05-11-2011, 18:54 | #1 |
'Yalan Haber Furyasına Cevabımızdır'
Mustazaf Der, Yüksekova’da gerçekleştirilen hain saldırının hemen akabinde malum çevrelerce başlatılan yalan haber furyasına yayınladığı basın bildirisiyle cevap verdi.
HSH- Mustazaf Der, Yüksekova’da gerçekleştirilen hain saldırının hemen akabinde malum çevrelerce başlatılan yalan haber furyasına yayınladığı basın bildirisiyle cevap verdi. HÜRSEDA HABER MERKEZİ- Mustazaf Der Diyarbakır şubesi tarafından yayınlan bildiride geçmiş yıllarda özellikle Adana ve Yüksekova’da ve diğer illerde şubelerine karşı onlarca saldırı ve tacizde bulunulduğu buna karşı sağduyuyu elden bırakılmadığı ifade edildi. Mustazaf Der Yüksekova şubesine yapılan saldırı sonrası PKK çevresinin yayın organlarının başlattığı iftira kampanyaları ile saldırgan taraf olmalarına rağmen kendilerini mağdur tarafı olarak gösterdikleri belirtildi. İşte Mustazaf Der’in Basın Açıklaması… BASINA VE KAMUOYUNA MALUM ÇEVRELERİNİN YALAN HABER FURYASINA CEVAPLAR Kurulduğu günden bugüne üç temel amacı doğrultusunda halkımızın bilinçlenmesi, eğitilmesi, dayanışma ve kaynaşma içerisinde bulunması ve manevi kalkınmayla beraber maddi refah düzeyinin de yükseltilmesi için, 20 il merkezinde, 25 ilçede ve binlerce yerleşim yerinde faaliyet göstermekte olan derneğimiz, halkımızın yoğun teveccühüne mazhar olmuş ve bugüne dek hep takdir edilerek desteklenmiştir. Her hayırlı işin muzır manileri bulunduğu gibi, derneğimizin hayırlı hizmetlerinden de karanlık odaklar rahatsız olmuş ve çeşitli tacizlerle hizmetlerimizi sekteye uğratmaya çalışmışlardır. Bu çerçevede derneğimizin kurulduğu 2004 yılından bu yana onlarca saldırı ve taciz vakası yaşanmış, buna rağmen derneğimiz sağduyusunu yitirmemiş ve müspet hareket düsturuyla sabır silahını kuşanmıştır. PKK ve ardılları 2006 yılında Mersin şubemizi kundaklamış, defalarca Yüksekova ve Adana gibi yerlerde derneklerimizi molotoflu saldırılarla yakmaya kalkışmış, Diyarbakır-da taşlı sopalı saldırılarda bulunmuş, Nusaybin-de Kutlu Doğum programına taşlı sopalı gruplarla müdahale etmeye kalkışmış, geçmiş yıllarda Diyarbakır-da bir kısım işyerleri ve arabalar yakılmak suretiyle mala yönelik saldırılar gerçekleştirmiştir. Yüksekova-daki kardeşimizin katlinden çok değil 15 gün önce 20 Nisan tarihinde Adana-daki derneğimize YSK kararı bahane edilerek hiç alakası olmamasına rağmen, taşlı sopalı saldırıda bulunulmuştur. Son olarak kamuoyunun da malumu olduğu üzere 05 Mayıs 2011 tarihinde bir kısım PKK militanının askerle girdiği çatışmada öldürülmesini protesto etmek bahanesiyle, daha evvel aynı şubemize defalarca taşlı, sopalı, molotoflu saldırılarda bulunmuş ve bu saldırılar sırasında müslüman halkın dini değerlerine hakaret ederek Kur-an-ı Kerim-e saygısızlık eden gözü dönmüş caniler, bir kez daha saldırıda bulunmuş, o sırada dernekte bulunan yirmi civarında kardeşimiz kapıları ve pencereleri kapatarak dernekte mahsur kalmıştır. Polisin müdahale etmediği saldırıda gözü dönmüş saldırganlar kapıdan giremediğinden merdiven dayayarak çatıya çıkıp derneği içindekilerle yakmaya çalışmışlardır. Bunun üzerine dernek başkan yardımcımız Ubeydullah Durna müdahale etmiş ve saldırganların içinden açılan ateş sonucu kurşunlanarak şehid edilmiştir. Akıttığı kanla hızını alamayan bedbaht güruhun yayın organları