11-11-2007, 15:01 | #1 |
Abdülhamid uğruna ayaklanan Kürtler
"Bavê Kurdan": Abdülhamid uğruna ayaklanan Kürtler
Tarih biraz zalim midir ne? Dikiz aynasında sürekli; ayrılmıyor peşimizden. Hayalet gibi takipte. Son kitabım "Geri Gel Ey Osmanlı"da da filozof Derrida'ya atıfla belirttim: Usulüne uygun olarak defnedilmeyen ölülerin ruhları nasıl ıstıraptan kavrulur ve yakınlarına musallat olursa, Osmanlı'nın mezarı üzerinden yol geçirmekle de onun hakkından gelemeyeceğimizi görelim ve Osmanlı'yı gerçekten ait olduğu yere, içimize gömelim. Onun ruhuyla barışalım. Atatürk'ün okul arkadaşı Ali Fuat Cebesoy, Frederick P. Latimer'in kendisiyle yaptığı konuşmada, Atatürk zamanında yazılan tarih kitaplarında Osmanlı'nın çok az ve kronolojik olarak yer almasını şöyle açıklamış: "Atatürk kasten unutturmak istedi eski cehalet ve taassubu... Osmanlı ananesini takip etseydik biz imkân yok inkılâp yapamazdık. O sağken mekteplerde okunan Osmanlı tarihi mümkün olduğu kadar kısa, kronolojik bir tarihti. Etileri, Sümerleri Osmanlı'nın yerine doldurdu inkılâpları yerleştirsin diye. Ne yaptı yaptı Osmanlıyı durdurdu ve yeniyi kurdu." ("Askeri ve Siyasi Belgeler", Temel Yay., 2005, s. 254) Bu çarpıcı ifadeler, tarihçi Toynbee'nin Osmanlı medeniyetinin çökmüş değil, durdurulmuş bir medeniyet olduğu tezini kuvvetlendiriyor. Evet, durdurulmuş ya da henüz ruhunu teslim etmeden toprağa verilmiş bir medeniyet. Bugün hemen her adımda karşımıza çıkması, hortlaması bundan değil mi? İşte Kuzey Irak. İşte adına ister "Güneydoğu Sorunu", ister "Terör Sorunu" isterse "Kürt Sorunu" diyelim, kekeme dilimizin açılmaya başladığı, küllerinden sıyrılan bir başka gerçekle daha yüzleşiyoruz. Tarih, kendisini unutanları asla affetmiyor çünkü. Bugün bir pencere daha açalım o unutulmuş yüzümüze ve ilginç bir "Kürt isyanı"yla yüzleşelim. Yalnız bu isyan biraz farklı. Ve ibretlerle dolu. Sultan II. Abdülhamid'in sıfatlarını biliyorsunuz. Ermeniler "Kızıl Sultan" dediler ona, Nihal Atsız "Gök Hakan" dedi, Necip Fazıl ise "Ulu Hakan". "Gaddar" diyenler de oldu, Sivas yöresinden derlenen bir türküde olduğu gibi asker öldüren değil, "asker yaşatan Sultan" diyenler de. Ancak az bilinen bir gerçek, Kürtler tarafından da sahiplenilmesi bir yana, "Kürtlerin Babası" olarak baş tacı edilmesi. O, "Bavê Kurdan" olarak anılırdı Kürt aşiretleri arasında. -------------------------------------------------------------------------------- haberin tamamı için zaman gazetesi pazar ekine başvurun ;)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|