|
![]() |
#1 |
![]() 12 Haziran seçimlerine doğru hızla yol alıyoruz. Siyasi partiler açısından en belirleyici aşamalardan biri geride kaldı. Milletvekili aday listeleri açıklandı. Görünen o ki yeni dönemde TBMM'nin en az yarısı yeni isimlerden oluşacak. Listede yer bulamayanlar kırgın yada küskün. Bunlar her seçim döneminde görmeye alışık olduğumuz manzaralar.
Ancak bir konu var ki kamuoyunda yeterince konuşulmadı bile. Bu dönemde de TBMM'de başörtülü milletvekili olmayacak gibi görünüyor. Bazı partiler listelerinde testtürlü adaylara yer vermiş olsalar da baraj sorunu nedeniyle meclise taşımaları imkansız görünüyor. Burada en kritik parti Adalet ve Kalkınma Partisi idi. Ancak Ak Parti bu konudaki taleplere israrla kulak tıkadığı gibi, konunun gündeme gelmesine bile izin vermedi. Bir gurup aktivist tarafından ortaya konan "Başörtülü aday yoksa, oy da yok" benzeri kampanyaların herhangi bir etksi olmamış gözüküyor. Ak Parti Listelerine göz attığımızda başörtülü aday göremedik. Haksızlık etmeyelim. Antalya'da 13. sırada Ak Parti'nin başörtülü adayı var. Gülderen Gültekin isimli bir öğretmen. Gelin görün ki Antalya'dan çıkacak toplam vekil sayısı 14. CHP'nin Antalya'daki gücünü de hesaba katarsanız Gültekin'in seçilme şasının hiç olmadığını, hatta asla seçilemesin diye o sıraya konduğunu düşünebilirsiniz. En hafifinden böyle bir hareketi başörtülü hanımlar için incitici bulduğumu söylemeliyim. Bu arada Antalya ve başörtüsünün yolları ikinci kez ironik olarak kesişiyor. Hatırlarsanız 1999 seçimlerinde Fazilet Partisi Merve Kavakçı'yı İstanbul'dan, MHP ise Nesrin Ünal'ı Antalya'dan aday göstermişti. Her iki başörtülü adaya da halkımız teveccüh göstererek meclise yollamıştı. Ancak Nesrin hanım istemeyerek de olsa partisinin baskısına boyun eğmek zorunda kalmış ve daha meclisin kapısında örtüsünü çözmüştü. Bazı yorumlara göre 1999 seçimlerinde yüzde 18 oy alan MHP'nin daha o anda oyu yüzde 10'un altına inmişti. Nitekim 2002 seçimlerinde MHP oylarının yarısından çoğunu kaybederek baraj altında kalmıştı. Meclisin kapısından başörtüsüyle girmeyi başaran Merve Kavakçı ise Ecevit'in "Bu kadına haddini bildirin" komutuyla "Dışarııı Dışarıı" nidalarına fazla karşı koyamamış ve meclisten çıkmak zorunda kalmıştı. İş sadece meclisten çıkarmakla kalmamış dönemin bakanlar kurulu aldığı bir kararla kendisini T.C vatandaşlığından da çıkarmıştı. Ne tesadüftür ki şimdi de Ak Parti başörtülü aday göstermediği gibi nanik yaparcasına Antalya'da 13. sıraya Gültekin'in adını yazıyor. Antalya ve başörtüsünün yolları bir kez daha kesişti dememizin sebebi budur. MHP meclis kapısına kadar götürüp orda yüzüstü bırakmıştı. Ak Parti ise listenin dibinde bırakmayı uygun gördü başörtülü adayına. Hani Ka-Der adındaki dernek 275 kadın aday istiyordu ya. Ülke nüfüsunun yarısının kadınlardan oluştuğu gerçeğinden hareketle ortaya koyuyorlardı bu taleplerini. Oysa bu ülkedeki kadınların en az yüzde 65'i başörtülü. Yani bu hesaba göre kadın adayların 165 kadarının başörtülü olması gerekir değil mi? Adaletli bir temsil için bu gerekmiyor mu? Hoş Ka-Der'in talebi de gerçekleşmeyecek ama yine de önceki dönemlerin hepsinden daha çok kadın vekilimiz olacağı da kesin gibi. Peki bu durumda Ak Parti gösterdiği 78 kadın adaydan en az 40 kadarını tesettürlü kadınlardan oluşturmalı değilmiydi? 