10-12-2010, 00:31 | #1 |
İsrailin Yanında Olanı Tarih Affetmeyecek
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 7 aydır bir hükümetin olmadığı Irak'ta bir an önce bu boşluğun giderilmesi gerektiğini söyledi. Irak'taki boşluktan komşu ülkelerin de zarar gördüğünü ifade eden Erdoğan, Irak'ta milli bir dayanışma hükümeti kurulması gerektiğini belirtti.
İki lider ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Başbakan Erdoğan, buradaki konuşmasında ilk olarak Suriye ile son dönemlerde gelişen ilişkilere değindi ve iki ülke arasında hükümetler noktasında yapılan çalışmalardan bahsetti. Erdoğan, ardından bölgede bazı sıkıntılar olduğunun altını çizerek, Irak'ta 7 ay geçmiş olmasına rağmen hala hükümetin kurulamamış olduğunu hatırlattı. Erdoğan, "Irak'ta hükümetin kurulamamış olması komşu ülkeler olarak bizleri üzmektedir. Zira ortada bir boşluk ve bu boşluğun giderilmesi lazım." dedi. Bu sorunun giderilmesi için "bir Iraklılık bilinciyle milli bir hükümet kurulmasının Irak'ın geleceği için de çok büyük önem arz ettiğini" ifade etti. Erdoğan, "Zira ne mezhepler, mezhepçilik üzerine veyahut da bir etnik anlayış üzerine kurulacak hükümetin Irak'ın geleceği açısından barışa hizmet etmesi, dayanışmaya hizmet etmesi mümkün değildir. Bu ne Irak'a ne de Irak halkına kazandırır. Onun için bir milli mutabakat hükümeti, bir dayanışma, kardeşlik hükümeti süratle kurulması temennimizdir." dedi. Bu konuda Irak'a destek vermeye de hazır olduklarını kaydeden Erdoğan, "Arzumuz ise bu kendi içlerinde halletmeleridir." diye ekledi. İSRAİL'İN YANINDA YER ALANLARI TARİH AFFETMEYECEK İsrail ile Suriye arasındaki barış görüşmelerine değinen Erdoğan, "Bu konuda başlayan bir süreç vardı. Belli bir noktaya kadar gelmişti. Ama o belli noktadan sonra sürecin nasıl tıkandığı hepinizin malumudur. Gazze'ye bombardımanla bu süreç tıkanmıştır ve o noktada kalmıştır." ifadelerini kullandı. Onun ardından meydana gelen hadiseler ve Mavi Marmara saldırısının da ortada olduğunu söyleyen Erdoğan, "Cenevre raporu da ortadadır. Bu raporda bu insani olmayan böyle bir vahşetin gaddarca olduğu zaten yer almaktadır. Buradaİsrailözür dilemek durumundadır, ailelere tazminatları ödemek durumundadır. Dokuz şehidin üzerinden 30 mermi çıkmış ve bu mermiler uzaktan değil, adeta infaz edercesine yakın mesafeden kullanılmıştır. Bunların adli tıp raporları gerekli olan yerlere de, uluslararası camiaya da gönderilmiş, ulaştırılmıştır. Tabi burada çok çok üzücü durumlar söz konusundur. Bütün bu olaylar cereyan ederken hala burada çekimser kalabilen veyahut da İsrail'in yanında yer alabilen ülke veya ülkeler de vardır. Böyle bir insanlık suçu karşısında bu takınılan tavırları tarih affetmeyecektir diye düşünüyor inanıyorum." şeklinde konuştu. Erdoğan Esad'la ayrıca Ortadoğu sorunların üzerinde bundan sonra sürece yönelik neler yapabileceklerini değerlendirdikleri belirtti. Erdoğan, "Sık sık yapmakta olduğumuz görüşmelerin devamı üzerinde de duracağız." dedi. TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUPLARI SURİYE'DE YAKIN TAKİP İÇERİSİNDE Başbakan Erdoğan Esad'la ayrıca terörle ilgili konuda neler yapabileceklerini de konuştuklarını aktardı. Erdoğan, bu konuda şöyle devam etti: "Ben bugüne kadar, bu süreç içerisinde dayanışma halinde olarak ülkemizdeki terörle mücadele vermiş olduğu destek sebebiyle sayın Esad'a yine çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra sürece