04-08-2010, 09:44 | #1 |
Öfke ve Hiciv'den-2 (Necip Fazıl Kısakürek)
NE KALIR?
Kalmaz;ne iz, ne toz,ne duman kalır. Dalgacık silinir ve umman kalır. Bu hale geldimi birkere işler, Sın güne çok kısa bir zaman kalır. Can kaygısı batsın yerin dibine; Sanma evlat kalır, hanüman kalır. Gelenler, gidenler, hep aynı soydan; Bu düşman giderse o düşman kalır. Ve kim kalırmış diye ikbalde Vatanı satsalar göz yuman kalır. Ozanım, odur ki, gerçekten mesut, Herşeyini verir müslüman kalır. (1971)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-08-2010, 09:46 | #2 |
HEP O
Akıl , bu dünyanın divanesinde; Tükenmez hazine viranesinde. He gidi , hey müsbet bilgiler asrı! Heykeller dizili puthanesinde. Yeni insan hücre hücre kıvranır , Gökdelen dediği kâşânesinde. Mini şort giyimli kadın , meş'ale ; Bin aygır kuvveti , pervanesinde. Bir mesud teselli içinde herkes, Herkes kendi aziz bahanesinde. Çıkatrma kağıdı bir sahte dünya ; Özgürlük , uygarlık efsanesinde. Şeytanı çatlatan mavallarda yok ; Okunanlar devrim terânesinde. Sor , kimdedir yolu düzeltecek güç? İslam'ın çelikten merdanesinde! O'nun oturduğu taşta , hasretim; Ayağını öpen kum tanesinde... (1971) Necip Fazıl Kısakürek |
|
04-08-2010, 09:50 | #3 |
HALİMİZ
Nedir Allahım, nedir, bu diyarın şu hali Bezginlikten ruhunu kaybetmiş bir ahâli; Ve bir mecnun idare, tam da hastahanelik... Öyle davranışlar ki, destanlık, efsanelik... Ne bilgi, ne düşünce, ne gelenek, ne nizam; Anladıkları tek şey zam ve zam üstüne zam. Binada mukavemet hesabı var, bilmezler; Önün uçurum dersin, eğil bak; eğilmezler. Resmî geliri dörtse, gideri kırk, aile... Ahlâkî-iktisadî, bu ne biçim hâile? İş mi; kullanılamaz insan gücünü ihraç! Millî aczi satarak elde edilen haraç... Bu iş, gâvurdan, millî acze kira istemek; Ben bir beygir gücüyüm, onu sen kullan, demek!.. Üstelik gelen para küflendikçe kasada; Bataklıkla kuraklık, yanyana piyasada. Habire enflâsyonla sağlanan ödemeler; Ve üstelik, bu vatan kalkmıyor, demeler... Bir deli ki, avlanır, güya çıkarken ava; Ağız yolunu bilmez, kaşık çalar pilâva. Hepsinden baskını şu: Particilik gayreti! Kahramanları sahte, dünyaları iğreti. Alternatif, paralel, boş kelimelerden sis; Hepsinde "ben" dâvası; aşk ölü, vicdan hasis. Mehmetçiğin sırtından birbirini gammazlar; Kıbrıs'a köprü kurar, hükümet kuramazlar! Kurt, kuzu ve ot nasıl geçirilir karşıya? Oy boncuğu sürmenin tam zamanı, çarşıya! Bütün hesapları bu, bütün kaygıları bu!.. Ve rejim, ellerinde el sürülmez bir tabu. Örter de toprak saçıp, köpek, kazuratını, Gezdirir mini etek köpeklik berâtını... İslama serbest olan camilerde mahpusluk; İman, fikir, ruh, lisan, suyu kesilmiş musluk. Kalpleri dinler sağır, kılavuzluk eder kör; Dindara çağ dışı der, çağı bilmez profesör... Ruhsal, parasal, soyut, boyut, yaşam, eğilim... Ya bunlar Türkçe değil, yahut ben Türk değilim! Oysa halis Türk benim, bunlar işgalcilerim; Allah Türk'e acısın, yalnız bunu dilerim. (1974) |
