|
03-25-2010, 12:57 | #1 |
Mason Üstadlarına Suikast Zanlısı'ndan HSYK Üyesi Ali Suat Ertosun İsmi!
ALİ SUAT ERTOSUN'A ŞOK SUÇLAMA
Mason üstatlarına suikasta hazırlanırken yakalanan Hacı Ali Hamurcu, ifadesinde şok bir iddiada bulundu. Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın eski büyük üstatları Asım Akin ve Kaya Paşakay'a suikast düzenlemek üzereyken gözaltına alınan Hacı Ali Hamurcu, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kasım İlimoğlu'na verdiği ifadede şok iddialarda bulundu. Hamurcu, kendisine avukat olarak tuttuğu Yusuf Erikel'le ilk kez görüştüğü ağabey Yakup Erikel'in Ankara'daki ofisinde HSYK Üyesi Ali Suat Ertosun ve Ergenekon sanığı Atilla Ağur'u iki kez gördüğünü söyledi. SAVCI İLİMOĞLU’NA İFADE VERDİ Ergenekon belgelerinde 'Darbe Başbakanı' olarak adı geçen Ergenekon sanıklarının avukatlarından Yusuf Erikel'in gözaltına alınmasına neden olan Hamurcu, Savcı İlimoğlu'na 19 Mart 2010'da ifade verdi. Hamurcu, 18 Mayıs 2007'de resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan tutuklandığını ve 6 yıl hapis cezası aldığını söyledi. Halen Kayseri Açık Cezaevinde yattığını belirterek, 10 Mart 2010'da 1 hafta izin alıp 15 Mart'ta İstanbul'a geldiğini ve Mason Locası'nın önünde beklemeye başladığını, Paşakay ve Akin'in yaralamak amacıylı 4 TL'ye bıçak aldığını anlattı. Yaralamayı düşündüğü kişilerin gücünden korkup pişman olduğunu ifade eden Hamurcu, polisi arayarak, "Mustafa Asım Akin'i vurmak üzere 190 cm boyunda lacivert montlu kahverengi ayakkabılı, ismi Ali olan kişi şeklinde kendimi ihbar ettim ve beni yakalamalarını sağladım" dedi. ERİKEL TUĞGENERALE BAĞIRDI Hamurcu, Ergenekon sanıklarından Durmuş Ali Özoğlu, Neriman Aydın ve Teğmen Mehmet Ali Çelebi gibi isimlerin avukatlığını yapan Yusuf Erikel'in Kayseri'deki davada avukatı olduğunu söyledi. Yusuf Erikel'le tanıştıktan sonra ağabeyi Yakup Erikel'in bürosunda ilk kez 2007’nin Mayıs ayında görüştüğünü anlatan Hamurcu, "İlk görüşmemizde resmi giyimli bir tuğgeneral vardı. Tuğgeneral ile Yusuf Erikel görüşüyordu. Yusuf Erikel tuğgenerale 'Genelkurmay'ın emridir' deyip 'Bu işi yapacaksın' diye bağırdığını gördüm. Ben de bu adam güçlü birisi diye kendi soruşturma dosyamı ona sundum" dedi. BAŞBAKAN OLACAĞINA İNANDIRDI Erikel'in, "Mustafa Yıldırım ve Ferda Paksüt'le işini görüşeceğim. Her işi lehimize çevirirler' dediğini aktaran Hamurcu, "Erikel, bana bunları anlatınca ben de kendimi büyük biri hissettim. Erikel, bana sansasyonel duruma girmek istediklerini, AKP hükümetinin devrileceğini ve kendisinin Başbakan olacağına beni inandırdı" diye konuştu. ‘ERİKEL'İN OFİSİNE GİTMEDİM’ Mason üstadlara suikast zanlısı Haci Ali Hamurcu'nun iddialarını ise Ertosun reddetti. Yusuf Erikel ve Hamurcu'yu tanımadığını belirten Ertosun, Ankara'da hakimlik yaptığından Avukat Yakup Erikel'i tanıdığını söyledi. Yakup Erikel'in ofisine de gitmediğini ve böyle bir toplantıya da katılmadığını kaydetti. KORSAN KARARNAME KRİZİNE NEDEN OLDU Ergenekon sanığı Engin Aydın ile görüntüleri ortaya çıkan HSYK Üyesi Ali Suat Ertosun, 2009 Adli Yargı Yaz Kararnamesi'nin görüşüldüğü sırada gündeme getirdiği korsan kararname ile tartışılmıştı. Ergenekon ve KCK soruşturmalarına bakan hakim ve savcıların yerinin değiştirilmesini isteyen Ertosun, önceki gün gerçekleştirilen HSYK toplantısında da verdiği