yönelik yine yapılacak ortak çalışmalar sebebiyle teşekkür ediyorum. Zira buterörörgütünün içerisinde tabii ki Suriye'de yaşayan ailelerden olanlar da var. Bunlar da zaten bir yakın takibin içerisindedir. Burada yapacağımız müşterek çalışmalarla inanıyorum ki bir ortak mücadele platformu içerisinde bu işi müşterek olarak çözeceğimizin, en azından minimize edebileceğimizin kanaatindeyim." Suriye ile yakın işbirliği süreci içerisinde atılan bir diğer adımın ise özellikle Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'da barış güvenlik ve istikrarın gelişmesine yönelik neler yapılabileceği olduğunu ve bu konuları değerlendirdiklerini kaydeden Erdoğan, bir diğer adımın da özellikle Suriye-Türkiye-Lübnan-Ürdün arasında atılan adımlar olduğunu dile getirdi. Erdoğan, "Tabii ki dörtlü olarak bu çalışmaları yapacağız; ama Suriye-Lübnan noktasındaki ilişkilerde de herhangi bir sıkıntıya mahal vermeksizin burada da barışın güçlü bir şekilde tesisi ve devamını da çok çok önemsiyoruz. İnanıyorum ki bu hepimizin ortak hasretidir. Bunu da burada gidermiş olacağız." dedi. CİHAN
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
10-12-2010, 01:09 | #2 |
Affetmeyecek ...
ZULMÜ ALKISLAYAMAM Zalimi asla sevemem, Gelenin keyfi icin gecmise kalkip sövemem Atiyi Karanlik görerek azmi birakmak, alcak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak. Kendi saglam, hissi, ruhu ölmüs Milletin! Iste en korkuncu hüsranin, helakin, hayberin! Müslümanlik nerde! Bizden geçmis insanlik bile. Adem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile! Kaç hakiki müslüman gördümse, hep makberdedir; Müslümanlik, bilmem amma, galiba göklerdedir; Istemem, dursun o payansiz mefahir bir yana... Gösterin ecdada az çok benziyen kan bana! Isterim sizlerde görmek irkinizdan yadigar, Çok degil, ancak Necip evlada layik tek siar. Varsa sayet, söyleyin, bir parçacik insafiniz: Böyle kansiz miydi -hasa- kahraman ecdadiniz? Böyle düsmüs müydü herkes ayrilik sevdasina? Benzeyip sirazesiz bir mushafin eczasina, Hiç görülmüs müydü olsun kayd-i vahdet tarumar? Böyle olmus muydu millet canevinden rahnedar? Böyle açliktan bogazlar miydi kardes kardesi? Böyle adet miydi bi-perva, yemek insan lesi? Irzimizdir çignenen, evladimizdir dogranan... Hey sikilmaz, aglamazsan, bari gülmekten utan!... "His" denen devletliden olsaydi halkin behresi: Payitahtindan bugün tasmazdi sarhos naresi! Kurd uzaklardan bakar, dalgin görürmüs merkebi. Saldirirmis ansizin yaydan bosanmis ok gibi. Lakin, ask olsun ki, aldirmaz otlarmis esek, Sanki tavsanmis gelen, yahut kiliksiz köstebek! Kâr sayarmis bir tutam ot fazla olsun yutmayi... Hasmi, derken, çullanirmis yutmadan son lokmayi!... Bu hakikattir bu, sasmaz, bildigin usluba sok: Halimiz merkeple kurdun ayni, asla farki yok. Burnumuzdan tuttu düsman; biz bogaz kaydindayiz; Bir bakin: hala mi hala ihtiras ardindayiz! Saygisizlik elverir... Bir parça olsun arlanin: Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanin! Davranin haykirmadan nakus-u izmihaliniz... Öyle bir buhrana sapmistir ki, zira, halimiz: Zevke dalmak söyle dursun, vaktiniz yok mateme! Davranin zira gülünç olduk bütün bir aleme, Beklesirken gökte yüz binlerce ervah, intikam; Yerde kalmis, na'sa benzer kavm icin durmak haram!... Kahraman ecdadinizdan sizde bir kan yok mudur? Yoksa, istikbalinizden korkulur, pek korkulur. Mehmed Akif 1913 |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|