|
04-08-2010, 09:53 | #4 |
Meydan Şiiri
Tek istikamet kabe; Ve tek örnek sahabe... Böyle yükseldi sütun, Böyle kuruldu kubbe. Derken nuru kararttı Yobazda kara cübbe. Tuzağa düştü aslan; Sorguç takıldı kelbe. Vatan yüzelli yıldır Manada bir harabe. Artık iman ve ahlak, Türbedarsız bir türbe. Ne hatıra maziden, Ne isim ne kitabe... Düşmek,yükselmek oldu Uçurumda mertebe... Ağla ey koca tarih Bu acıklı nasibe! Nerdesin ulvi fikir Çilekeş murakebe? Sahte devrimler boyu Tarihi muhasebe? Bağlıdır bu felaket, Tek tipe tek sebebe. Bir tip mücerret model Batı ajanı kahbe! Sürüyü teslim eden, Avrupalı celebe... Hele bak,şu hale bak; Eve,yurda,mektebe! Bizde profösör derler Kitap yüklü merkebe. Lisan diye hırlayış; Kültür diye alfabe... Pazar müflis,kent deli, Köy boş karakol izbe... Bir çatışma boğuşma; Şeytan uğrunda cezbe. Karışmış gazetede Necaset mürekkebe. Ne bulduk parti parti, Eyledik de tecrübe? Bir kısmı Ebu Cehil, Bir kısmı İbn_i Sebe. Gerçeğe aykırılık; Uygunsuzluk mezhebe... İslam,gidip gelen top, Bir hizipten bir hizbe. Hak yolunda bir lider; Memur,hakkı tahribe. Düne kadar dıştandı, Şimdi de içten darbe. Diyanet işleri ki, Uymaz farza, vacibe. İlminde gaiplerin Haşyet duymaz gaibe. Yeni bir mamul eşya; Fetvaları şaibe. Bu muydu Büyük Doğu, Kırk yıllık muhasebe? Deli olsa yanaşmaz İşlerini tasvibe! Ya sanayi masalı; Derya rolünde habbe? Saksı içinde çınar; Görülmememiş acibe... Nefes almadan vermek... Sor bu işi tabibe! İş arayan bir millet; Diyar diyar göçebe... Şerefli ortak Pazar; Ona aş, sana küsbe! İçyüzü bu davanın, Köle olmak salibe... Dünkü sultan bugün kul, Ta meşrıkten mağribe. Rüşvetle maaşa zam, Enflasyonla debdebe. Yüz lira ona iner Daha inmeden cebe. Gidere tabii gelir Dibi sökülmüş heybe. “Doğa”da buldukları Zelzele ve seylabe. Biçare demokrasi, Karanlıkta körebe. Parti, bölücü alet Batıdan bize hibe. Gel de ey gerçek parti, Partiyi batır dibe! Her türlü sahteliği Yıkmak sana vecibe! Bu işi ne temizler, Hangi ok,hangi harbe? Hangi yel,hangi ateş, Hangi söz,hangi hutbe? Bir nesil bekliyoruz, Büyük nizama gebe. Nedir o nizam,nedir? Boyun eğmektir Rabbe! Milliyet ruha bağlı Kıymet sadece kalbe. Fatih’te erimiştir, Cengiz Han ve Kurt Cebe. Davet gücü İslam’da; Koministi edebe. Her şey herşey İslam’da; Ferde ve kavme rütbe. Bizde, kutsi emanet; Bizde yarın galebe! Gün geldi,saat çaldı; İşte yol koş takibe! Yetmez mi esaretin; Ey Türkoğlu,davran bee! 1975 |
|
04-08-2010, 10:00 | #5 |
MANZARA
