|
05-02-2011, 23:52 | #1 |
Resmi Tarihin Kaynağı ATATÜRK'ün Nutku Orjinal değildir.
... Orijinal Nutuk ile bugün elimizde bulunan ‘’ Nutuklar ‘’ arasında korkunç farklar vardır ve bunların bir kısmı da metni çarpıma boyutuna varacak kadar vahim hatalardır. Doğu Perinçek ve ekibinin hazırladığı Atatürk’ün Bütün Eserleri de ne yazık ki gereken özenden mahrum bir şekilde çıkmaktadır. Mesela Mustafa Kemal’in 22 Mayıs 1912’de Derne’den Kerim bey’e yazdığı ve gözlerinin rahatsızlığından söz ettiği mektup da ki hataladan bir kaçını görelim; Ve tek bir mektup metninde bu hatalar oluyorsa diğerlerinin durumunu tahmin etmeye çalışalım; 1. ‘’Muazzez’’ kelimesi ‘’ Aziz ‘’ okunmuş. 2. ‘’ Bu güzel ve vefakar arkadaşlarla’’ ifadesi ‘’ Bu fedakar ve vefakar arkadaşlarla’’ olmuş. 3. ‘’EnverBey’in ‘’ ‘’Bey ‘’ i nedense atılmış.4. Hoybu adlı yer ismi Cabu diye okunmuş. 5. En önemlisi de ‘’ Bu mektubun size ulaşacağından emin olmadığım için ‘’ ifadesi ‘’ Size ulaşacağından emin olduğum için’’ yapılarak anlamının tamamen tersine çevrilmesidir. 6. Bir de Mustafa Kemal’in metnin sonuna ilave ettiği yedi satırlık özel not, nedense bütün eserleri denilen külliyata alınmamıştır. SAMİMİ OLUN LÜTFEN ! Gördüğünüz gibi iki sayfalık bir metindeki pek çok hatadan seçtiğimiz bu örnekler aslında Atatürk’ü kullanmak isteyenlerin samimiyet ve ciddiyetini gözler önüne serecek niteliktedir ve vahim yanlışlıklardır. Daha orijinal metinler üzerinde yapılan mıncıklamalara giremedik bile. En basiti, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği de yapmış olan Yusuf Hikmet Bayur’un Belleten’de ( Sayı 93 Ocak 1960 ) Atatürk’ün bir mektubunu yayınlarken orijinal belgenin bazı kısımlarını çıkartmasıdır. Tabi Afet İnan’ın ‘’Karlsbad Defterlerini’’ yayınlarken aynı makaslama işlemini yaptığınıda unutmayalım. Sakıncalı gördüğü yerleri çıkarmıştır metninden. KAYNAK; PAŞALARIN HESAPLAŞMASI Sf: 127 - 128 / Mustafa ARMAĞAN ...
Konu Seyyah tarafından (05-03-2011 Saat 00:14 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-02-2011, 23:55 | #2 |
Bu çok önemli bir konu. +
|
|
05-03-2011, 00:07 | #3 |
Daha İnönü zamanında yazılanlara değinmedik Üstâdım, yalan tarih nasıl yazılır dünya'ya ders verir nitelikte.
