|
11-10-2007, 06:56 | #1 |
LİKİT MEKANİZMA
8. LİKİD MEKANİZMA
Likid mekanizma bankalardaki hareket halindeki fonlardır. Türkiye'de bankalar sistemi, ekonomiye 3 gün içerisinde tedavüldeki para miktarı kadar para gönderir ve bu parayı tekrar aynı gün geri alır. Türkiye'deki bankalar sistemi ekonomiye her gün tedavüldeki paranın 1/3'i kadar para gönderir ve aynı gün bu para bankalara aynı miktar olarak tekrar geri döner. Giden ve geri dönen para hacmi arasındaki fark her ay sonunda daima %1'in altındadır. (Fark yoktur demek rahatlıkla mümkündür.) Bankalardan ekonomiye akan paralar, sabahtan akşama kadar akar: Aynı zamanda sabahtan akşama kadar ekonomiden bankalar sistemine paralar tekrar geri döner. Öyle ki, akşam aynı miktardaki para bankaların kasasına tekrar gelmiştir. İşte bu noktada konuya bakalım beraberce; dönmüştür ama bankadan ayrılan bütün paralar tüketim harcamalarında kullanılmış, hiçbir yatırım oluşmamıştır. İşte yapılması icap eden şey, bankalardan ekonomiye akan bu hareket halindeki fonları, para nehirlerindeki fonları yatırımlarda kullanmaktır. Sevgili okuyucular, bunu yapabildiğimiz gün Türkiye çok büyük ölçüde bir yatırım imkânının sahibi olacaktır. Bu paralardan sadece %10'unun tüketim harcamalarında değil de, yatırım harcamalarında kullanılması halinde, Türkiye çok hızlı bir kalkınmanın içine, hiçbir zaman bir yardım almadan kendi imkânları içinde, rahat bir şekilde ulaşır. Öyleyse bu likid mekanizma mutlaka kullanılmalıdır. Hareket halindeki fonlar. Bu fonların %10'u bankalar eliyle mutlaka yatırımlara sevkedilmelidir. Bankalar buradan hiçbir kayba uğramazlar. Aynı fonlar (yatırımlara sevkettikleri fonlar) aynı gün tekrar bankalara geri döner. Her gün bankalar hangi miktardaki kaynağı sarfederlerse, o para mutlaka bankalara geri dönecektir. Şimdi ülkemizin Banka realitesine dönelim. Türkiye'de Banka Denetleme ve Destekleme Kurulu kurulmadan evvel 81 tane banka vardı. Bugün Türkiye'de 41 banka kalmıştır. 40 tane banka mı kapatılmıştır? Hayır, 54 tane banka kapatılmıştır. Yabancı bankaların sayısı 8'di, 73 tane de Türk Bankası vardı, yerli banka vardı. Şimdi 22 tane yabancı banka var, 19 tane yerli banka var. 8 yabancı banka 22'ye yükselmiş durumda, 73 yerli banka ise 19'a düşmüş durumda. Arkasında hareketli fonların bu ülkenin kalkınmasını mutlaka sağlayacağını anlayan ve buna mani olan bir Banka Denetleme ve Destekleme Kurulu var. İllimunati Türkiye'ye el atmış durumdadır ve Türkiye'yi yere vurmuş durumdadır. Yaptığı şey KORKUNÇ'tur. Türkiye'de hareket halindeki fonların büyük kısmı artık yabancı bankaların elindedir. Bunun arkasında Türkiye'nin ekonomik kalkınmasını engellemek için atılan çok ciddi adımlar yatar. Ve ülkenin düşmanlarının kazandığı başarılar yatar. Burada IMF'i ve Dünya Bankasını bir vasıta olarak kullanan İllimunati'nin Türkiye'yi ekonomik sömürge yapma konusundaki gayretlerinin sonuçlarını görüyoruz. Sonuçlar semeresini vermiştir. Türkiye'deki hareket halindeki fonların %50'den fazlası yabancıların eline geçmiştir. Ve yeni yerli bankaların gelecek günlerde kapatıldığını göreceksiniz. Ve hareket halindeki fonlara daha fazla hâkim olmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Likid mekanizma mutlaka Türkiye'nin kalkınmasında kullanılmalıdır. İSKENDER EROL EVRENOSOĞLU
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|