Demokrasi bu halka, Burunlarda bir halka. Hürriyet mi diyorlar; Balık ağzında zoka. Bilmezler ki hürriyet, Teslim olmaktır Hakk'a Naylondan bir hükûmet; Kanun okları ıska. Beri gel, kargaşalık, Fitne fesat, tefrika! Topu kelle bir futbol! Yamyamca müsabaka... Solcusuna kuş tüyü, Sağcısına falaka, Batıdan gelen mikrop; Örgüt, dernek ve fırka. Zulmünün kabulüdür, Bir rejimde sendika. Ya sendika horozu? Hakikatte kuluçka. Yumurtası som altun İstismarı daniska. Hem işçi, hem patrondan, Bedavacı nafaka. Bütçe, dibi çatlak küp; Gel de deliği tıka! Habire bas parayı; Toplasın onu banka. Peşinden çuval çuval, Semayedara toka. Budur yüzde kırk faiz Oyununda entrika. Tek, bozulsun dengeler, Kavuşmaz olsun yaka. Kırk şişkoya kan versin, Kırk küsur milyon sıska. Ölsen, kefen pahalı; Bilmem kaça patiska? Yaşasan, kaça pişer, Bir tencere kapuska? Dışa emek satarlar; Şanlı ay-yıldız marka. Ham beygir gücü insan; Kiralık; birkaç mark'a. Bilmeyende 1 dirhem, İş bilende 1 okka. Bir de bu gariplerden Öz vatana sadaka. Üstelik böbürleniş; Üretim diye caka Sen, Kafası tam montaj, Adı, yerli fabrika! Bizim saf verimimiz, Günde kırkbin ton kaka. Yılda dört milyon çocuk, Hediye, vardan yoka. Köylerde boş kalan ev, Şehirlerde baraka. İnsan kalmadı, insan; Dert, ne lokma, ne hırka. Bizde en büyük cahil, Okur-yazar tabaka. ''Bilimsel Sosyalizm'' Adlı gizli varaka. Namusun varsa eğer, (K) harfini kullan, ka! Bir garip bit salgını, Libya'dan tut, Irak'a. Sistemi hıyanetin, Mahlûka ve Hâlık'a Dersi yutturmacılık, Müddeti on dakika. Fikri çöp tenekesi, Adaletiyse Çeka. Şu dil belası nedir? Vakvaka ve lâklâka. Aramızda ne kaldı, Kargalarla fârika? Mektep isyan ocağı İmana ve ahlâka. İnkılâp, insanlıktan Hayvanlığa irtika! Akıl namussuzdadır; Namuslu hebenneka. Namus, namus ve namus, Müzelerde antika. Son moda bölücülük, Türk'ü bastırmak faka Türkiye'de Türk'e yok, Köşe, bucak, mıntıka. Her yandan kuşatılış, Her taraftan abluka. Bu hale akıl çatlar Ve tutulur nâtıka. Memnun olan bu halden, Rusya ve Amerika. Türk'e râm olur mu hiç, Kıbrıs kızı Marika? Yılgın, şaşkın ve bitkin, Bir sefil politika. Hayat hakkı âlemde Sadece müstahakka. ''Milli Görüş'' bir şarkı, Notası yok bir mızıka. Hele ''Nuh'un gemisi''? Tek kürekli filika.. Hız verdin iktidarda Para dolabı çarka. Uzaksın halisliğe, Her türlü istihkaka! İslama uzak adam; Uzak, vecde ve aşka! Dini hafife satmak, Ne dert istersin başka? Küfre verdiğin taviz, Küfürlük bir vesika. Ya sen ey din lüpçüsü Yeter bunca sâbıka! İslam dâvası dedik; Sen çıktın çıka çıka! Rezil ettin dâvayı Mâğribe ve Meşrika. İşin, gücün, kelâmın Üfürükçüden muska. Bâtıl dersin, hep bâtıl; O sendin filhakika! Ağır sanayi, evet. Ama Zümrüdüanka. Keşfin ''Büyük Türkiye'', Haykırışın, ''Evreka''! İşte devrimin sonu, Çeneye geçmiş şapka! Türk neydi ve ne oldu; Soralım müsteşrika! Garptan kovulmuş olmak, Yabancı kalmak Şarka. Tersimiz yüzümüzde; Semavi bir harika! Şahikalar uçurum, Uçurumlar şahika. Gidiyor koca devlet; Gidiyor şaka-maka! Gözümüz kaldı mı ki, Gözümüzden yaş aka? Ya ol, ya öl, son ihtar, Bağlantı hangi şıkka? Bu durumda haltetmiş, Kâğıt, kalem ve hokka. Demirden bir el lazım, Havan topu bazuka! Heyûlaî bir zuhur Bir şimşek, bir sâika. Mutlaka büyük devrim, Büyük devrim, mutlaka! 1980 |
