|
06-18-2010, 15:09 | #1 |
Mustafa İslâmoğlu'nun "Tavsiyeler - 1" kitabından notlar…
Cehaletten, vebadan kaçar gibi kaçiniz. Ilim, hakiki meziyyettir. Iman bile bilgiyle baslar: Ma'rifetullah. Sizi hakikatin bilgisine ulastiracak kaynaklari kesfediniz. Bu kesfin en genel adi "okumak"tir. "Oku" emri, bir mucize eseri olarak Kur'an'dan ilk inen ayetin ilk kelimesidir. Okuyan sadece göz degildir. Kulak, burun, dil, zihin, kalb, ruh, akil, tasavvur hep okuyan birer alettirler. Ne ki okuma biçimleri farkli farklidir.
(M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 4; Düsün yayincilik) *** Bilgi hamalligindan cehaletten kaçar gibi kaçiniz. Unutmayiniz ki Allah Rasulü faydasiz bilgiden Allah'a siginmistir. Faydasiz bilgi zihin tasidir, düsürülmelidir. Zihin tasi, böbrek tasindan kimi zaman daha tehlikelidir ve tedavisi zordur. Böbrek tasini lazer isinlariyla parçalamak mümkünken zihin tasini parçalamak neredeyse imkansizdir. Malumatfurusla alimi, malumatfuruslukla ilim talipligini karistirmak alimin kim, ilmin ne oldugunu bilmemektir. Ilmin ve alimin tarifini "Kullari içerisinde Allah'tan layikiyla ancak alimler sakinir" ayetinden yola çikarak bulabilirisniz. (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 8 ; Düsün yayincilik) *** Allah’in kitabi disinda hiçbir kitap “la raybe fiyh : Kendisinde süphe bulunmayan” degildir. Bu yönüyle insan ürünü olan kitaplar karpuzlara benzerler. Kabugunu soyup içini yiyiniz. Içi güzel diye kabugunu yemek de, kabugu var diye içini atmak da dengesizliktir. Imam Safi, el-Ümm isimli ünlü eserini dikte ettirirken ögrencisine “oku bakayim ogul” der, ögrenci de okur. Imam “surayi çiz söyle yaz, burayi sil böyle yaz” diye diye kitabi bastan sona müsvedde haline getirir. Ikinci kez “iste simdi oldu” diyere okutturur. Ancak bu kez de birincisi gibi çizdirir, sildirir, yazdirir, bozdurur. “Hah, simdi oldu” dedigi üçüncü kez de bir yigin tashih edilmesi gerekli yerler çikinca kendi kendisine söz verir ve der ki: “Bundan böyle Allah’in kitabi disinda hiçbir kitaba mükemmel demeyecegim”. Unutmayiniz ki, bir Kitap disinda hiçbir kitap bastan sona dogru degildir ve yine hiçbir kitap da bastan sonra yanlis olamaz. (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 20; Düsün yayincilik)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
06-18-2010, 15:10 | #2 |
Kur'an'a kendi indî mütâlâlarinizi yamamaya kalkmayiniz. Kur'an'in berrak irmagini, kültürlerin toplu zinasinin mahsulü zihin artiklariyla bulandirmayiniz. Bir ayeti dogru anlamak için su ilkelere dikkat ediniz:
a) O ayeti açiklayan ya da tamamlayan Kur'an'da baska ayet var mi? b) O ayeti Peygamberimiz nasil açikladi? c) O ayeti sahabenin fakihleri nasil anladi ve yasadi? (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 36; Düsün yayincilik) *** Hergün, varsa aileniz, hane halkinizla birlikte Kur'an'dan bir parçayi anlayarak okumayi siar edininiz. Onlari da vahiyle tanistiriniz. Bu türden günlük okumalar sizde bir meleke halini alsin. Yemek için kimsenin hatirlatmasina ihtiyaç duymadigimiz gibi bunun için de kimsenin tesvikine ihtiyaç duymayiniz. Iki biliniz ki kalbin ve kafanin açligi, midenin açligindan daha kötü sonuçlar dogurur. Aklin gidasi salih bilgi, ruhun gidasi ise bu bilginin imana dönüstürülmesidir. Bütünüyle imana dönüsebilecek tek bilgi kaynagi ise vahiydir. Sahih olmayan bir bilgiyi imana dönüstürmek, zehirli bir yiyecekten gida almaya benzer. Duygu ve düsünce zehirlenmesi, sonuçlari açisindan gida zehirlenmesinden çok daha korkunçtur. (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 38; Düsün yayincilik) *** Hafizaniza hakkini veriniz; Kur'an'dan ve sahih sünnetten ayet ve hadisler ezberleyiniz. Kültürünüz artar, literatürünüz genisler. Dahasi namazlari bir ömür "Elemtere'den asagisi"yla kilmaya mahkum olmazsiniz. Bu bir mahrumiyettir. Kur'an cografyasinin degisik iklimleri olan degisik surelerden hiç olmazsa küçük küçük parçalar ezberleyiniz. Anlamini bilerek namazlarinizda okuyunuz. Göreceksiniz, namazlarinizdan farkli bir haz almaya baslayacaksiniz. (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 41; Düsün yayincilik) |
|
06-18-2010, 15:11 | #3 |
Iyi biliniz ki sirk ; mutlak batil degil, içine hak karistirilmis batildir. Yani sirk, bir hak-batil sirketidir. Sirkin içerisinde haktan bir parça olmasi onu mazur gösteremez. Bir kazan bala bir bardak pislik dökülürse oranina bakilmadan tümü atilir.
