Ali Karahasanoğlu; Altan’lar, Sırrı’lar, katillere hâlâ destek olacak mı? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**BeldeiTAYYIBe** · 07-16-2011, 16:34

Altan’lar, Sırrı’lar, katillere hâlâ destek olacak mı?

13 canımız gitti..
Sorumluları ise küçük çocuklar gibi, “Biz yapmadık.. Askeri uçaklar bomba attı, yangın çıktı, askerler öldü” iftirasında bulunuyorlar.
Evet, bazı derin olaylara, biz de dikkat çekiyoruz.
Biz de, akıl almaz bazı olaylardaki yanlışları sıralayıp, güvenlik kuvvetlerine sorular yöneltiyoruz.
Ama her şeyin bir sınırı var..
Tokat Reşadiye gibi bir ilçede, 7 askerimiz şehid edilirse, kafamızdaki istifhamların cevaplandırılmasını tabii ki isteriz.
“Reşadiye’de asker vuran teröristler, nereye kaçar, nasıl kaçarlar?” deriz.
Devam ederiz, “Bu olayın içinde, derin bir operasyon olabilir” diyebiliriz.
Ama, Diyarbakır’da PKK, elini kolunu sallaya sallaya (tüm Diyarbakırlıları tabii ki aynı kapsamda düşünemeyiz. Ama PKK’lıların bu bölgede yoğun olarak bulundukları da bir gerçek) iki asker ve bir sağlık görevlisini kaçırırsa..
Kaçırılan insanlardan günlerce haber alınamazsa..
Arkasından da 13 askerimiz şehid edilirse, “Biz yapmadık” inkarlarının ne ciddiyeti olabilir?
Kaldı ki, bu saldırıları siz yapmıyorsanız, çıkar ilan edersiniz..
“Biz silahlarımızı bıraktık. Bundan sonra ne asker, ne polis, ne vatandaş, hiç kimseye saldırmayacağız” der, ilan edersiniz..
Sonrasında askerimiz vurulursa, biz de oturup düşünürüz, “Kim vurdu bizim askerimizi” diye.
Ama siz, Diyarbakır yollarında arabaları durdurup, arama yapacaksınız. Arkasından asker kaçıracaksınız.
Arkasından askerlerimiz şehid edilecek.. Ama tepkiler biraz yoğun olunca, faturayı ağır ödemekten çekinip, “Biz yapmadık” diyeceksiniz.. “Askeri uçaklar, yanlışlıkla kendi askerlerini vurdular” diyeceksiniz. (Bakınız, dürüst ayaklarında yalan haberler üreten, Fırat Haber Ajansı bültenleri..)
Kim inanır bu yalana..
13 askerin şehid edilmesinin ardından, gözlerim Altan Tan’ı arıyor.. “Gülüm” Sırrı Süreyya’yı arıyor...
Hani nerede mağdurun kimliğine bakmadan sahip çıkacağını söyleyen Altan Tan?
Nerede barışçı Sırrı Süreyya Önder?
Destekledikleri, arkalarını palazladıkları adamların işledikleri bu cinayetleri, tasvip ediyorlar mı?
Bir Kürt vatandaşımıza zarar geldiğinde, haklı olarak ortalığı birbirine katıyorlar. Eğer dürüst olsalar, biz de onlarla birlikte, Kürt vatandaşımıza gelen her zarardan dolayı takipçisi oluruz.
Ama görüyorsunuz işte, Kürt vatandaşa zarar geldiğinde ortalığı birbirine katanlar, gerektiğinden fazla tepki verenler, Kürtler adına hareket ettiğini ileri süren bir örgütün, askerimizi şehid etmesiyle birlikte ortalıktan toz oluyorlar..
Ne Altan Tan çıkıyor piyasaya.
Ne Sırrı Süreyya..
Ne Hasip Kaplan görünüyor, ne de diğerleri..
Biri kafayı çıkarıp, “demokratik özerklik” diyor.. Arkasından o da sarfettiği lafın altında ezilip, hemen toz oluyor..
Olayın çözümü basit.
Başbakan ne dedi?
“Silahı bırakacaksınız!”
Çözüm işte burada..
Silahı bırakırsınız..
Cezaevine girmek istemiyorsanız, sınırdışına gider, orada yaşarsınız... Hem bu ülkenin insanlarını öldürüp, hem de bu ülkenin havasını teneffüs edemezsiniz.
Ülke içinde elinizde silahla dolaşamazsınız..
“Dolaşırız” diyorsanız, operasyonlar da kesintisiz sürer beyler!
Hem silahla dolaşıp, hem de “Askeri operasyonlar durdurulsun” denilemez.
Defolun gidin sınırdışına.
Ondan sonra, bir Kürt vatandaşımıza ayrımcılık yapılırsa, kılına zarar gelirse, onun takipçisi hepimiz oluruz.
Oluruz da, dindar Kürtleri bile istismar etti bu terörist destekçileri..
Dindar Kürtlere, “Bakın dindar Türkler size sahip çıkmıyor” palavraları ile, Müslümanları birbirine düşürmeye çalıştılar..
Alın onlardan birisinin açıklamasını, birlikte okuyalım: “Güncelde biçimsel değişiklikler olsa da, özünde inkar devam ettirilmektedir. Başta Hatip Dicle’nin ve milletvekillerimizin serbest bırakılmaması bunu göstermektedir.”
Bu ülkede cezaevinde olan sadece Kürt milletvekilleri mi? İki de CHP milletvekili yok mu, cezaevinde olan?. Hem de, bunların itiraz ettiği Ergenekon sanığı..
Demek ki, milletvekillerinin tahliye edilmemesi, Kürtlere yönelik bir ayrımcılık değilmiş.
Değil mi, Kürt istismarcısı, ateist kardeşim(!)..

Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit
(Habervaktim.com)

07-16-2011, 16:34	#1
Kullanıcı Adı BeldeiTAYYIBe	Ali Karahasanoğlu; Altan’lar, Sırrı’lar, katillere hâlâ destek olacak mı? Altan’lar, Sırrı’lar, katillere hâlâ destek olacak mı? 13 canımız gitti.. Sorumluları ise küçük çocuklar gibi, “Biz yapmadık.. Askeri uçaklar bomba attı, yangın çıktı, askerler öldü” iftirasında bulunuyorlar. Evet, bazı derin olaylara, biz de dikkat çekiyoruz. Biz de, akıl almaz bazı olaylardaki yanlışları sıralayıp, güvenlik kuvvetlerine sorular yöneltiyoruz. Ama her şeyin bir sınırı var.. Tokat Reşadiye gibi bir ilçede, 7 askerimiz şehid edilirse, kafamızdaki istifhamların cevaplandırılmasını tabii ki isteriz. “Reşadiye’de asker vuran teröristler, nereye kaçar, nasıl kaçarlar?” deriz. Devam ederiz, “Bu olayın içinde, derin bir operasyon olabilir” diyebiliriz. Ama, Diyarbakır’da PKK, elini kolunu sallaya sallaya (tüm Diyarbakırlıları tabii ki aynı kapsamda düşünemeyiz. Ama PKK’lıların bu bölgede yoğun olarak bulundukları da bir gerçek) iki asker ve bir sağlık görevlisini kaçırırsa.. Kaçırılan insanlardan günlerce haber alınamazsa.. Arkasından da 13 askerimiz şehid edilirse, “Biz yapmadık” inkarlarının ne ciddiyeti olabilir? Kaldı ki, bu saldırıları siz yapmıyorsanız, çıkar ilan edersiniz.. “Biz silahlarımızı bıraktık. Bundan sonra ne asker, ne polis, ne vatandaş, hiç kimseye saldırmayacağız” der, ilan edersiniz.. Sonrasında askerimiz vurulursa, biz de oturup düşünürüz, “Kim vurdu bizim askerimizi” diye. Ama siz, Diyarbakır yollarında arabaları durdurup, arama yapacaksınız. Arkasından asker kaçıracaksınız. Arkasından askerlerimiz şehid edilecek.. Ama tepkiler biraz yoğun olunca, faturayı ağır ödemekten çekinip, “Biz yapmadık” diyeceksiniz.. “Askeri uçaklar, yanlışlıkla kendi askerlerini vurdular” diyeceksiniz. (Bakınız, dürüst ayaklarında yalan haberler üreten, Fırat Haber Ajansı bültenleri..) Kim inanır bu yalana.. 