|
12-05-2010, 15:38 | #1 |
Tito'nun 'İstambul' şifreli sığınağı
Bosna-Hersek'in Konyiç kentinde eski Yugoslavya lideri Mareşal Josip Broz Tito tarafından nükleer saldırılara karşı yaptırılan ve 1992 yılında ortaya çıkarılan sığınakta düzenlenecek olan çağdaş sanatlar bienali, Saraybosna'da başladı.
Haberin galerisi için tıklayın Bosna-Hersek'in Konyiç kentinde eski Yugoslavya lideri Mareşal Josip Broz Tito tarafından nükleer saldırılara karşı yaptırılan ve 1992 yılında ortaya çıkarılan sığınakta düzenlenecek olan çağdaş sanatlar bienali, Saraybosna'da başladı. Tito tarafından 1953-1979 yılları arasında yaptırılan, 6500 metrekare kapalı alana sahip, 350 kişinin 6 ay boyunca dışarıdan hiçbir destek almadan yaşayabileceği ve 24 ton ağırlığındaki atom bombasıyla düzenlenecek saldırının bile etkilemeyeceği sığınak, Bosna-Hersek'te 1992-1995 yılları arasındaki savaşta ortaya çıktı. Yaklaşık 4 milyar 600 milyon dolar harcanarak inşa edilen ve yeri 1992 yılına kadar sadece Yugoslavya'nın yüksek idarecilerince bilinen sığınak, ortaya çıkışından bugüne kadar Bosna Hersek ordusunun kontrolünde, bölge halklarının merak ettiği bir yer olarak sırrını korudu. Tito'nun sığınağının ''çağdaş sanatlar'' için değerlendirilmesi amacıyla Saraybosna'da yaşayan sanatçılar, bölge ülkelerindeki meslektaşlarıyla proje hazırladı. Edo Hoziç'in direktörlüğünde bir araya gelen Saraybosnalı sanatçılara, Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin Çağdaş Sanat Müzesi ile Sırbistan, Karadağ, Slovenya ve Hırvatistan gibi ülkelerin sanatçıları projede görev aldı. Avrupa Birliği ve Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliği'nin destekleriyle düzenlenen bienal, Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'daki Sanat Galerisi'nde verilen kokteylle başladı. Sırbistanlı sanatçıların önerisi ve bölge ülkelerindeki sanatçıların desteğiyle Türkiye'nin onur konuğu olduğu bienalin açılış kokteyline, Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Vefahan Ocak, Saraybosna Çağdaş Sanat Bienali Müdürü ve Proje Direktörü Edo Hoziç, Belgrad Kültürel Arındırma Merkezi Müdürü Borka Paviçeviç, Bosna-Hersek'teki AB yetkilileri, çeşitli ülkelerin büyükelçileri, bölge ülkelerinden sanatçılar ve çeşitli üniversitelerden bilim insanları katıldı. Büyükelçi Ocak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uluslararası bir sanat etkinliğinde, bölge barışı adına çaba gösteren Türkiye'nin onur konuğu olmasından büyük mutluluk duyduğunu kaydetti. Bienal kapsamında Saraybosna'nın yanı sıra Belgrad'da, Zagreb'de, Podgorica'da 27 Mayısa kadar çeşitli sanatsal etkinlikler yapılacağını ifade eden Ocak, ''bir zamanlar bir arada yaşayan, ancak daha sonra kanlı bir savaş yaşayan bölge ülkelerinin bu tür etkinliklerle gelecek nesiller adına barış dolu bir yaşam ortaya koyabileceklerini'' kaydetti. Büyükelçi Ocak, bienalin 27 Mayıs 2011'de Konyiç kentindeki Tito'nun sığınağında düzenlenecek çağdaş sanatlar galerisi ile sona ereceğini, bu süreçte bölge ülkelerinin başkentlerinde düzenlenecek seminerlerle toplumsal duyarlılığın oluşturulacağını dile getirdi. Türkiye'nin bienalin onur konuğu olduğuna işaret eden Büyükelçi Ocak, şunları kaydetti: ''Sırbistan sanat biriminin önerisi olarak, diğer ülkelerden gelen birimlerin onayıyla da Türkiye'nin onur ülkesi olması benimsendi. Büyükelçiliğimize bu teklifi ilettiler. Ben de büyük bir memnuniyetle karşıladım. Her şeyden evvel onur ülkesi olmak çok güzel bir şey. Ayrıca, Türkiye, Balkanlar'da geçmiş yakın tarihin acıları aşılarak daha güzel bir geleceğe ulaşılması sürecinde en büyük, en derin samimiyetle çaba gösteren bir ülke. Biz bunu her yerde söylemekten gurur da duyuyoruz, keyif de alıyoruz. Bunu siyasi platformlarda yapmaya çalışıyoruz. Hem siyasetçilerimiz, hükümetimiz yapmaya çalışıyor, hem buradaki mevcudiyetimizle rutin bazda yapmaya çalışıyoruz. Bu uluslararası toplum tarafından da, yerel aktörler tarafından da, bölge ülkeleri tarafından da memnuniyetle izleniyor. Dolayısıyla bu uzlaşmaya katkı gayretimizi bu bienal aracılığıyla sanat alanına; kültürel çevre, yani halka ulaşmanın bir başka çok önemli bir yöntemine, yoluna da taşımak istiyoruz. Bu bienale, onur ülkesi olma çerçevesinde, Türkiye'den en az 5-6 sanatçı