40 başörtülü adaydan vazgeçtim bir tane bile yok. 13. sıraya layık görülen Gültekin'i elbette saymıyorum. Bakın Adalet ve Kalkınma Partisi kurucularından olan Fatma Bostan Ünsal nasıl feryad ediyor: " "Başörtülü aday gösterilmeyerek kadınların yüzde 65'i temsil edilmiyordu. Bu vahim yanlış hala devam ediyor. Başörtülü aday göstermek en çok AK Parti'ye düşerdi. Ben bu partinin kurucularından biriyim. Sorunun çözümünü bu partide gördüğüm için kurucusu oldum, o nedenle beklentim doğaldı. Kuruluş sürecinde eşit sayıda başörtülü ve başörtüsüz isimler vardı. Ama adaylık sürecinde bu gerçekleşmiyor. Hatta Sabih Kanadoğlu o dönem başörtülü isimler parti kurucusu olamaz dediğinde bu oy birliği ile Anayasa Mahkemesi'nden geri döndü. Hukuki engel yoktu. Zamanı değildir diyenlere "İnsan haklarının zamanı mı olur" diye sormak istiyorum." Sizce de Ünsal haklı değil mi? Kurucular arasına koy. Bu sorunu ortadan kaldıracağına dair söz ver. Ama üçüncü dönemde bile en küçük bir çaba gösterme. Ak Parti'nin adaleti bu mu? Tayyip Erdoğan 2002 ve 2007'de bu konuyu gündeme getirenlere adete konuşamıyorum ama gözlerime bak anlarsın kabilinden davranıyordu. Hatta bazı başka sözcüleri vasıtasıyla açık açık bu haksızlığı gidermeye söz veriyordu. 2002 ve 2007'de ciddi sıkıntılar olduğunu elbette biliyoruz. Hatta 2007 seçimlerinde her iki kişiden birinin oyunu almayı başaran iktidar partisine muhtıra verildiğini, kapatma davası açıldığını da biliyoruz. Ancak 2011 öyle değil. Ne muhtıra verilebilir, ne de kapatma davası açılabilir. Ayrıca Fatma Bostan Ünsal'ın da dediği gibi insan haklarının zamanı mı olur? Üstelik bölücüsüyle, darbecisiyle terör örgütü militanlarının seçilebilecek yerlerden aday gösterildiği bir seçimde Ak Parti'nin bu kadar ürkek davranmasının anlamı nedir? Kürt açılımı var. Alevi açılımı var. Romen açılımı var. Ama baş örtüsüne gelince yok. Aslında var ama listenin dibinde... Ak Parti listeler açıklanmadan önce başörtülü aday göstermeyeceğini açık açık deklare etmeyerek bağımsız aday olmayı düşünenlere de engel oldu. Eminim deklare edilmiş olsaydı en azından bir kaç tane bağımsız aday, yapılacak organizasyonla meclise taşınabilirdi. Ama şu ana kadar haberini aldığım bir aday var. Ankara 2. bölgeden başörtülü gazeteci Aynur Bayram bağımsız aday. Nasıl bir oranizasyonla hazılanıyor bilmiyorum. Kendisini de hiç tanımam. Ama seçilmesinde ve meclise girmesinde çok büyük faydalar olduğunu düşünüyorum. Kendi halinde bir hanım gazetecinin omuzlarına böyle bir yük yüklemenin çok ağır olduğunun farkındayım. Ama bu dava zaten hep mustazafların omuzlarında yükselmedi mi? Bu konuyu kendisine dert edinen herkesin Aynur Bayram'a bir şekilde destek olmaları vebaldir. "Başörtülü aday yoksa, oy da yok" platformu üyeleri ve daha başka guruplar Bayram'a destek olmalı. Kendisi Ankara'nın Altındağ, Akyurt, Ayaş, Beypazarı, Çubuk, Çamlıdere, Elmadağ, Güdül, Kalecik, Kazan, Keçiören, Kızılcahamam, Nallıhan, Pursaklar,Yenimahalle ilçelerini kapsayan 2. bölgeden desteklerinizi bekliyor. İletişime geçmek için [email protected] Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresini kullanabilirsiniz. Sadece yeni mecliste kimin "Bu kadına haddini bildirin" demeye cesaret edebileceğini görmek için bile seçilmeli Aynur Bayram.... Haddi bildirilecek kadınlara selam olsun.... Fazıl OKUR [email protected] www.reyhaber.com
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|