AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

Eylem boyunca “Müs-tekbir giyim”, “Tesettür ayeti’nin modası mı geçti?”, “(M)oda ne? Tektip(siz)leştirme”, “Tesettür ve moda; dam üstünde saksağan...”, “Kapitalizmin nesnesi değil, İslam’ın öznesi olacağız!”...


Türkiye'de bir grup başörtülü bayan, lüks ve sınıf atlamanın simgesi haline gelen "Türban Modası"nı, İstanbul Fuar Merkezin'de düzenlenen "Tesettür Moda Fuarı"nın önünde protesto ederek onca Müslüman'ın yoksulluk çektiği ve sırf başörtüsünden dolayı tahsil ve meslek hayatından mahrum bırakıldığı günümüz şartlarında tesettürü lüks bir giyime dönüştürme girişimlerini kınadılar.


Tımetürk'ün haberine göre Yenibosna İstanbul Fuar Merkezi'nde 08-11 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Tesettür Moda Fuarı'nın yapıldığı binanın önünde Pazar günü saat 14:30'da toplanan grup, “Teşhir için değil, Takva için örtü”, “Kapitalizmin nesnesi olmayacağız!”, “Uyan, Diren, Özgürleş!” sloganları attı. Özgür-Der adına konuşma yapan Zehra Çomaklı kadının tesettür algısı ile oynandığını, tesettürün ilk önce başörtüsüne indirgendiğini ve kadının insanın hazlarına yönelik bir obje gibi kullanıldığını ifade ederek, kapitalizmin dini kavramlar üzerinde yaptığı tahribatlara izin vermeyeceklerini ve tesettürün Müslüman kadının kimliği olduğu vurgusunu yaptı.
Eylem boyunca “Müs-tekbir giyim”, “Tesettür ayeti'nin modası mı geçti?”, “(M)oda ne? Tektip(siz)leştirme”, “Tesettür ve moda; dam üstünde saksağan...”, “Kapitalizmin nesnesi değil, İslam'ın öznesi olacağız!”, “Do not be object of capitalism”, “ Tesettür algımızı örtemeyeceksiniz” yazılı dövizler taşındı. Eylem olaysız bir şekilde sona erdi.

Bildirinin tam metni ise şöyle:

Kapitalizm'in “Nesnesi” Ol-ma-ya-cığız!

بِسْمِ اللَّهِ ٱلرَّحْمـٰنِ ٱلرَّحِيمِ

Tesettür Moda Fuarı'nın 2.si 08-11 Nisan 2010 tarihinde İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştiriliyor. Madem bizim adımıza birileri fuar düzenliyor o halde bizlere de cevap hakkı doğuyor:

Tüketimi kamçılayan, zenginliği, şatafatı idealize eden bir anlayış elbette ki Kur'an ve Sahih Sünnet'in vaaz ettiği bir anlayış değildir.

“Gösterişçi Dindarlık” olarak da tanımlanan bu durum, kendini tükettiği kadar istismar ettiği değerlerin de karalanmasına yol açmaktadır.

Bunun içindir ki, ziyafet sofralarında iftar açanların, "zekatımı da veririm keyfimi de sürerim!" diyenlerin 'huzur İslamda' söylemleri laftan ibarettir.

Tesettür ile ilgili inzâl olan Nur suresi 31.ayet-i kerimede “Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar” ibaresiyle, örtünmenin içeriğinin boşaltılmasının önüne geçilmiştir. (Diğerleri Nur 24:60; Ahzab 33:59)

Kadının cazibesini, örtülü olsa da, başka yollarla belli etmesini haram kılmıştır. Hele cazibeyi ve cinsel kimliğin toplumsallaşmasını önlemek için kullanılan örtünün kendisi süslerin belli olması için cazibe aracına dönüştürüldüğünde bu daha da çelişik ve gayri-islâmi bir durum ortaya çıkartmaktadır. “Adem oğulları, size, bedenimizi örtecek ve süsleyecek elbiseler hazırladık. Takva elbisesi ise daha hayırlıdır. Bunlar, ALLAH'ın işaretleridir, olur ki öğüt alırsınız.” 7/Ar'af 26 ayet-i kerimesi de şeklen icrâ edilen örtünmenin ancak içeriği korunduğunda bir anlamı olacağına vurgu yapmaktadır.
Tesettür olarak tanımlanan İslami örtünme, Kadın'ın toplumdaki özgürlüğünü ve kişiliğinin var olduğunu simgeleyen bir semboldür. Tesettür, gösterişten uzak, dikkati şekille, renkle giyim, takı ya da cinsellikle değil düşünce ve emeğiyle var olmak demektir. Müslüman kadın bunu “Tesettür” ile sağlamaktadır. Kur'an'da “Takva Örtüsü” olarak betimlenen bu kimlik Şekil-Öz dengesini kuran bir hayat tarzının ilanıdır.

