|
![]() |
#1 |
![]() Hizbullah bağlantısı iddianameye girdi(Tabi Bunlar İddiadır Kesinleşen Bir şey yok)
21/07/2008 Hizbullah'ın öldürülen lideri Hüseyin Velioğlu ile üst rütbeli askerlerin ilişkisi Ergenekon iddianamesinde İSTANBUL - Ergenekon iddianamesinde örgüt ile Hizbullah arasındaki bağlantıya yer verildiği öne sürülüyor. İddialara göre eski istihbaratçı bir tanık, Hizbullah'ın 2000 yılında Beykoz'da öldürülen lideri Hüseyin Velioğlu'nun üst rütbeli askerlerle yakın ilişkisini anlattı. Hizbullah terör örgütü lideri Hüseyin Velioğlu, 17 Ocak 2000 tarihinde Beykoz'daki bir evde kuşatılmıştı. Saatler süren çatışmanın ardından Velioğlu öldürülmüştü. Bu baskından sonra Hizbullah'ın onlarca mezar evi ortaya çıkarıldı. Hizbullah'ın devlet güdümündeki bir örgüt olduğu ve PKK'ya karşı kurulduğu yönünde iddialar her zaman kamuoyunun gündeminde olmuştu. 1993 yılında Faili Meçhul Araştırma Komisyonu üyelerinin ziyaret ettiği dönemin Batman Emniyet Müdürü Öztürk Şimşek, Gercüş ilçesinde örgütün kampı bulunduğunu, askerlerin burada eğitim verdiği söylemişti. Şimşek, Hizbullah karargâhının JİTEM binasının hemen yanında olduğunu anlatmıştı. 2000'e Doğru dergisinin Diyarbakır temsilcisi Halit Güngen ise 1992 yılında Hizbullah'ın Diyarbakır Çevik Kuvvet Merkezi'nde eğitim gördüğünü anlatan bir haber hazırlamış ve kısa süre sonra öldürülmüştü. Aksiyon dergisi ve Zaman gazetesinde yer alan habere göre Ergenekon savcılarının tanıklarından biri Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan emekli. Bu kişi ifadesinde Hizbullah'ı örgütleyen ve denetimini sağlayan kişilerin T. K. ve V. K. isimli emekli generaller olduğunu anlattı. İstihbaratçı tanık "Hatay'da görev yaparken dönemin Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz ile İl Jandarma Alay Komutanı Vicdan Başaran olduğu halde şehir kulübünde yemek yedik. Bu yemekte bölge komutanının yanında bulunan ve önceleri emireri olduğunu zannettiğim sivil giyimli şahsın daha sonra İstanbul'da ölü olarak ele geçirilen Hüseyin Velioğlu olduğunu öğrendim" diyordu. Hizbullah örgütünün içinde bulunmuş bir tanık ise Hüseyin Velioğlu'nun ayda bir 'İranlılarla görüşmeye gidiyorum' diyerek ortadan kaybolduğunu, aslında kendisini yönlendiren kişilerle haftalık görüşmeler yaptığını anlattı. Bu itirafçı ayrıca Velioğlu'nun kendisini yönlendiren kişilere silahlı eğitim almak için gittikleri İran'da faaliyet gösteren Türkler hakkında bilgi toplayıp verdiğini öne sürdü. İddialara göre Hizbullah'ın öldürülen lideri Hüseyin Velioğlu, dönemin Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz'ün talimatı ile Batman'da bir sendikanın başkanlığına aday oldu. Ancak seçimi PKK'ya yakın bir aday kazandı. Tuğgeneral Temel Cingöz, 1991 yılında Dev-Sol tarafından öldürüldü. İddialara göre 12 Haziran 2007'de Ümraniye'deki gecekonduda ele geçirilen 27 adet el bombasının Mart 1999'daki Hizbullah operasyonunda ele geçirilen el bombalarıyla aynı kafile ve seri numaralı olduğu tespit edildi. (Radikal)
![]() Konu Yıldırım tarafından (07-29-2011 Saat 20:16 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 | |||
![]() Ergenekon ve Hizbullah'ın kardeş bombaları
Konu Yıldırım tarafından (07-29-2011 Saat 20:16 ) değiştirilmiştir.. |
||||
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() 2. İddianamede Ergenekon-Hizbullah İlişkisi