Adamın babam değil dediği kişiyi bile babası olarak kaydettiler zihinlerimize ki bu amiral hatadır yazık Türk milletine CHP ütopyasında yaşıyoruz haberimiz yok... |
|
05-03-2011, 18:48 | #4 | |
Alıntı:
Zübeyde Hanım'ın Ali Rıza Efendi ile evli olduğu, Atatürk'ün de onların bir çocuğu olarak dünyaya geldiği şüphe götürmez bir gerçektir. Fakat askeriyeden resmini bulduk deyip Atatürk'e yıllar sonra "baban" diye gösterilen resim, muhtemelen yanlış bir resim. Atatürk de bunu onaylamıştır. Falih Rıfkı Atay'da meşhur kitabında bunu yazmış, babasına ait bir resmin aslında olmadığını yıllar önce kitabında yazmıştır. Bakın, Nutuk Osmanlı alfabesiyle yazılmış bir eser. Bunun Osmanlıca orijinal metni de elimizde mevcut. Atatürk Türkçe kelimeler kullanmaya özen gösterdiği için Osmanlı alfabesiyle yazdığı yazıların yanlış okunması normaldir. Çünkü Türkçe kelimelerin yapısı, Osmanlı alfabesiyle yazmaya uygun değildir. Yazarsanız, yanlış okuma sorunu ortaya çıkabilir. Mesela "karadeniz" kelimesi yapı itibariyle Osmanlıca yazıldığında hatalı okumalara sebep olabilir. Ecdadımız bunu Farsçalaştırıp "bahr-ı siyâh" demiş, böylece yanlış okumaların önüne geçmiştir. Ancak yukarıda anlatılan hatalar, kesinlikle bir çeviri hatası olamaz. Kasıtlı yapılmış hatalardır. Ben orijinal Nutuk ile günümüzdeki Nutuk'u karşılaştırmadım. Fakat tarihimiz için bunu yapmak gerekiyor. |
||
05-03-2011, 00:16 | #5 |
Allah razı olsun abi ya Maşşallah bir başka hazla okuyorum paylaşımlarını. Nutuk'un Osmanlıca metinlerinde Kürdistan olarak geçen bölgemiz de kimi işgüzarlar tarafından değiştirilmiş...
|
|
05-03-2011, 00:58 | #6 |
... Allah cümlemizden râzı olsun güzel kardeşim, malesef nedenlerini bilmediğimiz bir sorunu çözmeye çalışıyoruz sürekli, öyle bir sistem dayattılar ki Türk milletine eğer bu sorunun nedenlerine bakarsan, araştırırsan, öğrenirsen seni ilticacı, gerici vatan haini ilan ettiler. Bizleri, çocuklarımızı, kardeşlerimizi yalan yalış bilgilerle doldurup, demir levhalara tapar ettiler. Allahın izni ile tarih üzerindeki vesayet kalkınca bu sorunlarıda bir bir aşacağız. Biz Atatürk'e düşman değiliz eyvAllah bir paşa olarak askeri dehasını konuşturdu lakin bu olaydan sonra eline geçen yetkileri Türk milletinin maneviyatını öldürmekte kullanmıştır, bu bir gerçektir en az iyi yönleri kadar kötü yönleride kabul edilmelidir. Bunun içinde ilk önce yakın tarih üzerindeki Ordu - Kemalist'lein TEKEL'ini kaldırmak lazımdır. Gerçek Osmanlı'yı anlamak lazım. Ne diyor Kemal Tahir; Değil Bir Dünya İmparatorluğunun Mirası, Bir Mahalle Bakkalının Mirası Bile Bu Kadar Kısa Zamanda Tasfiye Edilip,Karara Bağlanamaz. |
|
05-03-2011, 19:06 | #7 | |
Alıntı:
Kemal Tahir tarih konusunda görüneni değil, görünenin ardındakini araştırır. Görünenin ardındaki gerçekleri ortaya çıkarmak ise öyle kolay bir iş değildir. Bunun sınırı yoktur. Doğruyu buldum deme şansın da yoktur. Kemal Tahir bunu şöyle açıklar; "Gerçekler bir kere anlaşılınca yan gelip keyif çatılacak birer tembellik durağı değil, her an didinme isteyen, her an yeniden hak edilerek kazanılan, sorumluluğu gittikçe artan birer ilerilik merhalesidir. Gerçekler canlı olduklarından değişkendirler. Sürekli olarak işe yarar hazır kalıplara sığmazlar" Kemal Tahir bizim batıdan da doğudan da farklı olduğumuzu düşünür. Bu nedenle kurtuluşumuzu, doğuşumuzda arar. Ertuğrul Gazilerde, Osman Gazilerde arar. O dönemin din ve devlat adamlarında, askerlerinde arar.Anadolu halkının o dönemki dünya görüşünde arar. Bütünüyle doğuya yönelen veya tanzimatla batıya açılan zihniyete karşı çıkar. Keşke 1299'daki zihniyete geri dönebilsek. |
||
05-03-2011, 20:27 | #8 |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|