Dejenerasyon, öncelikle bütün bedeni kapsayan “Tesettür”'ün sadace “başörtüsüne” indirgenmesiyle başlamıştır. Başörtüsüne indirgenen örtünme daha sonra “Türban” adını alarak kullanılan bir aksesuar'a dönüştürülmüştür.
Türban modası, Müslüman kadının kimliğini kâr'a dönüştürme çabasındadır. Artık örtünmenin amacı “nasıl daha iyi Müslüman bir şahsiyet olurum?” sorusuna cevap aramaktan “nasıl daha güzel ve kadınsı görünürüm?” sorusuna dönüştürmektedir.

Kâr için kurgulanan reklam nesneleri ideal bir yaşam tarzını değil sadece daha çok para kazanmayı amaç edinirler.

Son yıllarda Türkiye'de gittikçe reklam edilen “Türban Modası”nı Küresel Kapitalizmin inanç istismarı olarak görüyoruz. Kapitalizm'in tek amacının daha fazla para kazanmak olduğu göz önüne alınırsa inançları sömürmesi daha net anlaşılabilir.

Kapitalizmin para ve tüketim için değersizleştirdiği, bir mal'a indirgediği tesettür, Türban modasının aksine az tüketime, sade yaşama ve insanlar arasında âdil paylaşıma/infâk'a çağıran giyim tarzıdır.

Türban Modasının ayartmasına kapılan dindarlara soruyoruz: Hz. Hatice, Hz. Fatımâ, Hz. Aişe, Hz. Sümeyye gibi Sahabi hanımlar, nasıl giyiniyordu? Onların hayat tazlarında lüksün, şatafatın, dünya malı biriktirmenin yeri neydi?

Filistin'de, Çeçenya'da, Afganistan'daki Müslüman hanımlar binbir türlü sıkıntı çekerken, Türkiye'de yüzbinlerce insan açlık sınırının altında yaşarken, bir çok işçinin asgari ücretinden bile fazla ücrete satılan pardesüler ve başörtüler takmak hangi vicdana hangi inanca uygundur?
Küresel Kapitalizm, Müslümanları “tüketici” bir av olarak görmeye devam edebilir. Ancak bizler tüm benliğimizle diyoruz ki Kapitalizmin nesneleştirerek sömürdüğü bir meta ol-ma-ya-ca-ğız!

Rüyalarımızı lüks ve şatafat, daha fazla dünya malı süslemeyecek. Hedeflerimizi kariyer budalalığı ve tüketim çılgınlığı değil, yaşanılabilir âdil bir dünyanın inşâsı belirleyecek. Bu sebeple “Tesettür Moda Fuarı” bizleri milyarlarca liralık harcamalarla içine çekmeye çalışsa da biz “alın modanızı başınıza çalın” diyor ve bu kapıdan içeri asla girmeyeceğimizi beyan ediyoruz!

Yoksulların gözlerindeki umut ışığı daha sâde yaşamayı ve paylaşmayı öğretiyor. Hayat Rehberimiz Kur'an'ın gösterdiği gibi: çünkü Âhiret var!/Özgür Açılım Platformu
Haber Editör

Dinimizin esas direğinin Namaz yerine "türban"laştırılmaya çalışıldığı bir ortamda yapılan anlamlı bir protesto olmuş.Teşekkür ederim şahsım adıma..

[Sukût-u_Hayal]

“Gösterişçi Dindarlık” olarak tanımlalan tessettürü kirletmekten öteye gidemeyen bu tür oluşumları bende protesto ediyorum ...

Rabbim tesettürün hakkını vermeyi nasip etsin ...

Türban demeyeceğim bu laftan nefret ediyorum, başörtüsünü takan kişi bunu moda için takıyorsa vay haline.