2. Ergenekon iddianamesinde Ergenekon - Hizbullah bağlantısı `HİZBULLAH` başlığı altında anlatılıyor. ![]() 2. Ergenekon iddianamesinde geçen bölümü aynen yayınlıyoruz: Ergenekon yapılanmasının temel belgesi olan, Ergenekon Analiz, Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi– İstanbul 29 Ekim 1999 isimli dokümanın `Terör` başlığı altında; `… 21. yüzyılda en önemli sorunlardan birisinin terör olacağı, Türkiye için terörün yalnızca toprak bütünlüğünün ortadan kaldırılması ve bölgesel istikrarsızlaştırma amacı taşımadığı, bunların yanı sıra Türkiye`nin ticaret ortaklarına yönelik terör ile Türkiye`nin dış ticaretine büyük darbe vurarak önünün kesilmesinin sağlanmaya çalışıldığı, bu nedenle terör gruplarının kontrol altında tutulması gerektiği, gereğinde naylon terör grupları oluşturularak terör dünyasına yön verilmesi ve güçlü istihbarat örgütlerinin kurguladığı oyunun içinde mutlaka yer alınması gerektiği…` belirtilerek terör gruplarının kontrol altında tutulması, gereğinde naylon terör grupları oluşturularak terör dünyasına yön verilmesi anlayışı benimsenmiştir. Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden Ergenekon` un Pkk/Kongra-Gel, DHKP/C ve Hizbullah isimli terör örgütleri ile bağlantılı olduğu, bu terör örgütlerini amaçları doğrultusunda kontrol altında tuttuğu, yönlendirdiği veya kullandığı şüphesi doğuracak deliller elde edilmek ile, zaten örgütün temel belgesinde belirlenen hedefin uygulamaya konduğu anlaşılmış, bu şüpheyi doğuran delil, olay ve değerlendirmeler aşağıda anlatılmıştır. HİZBULLAH Şırnak ilinde 18.03.1999 tarihinde il genelinde Hizbullah/İlim Terör Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar neticesinde İhsan TEKİN, İsmail TEKİN ve Haci DEMİR isimli şahsın ikametinde yapılan aramada toplam 6 adet el bombası elde edilmiştir. Bu olayda elde edilen (6) adet el bombasından 1 adedinin MKE MOD 45 KF MKE 1–23 10–92 seri numaralı olduğu, Ümraniye ilçesinden elde edilen el bombalarından 1 adedinin MKE MOD 45 KF MKE 1–23 10–92 seri numaralı olduğu belirtilmiştir. Tuncay GÜNEY kendisi ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde 2001 yılında yapılan mülakatta konu ile ilgili olarak özetle; Doğu PERİNÇEK`in kendisine Hizbullah`ın askerlerin kontrolü altında olduğunu söylediğini, bunu aktardığında Veli KÜÇÜK` ün kendisine `...Doğrudur, o zaman yapılan hatalardan biriydi…` dediğini, yine Veli KÜÇÜK` ün `…Hizbullah`ı T.K Paşanın başa bela ettiğini…` söyleyerek, kendisinin Hizbullah`ın dışarıda ayrı bir statüde eğitilmesinden yana olmasına karşın sözünü dinletemediğini, Hizbullah`ın PKK ya karşı kullanılmak üzere askeri birliklerde eğitildiklerini, Hizbullah ve İrfan ÇAĞRICI`yı Türkiye, İran ve İsrail` in ortak kullandıklarını anlattığını, 2000`e Doğru Dergisinin Diyarbakır muhabiri Halit GÜNGEN`in Diyarbakır Jandarmada Hizbullah üyelerinin eğitilidiklerini fotoğraflayıp Hizbulkontrayı açığa çıkarttığını ve yayınlanması için gönderdiğini, ancak bunların yayınlanmadan öldürüldüğünü, bu nedenle o dönemde Veli KÜÇÜK ile Doğu PERİNÇEK` in aralarının açık olduğunu bildiğini, bunu da kendisine Veli KÜÇÜK` ün söylediğini, Mehmet Adnan AKFIRAT` ın konu ile ilgili olarak kendisine `…Bunu Türk Gladiosu öldürdü, biz bunu biliyoruz, ama tekrar ittifak yaptık, Kemalist Sosyalist ittifakı derler…` dediği anlaşılmaktadır. Tanık Bülent ORAKOĞLU ifadesinde özetle; `…Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevinden önce Hatay İl Emniyet Müdürü iken Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel CİNGÖZ ve İl Jandarma Alay Komutanı Vicdan BAŞARAN ile şehir klübünde bir yemek yediklerini, bu yemekte bölge komutanının yanında bulunan ve önceleri emir eri olduğunu zannettiği sivil giyimli şahsın daha sonra