iftira furyası başlatmış ve şehid edilen kardeşimizin katlini meşrulaştırmak için kardeşlerimizi saldırgan olarak nitelendirmişlerdir. Ancak yirmi yıl öncesinin yalan ve iftira politikasını devam ettirerek cinayetlerini örtbas etmeye çalışan bu güruhun 2011 yılı itibariyle hiçbir şekilde bu vahşetini örtbas etmesinin imkânı kalmamıştır. Zira vicdan ve insaf sahibi insanlarla beraber teknolojik gelişmeler de yalanlarını yüzlerine çarpmaktadır. Fiili saldırı ve tacizlerle beraber aleyhte yoğun bir propaganda ve iftira kampanyası başlatılmış, olaylar çarpıtılmış ve derneğimiz zan altında bırakılmaya çalışılmıştır. Bu açıklama PKK çevrelerinin yayın organlarına yansıyan iftira içerikli beyanat ve haberlerin gerçeğini ortaya koyacak ve bu iftiracı güruhun çirkin yüzünü deşifre edecektir. 1- Saldırgan Tarafın Mağdur Rolüne Bürünme Yalanı: PKK medyasının ANF adlı haber ajansı Yüksekova-daki olaylar sırasında Ubeydullah Durna kardeşimizin şehid edilmesinin ardından 05 Mayıs 2011 tarihli “Mustazaf-Der-liler Saldırdı Yüksekova Karıştı” başlıklı haberinde olayı tersyüz etmiş ve “Hakkâri-nin Yüksekova (Gever) İlçesi-nde, Mustazaf-Der-den çıkan bir grup kalaslarla gençlere saldırdı. Olaylarda 1 kişi hayatını kaybetti.” denilerek saldırgan taraf iken saldırıya uğrayan tarafmışçasına olayı yansıtmış ve bu şekilde şehid kardeşimizin katlini meşrulaştırmaya çalışmışlardır. Anadolu Ajansı ve Doğan Haber Ajansı da aynı tarihte PKK ağzıyla olayı haberleştirmiş, gösteri yapan PKK yandaşlarına Mustazaf-Der mensuplarının sopalı müdahalesi neticesinde 1 kişinin hayatını kaybettiğini iddia etmişlerdir. Aynı şekilde ANF-nin 07 Mayıs 2011 tarihli “Halk İnsiyatifi: Mustazaf-Der Oyuna Gelmemelidir” başlıklı haberinde “Yüksekova-da protesto eden kitleye, Mustazaf-Der binasından çıkan ve yüzü maskeli 15 kişinin…” saldırdığı iddia edilmektedir. Bu durumu gösterir bir video kaydı olmadığı gibi, merhum Ubeydullah Durna kardeşimizin ne şekilde katledildiğini gösteren 05 Mayıs 2011 tarihli Cihan Haber Ajansı logosuyla yayınlanan video kaydı da bu kardeşimizin ne şekilde katledildiğini açıkça ortaya koymakta ve kasıtlı haberleri yalanlamaktadır. PKK yandaşları tarafından hazırlanan internet sitelerinde de yayınlanan video kaydında Ubeydullah Durna kardeşimizin dernek çatısında kurşunla vurulduğu açıkça görünmekte ve bu durum kamera kaydına “Biri vuruldu, çatıda biri vuruldu” cümleleriyle yansımaktadır. Ubeydullah Durna kardeşimiz dernek çatısına çıkarak benzinle derneği yakmaya kalkışan canilere müdahale ederken dernek çatısında vurulmuş, ardından dernekte bulunan üyelerimiz ambulans çağırmış ve ambulans geldiği sırada ellerine aldıkları sopalarla dernek kapısına çıkarak güvenliği sağlamış ve bu şekilde bilahare şehid düşen kardeşimiz hastaneye kaldırılmıştır. 05 Mayıs 2011 tarihli Cihan Haber Ajansı logosuyla yayınlanan video kaydında da bu durum net bir şekilde görünmekte ve gerek ellerindeki sopalarla kapıda bulunan kardeşlerimizin kamera kaydına yansıyan “Ambulans, ambulans geldi” şeklindeki sözleri gerekse de saat itibariyle görüntünün merhum Ubeydullah kardeşimizin vurulmasından sonra olması olay akışını aydınlatmakta ve yalan haberlerle kamuoyunu aldatmaya çalışanların yalanlarını deşifre etmektedir. 