[sarar]

Örtünmenin Sadece Çarşafla Olması Gerekmiyormu?? Hem Dikkat Çekmiyor, Hemde Heryeri Kapatıyor Türbanların çoğu renkli renkli Dikkat Çekiyor Ve Takanların Çoğunun Vücut Hatları Gözüküyor ??

sarar Nickli Üyeden Alıntı

Örtünmenin Sadece Çarşafla Olması Gerekmiyormu?? Hem Dikkat Çekmiyor, Hemde Heryeri Kapatıyor Türbanların çoğu renkli renkli Dikkat Çekiyor Ve Takanların Çoğunun Vücut Hatları Gözüküyor ??

2 ihtimal var ya erkeksiniz ya da çarşaflı bi bayansınız.Eğer erkekseniz hepimizin yaptığı gibi yorum yapacaksınız tabi, ama böyle kesin bir söylemde bulunmanız saçma.Dinimizin onlarca gereği varken bu konuya ne yazıkki yasaklar yüzünden takıldık,takıldıkça da abarttık.Baş örtülü olsa ne olur,türbanlı olsa ne olur çarşaflı olsa ne olur.Allah için bir iş yapmak önemli olan,benim akrabalarımın hepsi açık,çalışıyorlar 5 vakit namazlarını da kılarlar iş yüzünden kaçırdıklarının da kazasını kılıyorlar ve hiç de manevi anlamda rahatsızlık duyduklarını sanmıyorum.Böyle takıntılar yüzünden namazdan oruçtan bi haber türbanlı gençler yetiştiriyor cahil aileler.Madem Allah'ın emri diye bu yola sokuyorsun önce bi dinin esaslarını öğret şu bayana be adam.(genelleme yapmıyorum sadece etrafımda gördüğüm ve eleştirdiğimiz kişileri kapsıyor dediklerim)

yeahh Nickli Üyeden Alıntı

2 ihtimal var ya erkeksiniz ya da çarşaflı bi bayansınız.Eğer erkekseniz hepimizin yaptığı gibi yorum yapacaksınız tabi, ama böyle kesin bir söylemde bulunmanız saçma.Dinimizin onlarca gereği varken bu konuya ne yazıkki yasaklar yüzünden takıldık,takıldıkça da abarttık.Baş örtülü olsa ne olur,türbanlı olsa ne olur çarşaflı olsa ne olur.Allah için bir iş yapmak önemli olan,benim akrabalarımın hepsi açık,çalışıyorlar 5 vakit namazlarını da kılarlar iş yüzünden kaçırdıklarının da kazasını kılıyorlar ve hiç de manevi anlamda rahatsızlık duyduklarını sanmıyorum.Böyle takıntılar yüzünden namazdan oruçtan bi haber türbanlı gençler yetiştiriyor cahil aileler.Madem Allah'ın emri diye bu yola sokuyorsun önce bi dinin esaslarını öğret şu bayana be adam.(genelleme yapmıyorum sadece etrafımda gördüğüm ve eleştirdiğimiz kişileri kapsıyor dediklerim)

Konuya kimsenin takıldığını görmüyorum, bu bir sorundur öncelikle. Allah için yapılan işlerin hiç birine kapanmak ile ilgili bir mevzu girdiğini zannetmiyorum, insan bunu Allah için yapmaz kendi için yapar, emirdir sadece emri yerine getirir . Diğer bir arkadaş ta sadece çarşafla yapılması gerektiğini savunmuş, ekleme olarak ta ilgi çekiyor diye söylemiş, zaten konunun esas noktası bu, türban, eskiden bu başörtüsü değilmiydi? bizim insanımız cahillikleri yüzünden buraya kadar geldi zaten bu konu, hakkıyla kapanan bir kişi pardesüde giyer,çarşafta illa çarşaf giyecek diye bir konu söz konusu değildir. Ama bizim insanımız ne yapıyor, sadece kafası kapalı, yüzünde bir ton makyaj, dizaltı etek, kolları sıvanmış ve vazgeçilmezleri koverseleri. Bu bu şekilde devam ettiği müddetçe daha bu konuda ne yorumlar yapılır, milletin ağzınada sakız olunur.
Vesselam...