(M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 46; Düsün yayincilik) *** “Ümmetiniz bir tek ümmettir.” Bu bir tek ümmeti parçalayan tavir ve davranislardan uzak durunuz. Tefrika çikarmak sirkin sosyal çesididir. Tevhidin toplumsal boyutta tezahürüne vahdet denir. Vahdeti, yalnizca muhavvid olma vasfini kazanmis Müslümanlar olusturabilir. (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 56; Düsün yayincilik) *** 59. Muvahhid Müslüman, Lailahe illallah diyen ve bunun bedelini ödemeye hazir olandir. 60. Muvahhid Müslüman, Allah’in dostlarini seven ve sevdiklerine cennet kesilen; Allah’in düsmanlarina kizan ve kizdi mi cehennem kesilendir. 61. Muvahhid Müslüman, kendi kendine yeterli olmadiginin her saniye bilincinde olan, Rab olarak yalnizca Allah’i taniyan O’nun sifatlarini hiçbir mahluka vermeyendir. 62. Muvahhid Müslüman, kayitsiz sartsiz O’na teslim olan ve “ben alemlerin Rabbine teslim oldum” diyendir. 63. Muvahhid Müslüman, kalbî, kavlî, amelî, siyasî, fikrî, ahlâkî her türlü sirkten uzak durandir. 64. Muvahhid Müslüman, zerreden kürreye, habbeden kubbeye, damladan okyanusa, atomdan evrene, baktigi herbir seyde Allah’in kudretini, vahdetini, vahdaniyetini, adaletini ve hikmetini gören kimsedir. (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 59-64; Düsün yayincilik) |
|
06-18-2010, 15:12 | #4 |
Fikih, fikih okumak degil fikhetmek, yani düsünmek, akletmektir. Fikhi, düsünmeyi ögrenmek için okuyunuz. Sizden öncekilerin dinin temel metinleri üzerinde ne denli kafa yorup ceht sarfettigini fikih okuyarak ögrenebilirsiniz.
(M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 70; Düsün yayincilik) *** Takip ettiginizin taklitçisi olmak yerine tahkikçisi olunuz. Gölgesi olmak yerine “Sahsiyet” olunuz. Elbet bu genis kitleler için mümkün degildir. Eger ille de taklid edecekseniz en iyiyi taklid ediniz. Allah’in size örnek gösterdigini taklid ediniz. Ipini yanlis kilavuzun eline verenin encamindan korkulur. Unutmamak gerekir ki kayitsiz sartsiz taklidi caiz olan tek beser “Allah’in ahlâkiyla ahlâklanan” masum Nebi’ler ve dolayisiyla onlarin son ve kamil mümessili Muhammed aleyhisselamdir. (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 75; Düsün yayincilik) *** “Abdest mü’minin silahidir.” Sizi adim adim takip eden “apaçik bir düsman”in varliginda silahsiz dolasmayiniz. Bunu tabiat haline getiriniz. Abdestli dolasmanin ruhunuz üzerindeki olumlu ve rahatlatici etkisini hemen farkedeceksiniz. Yersiz endiselerden, gereksiz korkulardan, angoisse ve melankoliden, gündelik telas ve dagdaganin stresinden sizi uzak tuttuguna sahid olacaksiniz. (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 83; Düsün yayincilik) |
|
06-18-2010, 15:13 | #5 |
Kanaatkâr ve tok gönüllü olunuz. Açlik mümkündür, normaldir. Anormal olan tok iken açlik korkusu çekmektir. Açliga müptela olanlar bir kez sikinti çekerler. Ama açlik korkusu denen belaya mübtela olanlar ömür boyu sikinti çekerler, isterse servetleri yedi sülalelerine kâfi gelsin. Bu nedenle aç kalma korkusu, aç kalmanin kendisinden bin defa daha beterdir. Bu hastaliga yakalananlara dünyanin tümünü verseniz doyuramazsiniz. Iste yigma ve biriktirme hirsi burdan gelir.