İstanbul`da Hizbullah operasyonunda ölü ele geçirilen Hizbullah lideri Hüseyin VELİOĞLU olduğunu öğrendiğini, Hüseyin VELİOĞLU` nun kendisinde devlet görevlilerine çok saygılı, bir bekçi önünde dahi önünü ilikleyerek konuşan bir kişi intibaı uyandırdığını…` söylemiştir. Gizli Tanık Ahmet ifadesinde özetle; `…Kendisinin uzun yıllar Hizbullah Terör Örgütü içerisinde yer aldığını, Hüseyin VELİOĞLU` nun 1979 tarihinde Petrol İş Sendikasının başkanlığı seçimlerine katıldığını, o dönemde Batman` da Komanda Taburunda Yüzbaşı olarak görev yapan Temel CİNGÖZ ile görüştüğünü bildiğini, bu görüşmenin olduğunu Hüseyin VELİOĞLU ve İsa ALTSOY` un söylediklerini, Temel CİNGÖZ` ün Hüseyin VELİOĞLU` na `bizim onayımız olmadan hiç kimse sendika başkanlığını kazanamaz` dediğini, sonraki süreçte Temel CİNGÖZ ile Hüseyin VELİOĞLU` nun ilişkisinin nasıl geliştiği hakkında bilgisinin olmadığını, Hüseyin VELİOĞLU ve arkadaşlarının 1981 yılında Diyarbakır` da Edip GÜMÜŞ ve İsa ALTSOY ile birlikte İlim Kitapevini kurduklarını, Kitapevini 12 Eylül sonrası oluşturmayı çalıştıkları örgütsel yapının merkezi olarak belirlemiş olduklarını, cemaatleşmek için yoğun çalışmaların yapıldığı bu dönemde Hüseyin VELİOĞLU` nun ayda bir ortadan kaybolduğunu, bir hafta sonra geri geldiğini, soranlara da İstanbul` a İranlılarla görüşmeye gittim dediğini, 1994 yıllarında Hizbullah İlim- Menzil çatışmalarının olduğu dönemde bölgede Molla Mansur GÜZELSOY olarak bilinen kişinin sohbet ettiği 10-15 kişilik gruba `…kendisinin öğrenci olduğu dönemde Ankara` da Hüseyin VELİOĞLU ile aynı evde kaldıklarını, Hüseyin VELİOĞLU` nu sürekli olarak MİT` den diye bahsettiği iki istihbaratçının ziyarete geldiklerini, bu şahıslarla sürekli ilişki içerisinde olduğunu…` anlattığını, Molla Mansur GÜZELSOY` un bu anlatımlarından yaklaşık 15 gün sonra Diyarbakır` da bir sabah namazı çıkışı Hüseyin VELİOĞLU` na bağlı İlim grubu mensuplarınca sopalarla dövülerek öldürüldüğünü, Örgütün İranlılarla ilişki içerisinde olduğu 1990`lı yıllara kadar İran` lılar tarafından yönlendirildiğini, bu dönemde İranlıların dışında bir gücün Hüseyin VELİOĞLU üzerinden İran` da faaliyet gösteren Türkler hakkında bilgi toplamaya çalıştığını fark ettiğini, Çünkü HÜSEYİN VELİOĞLU` nun İran` da iken mesaisinin çoğunu o bölgeye gelip giden Türklerin kim olduğunu tespite harcadığını, 1991 yılında PKK – Hizbullah çatışmaları başladıktan sonra örgütün İran ile ilişkisini keserek Sünni anlayışa tekrar döndüğünü, kendisinin bu değişimin normal bir süreç olarak gerçekleştiğini zannetmediğini, PKK-Hizbullah çatışmasında birçok PKK` lı ve Hizbullah İlim grubu mensubunun öldüğünü, 1995 yılında Hizbullah` ı temsilen İsa ALTSOY`un Irak` da PKK temsilcileri ile görüşerek karşılıklı ateşkes kararı aldıklarını, nasıl bir araya geldiklerinin örgütte daima soru işareti olarak kaldığını, Örgütün kendi mensuplarını zaman zaman devlete çalışıyor diyerek kaçırıp sığınakta sorgulayıp kendince suçlu bulduklarını öldürdüğünü, devletin örgüt için bir düşman olduğunu, ancak kendisinin örgütün devlet kurumlarına karşı bir eylem yaptığına veya planladığına şahit olmadığını, Hüseyin VELİOĞLU` nun öldürülmesinden sonra polisle çatışmaya girdiklerini, bu çatışmaların sebebinin ise Hüseyin VELİOĞLU` nun öcünü alma düşüncesi ile gerçekleşmiş olabileceğini, Hüseyin VELİOĞLU` nun kendisine çok yakın üst düzey örgüt mensupların bir arada olduğu ortamda devlet görevlilerinden bazılarının kendilerine ajanlık teklif edebileceğini beyan ettiğini, bundan birkaç hafta sonra bu toplantıda