|
04-08-2010, 10:01 | #6 |
BİLANÇO
Şimdi leke, asıl renk, Kargaya kaldı ahenk, Eşediler kandile, Açtılar güneşe cenk. Kaldırıldı perdeler, Avret yerinden kepenk. Pazarlarda satılık, Vicdanlar hevenk hevenk. Bir nesil türettiler, Yamyam sürüsüne denk. Oh, ne tatlı şey derler, Necaset yese firenk. Bunlara vit, bit zehiri; Ne ip, ne top, ne tüfek! Leşlerine yakışan, Köpek tersinden çelenk. Pezevenklik mi desem; Azdır, der,bizim mihenk. Ama, kız satan değil, Vatan satan pezevenk!.. (1980) |
|
04-08-2010, 10:02 | #7 |
Bunlara vit, bit zehiri;
Ne ip, ne top, ne tüfek! Leşlerine yakışan, Köpek tersinden çelenk. Pezevenklik mi desem; Azdır, der,bizim mihenk. Ama, kız satan değil, Vatan satan pezevenk!.. |
|
04-08-2010, 10:18 | #8 |
BİRDİRBİR
Sizin oynadığınız, uzun-eşek,birdirbir! Ya bizimki.. O tek yol... Bin tanede birdir bir... GÜNEŞ DOLU TARİH El-âlem çalışırken, fethetmeye Merihi; Sen cebinde kaybettin, güneş dolu tarihi! MAYMUN Maymun, insan bendendir, bu benim devrim, dedi Başına bir oturak geçirdi, " devrim" dedi. MUKADDES EMANET Çöplüğe attılar da mukaddes emaneti Hak bellettiler Hakka en büyük ihaneti... |
|
04-08-2010, 10:27 | #9 |
KAHRAMAN
Kahraman olmak için, o köprüden geçecek; Nefsini köpek leşi gibi, ardından sıra çek! DEVRİM Ne var, boş yere evirip çevirecek; Hangi devrimdir o ki, devrimi devirecek? BU AY Karagöz seyri değil, gözyaşı dökme ayı; "Bilinmezi" bilirler, bilseler ağlamayı... DÜŞÜNMEK Bana biricik gıda, aç ve susuz, düşünmek; Sizinse düşünceniz, yemek, yatmak, eşinmek... CAMİ Camiler serbest ama bütün yolları yasak; Onlar meydana hakim, bizse camide tutsak... VECDSİZLER O vecdsizler ki, ruhu şekilde yitirirler; Namazla başlamaz da, namazla bitirirler... BOZULAN NİSPET Nispetleri bozuldu, yedi ses, yedi rengin; Mart kedisinin dili, bizimkinden çok zengin... |
|
04-08-2010, 10:39 | #10 |
YİNE HÜRRİYET
Son noktadır onların yakını, uzaklıkta; Hürriyetin gerçeği, gerçeğe tutsaklıkta... HAYKIR Ya Allah de; ve yıldız yıldız fezada atla, Oraya ne füzeyle çıkılır ne kanatla... YARASA İlminiz, aydınlıkta gözü görmez yarasa, Hiçliğini görmeye yarar ancak, yarasa. TEK CÜMLE Her cümlenin başında söylenmeye müstehak, Tek cümle tanıyorum; "Allah bir, Resulü Hak!" DÜDÜK Maymunluk marşı çalan altı delikli düdük, Elli yıl, koca millet, o düdükle yürüdük! KIBRIS FATİHİ Kıbrıs Fatihidir o, ister ya, evet ister; Irzını kurtardığı anneden rüşvet ister. MODEL Hani o müslüman ki, her güzele bedeldir; İnsan defilesinde eskimez tek modelidir. DEMOKRASİ Gerçek demokrasinin şöyledir ki, tefsiri; Halk Hakkın esiridir, devlet halkın eseri. ÜRETİM Ancak hiçe varırız, bu yoldan, varsak varsak; Üretim ki, mekanı ya rahimdir, ya barsak. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|