[Feride]

TYH Nickli Üyeden Alıntı

Dinimizin onlarca gereği varken bu konuya ne yazıkki yasaklar yüzünden takıldık,takıldıkça da abarttık.Baş örtülü olsa ne olur,türbanlı olsa ne olur çarşaflı olsa ne olur.Allah için bir iş yapmak önemli olan,benim akrabalarımın hepsi açık,çalışıyorlar 5 vakit namazlarını da kılarlar iş yüzünden kaçırdıklarının da kazasını kılıyorlar ve hiç de manevi anlamda rahatsızlık duyduklarını sanmıyorum.Böyle takıntılar yüzünden namazdan oruçtan bi haber türbanlı gençler yetiştiriyor cahil aileler.Madem Allah'ın emri diye bu yola sokuyorsun önce bi dinin esaslarını öğret şu bayana be adam.(genelleme yapmıyorum sadece etrafımda gördüğüm ve eleştirdiğimiz kişileri kapsıyor dediklerim)

Dinimizin onlarca emri var, onlardan bir tanesi de uygun bir şekilde örtünmek.

Ve farz..! Farz bir ibadeti de diğerlerinden ayrı tutmak, takıntı olarak nitelendirmek ya da ayrı bir şekilde kategorilendirmek sağlıklı bir yaklaşım olamaz.!

Namaz olayında ise, yakınlarınız kılmaya çalışıyor ne güzel Allah kabul etsin diyelim fakat "kılamadıkları namazları kaza ediyorlar ve bundan da hiç bir rahatsızlık duyduklarını sanmıyorum" ifadesi ya da böyle bir yaklaşım da doğru değil. Zira zaten kılınmalı, kılmıyor/kılamıyorsa bunun vicdani yükünü taşımalı, çareler aramalı kılabilmek adına!

Diğer taraftan dinin diğer ana esaslarının da elbette örtüyle beraber öğretilmesi gerekir, o da işin diğer boyutu. O konuda haklısınız, hepsi bir noktadan hareketle ilerlemelidir..

kapitalizmin nesnesi değil islamın öznesi olacağız !
Muhteşem bir slogan...
Sokakta öyle başörtülü kızlar görüyoruz ki başörtünün dili olsa allah belanı versın diye feryat eder...
Ve bu firmalar...
Reklamlarında en güzel kadınları oynatan,mankenlere başörtüsü defilesi yapan modernizmin gevşettiği firmalar canınız cehenneme...
Başörtüsü dikkat çekmemek mahremiyeti korumak için takılır daha güzel görünmek için değil...
Vakkonun başörtüsü üretmesi kadar itici geliyor bu tekbir denen firmanın adı...
Müstekbir yada tekfir giyim olarak değiştirebilirler isimlerini...

[Ammar]

eylemi canı gönülden destekliyor ve tebrik ediyor. konuda iki mesele dikkatimi çekti birincisi herkesin çarçaf giymesi. ikincisi de bir arakadaşın akrabalarının açık olup namaz kılması ve " iş nedeniyle kılamadıkları namazları kaza etmeleri"

çafçaf meselesi kesinlikle herkes çarçaf giyecek diye birşey yok ama herkes tesettüre girmek zorundadır. ben çarçafı tesettürün en üst noktası olarak görürüm yani güzel olandır.

açık ve ibadet edilmesi ve kaza namazına gelince. açık bayanların ibadet edemeyeceklerini kimse söyleyemez söylemezde kapanmaları lazım yapmıyorlarsa bir ibadeti çiğnemek başka ibadeti bırakmasını gerektirmez doğruda değildir. en çok dikkatimi çeken kaza konusu ne yazık ki milletimizin arasında namaz o kadar geri atılmış ki herşeyden sonra geliyor. işten, okuldan, arkadaştan, çarşıdan, geziden tersten vs... çoğaltılabilir. söyledikleride sonra kaza ederim kardeşim namazın kazası olmaz. işim var kılma ouldayım kılmam çarşıdayım kılmam eve gidince kaza ederim diye birşey yok. kaza etmenin şartları var. insanın elinde olmayan bir neden olarak. mesela uykuda kalam mesela unutma vs...

namazın kazası çok sıistimal ediliyor hatta kemalistlerin söyledikleri şeylerden biride bu hemen yapışırlar sonra kaza edersin canım. müslümanların namaz aşkını iyi biliyorlar çünkü