13 askerin şehid edilmesinin ardından, gözlerim Altan Tan’ı arıyor.. “Gülüm” Sırrı Süreyya’yı arıyor... Hani nerede mağdurun kimliğine bakmadan sahip çıkacağını söyleyen Altan Tan? Nerede barışçı Sırrı Süreyya Önder? Destekledikleri, arkalarını palazladıkları adamların işledikleri bu cinayetleri, tasvip ediyorlar mı? Bir Kürt vatandaşımıza zarar geldiğinde, haklı olarak ortalığı birbirine katıyorlar. Eğer dürüst olsalar, biz de onlarla birlikte, Kürt vatandaşımıza gelen her zarardan dolayı takipçisi oluruz. Ama görüyorsunuz işte, Kürt vatandaşa zarar geldiğinde ortalığı birbirine katanlar, gerektiğinden fazla tepki verenler, Kürtler adına hareket ettiğini ileri süren bir örgütün, askerimizi şehid etmesiyle birlikte ortalıktan toz oluyorlar.. Ne Altan Tan çıkıyor piyasaya. Ne Sırrı Süreyya.. Ne Hasip Kaplan görünüyor, ne de diğerleri.. Biri kafayı çıkarıp, “demokratik özerklik” diyor.. Arkasından o da sarfettiği lafın altında ezilip, hemen toz oluyor.. Olayın çözümü basit. Başbakan ne dedi? “Silahı bırakacaksınız!” Çözüm işte burada.. Silahı bırakırsınız.. Cezaevine girmek istemiyorsanız, sınırdışına gider, orada yaşarsınız... Hem bu ülkenin insanlarını öldürüp, hem de bu ülkenin havasını teneffüs edemezsiniz. Ülke içinde elinizde silahla dolaşamazsınız.. “Dolaşırız” diyorsanız, operasyonlar da kesintisiz sürer beyler! Hem silahla dolaşıp, hem de “Askeri operasyonlar durdurulsun” denilemez. Defolun gidin sınırdışına. Ondan sonra, bir Kürt vatandaşımıza ayrımcılık yapılırsa, kılına zarar gelirse, onun takipçisi hepimiz oluruz. Oluruz da, dindar Kürtleri bile istismar etti bu terörist destekçileri.. Dindar Kürtlere, “Bakın dindar Türkler size sahip çıkmıyor” palavraları ile, Müslümanları birbirine düşürmeye çalıştılar.. Alın onlardan birisinin açıklamasını, birlikte okuyalım: “Güncelde biçimsel değişiklikler olsa da, özünde inkar devam ettirilmektedir. Başta Hatip Dicle’nin ve milletvekillerimizin serbest bırakılmaması bunu göstermektedir.” Bu ülkede cezaevinde olan sadece Kürt milletvekilleri mi? İki de CHP milletvekili yok mu, cezaevinde olan?. Hem de, bunların itiraz ettiği Ergenekon sanığı.. Demek ki, milletvekillerinin tahliye edilmemesi, Kürtlere yönelik bir ayrımcılık değilmiş. Değil mi, Kürt istismarcısı, ateist kardeşim(!).. Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit (Habervaktim.com)

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)