|
03-04-2011, 15:59 | #1 |
Şimdi Bunlar Gazeteci mi?
Ergenekon'un medya ayağına ulaşıldı mı? Ortaya çıkan belgeler ne ifade ediyor? İşte elmahaber'den olayların perde arkasını aralayan sıradışı bir analiz...
Ergenekon soruşturması kapsamında gazetecilerin gözaltına alınması günün en çok konuşulan konusu. Bu zaman kadar Ergenekon soruşturmasına destek veren isimler bile gazetecilerin gözaltına alınma işlemlerine itiraz etti. Soruşturması başladığı günden itibaren ortaya çıkan onlarca belgede, örgütün medyada yapılanmaya ne kadar önem verdiği ortaya çıktı. Ergenekon sürecini yakından takip eden herkes de örgütün medya ayağını merak ediyordu. Bugüne kadar tam olarak "medya ayağı" diyebileceğimiz bir operasyon yapılmamıştı. Ta ki Odatv ve Soner Yalçın'ın evine yapılan baskına kadar. Yalçın'ın gözaltına alınması ve tutuklanmasının ardında yatan nedenler arasında gazetecilik faaliyetlerinin olmadığı belli oldu. Odatv'de PKK ile ilgili yayınlanan haberler sorulmuştu Soner Yalçın'a. Daha sonra öğrendik ki; Yalçın Küçük, Odatv'de toplantı düzenliyor ve haberler konusunda yönlendirmeler yapıyor. “Ne var bunda, gazetecilerin toplantı yaparak bir profesörden olaylar hakkında bilgi alması gayet normal değil mi?” diye düşünebilirsiniz. Ancak Odatv'de yapılan aramalarda bulunan bir belge bu toplantıların içeriğinin farklı olduğunu, hatta toplantıya katılanların bilgi alışverişinde bulunmaktan ziyade bazı kararlar alan bir yapının parçası olduklarını gösteriyor. Odatv'de yapılan toplantıda alınan kararlar arasında; “• Örgütün Öcalan'ın kontrolünde olduğu sürekli vurgula. Örgütü zayıf gösterecek yayınlardan uzak dur. • PKK'yla ilgili sıkıntı çıkaracak haber yapılmaması konusu... Örgütü tek bir yapı olarak lanse etmeli. Örgüt Kürt hareketinin tek temsilcisi. • Pehlivana söyleyelim, şehit cenazelerini öne çekelim. Hükümete karşı kullanalım. İmralı'dan gelenleri vurgula..” ifadeleri dikkat çekiyor. Soner Yalçın'a sorulan PKK ile ilgili haberler, bu notlarla birlikte değerlendirilirse yapılanın sadece “haber” olmadığı anlaşılıyor. Notları okumaya birlikte devam edelim: “ • Cemaat PKK'ya anlaştı, yakınlaştı konusu işlensin, bir şeyler bulun... • Medya önünde bir temas şekli yaratılamaz mı? Örgüte destek veren işadamlarının çocuklarından bu okullarda okuyan yok mu? Sivil toplum kuruluşlarında yan yana getirmeye çalışalım, makul temaslar kuralım, yandaş medyadaki bazı isimler aracı olsun.... • Öcalan ile aynı safta görünmemiz sürece zarar veriyor. Öcalan'a M. Ö üzerinden AKP'ye direkt mesajlar verilmesi.(Müyeser bakacak)” Görüldüğü gibi toplantıda uygulamak için bazı kararlar alınmış. Bu karar ise yayınlanacak haberlerden ziyade uygulamaya konulacak eylemlerle ilgili. Medya önünde cemaat, AKP ve PKK'yı temas ettirmeyi planlamak hangi gazetecilik faaliyeti ile değerlendirebiliriz? Bir başka notta ise; "Ordunun olmazsa olmaz vurgusunu her fırsatta gündeme taşımak önemli. Özellikle şehit cenazeleri büyük bir fırsat. Öcalan'ın ve BDP'nin her açıklaması, ordunun yıpranması bunlara alan açtı şeklinde verilmeli. Her şehit cenazesinde komutanlar içeride vurgusu.” İfadeleri kullanılıyor. Olayları kendi bakış açısı ile siyasi düşüncesi ile gündeme taşımak bir yere kadar anlaşılabilir ancak “Genelkurmayla irtibatın D.Y üzerinden olması doğru. Bilgi belge onun üzerinden alınsın verilsin. Ona güvenimizin tam olduğunu herkese gösterelim.” notunu nasıl değerlendirmeliyiz? Notlar dikkatli okununca karşımızda örgütlü her adımını planlayan ve bu planları uygulayabilecek güce sahip bir yapılanma olduğunu gösteriyor. “Turgut Kazan'ın, Demirtaş'la görüşmesinin deşifre olması ters tepti. Her yere sızmışlar. Daha dikkatli olmalı. Yaver daha dikkatli olmalıydı. Yaverin Yargıtay'daki odasında, K.Karacanın evinde böcek var mı bakılacak. (Müyeser ilgilensin)” bu notta da görüldüğü gibi Türkiye gündeminin direk içinde yer alan ve bunlarla ilgili kritik kararlar alan bir gurubun masum bir yapı olduğunu söyleyebilir miyiz? Bu gurup öyle bir gurup ki hedefine ulaşmak için her şeyi mübah görüyor. Halk Tv'ye ele geçirmek için Baykal'ı Varan2 isimli şantaj kaseti ile tehdit etmeyi bile planlıyor. Bulunan bir belgede bu plan olduğu gibi anlatılıyor. Belgede şu notlar var: “• Kılıçdaroğlu'na destek zorunlu. Liderlik çekişmesi yaratılmaya çalışıldığı açık. Haber içeriklerine dikkat. Sav'ın oğlunun da ilişkileri gayri ilişkiler... CHP'ye zarar verilmemeli... • Müyeser'in, Baykal sevdası, Odatv'nin politikasıyla bağdaşmıyor. Hanefi'yle ilgilenmeye devam et. Avukatlarla irtibatına dikkat et... • Halk TV'yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu'da istekli. Her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için Varan-2... • Gürsel bize yakın, Halk TV için çabalıyor. • Görüşmeler olumlu, Kılıçdaroğlu seçimlerden önce bu iş bitsin dedi. “ Bu notu hazırlayanları şuan için bilmiyoruz. Toplantıya katılanları da aynı şekilde. Bizim bilmememiz soruşturmayı yürütenlerin bilmediği manasına gelmiyor. Belki de bu soruşturmanın en önemli düğümü bu sorunun cevabı ile açılacak. Tüm bu belge ve notları hazırlayanlar, toplantıya katılanlar kimler? Bunlar ortaya çıkacak. Bütün ortaya çıkan bu belge ve bilgilerden sonra siz hala yapılanları gazetecilik faaliyetleri çerçevesinde mi değerlendiriyorsunuz?.. elmahaber
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|