2- Ubeydullah Durna Kardeşimizin Balkondan Düşme Neticesinde Hayatını Kaybettiği Yalanı: 05 Mayıs 2011 tarihli ANF kaynaklı “Mustazaf-Der-liler Saldırdı Yüksekova Karıştı” başlıklı haberde yer alan bir diğer yalan ise “Mustazaf Der Üyesi Ubeyt Durna, dernek binasının balkonunda, nereden geldiği belli olmayan bir merminin isabet etmesi sonucu balkondan yere düşerek yaşamını yitirdi.” cümleleriyle verilen ve kardeşimizin balkondan düşmesi neticesinde hayatını kaybettiğine ilişkin yalandır. Oysa bahsettiğimiz şekliyle kardeşimiz balkonda değil çatıdadır ve kurşun neticesinde hayatını kaybetmiştir. Bu durum yukarıda bahsedilen video kaydından da gayet net anlaşılmakta ve haberde yer alan yalanları ortaya koymaktadır. 3- Gönüllülerimizin Saldırı Sırasında Polise Sığındığı Yalanı: Aynı haberde yer alan bir diğer yalan ise “Polislere sığınan grup, yine polislerin eşliğinde Mustazaf-Der-e girdi.” cümlesiyle ifade edilen ve dernek gönüllülerimizin saldırı sonrası polise sığındığı yalanıdır. Böyle bir durum söz konusu olmadığı gibi aksine dernek gözü dönmüş canilerce kuşatıldığı sırada polisi arayarak müdahale etmeleri gerektiğine ilişkin talepte bulunan yetkililerimize polis memurları “Bugün herkes kendisini savunmak zorunda” şeklinde cevaplar vermiş ve görevlerini ihmal suretiyle bir avuç dernek gönüllüsünü gözü dönmüş canilerin insafına terk etmişlerdir. Bu durum Doğruhaber gazetesinin 10 Mayıs 2011 tarihli “Emniyet, Yüksekova-da Olayın Neresinde” başlıklı haberinde yer alan açıklamalarla yalanlanmakta ve emniyet birimlerinin olaydaki tavrı açıkça ortaya konulmaktadır. 4- Derneğimizi AKP-yle ilişkilendirme yalanı: Derneğimiz bugüne kadar, hiçbir seçim döneminde hiçbir siyasi partiye desteğini deklare etmemiş olmasına, aksine 23 Mart 2009 tarihli basın açıklamasıyla 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde derneğimiz tarafından hiçbir partiye ve adaya destek verilmeyeceği ifade edilmişken, yalan yanlış haber ve yönlendirmelerle bu çevre tarafından derneğimiz kısır siyasi çekişmelerin tarafı yapılmaya çalışılmaktadır. Derneğimiz tüm partilerden bağımsız bir surette 20.08.2010 tarihli basın açıklamasıyla yapılan kısmi anayasa değişikliğini özgürlüklerin artması noktasında desteklemiş, bununla beraber hiçbir zaman hiçbir siyasi partinin yanında veya arkasında durmamıştır. Kaldı ki derneğimizin AK Parti-yle hiçbir alakasının bulunmadığı; bilakis bu partinin hükümet olduğu dönemlerde yapılan hukuksuzluklara sessiz kalmadığı bu çevrenin yayın organlarında yapılan bir kısım haberlerle de teyit edilmektedir. Farklı zamanlardaki farklı haberleriyle kendi kendini yalanlayan PKK çevresinin ANF adlı haber ajansının yakın bir zamanda yapmış oldukları, 10 Şubat 2011 tarihli “Mustazaf-lardan AKP-ye Protesto” başlıklı haberlerini kendilerine hatırlatır, yalan yanlış haberlerle derneğimizi bir partiyle ilişkilendirmekten vazgeçmeleri gerektiğini ifade etmek isteriz. Son olaylarda da bu çevrenin bir kez daha derneğimizi bir siyasi partiyle ilişkilendirme çabası içerisinde olduklarını görmekteyiz. Bu kapsamda ANF 06 Mayıs 2011 tarihli “Yüksekova-da Derin AKP İşbaşında” başlıklı haberiyle bu çevrelerin bağımsız milletvekili adayı bir şahsın ağzından derneğimizin siyasi bir partiyle ilişkili olduğu yalanı uydurulmuştur. 