|
07-03-2010, 21:21 | #1 |
Abiye Hanım'dan Replikler
Temizlik İran’dan gelir Ağaç yaşken emilir Hayatımı yazsam orman olur ... Erkeğin... midesine giden yol kalbinin yakınından geçer Yalancının mumu yansıyana kadar yanar Komşu komşunun gülüne muhtaçtır Moda, insanın üstüne yapışanı giymesidir Piyasadaki vurgunluk emişen ülkelerin hisse senetlerini feci vurdu dibe fırlattı En bozuk saat bile günde iki kez yanılabilir Kitabı en iyi şekilde emmeliyiz Kitap insanın en iyi tostudur Söz sükütse gümüş altındır Az önce gıravata kravat dedin de ay ben bu yanlış söylemlere çok gülüyorum ya Oğlum Dede Efendi mi o? Gerçekten ne kadan da efendiymiş Ekspresko sıcak içilir lütfen Ben lisedeyken Aykut Testi yaptırmıştım. Benim ki üstün bi alt sınırı çıkmıştı benim hemen üstümdekiler, Ünlü ressam Albert Einstein ile Ünlü Bilim Adamı Pascal Numan mış Sana tebrik koyuyorum Erman Mikro Dalgalı Fırın Biz gayet misafirparkır bi aileyiz Ekspressolarımızı koltuklarımıza yayılıp televizyon karşısında höpürdetelim ADB doları aldı başını gidiyo Yemekler zaman hışımına uğramasın Biz de Boğaziçi`nde okurken “boyfirenkimiz” vardı Üzüm üzüme baka baka kamaşır İki kişinin bindiği tır değildir Ders en iyi derste emilir Aşkın kaşı yoktur Aşkı bulmak zor değildir onu koruklamaktır Santranç benim ata sporumdur Galiba Şah Mart oldu Kulplu beygir dalında pek çok madalya ve ödüllüm vardır Uzun lafın sopası Her koyun kendi bacanağıylan basılır Hayat gömme dolap gibidir inişleri ve çıkışları vardır İstemek başarmanın karısıdır
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
07-03-2010, 21:30 | #2 |
Yanlız tüm bu sözlerin birde mantıki açıklamasını yapıyor ... |
|
07-04-2010, 02:19 | #3 |
Dil Derneği Türk Malı Dizisindeki Diyalogların Türkçe'yi bozduğununa dair bir açıklama gönderdi.
Dil Derneğinin yaptığı açıklamada, bir süredir Show TV'de yayımlanan “Türk Malı” adlı diziyle ortak dilimiz Türkçeye büyük zarar veriliyor. Sözcükler, atasözleri, deyimler, özel adlar, dahası dilimize girmiş yabancı sözcükler bozularak bir bakıma “dil” aşağılanıyor. Dili bozuk kişiler üzerinden sıklıkla bel altına inilerek, senlibenli dile ve argoya yaslanılarak gülmece yapıldığı sanılıyor. Gülmece, “eğlendirmek, güldürmek; birine, bir davranışa incitmeden takılmak amacını güden ince alay ya da gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan, büyük emek ve incelik isteyen, eline kalem alan herkesin yazamayacağı, zor bir yazın türü”dür. Hiç kimsenin dili bozarak, toplumsal değerleri göz ardı ederek gülmece yapma hevesi olmamalıdır. Ülkemiz; dil bilincini üstün tutan, zekâyı incelikle kullanan, yazınsal birikimini ustalıkla yapıtlarına yansıtan çok değerli gülmece yazarları yetiştirmiştir. Gülmece sanılan kimi diziler, büyük gülmece ustalarımızı incitecek kadar düzeyi düşürmektedir. Televizyon; günümüzün en etkin, en etkileyici iletişim araçlarından biridir. Özellikle bizimki gibi eğitim düzeyi ve dil bilinci yaralı bir ülkenin televizyon yöneticileri, dizi yapımcıları ve yazarları, bu etkili aracı kullanırken çok duyarlı olmak zorundadır. Televizyonlardaki yapımcılarla, oyuncu ve yazarlarla bireysel bir sorunumuz yok; hepsine saygı duyar, başarılarıyla övünürüz. Ancak “Türk Malı” gibi dil duyarlılığı taşımayan dizilerle toplum olarak sorunumuz olmalıdır. Nitekim derneğimize ulaşan tepkiler, böyle bir sorun olduğunu göstermektedir. Dizideki sövgü sayılabilecek denli bozuk ya da argo sözcükleri, söz öbeklerini yinelemek; kişilerin, özellikle çocuklara yönelik davranış bozukluklarını dile getirmek istemiyoruz; ama dizinin bozuk dilinin, çocuk ve gençlerin diline yapıştığını da gözlüyoruz. Bu nedenle “Türk Malı” adlı diziyi yayımlayan kanala, yapımcısına ve yazarına sesleniyor; dilimize saygı gösterilmesini, toplumsal değerlerin sulandırılmamasını bekliyoruz deniyor. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|