|
04-28-2011, 22:34 | #1 |
Abdestli Kapitalistler .....
alıntı adresi: http://www.delikanforum.net/konu/103...talistler.html
Abdestli Kapitalistler ..... Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Bekaroğlu’nun “başörtülüler jipe binmemeli” açıklamasını yaptığında mütedeyyin, muhafazakar kesimden ciddi tepkiler yükselmişti hatırlarsınız.Aslında Mehmet Bekaroğlu’nun ne demek istediğini yada bu sözü hangi bağlamda kullandığına kimse bakmadı bile.Daha doğrusu bakmak belki de bazılarının işine gelmedi. Geçtiğimiz hafta Balçiçek Pamir’in Karşıt Görüş programında da benzer bir tartışma yaşandı.Programın konukları islamın sosyal adaletçi yanını önemli bir hareket noktası olarak gören İhsan Eliaçık Hoca ve burjuva İslamcıların temsilcisi Erol Yarar’dı. Erol Yarar zaman zaman katıldığı TV programlarında ve bazı gazetelerde yayınlanan ropörtajlarında da “Müslüman zenginlerin zekatlarını verdiği taktirde helal dairesinde istedikleri gibi yaşayabileceklerini ve bunun Allah’ın Müslüman zengine verdiği bir hak olduğunu” savunmuştu. İhsan Eliaçık ise Müslüman zenginin malının zekatını verse bile lüks içinde yaşayamayacağını ve İslam’a göre Müslüman bireyin böyle bir yaşam sürmesinin doğru olmadığını ve bunun İslam’ın sosyal adalet anlayışına ters olduğunu ifade etti. Müslümanların ticaret yapmalarının gerektiğini ancak bu ticaretten elde ettikleri kazançtan sağladıkları serveti kendileri için istedikleri gibi kullanamayacaklarını savunan İhsan Eliaçık ancak kendini geçindirecek kadar mülk ve servet edinebileceklerini savunuyordu. Aslında İhsan Eliaçık Hoca’nın asıl isyan ettiği ve karşı çıktığı şey bugün Müslümanların içinde bulunduğu bunalımlı ruh halidir.Bir yanda yıllarca “biz geleceğiz ve her şey düzelecek”diyerek iktidara gelmek için mücadele etmiş ve iktidara geldiğinde ise sosyal adaleti “malının kırkta birini fakirlere zekat vererek” sorumluluğunu yerine getirdiğini düşünen “abdestli kapitalistler, diğer tarafta ise kurulu kapitalist sistemin kendisine reva gördüğü hayata mahkum edilmiş büyük çoğunluk. Üstelik bu yalnızca Türkiye’ye özel değil, birçok İslam ülkesinde Müslüman toplumlar benzer bir süreci yaşıyor. Peki dünyaya bir nizam verme ve yeni bir dünya kurma iddiasında olan Müslümanların, iktidarı, gücü, malı yani kapitali elde ettiğinde böyle bir tavır sergilemesi doğru mudur? Soruyu biraz daha somutlaştırırsak; İslam’ın öngördüğü sistem Sosyalizm’e ya da Sol’a mı yakındır, serbest piyasa düşüncesinden hareketle kurulmuş materyalist düşünceyi esas alan Kapitalizm’e mi? İşte tam bu noktada, yani soru böyle sorulduğunda mesele çığırından çıkmaktadır.İhsan Eliaçık Hoca’nın “İslam’ın politik duruşu Sol’dur” sözüne katılmamız mümkün değildir.Kur’an’ın Müslüman bireye ve topluma teklif ettiği hayat ne Sol’a ne de kapitalizm’e uygun düşer.Müslümanların bugün içine düştüğü ve İhsan Hoca’nın “abdestli kapitalizm” diye tarif ettiği yanlış durumdan yola çıkarak yorumlamak bizi doğru sonuca ulaştırmaz.Tıpkı Erol Yarar ve benzeri durumda olan kimilerinin kendilerini aklamak için “malımın zekatını veriyorsam Allah’ın mübah kıldığı her türlü dünya nimetini içinde olabilirim” tezini savunmalarının bizi doğru bir sonuca ulaştırmadığı gibi. İslam her şeyden önce hayatın her alanını ve anını kuşatan bir dindir. Allah’ın Müslüman bireye, topluma, cemaate, devlete yüklediği sorumluluk Kur’an’da çok açık biçimde belirtilmiş ve Efendimiz (SAV)’in pratik uygulamalarında ortaya konmuştur. Hz.Peygamber’in zenginliğiyle meşhur Abdurrrahman bin Avf ile fakirliğiyle meşhur sembol isimlerden Ebu Zer’in aralarında mülk ve servet yüzünden bir husumet oluşturmayacak bir adaleti tesis ettiğini görüyoruz. Zengin sahabilerin İslam’ın ilk dönemlerinde İslam’ın yayılmasındaki fedakarlıkları ve infakları meşhurdur. Hatta Mekke’den hicret eden Muhacirlere, Medineli Ensar’ın nasıl sahip çıktıklarını iyi analiz etmeliyiz.Medine’ye hicret eden Muhacirleri karşılayan Medineli Ensar’ın Hz.Peygamber’in teşvikiyle hiçbir fedakarlıktan kaçınmamaları onların “ahlak ve faziletinin” ne kadar büyük kıymet ifade ettiğinin göstergesidir. Ensar’ın bu yaklaşımı ve ahlakı Allah tarafındanda Kur’an’da övülmüştür. Asrı Saadet’ten bugüne geldiğimizde ise bambaşka bir manzarayla karşı karşıyayız.Müslümanların İslam’ı ve Kur’an’ı yorumlama ve hayata aktarma pratiklerinde büyük uçurumlar olduğunu görüyoruz.