olan kişilerden bazılarına görev teklif edildiğinin bilindiğini, burada anlaşılmaz olanın Hüseyin VELİOĞLU` nun bu durumu nasıl bildiği ve o söyledikten kısa süre sonra o tekliflerin nasıl geldiği olduğunu, bu teklifin yapıldığı şahısların çok sıkı bir şekilde saklanan Hüseyin VELİOĞLU ile düzenli olarak bir araya gelen kişiler olduğunu, kendisinin bu kişilerin örgüt içerisindeki durumlarının bilindiğini varsaydığını, dolayısıyla düzenli olarak Hüseyin VELİOĞLU ile görüşen bu kişilerden örgütün liderine ulaşılmasının hiç zor olmayacağını değerlendirdiğini, Çocukluğundan itibaren tanıdığı ve 10 yılı aşkın birlikte faaliyette bulunduğu Hüseyin VELİOĞLU` nun Hizbullah gibi büyük bir örgütü kurarak idare edebilecek yapı, karakter ve eğitime sahip olmadığını…` söylemiştir. tümgazeler Konu Yıldırım tarafından (07-31-2011 Saat 00:26 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() HİZBULLAH'TA ÇIKAN MÜHİMMAT ERSÖZ'ÜN ALAYINA AİT
2001 yılında Şırnak'a bağlı İdil ilçesinde Hizbullah operasyonunda altı el bombası, beş lav silahı, üç roketatar, 20 Kalaşnikof tüfek, bir G-3 piyade tüfeği ve çok sayıda farklı modelde silah ele geçirildi. Mahkeme, Şırnak Jandarma Alay Komutanlığı'ndan silahlarla ilgili bilgi istedi. Gelen cevabi yazı Ergenekon-Hizbullah ilişkisini kayıtlara geçiriyordu. ŞIRNAK İL JANDARMA KOMUTANLIĞI'NCA İCRA EDİLEN OPERASYONLARDA ELE GEÇİRİLEN VE TAHKİKAT İÇİN TESLİM EDİLEN AŞAĞIDA CİNS, MİKTAR VE KAYITLARI YAZILI SİLAHLAR ORDU MALI OLUP, ŞIRNAK İL JANDARMA ALAY KOMUTANLIĞI ENVANTERİNDEDİR |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
HSH- Doğru Haber Gazetesi, "Gülen medyasının iftiralarla tahkim ettiği Levent Ersöz komplosu"nu bugün (13.02.2009) yayınladığı yazı dizisiyle ortaya koydu. HSH- Her şeyin belgelerle açıklandığı yazı dizisinden kısa başlıkları veriyoruz. Ayrıntılı bilgiyi Doğru Haber Gazetesinden okuyabilirsiniz. · Ya kelle getirirsiniz, ya da sonuçlarına katlanırsınız diye tehdit edildiler; Ancak onlar kelle avcılığı yerine sonuçlara katlanmayı seçtiler. · Dini hassasiyetlerinden dolayı büyük komplolara maruz kaldılar, yargılandılar, cezalandırıldılar. · O gün PKK çizgisindeki medyanın hedefi oldular. Asker silahları üzerinden iftiralara uğradılar. · Bugün de okyanus aşırı güdümlü Samanyolu Zaman-Cihan medya grubunun hedefi olmaya başladılar. · Dünün PKK yanlısı Gündem/Ülke gazetesi, bugünün Zaman ı, Saman ı Cihan ı olarak karşılarına çıktı. · Oysa şahıslarla yaptığımız görüşmeler ve incelediğimiz yargılama dosyasında kocaman mağduriyetler ve hak ihlallerinin ortasında bulduk kendimizi. hurseda.net Konu Yıldırım tarafından (07-31-2011 Saat 00:03 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
![]() Alıntı:
İddia ortada Hizbullah'tan çıkan bombalar ersözün alayından bekgeli isbatlı seri numaları....Bir diğeride aynı seri numaradaki bombalar ergekon ve hizbullah'a kardeş payı yapılmış.burada kötü bişey yok hizbullah'ın devlet ile bağlantılı olduğunu gösterin.Konuyu ne kadar dağıtmaya meraklısınız.Yazılarınızı okudum bir tanesinin bile açılan konu ile alakası yok. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() deli yürek bumerang cehennemi terk
|
|
![]() |
![]() |
#8 |
![]() samanyoluhaber.com
![]() cemergenekon vs. ergenekon |
|
![]() |
![]() |
#9 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() cumhurbaşkanı başbakan bir sürü bakan çıkarmış bir topluluğa karşı sinekten senaryo yazmak yürek ister molla
![]() ama ağlayabilirler sorun yok ![]() |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|