5- Derneğimize Yönelik Bugüne Kadar Hiçbir Saldırının Yapılmadığı Ve Bir Düşmanlıklarının Bulunmadığı Yalanı: Gerek BDP genel başkanı Selahattin Demirtaş-ın 06 Mayıs 2011 tarihli “İslamî STK-ların BDP Ziyaretinden Sağduyu Çağrısı” başlıklı haberde yer alan ifadeleri, gerek KCK-nın 06 Mayıs 2011 tarihli açıklaması, gerek ANF-nin 06 Mayıs 2011 tarihli “Demirtaş ve Geylani-den Provokasyon Uyarısı” başlıklı haber, gerekse de ANF-nin aynı tarihli haberinde yer alan ve Hakkâri milletvekili adayı Adil Kurt adlı şahsa dayandırılan açıklamalar bugüne kadar camiamıza ve derneğimize yönelik bir düşmanlıkları ve saldırıları olmadığına ilişkin iken, yaşananlar bu beyanatların gerçeklikten uzak, siyasi manevralar olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Zira Adana, Mersin, Diyarbakır ve Nusaybin gibi yerlerde yapılan saldırıları bir tarafa bırakırsak sadece Yüksekova-da bu çevrelerce derneğimize defalarca saldırılar gerçekleştirildiği kamuoyunun malumudur. Derneğimiz, saldırılar nedeniyle her defasında basın açıklamalarıyla kamuoyunu bilgilendirmiş ve sağduyuya davet etmiştir. Bahse konu saldırı istatistiğini çıkarmak gerekirse şunları görürüz: Yüksekova Mustazaf-Der Temsilciliği 20 Şubat 2007 tarihinde açılmış, 14 Temmuz 2008 tarihinde de şube olarak faaliyetlerine devam etmiştir. 2007-2011 yılları arasında, bu kadar kısa bir süre zarfında onlarca kez saldırı ve tacizlere maruz kalmış bulunan derneğimiz ve dernek gönüllülerimiz hiçbir şekilde itidalli davranmaktan şaşmamış ve irili ufaklı saldırıları kamuoyuna lanse etmemiştir. Buna rağmen PKK çevrelerinin ve ANF-nin 06 Mayıs 2011 tarihli “Yüksekova-da Derin AKP İşbaşında” başlıklı haberinde yer alan “Mustazaf-Der-in binasının uzun süredir, ilçede faaliyet yürüttüğüne dikkat çeken Kurt, "Uzun süredir ilçemizde tabelası bulunan ve faaliyetlerini sürdüren derneğe karşı, haftanın en az 3 günü demokratik eylemlerin yapıldığı ilçede hedef haline gelmemiştir.” Benzeri cümlelerin yalan oluşunu görmek için saldırı istatistiğini kamuoyuyla paylaşma gereği hâsıl olmuştur. Basına yansıyan ve kamera kayıtları da bulunan, tarihleriyle sadece Yüksekova şubemize ve gönüllülerimize yönelik saldırılar: 1 - Eylül 2007: Ramazan Ayı-nda Dernek temsilciliği kuruluşunun üzerinden birkaç ay geçmişken saldırıya uğradı, temsilcilik yetkilileri ölümle tehdit edildi. 2 - 24 Mart 2008: Mustazaf-Der Yüksekova Şubemize taşlı sopalı saldırı gerçekleştirildi. 3 - 25 Mart 2008: Yüksekova-da sabah 10.00 sıralarında 40 kişilik DTP-li bir grup Mustazaf- Der Temsilciğine gidip, içeride bulunan Başkan Abdullatif Durna-yı darp edip tehdit etti. İçeri giren şahıslar “bize zarar veriyorsunuz, hesap vereceksiniz” deyip başkanı tartakladı. Kinlerini bu sefer de yere savurdukları Kur-an-ı Kerim üzerine bira şişesi bırakarak gösterdiler. 4 - 25 Mart 2008: Temsilcilikten ayrılan grup daha sonra bu derneğin gönüllüleri tarafından işletilen Özbek Markete gidip, taşlı - sopalı saldırıda bulundu. Market işletmecilerinden Halil Özbek, İdris Özbek ve Reşit Özbek yapılan bu saldırıda yaralanırken, markette maddi hasar meydana geldi. 5 - 09 Ekim 2009: Mustazaf-Der Yüksekova şubemize PKK/DTP-li provokatörlerce taşlı saldırı düzenlendi. Öcalan-ın Suriye-den çıkarılmasının yıldönümü bahanesiyle ilçede kepenk kapatma eylemleri yapılmış bu sırada kapalı olan dernek binasına saldırı düzenlenmiştir. 