Üstelik bu durum, Müslümanların devlete, ekonomiye ve dünyaya ilişkin yaklaşımlarında da çok büyük farklılıklara sebep olmaktadır.Kimilerinin bunun bir yorum zenginliği olduğu varsayımına şahsen ben katılmıyorum. İçinde yaşadığımız bunalımlı durumu modern kavramlardan ve yaşanan pratiklerden yola çıkarak Kur’an’a uygunmuş gibi izaha kalkışmak büyük hatadır. İşte bu bakımdan modernitenin bize armağan ettiği seküler-kapitalist sorunların çözümünü “Sosyalist islamcılık” veya “burjuva İslamcılığı” ile açıklamaya kalkışmamalıyız. Allah Kur’an’da “zengin müslümanın malında fakir müslümanın hakkı olduğunu” buyurmuştur.Fakat günümüz Müslüman zenginlerinin sadece zekatlarını vererek “sorumluluğumu yerini getiriyorum” kolaycılığı ve her türlü lüksü yaşamalarının meşru olduğunu savunmaları büyük bir yanılgıdır.Çünkü Müslüman zenginler unutmamalıdır ki; günümüzde hem Türkiye’de hem de dünyada Müslümanlar ve insanlık büyük bir zulüm ve sömürü ile karşı karşıyadır.Dolayısıyla bu durumu ortadan kaldırmak içinde mücadele etmek Müslüman zenginin üzerindeki sorumluluğu daha da arttırmaktadır. Türkiye’de 1994’te başlayan Müslümanların devlete ait iktidarın nimetlerinden istifade etmekteki muhteris ruh hallerinin Kur’an’da tarif edilen fakirin hakkını teslim eden yani zekatını veren Müslüman zengin tarifiyle alakası yoktur.Türkiyeli Müslüman burjuvazinin batı tipi yaşam biçimine ayak uydurmak için ne hallere düştüğünü ve kendi yaşam biçimlerini meşruymuş gibi savunmaya geçmelerinin bizi İhsan Eliaçık Hoca’nın tespit ettiği “abdestli kapitalizme” anlayışına ve sapkınlığına götürdüğü gerçeğini görmezden gelemeyiz. Türkiye’de ve dünyada zulüm altında inleyen binlerce Müslüman varken, bir kısım Müslümanların “tesettür defile”lerinde boy göstermelerinin Müslümanlıkla ne ilgisi olabilir.Bu olsa olsa “modern çağda yaşayan müslümaların kendi defolarıdır”. Müslümanın her şeyin en güzeline, en iyisine layık olduğunu, Allah Cemil’dir(Güzeldir), güzel olanı sever tezlerinin Müslüman burjuvazinin kendi sapkınlıklarına kılıf bulma çabasıdır.Bunu kabullenmek olsa olsa islamın sosyal adalet anlayışına ihanet olur. Burada zengin Müslümanların tamamının böyle düşündüğünü söylemekte insafsızlık olur. Malını Allah yolunda harcayan ve zekat vermekle bu sorumluluğunun bitmediğinin şuurunda olan sahih anlayışa sahip ve mutevazı bir hayat süren Müslüman zenginlerin yaklaşımı da takdire şayandır.Allah onlardan razı olsun. Hülasa,Allah’ın ve Rasulü’nün bize öğrettiği ve emrettiği Müslümanlığı, kendi nefislerimizin ve modernitenin hayatımıza soktuğu sapmaları İslam’ı ne sosyalizme ne de liberal-kapitalizme sığınarak ve yaklaştırarak yorumlayamayız.Vesselam…
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-28-2011, 22:48 | #2 |
Yine senmi geldin kapitalist gomunist...
|
|
04-28-2011, 22:56 | #3 |
|
|
04-28-2011, 23:07 | #4 | |
Alıntı:
komunizmde mulkiyet yoktur diyor. yanlıs!! üretim araçları mulkiyeti yoktur komunizmde ama ozel mulkiyet vardır. ayrıca... kapitalist duzende işçi ucreti çalışmasının karşılıgı olarak almaz. çunku işçinin aldıgı ucret ile urettigi malın satıs fiyatı arasındaki ilşkiye bakmak lazım gelir. işçinin aldıgı ucret degişmeden urettigi malın satış fiyatı artarsa işçinin ucreti dusmus olur.. Konu xfce tarafından (04-28-2011 Saat 23:36 ) değiştirilmiştir.. |
||
04-28-2011, 23:20 | #5 | |
Alıntı:
|
||
04-28-2011, 23:13 | #6 |
ya bi git xfce...
bi halttan haberin yok... komünizm dediğin şey adaleti,dürüstlüğü sağlasa hemen komünist olurdum merak etme... kapitalizmde sistem ve sermayenin yaptığını komünizmde devlet yapıyor hiç farkı yok... Allah bütün izmlerin belasını versin yeter bilmediğin şeyin peşinde koşup durma artık... patronlar kaslarını emeğini sömürürken bazılarıda aynı insanların düşüncelerini beynini sömürüyor... aralarında hiç bir fark yok hepsi aynı pislik... |
|
04-28-2011, 23:26 | #7 | |
Alıntı:
necip fazıl kısaküreki bile tanımıyor cahil... nazım hikmet iyi tanır ;) |
||
04-28-2011, 23:45 | #8 |
Abdest bozalım mı la topluca ?
Konu saçma sapan anlamsız tutarsız,şutluyorum. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|