(M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 94; Düsün yayincilik) *** Digergâm olunuz, hodgâm olmayiniz. Eger insanlar inandiklari bir dünyayi rahatlarindan, servetlerinden, konforlarindan, hayatlarindan fedakâlarik yapmadan kurabileceklerini düsünüyorlarsa, koskoca bir insanlik tarihi onlari yalanlayacaktir. Batil ehlinin davasi için yaptigi fedakarligi, hak ehli hak davasi için yapamiyorsa zaferden söz etmesi de abes olacaktir. Çünkü hayatin en degismez yasasidir: “Insan için ancak çalismasinin karsiligi vardir.” Kur’an böyle buyurmaktadir. Buradaki sart “çalismak”tir. Bir insanin hak yolda olusu, tembelliginin mazereti olamaz. Kazananlar, çalisanlar olacaktir. (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 131; Düsün yayincilik) *** Bir mecliste gündemi iyice kavramadan söze girmeyiniz. Meclise gelen ilim ve irfan sahibi, yasli ve hasta kisilere yer veriniz. Bu bir feragat, dolayisiyla tasadduktur. Meclisten izin istemeden kalkmayiniz. Her mecliste sohbete baslarken Kur'an'dan bir sure ve dua ile baslamayi, bitirirken de istigfar ile bitirmeyi itiyad haline getiriniz. Biliniz ki Nebi aleyhisselam böyle yapardi. Bu, meclisin manevi havasini etkileyecek, unutulan bir sünnet ise ihya edilmis olacaktir. (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 134; Düsün yayincilik) |
|
06-18-2010, 15:14 | #6 |
Adil olmak hikmeti gerektirir. Karsiti zulümdür. Zulüm, bir seyi yerinden etmektir. Hikmet ise, bir seyi yerine koymaktir. Insanlar adaletsizligi, daha çok sevdiklerine ve kizdiklarina karsi yaparlar. Sevdikleri zaman onun hatalarini gömez, göremez ve tabiatiyla düzeltemezler. Kizdiklari zaman da o kimsenin iyi taraflarini görmezler, göremezler ve dolayisiyla örnek alamazlar. Her ikisi de adaletsizliktir, dengesizliktir. Gözü kör eden bir sevgi ya da nefret, sahibi için onmaz bir felakettir.
(M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 139; Düsün yayincilik) *** Kötülügü yasayarak ögrenmeye kalkmayiniz. Bu, ölümü denemeye benzer. "Bir kez ölümü deneyeyim, eger hosuma gitmezse bir daha ölmem" diyemezsiniz. Günah denenmez. Herkes için kötü olan, sizin için de kötüdür. Kötünün ve iyinin berlirlenmesinde, Allah'a itimadiniz tam olsun. Zaten, iman da bu degil mi? (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 149; Düsün yayincilik) *** Bir mü'minin size karsi yaptigi hatayi küçük, sizin baskalarina karsi yaptiginiz hatayi büyük görünüz. Baskalarinin size yaptigi iyiligi büyük, sizin baskalarina yaptiginiz iyiligi küçük görünüz. Bu meziyettir. Seytanin dürbünü vardir. Kardesiniz size karsi bir hata yaparsa, ya da siz baskalarina ikram yaparsaniz, seytan dürbününün büyülten tarafini gözünüze dayar. Yok eger kardesiniz size bir iyilik yapmis ya da siz ona karsi bir hata yapmissaniz, bur kez seytan dürbününü ters çevirip küçülten tarafini gözünüze dayar ki, sizin karsi tarafa yaptiginiz hatayi ya da karsi tarafin size yaptigi ikrami küçük göstersin. (M. Islamoglu, Tavsiyeler - 1, tavsiye 159; Düsün yayincilik) |
|
06-18-2010, 15:13 | #7 |
Hay Allah razı olsun....
Mustafa İslamoğlu Hocamın kaleminden bal damlamış yine... Paylaşım için çok teşekkürler... +++++ |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|