AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Cihannur]

Arif Altunbaş



CHP tarihiyle yüzleşemez

CHP’liler şimdi sıkıysa bunların gerçek olmadığını veya yapılan katliamların doğru olduğunu millete anlatabiliyorlarsa anlatsınlar.

İnsan Hak ve hukukuyla ülkemiz tanıştıkça fikir ve düşünce özgürlüğü de evrensel boyutlara ulaşıyor. Resmî ideolojinin dayattığı baskıcı, tehdit ve karanlık atmosferi de yavaş yavaş dağılıyor.

Korkunun duvarları yıkılıyor. Özgürlüğün ses dalgaları yıkılmaz denilen tabuları da darmadağın ediyor. Totaliter devlet yapısının yalanları, baskıları, halkımızdan saklanıp gizlenen insanlık dışı suçlar da bir bir gün yüzüne çıkıyor.

Neden CHP’liler Dersim Katliamı'nın meclis araştırılmasına karşı çıkıyorlar? Tabii ki bu katliamın ucunun hangi tabulara dokunacağı herkesten önce ve çok CHP’lilerce malûm.

Tek parti iktidarında siparişle yazdırılan resmî tarihte ’’Dersim Katliamı diye bir şey yoktur’.’ noktasına getirmeye çalışılan CHP’nin inkâr ve ret politikalarına da artık kimse kulak asmıyor.

Cumhuriyet tarihinde bizlere anlatılan yirmi üç isyanın başarıyla bastırılması hikâyesinin kocaman bir yalan olduğu sırıtmaya başlıyor. İsyan diye kafalarımıza kazınan olayların katliamlar zinciri olduğu netleşiyor.

Devletin belgelerine göre 13 bin 863 kişinin öldürüldüğü, 11 bin 683 kişinin sürgün edildiği resmen başbakan tarafından açıkladığı, bu katliamların sadece Dersim'de yapılmadığı biliniyor. Günü gelince, yasaklar, tabular ortadan kalkınca öteki katliamların da hepsinin ortaya patır patır döküleceği günleri de göreceğiz..

Hiçbir şeyden haberi olmayan kurşuna dizilen günahsız çocukların, yaşlıların, topluca katledilip, toplu mezarlara gömüldüğünün bu mezarların nerelerde olduğunun hesabı sorulmalıdır.

"Geçmişimize de, Atatürk'e de laf söyletmeyiz." diyen geleneksel tek partili CHP anlayışından ve kim olursa olsun bu katliamların faillerinin ölüsünden de dirisinden de hesap sorulmalı ki bir daha başka birileri böyle bir zulmü hayal bile edememeli.

Dersim ve benzeri katliamlar halkımızın yüreğinde ve vicdanında yıllarca yankılanmış, sorgulanmış ve yargılanmıştır. Şimdi sıra buna devlet eliyle resmiyet kazandırma sırası. Devletin kendi ordusuyla kendi halkını katlettiği, sürgüne gönderdiği, mağdur ve perişan ettiği, bunun da tek suçlusunun zamanın CHP hükümetleri ve bu hükümetlerin başında bulunanlar olduğu resmen tescil edilmelidir. Sadece devlet adına başbakanın halktan özür dilemesi yetmez.

Tarafsız tarihçiler ve bilirkişiler tarafından gerçek suçluların araştırılıp kim olduğuna bakılmaksızın geçte olsa suçlular ortaya çıkarılıp adalet yerini bulmalıdır.

Dersim, Şeyh Sait, Menemen vs. katliamları da böyle… Tek tek ortaya çıkarılmayı bekliyor. Bu millet kendi gerçek tarihiyle mutlaka yüzleşmelidir.

Kendisine gelen yoğun tepkilerden dolayı CHP’li Öymen, "Benim savunduğum şey Atatürk'ün politikasıdır. Sıkıysa onu eleştirin." demekle âdeta milleti tehdit ediyor. CHP ideolojisi yıllarca bu milleti tehdit etti, hakikatleri onlardan gizledi, gerçekleri filtreledi de ne oldu? Kurdukları yalan imparatorluğunun balonları patladıkça ortalığa bir sürü pis koku yayılmaya devam edecek.

Dersim olayları ve bunun gibi yakın tarihimizde tabulaşmış yalanlar, iftiralar, provokasyonlar, katliamlar ve sürgünler bu milleti zaten sıkabildiği kadar sıkmış, canından da bezdirmişti. CHP’liler şimdi sıkıysa bunların gerçek olmadığını veya yapılan katliamların doğru olduğunu millete anlatabiliyorlarsa anlatsınlar.

Hâlâ tabuları ve putlaştırılmış yalanları inat ve ısrarla savunmanın ve onların arkasında omurgasız bir şekilde durmanın ancak CHP’ ye yakışır bir şey olduğunu bu millet bir daha görsün.

Bir ülkedeki kanun dışılıklar ve olayın failleri ortaya çıkarılamazsa orada bağımsız yargıdan, hak, hukuk ve özgürlüklerden, hukuk devletinden bahsedilebilinir mi?

CHP bu ülkede temiz politika yapmak istiyorsa kendi şerefli(!) tarihinden arınmak zorundadır. O da tarihî gerçeklerle adam gibi yüzleşmekle olur.

Eğer CHP kendi tarihiyle yüzleşirse ve hesaplaşırsa o zaman tabular yıkılır, putlar kırılır, yalanlar ortaya dökülür, CHP’nin kimin taşeronu olduğu ortaya çıkar. O zaman ortada CHP diye bir şey kalmaz. Zaten onların korktukları da budur.

CHP ‘’Kendi tarihimle yüzleşeceğim ve hesaplaşacağım.’’ der ve bunu yaparsa bu ülkede onurlu, başı dik bir politika yapabilir. Yoksa bu dert bu CHP’yi iflah etmez, bitirir.

Bu cesaret ve dürüstlüğü hangi CHP’den ve CHP’li yetkili ağızdan bekleyebiliriz?

Öyleyse buyurun abdestsiz cenaze namazına.

Haber 7 25.11.2011