6 - 09 Ekim 2009: Saldırganlar bir Mustazaf-Der üyesinin İslami usullere göre yapmak istediği düğününü engellemeye çalışmış, ilçede PKK propagandasını içeren düğünler dışında düğün yapılmasına müsaade etmeyeceklerini gerekçe göstermişlerdir. 7 - 01 Aralık 2009: Öcalan-ın cezaevi şartlarının protesto bahanesiyle derneğe taşlı saldırı düzenlendi, maddi hasar meydana geldi. 8 - 02 Aralık 2009: Öcalan-ın cezaevi şartlarını bahane ederek protesto gösterisinde bulunan saldırganlar derneğin tabelasını sökmeye teşebbüs etmiş, derneğin camlarını kırmışlardır. 9 - 15 Şubat 2010: Mustazaf-Der Yüksekova Şubemize Molotoflu Saldırı! Yüksekova Cengiz Topel Caddesi-nde toplanan saldırganlar, BDP ve Öcalan lehine slogan atarak yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında, bir grup Mustazaf-Der Yüksekova Şubemizi taşlayarak maddi hasara sebebiyet verdi. 10 - 22 Nisan 2011: Eylem yapan BDP yandaşları Adana-dan sonra Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi-ne de saldırdılar. Saldırıda dernek binasında büyük maddi hasar meydana gelirken iki kişi de yaralandı. Olaylar esnasında Mustazaflar İle Dayanışma Derneği-nin Yüksekova Şubesi-nin çatı kısmına saldırı düzenlendi. Bir grup, derneğin bulunduğu iki katlı binanın arkasından dolanarak binanın çatı kısmına çok sayıda Molotof atarak ve benzin dökerek dernek binasında büyük bir yangının çıkmasına neden oldular. Saldırı esnasında dernekte bulunan dernek gönüllüleri ölümle burun buruna geldi. Kendi imkânları ile yangına müdahalede bulunan dernek gönüllülerinin içinde bulunan dernek başkanı Abdullatif Durna yoğun dumandan rahatsızlandı. Yangın sonrası durumun itfaiye yetkililerine haber verilmesi üzerine olay yerine gelen itfaiye aracının saldırganlar tarafından engellendiği belirtildi. Yangın sonrası binanın çatı kısmı tamamen yanarak çöktü. 11 - 05 Mayıs 2011: Tunceli-de bir kısım PKK militanının askerle girdiği çatışmada öldürülmesini protesto etmek bahanesiyle, daha evvel Mustazaf-Der Yüksekova şubemize defalarca taşlı, sopalı, molotoflu saldırılarda bulunmuş ve bu saldırılar sırasında alçakça müslüman halkın dini değerlerine hakaret ederek Kur-an-ı Kerim-leri yakan gözü dönmüş caniler, bir kez daha saldırıda bulunmuş, o sırada dernekte bulunan 20 civarında şahıs kapıları ve pencereleri kapatarak dernekte mahsur kalmıştır. Polisin müdahale etmediği saldırıda gözü dönmüş saldırganlar kapıdan giremediğinden merdiven dayayarak çatıya çıkıp derneği içindekilerle yakmaya çalışmışlardır. Bunun üzerine dernek başkan yardımcısı Ubeydullah Durna müdahale etmiş ve açılan ateş sonucu kurşunlanarak şehid edilmiştir. 12 - 06 Mayıs 2011: Kurşunlanarak Şehid edilen Mustazaf-Der üyesi Ubeydullah Durna-nın taziyesine katılmak için ilçeye gelen kalabalığa taşlı sopalı saldırıda bulunuldu. Ardından Mustazaf-Der ilçe binası ve dernek gönüllülerine ait bazı işyerleri ateşe verilerek yakıldı. Aynı şekilde Batman-dan taziyeye gelmiş bulunan bir Mustazaf-Der gönüllüsünün arabası yakıldı, birçok araca da zarar verildi. 13 - 07 Mayıs 2011: Bu tarihte ve sonrasında gerek Mustazaf-Der yetkili ve gönüllüleri gerekse de dışarıdan taziyeye gelen kimseler tehdit edildi. Mustazaf-Der mensuplarının ilçeden çıkmaları istendi. Taziyenin yapıldığı köyle beraber 3 köyün su boruları tahrip edilmek suretiyle suları kesildi, halen kesik. 