planlarında adı geçen bunca rütbeli TSK mensubuna rağmen, YAŞ 2 kişiyi ordudan ihraç etti. Darbeye teşebbüs suçuyla mı ? Hayır. Eylem planı hazırlamaktan mı ? Hayır. İhbar mektuplarında imzaları olduğu için mi ? Hayır. Kafesle bağlantıları sebebiyle mi ? Hayır, Toplumu darbe lehine yönlendirmek için internet siteleri kurmaktan mı ? Hayır, hayır, hayır. YAŞ’ta ordudan atılan iki subayın ihraç sebebi ‘irtica.’ Yani mantalitede değişen bir şey yok. Askerin bakış açısına göre darbe yapmak falan hikaye, asıl suç irtica. Peki irticadan kasıt ne ? Bu iki subay ne yapmış ? Bunu toplumun bilmesi lazım. Darbe yapmaya kalkan ve iş üstünde yakalanan orduda kalırken, ihraç edilen iki kişi nasıl bir eylem içinde olmuş ki ordudan atılmalarına karar verilmiş. Bunun kriterini birilerinin çıkıp millete açıklaması gerekir. Üstelik bu toplantıya Başbakan başkanlık ediyor. Karar oy çokluğuyla alınmış. Başbakan ve Milli Savunma Bakanı irtica sebebiyle ihraç edilen iki subayın kararına şerh koymuş. Bu yetmez. Başbakan karara şerh koyduğuna göre muhtemelen bu ihracı içine sindirememiştir. Milletin başka şeyler beklediği YAŞ’tan çıkan bu komik karara şimdi insanların ‘neler oluyor’ diye sormasından daha normal bir şey olamaz. YAŞ’ın yapısını ve işlevini anlamak için 1982 Anayasasına bakmak yeterli. 1972’de oluşturulan YAŞ, 1982 Anayasası’nın koruma kalkanına alındı. Yılda iki defa toplanıyor ve TSK’daki disiplin suçları, ihraç gibi konuları değerlendiriyor. Kurula Başbakan başkanlık ediyor, askeri yönetim kademesinin tamamı katılıyor. Şurada üç sivil üyeye karşı 20 civarında asker var. Kararlar oy çokluğuyla alınıyor. Dolayısıyla askerin görüşünün dışında karar çıkması imkansız görünüyor. Şuranın sivil üyeleri katılmadıkları kararlara şerh koymaktan başka bir şey yapamıyor. Bu kadar kritik bir zamanda milletin gözünün içine baka baka YAŞ’tan hala irtica bahanesiyle ihraç yaşanmasına sessiz kalmak Başbakan’ın kabul etmemesi beklenen bir tavır olmalıydı. Doğru; yapacak bir şey yok gibi. Ama cuntacılar ordu içinde köşe kapmaca oynarken Başbakan’ın YAŞ’ta 2 personelin irticadan atılması karşısında toplantıda neler yaşandığını kamuoyuna anlatmasını beklemek çok mu ? Üstelik Başbakan’a, TSK’ya karşı yürütüldüğü iddia edilen asimetrik psikolojik harekat brifingi verilmesini anlamak da çok zor. Bu brifing karşısında Başbakan’ın, ordu içindeki cuntanın kurduğu internet siteleriyle halk üzerinde nasıl bir psikolojik harekat yapıldığını sorup sormadığını kamuoyu merak ediyor. 2000 yılındaki Başbakanlık talimatıyla kurulduğu ve izlendiği ifade edilen toplumu yönlendirme amaçlı internet siteleri daha 20 gün öncesine kadar faaliyetteyken hangi psikolojik harekattan bahsedildiğini Sayın Başbakan’ın YAŞ’ta sorup sormadığını kamuoyu merak ediyor. Bu kadar darbe planı ortadayken Başbakan’ın şura üyelerine ‘ne irticasından bahsediyorsunuz’ diye çıkışmadığını kamuoyu merak ediyor. Yapısı itibariyle demokratikliği olmayan bir kurum olan Yüksek Askeri Şura’da kararların altına şerh koymanın ötesinde Sayın Başbakan’ın nasıl bir tavır sergilediğini kamuoyu merak ediyor. Başbakan Davos’ta yaptığı gibi YAŞ’ı da terk etse acaba ne olurdu ? Başbakan bir etkisi ve yaptırımı olmayan kurula Başkanlık edip milletin içini yaralayan kararlara ortak olacağına YAŞ’ı tartışmaya açsa ne olurdu ? Kamuoyu Başbakan’ın hala irticadan bahseden YAŞ’ı terk edip etmemeyi düşünüp düşünmediğini merak ediyor. Velhasıl millet bu aralar çok şeyi merak ediyor. abdullah abdulkadiroğlu samanyolu
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
12-05-2009, 17:16 | #2 |
Çok önemli bir konu..YAŞ'ta neler olduğunu bende çok merak ediyorum..Başbakan'ımızın bunlara nasıl bu kadar tahammül ettiğini bir türlü anlayamıyorum..Anayasa'da belli;Başbakanlığa bağlı olan bir kurum'da Başbakan,istediği kişiyi istediği zaman ihraç edip,istediği bir komutanı başa getirme yetkisi varken;halen neyi bekliyor,bir türlü anlamıyorum..