önerge ile krize neden oldu. Gündemde olmamasına rağmen önerge vererek güz dönemi ünvanlı hakim ve savcı atamalarının yapılmasını istemişti. Kurul üyelerinin ısrarı üzerine Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman, kurulun işleyişine aykırı olduğunu belirterek toplantıyı terk etmişti. Bana Genelkurmay kimliğini gösterdi Avukat Yusuf Erikel'le 13-14 Mayıs'ta Cağaloğlu'ndaki bürosunda yaptığı görüşmeye ilişkin Hacı Ali Hamurcu, şunları söyledi: "Yusuf Erikel ile konuşurken Ankara'da bana Genelkurmay Başkanlığı'nın kimliğini gösterdi. 'Biz devletimiz için çalışıyoruz. Devletimiz ile uğraşan kişiler aleyhine çalışıyoruz. Devletimizin parasını yiyen kişilerden hesap soracağız. Biz Özel Harp Dairesi'nin üyeleriyiz. Hurşit Tolon'un arkasından gidiyoruz’ dedi.” 18 Temmuz 2007'de tutuklandığını, bundan 2 ay sonra da Yusuf Erikel'in kendi yanınan gelerek, "Ortalık karışık. Benim yurtdışına çıkmam lazım. Avukatlığını abim Yakup Erikel yapacak" dediğini aktaran Hamurcu, ifadesinde, “Bundan sonra sadece Yakup Erikel'le yüz yüze geldim" dedi. Polisteki ifadesini savcılıkta değiştirdi Hamurcu, Yusuf Erikel'in de Ankara'da büro olarak kullandığı ağabeyi Yakup Erikel'in ofisinde gördüğü ilginç isimlerle ilgili olarak da ifadesinde şunları anlattı: "Ben Yakup Erikel'in Ankara'daki basın sitesinde avukatlık ofisinde Ali Suat Ertosun, Hasan Atilla Uğur ve ismini bilmediğim tuğgenerali aralıklı olarak 2007 yılında Mayıs'ın 2. haftasında ve Haziran ayında bu kişileri gördüm. Benim bu kişiler ile herhangi bir konuşmam olmadı." Savcı İlimoğlu'na mason üstatlarına suikastı ayrıntılarıyla anlatan Hamurcu, Erikel'in kendisini kışkırttığı yönündeki emniyetteki ifadesini ise savcılıkta değiştirdi. İfade üzerine 22 Mart'ta gözaltına alınan Yusuf Erikel'in de aralarında bulunduğu 9 kişi halen Emniyet’te tutuluyor. Aktifhaber 25 Mart 2010
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
03-25-2010, 16:22 | #2 |
Devlet Failin Peşinde
Devlet failinin peşinde - Taraf - Istanbul - 25.03.2010
Kayseri Yarıaçık Cezaevi'nden dışarı izinli olarak çıkan bir hükümlünün iki mason üstadına yönelik suikast itirafı, sekiz yıl önceki Hablemitoğlu cinayetine uzandı. Ergenekon operasyonu kapsamında 16 Mart'ta İstanbul'da gözaltına alınan Hacı Ali Hamurcu adlı hükümlünün iki mason üstadına yönelik suikast yapma hazırlığındayken gözaltına alınması ve sorguda yaptığı itiraflar, 2002'de Ankara'da bir suikasta kurban giden Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayetini yeniden gündeme getirdi. Genişletilen operasyonlarda Hablemitoğlu'nun kitaplarını daha önce basan eski yayıncı işadamı Hayri B. ile Ergenekon sanıklarıyla bağlantısı tesbit edilen Hakan A. yakalandı. Kayseri Yarıaçık Cezaevi'nde zimmet suçundan hükümlü olan 33 yaşındaki Hacı Ali Hamurcu, evci iznindeyken 16 Mart'ta İstanbul'da gözaltına alındı. Beyoğlu'ndaki Mason locası önünde yakalanan ve cebinde Mason Üstadları Kaya Paşakay ve Prof. Mustafa Asım Akin'e ait fotoğraf çıkan Hamurcu, önemli itiraflarda bulundu. Suikast karşılığında Ergenekon davası avukatlarından Yusuf Erikel'in kendisine boş senet verdiğini, tutuksuz yargılanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da bu senede 10 milyon TL yazdırmasını istediğini ifade etti. Bu senedin Kaya Paşakay'ın eline geçtiğini anlatan Hamurcu, şunları söyledi: "Kaya Paşakay 'Şimdiki üstad da senedi ödemiyorlar' dedi. Cezaevinden bir haftalığına çıktım. Ayın 16'sında cinayeti işleyip, 17'sinde geri dönecektim." Operasyon genişletildi Bu ifadelerin ardından altı ilde yapılan eşzamanlı operasyonda Ergenekon sanıkları Durmuş Ali Özoğlu, Kemal Aydın ve Neriman Aydın'ın avukatı Yusuf Erikel, Hakan A., Hayri B., Recep T., Maruf Ş., Adem U. ve Aydoğan A., gözaltına alındı. Cazım A. adlı kişi için de arama kararı çıkarıldı. Ergenekon'un ek klasörlerine giren bir belgede Aydoğan A. ile aynı soyadı taşıyan Ali A.'nın isminin yanında "Ahmet Yarbay ... Hamza-Mehmet çocuklarına Üzeyir Garih öldürülme olayı?" yazdığı öğrenildi. Hablemitoğlu bağlantısı Şüphelilerden Hayri B.'nin öldürülen Necip Hablemitoğlu'nun kitaplarının da yayın yönetmenliğini yapan eski bir yayıncı, Hakan A'nın ise Ergenekon sanıkları Ergun Poyraz, Kemal Kerinçsiz, Sevgi Erenerol ve firari Turhan Çömez'le bağlantılı olduğu belirtildi. Ankara'da bir dönem tekvando hakemliği yapan Hakan A, ayrıca Hablemitoğlu cinayetinden kısa bir süre sonra gözaltına alınıp sorgulanmıştı. Veli Küçük'ün de adı geçti Daha önce olayla ilgili İzmir'de bombalı bir saldırıda öldürülen işadamı İbrahim Çiftçi suçlanmıştı. Yine Ergenekon iddianamesinde Danıştay saldırısı sanıklarından Osman Yıldırım ifadesinde Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili Veli Küçük'ü suçlamış, cinayetin Veli Küçük tarafından Osman Gürbüz'e verildiğini iddia etmişti. Ergenekon operasyonunda gözaltına alınan Doç. Dr. Ümit Sayın'ın bilgisayarında bu cinayet ile ilgili bilgilere ulaşılmıştı. Bu kayıtlara göre cinayet Ergenekon örgütü tarafından eski bir silah kaçakçısı olan İbrahim Çiftçi'ye iki milyon dolar karşılığında sipariş edilmişti. Sami Hoştan bu suçlamayı Silivri'de görülen mahkemede kabul etmemişti. İstanbul Emniyeti'nde sorgulanan işadamı Hayri B'nin, öldürülen işadamı İbrahim Çiftçi ile bağlantılı olduğu ve Hablemitoğlu cinayeti karşılığında tetikçiye yüklü miktarda para verdiği iddia edilmişti. Derin devletle bağlantılıydı Hablemitoğlu'nun 'ülkücü ve derin devletle bağlantılı bir kişi olduğunu' Taraf'a paylaşan bazı öğretim üyeleri, "Ölmeden kısa bir süre önce, bazı konularda açıklama yaptığı için ülkücülerin de içinde olduğu bazı çevreler tarafından fena halde dövüldü. Hablemitoğlu, Ergenekon davasında yargılanan Emin Gürses ve Ümit Sayın'la yakın ilişkide olan biriydi" dediler. Atalay dosyayı raftan indirmişti İçişleri Bakanı Beşir Atalay, olayın üzerine gittiklerini belirterek, "Hablemitoğlu suikastı 2002'nin Aralık ayında oldu ve faili meçhulün içinde kaldı. Onun için üzülüyoruz. İçişleri Bakanlığı'na geldiğimde o dosyayı tekrar çıkarttırdım ve tüm bu süreç içinde üzerinde durulan ve failleri bulunamayan bir dosya var. Umarız bu konuda bir gelişme olur. Son zamanlardaki özellikle çetelerle, o tür operasyonlarla ilgili çalışmalarda Hablemitoğlu'nun olayını gündeme getiriyoruz" dedi. Hurşit Tolon'dan yalanlama Bu arada Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, avukat Yusuf Erikel ve Hacı Ali Hamurcu ile herhangi bir tanışıklığı ve bu kişilerle hiçbir irtibatının olmadığını açıkladı. VOLKAN KOÇ/SADIK GÜLEÇ/ FİKRET KARAGÖZ |
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
albay atilla uğur, ali suat ertosun |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|