|
12-29-2011, 22:28 | #1 |
Fikret Kızılok - Zaman Zaman
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-26-2018, 12:38 | #2 |
Fikret Kızılok’un Hayatı
1946’da İstanbul’da dünyaya gelen Fikret Kızılok, eğitim hayatına Galatasaray Lisesi’nde başladı. İlkokuldayken kendisine hediye edilen akordeonla ilk enstrümanını çalmaya başlayan Kızılok, lise dönemine kadar bu müzik aletini elinden düşürmedi. Hatta ilk konserini de 23 Nisan’da bir okul müsameresinde Tamzara isimli şarkıyı çalarak verdi. Okul müsamereleri dışında Kızılok’un adını duyurduğu ilk grubu ise Fikret Kızılok ve Veliahtları oldu. Liseye geçmesiyle birlikte Elvis Presley’den etkilenerek gitar çalmaya başlayan Kızılok, müzik çalışmalarına devam etti. Ve Barış Manço ile Timur Selçuk, bu dönemde Fikret Kızılok’un en büyük destekçileri oldu. Liseden mezun olan Kızılok bir yandan müziğe devam ederken diğer yandan da dişçilik eğitimi almaya başladı. Arkadaşlarının kurduğu Kaygısızlar grubunda Barış Manço’ya eşlik eden Kızılok, üniversitedeyken ilk solo plağını doldurdu fakat pek başarılı olamadı. Müzik kariyerindeki çıkışını Aşık Veysel’in Uzun İnce Bir Yoldayım şarkısı ile yapan Kızılok, 1969’da yeniden Aşık Veysel’in kapısını çaldı. Karın yolları kapamasıyla birlikte 3 ay Aşık Veysel’in yanında kalan Kızılok, 1970’de Altın Plak kazanacağı 45’liğini çıkardı. Sözlerinin Aşık Veysel’e, bestelerininse Kızılok’a ait olduğu Yumma Gözün Kör Gibi / Yağmur Olsam plağıyla aldığı ödülü ustasına hediye etti. Kısa süre sonra kendisine ait Söyle Sazım ve Karacaoğlan’dan bestelediği Güzel Ne Güzel Olmuşsun şarkılarıyla bir 45’lik daha çıkarttı. Listelerde ilk sıralara yerleşen plak, Barış Manço’nun Dağlar Dağlar şarkısını dahi arkasında bırakmayı başardı. Aynı dönem Anadolu turnesine çıkan ve yolda donma tehlikesiyle karşılaşan Kızılok’un hayatı bir kamyon şoförü tarafından kurtarıldı. Olayın ardından çıkardığı plaktaki Emmo isimli parçasını kamyon şoförüne ithaf etti, plağın arka kapağındaysa Ahmed Arif’in Vurulmuşum şiirinden bestelediği şarkı yer aldı. 1973’te Aşık Veysel’in ölümünün üzerine müziğe ara vererek tamamen diş hekimliği yapmaya başladı. Aynı yıl Şeyda Kızılok ile ilk evliliğini yapan sanatçı, 1978’de oğlu Yağmur Kızılok’un dünyaya gelmesiyle baba oldu. Yaklaşık 2 yıl sonra 1975’te Tehlikeli Maddeler isimli grubuyla uzun bir Anadolu turnesine çıktı. Son 45’liğini 1976’da çıkartan Kızılok, 1977’de daha önce yaptığı kayıtları albüm haline getirdi. Fakat Nazım Hikmet’in şiirini de seslendirdiği Not Defterimden isimli albümü dönemin siyasi koşulları gereği toplatıldı. Varşova’da iki ödül aldığı albümünün toplatılmasından fazlasıyla etkilenen sanatçı, bunun üzerine müziği bıraktığını açıkladı. Fakat 1980’de farklı bir tarzla müziğe geri döndü. 1998’de Mustafa Kemal-Devrimcinin Güncesi isimli veda albümünü yapan Kızılok, son dönemlerinde siyasi düşüncesini ortaya seren eserler verdi. Zaten kendini de “ben her zaman solcu oldum, komünistim” gibi sözlerle tanımladı. 1993’te ikinci eşi Dicle Kızılok’la evlenen sanatçı, aynı yıl Kahpe Bizans Operası’nın müziklerini yaptı. 1999’da Şu An Mutfaktayım isimli oyunun müziklerine imzasını atan ünlü isim, 2001 yılında ise Sertap Erener’e Oysa ve Kumsalda şarkılarını verdi. Fikret Kızılok ile Aşık Veysel’in Hikayesi Fikret Kızılok’un plağı için Aşık Veysel’den şarkı istemesiyle başlayan dostluklarının hikayesi de epey dikkat çekici. Zira genç şarkıcı Kızılok’un Veysel Şatıroğlu’nun kapısını çalmasıyla başlayan arkadaşlıkları o kadar güçlüydü ki sanatçı Aşık Veysel öldüğünde “artık ustam yok” diyerek mezarı başında sazını kırmıştı. Peki, bu dostluk nasıl başlamıştı? İşin aslı; Fikret Kızılok gazeteci arkadaşı Arda Uskan’la birlikte Aşık Veysel’in kapısını çalmıştı. Genç yaştaki sanatçı plağında onun şarkılarını seslendirmek istiyordu. Veysel Şatıroğlu’na derdini anlatan Kızılok, Aşık Veysel’den şarkılarını söyleme iznini almıştı. Üstelik ünlü ozan, karın yolları kapamasıyla aylarca evinde misafir ettiği Kızılok’un teklif ettiği telif parasını da kabul etmemişti. Aşık Veysel’in Yumma Gözün Kör Gibi / Yağmur Olsam albümünü çıkartan Kızılok, bu parçalarla Altın Plak ödülünü kazandı. Ardından ödülü Aşık Veysel’e hediye etti. Ustasının 1973’teki ölümüyle büyük bir üzüntü içerisine giren Kızılok, sazını Aşık Veysel’in mezarı başında kırarak, o dönem müziğe ara verdi. Fikret Kızılok ile Marie Claude’un Öyküsü Fikret Kızılok’tan bahsederken Marie Claude’la aralarındaki ilişkiye de kısaca değinelim. Nitekim Barış Manço’nun ilk eşi olan Marie Claude’un Manço’yla evliyken Fikret Kızılok’la aşk yaşadığı birçok kaynakta yazılmıştır. Barış Manço 47 günlük evliyken eşinden boşanmak üzere mahkemeye başvurmuş, hukuki işlemlerin tamamlanmasıyla 6 ayın sonunda ikili resmen ayrılmıştır. Bu arada Fikret Kızılok da Marie Claude ile ilişkisi nedeniyle Barış Manço’yla yollarını ayırmıştır. Kaynak: https://bilgihanem.com/ |
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|