Yakında göreceğiz... |
|
12-05-2009, 17:26 | #3 |
bunca yapılanlardan sonra böyle bir şey yapması bizim gibi düşünen herkesin içinden geçen sarsıcı bir hareket olabilir.hatta bazılarımız niye böyle bir yerde vakit harcıyor diyede kızabilr..
ama sevgili dostlar biliyorsunuz ki bu ülkenin yıllardır devam eden bir devlet geleneği vardır.nefisim de aynı şeyleri söylüyor terketsin diyor.ama sonrası....işte devlet adamlığının en can alıcı noktası burasıdır.hatırlayın ecevitle sezer arsında ki diyaloğu.sonucu ne olmuştu? farkında mısınız bilmem ama aynı kriz tüccarları da bizim istediklerimizi istiyor....lütfen herkes üzerine düşen görevi yapsın... |
|
12-05-2009, 17:49 | #4 |
Resme Bakar mısınız Allah aşkına?Başbakınımızın yüz ifadesi herşeyi anlatıyor aslında.Böyle illegal bir ortamda bulunup,verilen kararlara ortak olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor!İnsanın inanası gelmiyor ya.Resmen milletle dalga geçiliyor.Hukuk deniliyor,kanun deniliyor,herkese eşit hak-özgürlüklerden bahsediliyor ama gel gelelim TSK da çöreklenmiş darbecilere hiçbirşey yapılamyor.Üstelik istedikleri kararı alıyor,Başbakan istediği kadar şerh koysa bile..Yeter artık deyip yumruğunu masaya vurması lazım aslında.Çünkü arkasında milyonlar var.Ama nedense bunu yapamıyoruz.Nedenine gelince,yok devlet geleneği yok rejim yok fasa -fiso...Malesef artık radikal eylemler yapılmalıdır.Yoksa bu yönetim şekli ile bir arpa boyu yol alamayız. |
|
12-05-2009, 17:51 | #5 |
Oradaki 20 civarındaki askere karşı,Başbakanımızın arkasında 40 milyon var..20 askere söz geçiremiyorsa,bu çok yanlış birşeydir..Başbakanımız onlara haddini bildirecek kapasitede insandır..
|
|
12-05-2009, 21:37 | #6 | |
Alıntı:
Yapmıştır da yapacaktır da. 2006'da olan bu çıkıştan hangimizin haberi vardı? Başbakan doğrusunu doğru olduğu yerde yapar. Belki yapmıştır da(!) Ama bir sözünü daha unutmayalım; "Ağaçtaki elma olgunlaşacak ki öyle koparıp yiyeceğiz. Yoksa tadı da ağzımızı buruşturur, elmayı da geleceğinden etmiş oluruz..." |
||
12-05-2009, 18:02 | #7 |
Üstat Arkadaşıma katılıyorum iyisi ile kötüsü ile bizim Askerimiz. Bu ülkenin ikinci bir ordusu yok ..Biz yanlışlıkları dile getirelim ama radikal eylemler falan diye bir arkadaşımız yazmış AK PARTİ nin lügatında böyle birşey yok.
Çok tehlikeli söylemler,yorum yazarken lütfen biraz daha dikkat.. |
|
12-05-2009, 18:07 | #8 | |
Alıntı:
|
||
12-05-2009, 18:05 | #9 |
Yok yok!o 20 kişi askerdir!Asker denildi mi on yıllardır bu ülkede yürütme-ve yasama erkleri hizaya sokulmuştur.Artık devir değişti diyoruz,şartlar oluştu şimdi darbe yapma sırası mazlumlarda diyoruz ama kimseden ses seda çıkmıyor ne hikmetse!Arkanda milyonların desteği olacak,sessiz yığınların sesi olacaksın,3-5 tane danıştay üyesine söz geçiremeyeceksin?!Olacak iş mi bu?Biz söylemekten,haykırmaktan,bağırmaktan bıktık!Artık radikal demokratikleşme hamleleri istiyoruzzzzzzzzzzzzzzzzzzz!!!
|
|
12-05-2009, 18:19 | #10 |
7tane yorum yapılmış ben bunların sadece 2 sini görebiliyorum!!!!
|
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
askeri, başbakan, cunta, darbe, erdoğan, tsk, yüksek, şerh, şura |
Konuyu Toplam 6 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 6 Misafir) | |
|
|