6- Taziyeye Gelen Dernek Gönüllülerimizin Halka Saldırdığı Yalanı: ANF adlı yalan haber ajansının 06 Mayıs 2011 tarihli “Yüksekova-da Derin AKP İşbaşında” başlıklı haberde yer alan bir diğer çarpıtma ve yalan da bu cani çevrelerce katledilen Ubeydullah Durna kardeşimizin taziyesine gelen gönüllülerimizin kendilerine saldırdığı yalanıdır. Oysa Cihan Haber Ajansı-nın 6 Mayıs 2011 tarihli video haberinden de açıkça anlaşıldığı üzere taziyeye gelen kimseler sessizce derneği ziyaret etmiş, bu sırada hiçbir şekilde tekbir ya da benzeri slogan atılmamış ve kendilerinin taş atma ve hakaret etme şeklinde taciz edilmesi sırasında da dernek yetkililerimiz kalabalığı yatıştırmaya ve olay mahallinden uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Bu durum derneğimiz tarafından 10 Mayıs 2011 tarihinde www.mustazafder.org.tr web adresine konulan video kaydından da açıkça anlaşılmakta bir kez daha saldırgan tarafın bu menfur çevreler olduğu, dernek yetkililerimizin saldırıya uğrayan gönüllülerimizi sakinleştirmeye ve saldırı mahallinden uzaklaştırmaya çalıştığı bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır. 7- Oyuna Gelen Kesimin Mütedeyyin Camia Olduğu Yalanı: Gerek ANF-nin 07 Mayıs 2011 tarihli “Halk İnsiyatifi: Mustazaf-Der Oyuna Gelmemelidir” başlıklı haberinde, gerek aynı haber ajansının 06 Mayıs 2011 tarihli “Demirtaş ve Geylani-den Provokasyon Uyarısı” başlıklı haberinde gerekse de DİHA-nın 09 Mayıs 2011 tarihli “DİAY-DER: Oyuna Gelmeyin” başlıklı haberinde yukarıda bahsedilen tüm saldırılar kamuoyunun malumu iken ve bu menfur canilerce şehid edilmiş bulunan Ubeydullah Durna kardeşimizin kanı kurumamışken, bununla beraber saldırılar aynı çevreler tarafından köylülere baskı, tehdit ve benzeri şekillerde sürdürülmekte iken bugüne kadar kimseye bir fiske vurmamış ve daima sağduyu çağrısında bulunmuş camiamızın ve bölgedeki dindar kitlenin oyuna geldiği yalanına başvurmak ancak şeytan tıynetli kimselerin ahlaksızlığı olsa gerektir. Yalanlar üzerine kurulu bir zihniyetin yalanlarının sonu yoktur. Bu talihsiz ve bedbaht duruşun ve tavrın gerek kendilerine gerekse de halkımızın menfaatlerine hiçbir faydası bulunmamaktadır. İkiyüzlü açıklamalarla da bir yere varılamayacağını görmesi gereken bu bedbahtlar, yalanlarına bir son vermeli ve bu teknoloji çağında artık yalanlarının hiçbir şekilde tutmayacağının farkına varmalıdırlar. Netice itibariyle huzur ve sükûnetten yana olduğumuzu, sağduyumuzu koruyarak müspet hareketi esas aldığımızı kamuoyuna deklare ediyoruz. Lakin Müslümanların malına, canına ve namusuna yönelecek saldırıların kabul edilmeyeceğini de belirtmek isteriz. Genelde tüm vicdan sahiplerini ve duyarlı kesimleri, özelde ise İslamî camianın etki gruplarını bu tecavüzlere dur demeye, Müslümanların kutsallarına hizipçilikten uzak bir anlayışla sahip çıkmaya ve bu saldırgan güruhun zulümlerine son vermek için ortak çalışmaya davet ediyor, saldırganları lanetliyor, şehid düşen kardeşimizin ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyor, Rabbimizden bizi şehadetin bereketiyle muvaffak kılmasını temenni ediyoruz. Mustazaflar ile Dayanışma Derneği Diyarbakır Şubesi http://hurseda.net/Bolgemizden/45487...abimizdir.html http://www.dogruhaber.com.tr/Haber/M...plar-3999.html
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|