|
01-06-2010, 21:49 | #1 |
Mehmet ALTAN "Kurşun adres sormaz mı?"
Dün... Gün, Başbakan Erdoğan’ın tüm emeklilerin sabırsızlıkla beklediği konuşması ile start aldı. Arkasından Cumhurbaşkanı Gül’ün Çankaya’daki yemekli “yasama, yürütme, yargı” zirvesi geldi. Ama sürpriz, öğle sonrasına saklanmıştı... “Kozmik oda” soruşturması yapan hâkim ve savcıya posta ile sekiz kurşun yollandığını öğrendik. Sağ gösterip sol vurmak gibi bir kurnazlık yok ise “yargısal denetimden” hoşlanmayanlar azmaktaydı... *** Yargısal denetim deyince... Önceki sabah iki yazımla ilgili nezaket gösterip beni arayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le de dolaylı olarak konuşulan konu buydu. Zaten hemen ardından da basın sözcüsü Murat Aydın’dan yazılı bir açıklama geldi: “Sayın Mehmet ALTAN Star Gazetesi Başyazarı, Star Gazetesi’nin 26.12.2009 ve 02.01.2010 tarihli baskılarında yayımlanan yazılarınızda, Genelkurmay Başkanlığı’ndan gönderilen bir yazının Bakanlığımızdan ilgili Cumhuriyet başsavcılığına iletilmesi eleştiri konusu yapılmıştır. Genelkurmay Başkanlığı tarafından 20.11.2009 tarihinde Bakanlığımıza gönderilen yazıyla, Taraf Gazetesi’nde yayımlanan ‘Kod adı Kafes’ başlıklı haberin soruşturmanın gizliliğini ihlal edici mahiyette olduğu gerekçe gösterilerek, gizlilik ihlaline yol açan kamu görevlileri ve basın sorumluları hakkında yasal işlem yapılması talep edilmiştir. Bilindiği gibi, suç ihbar ve şikâyetlerine ilişkin soruşturma işlemlerini yapma görevi Cumhuriyet savcılarına verilmiştir. Bakanlığımızın soruşturma işlemleri ilgili olarak hiçbir görev ve yetkisi bulunmamaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 158. maddesinin 4. Fıkrasında yer alan ‘Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikâyet gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir’ hükmü uyarınca bakanlığımıza gelen ihbar ve şikâyetler ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilmektedir. Bu nedenle Bakanlığımıza iletilen suç duyurularının, gönderilen makam veya kişi ayırımı gözetilmeksizin ilgili Cumhuriyet başsavcılıklarına ulaştırılması kanuni bir zorunluluktur. Bu kapsamda suç iddialarına ilişkin her yıl kamu kurum ve kuruluşlarında da vatandaşlardan gelen binlerce ihbar ve şikâyet, Bakanlığımızca rutin bir işlem olarak ilgili Cumhuriyet başsavcılıklarına iletilmektedir. Sonuç olarak eleştiri konusu yapılan işlem, Bakanlığımıza ulaşan evrakın soruşturma yapmakla yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığına iletilmesinden ibaret olup hiçbir şekilde soruşturma yapılmasına yönelik emir veya talimat niteliği taşımamaktadır. Bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dilerim. Saygılarımla.” *** Bakanlığın, savcılıklara aktarılan taleplerin “soruşturma yapılmasına yönelik emir veya talimat niteliği taşımadığını” vurgulaması çok önemli olmakla beraber... Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği’nden Mehmet Baransu’nun “Kod adı Kafes” adlı haberiyle ilgili yollanan yazı “gizli” kaşesini taşıyor...Hem de hiçbir hukuksal terminolojide yer almayan “etkili ve caydırıcı” işlem yapılmasını istiyordu. Nitekim Kadıköy’deki savcı da örneğine rastlanmamış bir şekilde “hapis cezası” olmayan basın davası için Baransu’nun tutuklanmasını talep etti. *** Sayın Bakana ve Adalet Bakanlığı’na bu açıklama için teşekkür ediyorum... Ama galiba Genelkurmay Adli Müşavirliği’ne de, “gizli” damgası ve “etkili ve caydırıcı” işlem talebi için bir uyarı yapmak gerek... Maalesef hukukla ilgisi olmayan bu kavramlar “hukuk diploması” olanlardan çıkmakta... *** Demek ki sağ gösterip sol vurmak gibi bir kurnazlık yok ise “yargısal denetimden” hoşlanmayanlar var ve azıyorlar... Hâkim ve savcıya sekiz kurşunu acaba kim gönderdi? Kurşuna “geldiği adres” sorulup da, failler çabucak bulunursa hiç şaşırmayın... “Kozmik odaya” giren Türkiye, çok rahatlıkla “kurşuna” adres de sorar, hesap da sorar çünkü...
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|