gelecek, orada eserlerini sergileyecekler ve büyük bir mevcudiyetle yer alacağız. Toplumlar arasında dostluk bağları oluşturmak veya toplumların beşeri hayatlarına katkı getirmek, siyasetin dışında yöntemlerle de mümkün. Bu bienali öyle bir faaliyet olarak görmek lazım. Samimiyetle ifade ediyorum, bu bizim için çok güzel bir faaliyet olacak.'' -PROJE DİREKTÖRÜ EDO HOZİÇ- Edo Hoziç, bienal projesiyle ilk kez Boşnaklarla, Bosna Sırp Cumhuriyeti'nde yaşayanların ortak bir çalışmada bulunduğunu, ayrıca Sırbistan, Karadağ, Slovenya ve Hırvatistan'daki sanatçılarla da bu projeyi birlikte yürüttüklerini kaydetti. Bölgenin entelektüelleri ve aydınlarının bu projede yer aldığını ifade eden Hoziç, Balkanlar'ın bir parçası olan, bölge ülkelerinin kültürel anlamda önemli ölçüde etkilendiği Türkiye'nin, bu bienalin onur konuğu olmasından da mutluluk duyduklarını söyledi. Ana teması ''Soğuk Savaş Döneminde Sığınaklar'' olan bienalin, özellikle Konyiç kentindeki nükleer saldırılara karşı yaptırılan sığınakta açılacak sergilerle daha bir anlam kazanacağına işaret etti. Söz konusu sığınağı bir çağdaş sanatlar müzesi olarak ilerleyen dönemlerde değerlendirmek istediklerini anlatan Hoziç, şöyle konuştu: ''O sığınak şu anda kimseye gerekmiyor, ama mükemmel şekilde inşa edilmiş yapıya sanatla hayat verdiğimizde çok çekici bir yer olacağını düşünüyorum. Konyiç'teki sığınak savaşa rağmen eksiksiz bir şekilde korundu. Bu, tek bir insan için inşa edilmiş bir yapı, firavunların piramitleri, Çin Seddi veya Maginot Hattına benzetebiliriz. Bu bizim tarihi ve kültürel mirasımız. Tarihi boyutunu anlatmama gerek yok, ama kültürel boyutunu da oluşturursak Konyiç halkının büyük çoğunluğuna iyi bir geçim kaynağını oluşturabiliriz. İnanıyorum ki Saraybosna'ya gelip yolculuğuna Dubrovnik'te devam eden birçok kişi, bu sığınağı veya sergilenecek çağdaş sanat eserlerini görmek isteyecektir.'' Konyiç'teki sığınakta ''Soğuk Savaş'' konulu çok ilgi çekici eserler sergileneceğini ve bu eserlerin yapımına ocak ayından itibaren başlanacağını anlatan Hoziç, ''Bu projeye Türk sanatçıları da birçok alanda katılıyor. Son 3-4 yılda İstanbul Bienali ve Türk hükümetinin çağdaş sanatlara verdiği destekle Türkiye, bu alanda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Türkiye, burada da benzer bir program yapma ihtiyacımızı anladı ve maddi anlamda da büyük katkı sağladı. Bu bölge hakkında batılı tarihçilerin bizi anlatmaları yerine, biz sanatımızla kendi bölgesel hikayemizi anlatmak istiyoruz'' dedi. -BELGRAD KÜLTÜREL ARINDIRMA MERKEZİ MÜDÜRÜ- Türkiye'nin bienale ''onur konuğu'' olması fikrini ortaya atan ve Sırbistan'ın en önemli sanatçılarının oluşturduğu Belgrad Kültürel Arındırma Merkezi Müdürü Borka Paviçeviç de AA muhabirine yaptığı açıklamada, böyle bir projeyle uluslararası anlamda sanatçıların, bilgilerini, duygularını paylaşacaklarını ve birbirlerini daha iyi anlamaya çalışacaklarını kaydetti. Bir zamanlar bir arada yaşayan şimdi farklı ülkelerin vatandaşları olan halkların 1990'lı yıllarda çok acılar çektiklerine işaret eden Paviçeviç, ''Dünyaya burada yaşanan bütün travmaları seslendiren insanlar olmazsak nasıl bir toplum sanatçısı, kültürel varlık olurduk anlamıyorum'' dedi. Türkiye'nin bölge barışı adına gösterdiği katkıları sanatçılar olarak takdirle izlediklerini anlatan Paviçeviç, ''Türkiye bienalin onur konuğu oldu. Bu fikre hep beraber geldik, çünkü Türkiye büyük bir ülke. Tarihi bağlarımız da çok güçlü, Soğuk Savaş dönemindeki ilişkilerimiz de çok iyiydi. Türkiye'nin bölgede gösterdiği yapıcı rol çok anlamlı ve önemlidir. Sadece buradaki bölge için değil, genel bakımdan da çok önemli. Çünkü dünyanın merkez sorunları Türkiye'de kesişiyor. Dünyanın bugünkü ana sorusu da beraber yaşayabilme olanağı. Biz bu olanağı gerçekleştireceğiz'' diye konuştu. Kokteylin ardından, bölge ülkelerinden çeşitli tarihçilerin ve sanatçıların katılımıyla Saraybosna'daki ''Boşnak Enstitüsü'' ile Mostar'daki ''Abraşeviç Kültür Merkezi''nde ''Soğuk Savaş ve Devlet'' konulu seminerler düzenlendi. Seminere katılan tarihçiler, soğuk savaş döneminde eski Yugoslavya döneminde yaptırılan ''gizli sığınaklarla'' ilgili katılımcılara bilgi verdi. AA
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|