|
01-07-2012, 18:11 | #1 |
‘Sevgili Peygamberimiz 2’’den ne istemiştiniz?
Ne güzel iş..
“Anayasa değişsin” denildiğinde, CHP ve başındaki Kemal Kılıçdaroğlu “Hayır” diyordu.. Meydan meydan dolaşıp, “Bu değişiklik, Türkiye’yi geri götürecek” diyordu.. Karteldeki generallere yakın gazeteciler de, CHP ile birlikte “Hayır” propagandası yapıyorlardı.. Hem kendi adlarına, hem de görüştüklerini iddia ettikleri generaller adına.. Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, internet andıcı soruşturmasında tutuklanınca, “hayır oyu” verdikleri anayasa değişikliğinden bakın nasıl medet umdular.. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşuyor: “Anayasa’nın bir maddesi var, Genelkurmay Başkanlarının Yüce Divan’da yargılanacağına ilişkin. Bu bile atlanıyor. Burada katledilen bir hukuk. Öyle bakmamız lazım.” İnsan biraz ilkeli olur.. Daha bir sene önce, “hayır oyu” verilsin diye koşturduğun anayasa maddesine, insan birden bire aşık olur mu? Aylarca ülkeyi gezip, “hayır oyu” istediğin bir maddeye, işi düşünce, hemen sarılır mı? Kemal Bey’in tutarsızlığını hatırlatıp, medyadakilere geçelim.. Muhafazakarlığı sebebi ile, patronu tarafından hükümetle ilişkileri düzeltmesi için elde tutulan Taha Akyol da aynı fikirde: “Eski Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarını yargılama yetkisi, özel mahkemelere değil, Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’ne aittir! Çünkü son anayasa değişikliğiyle, Genelkurmay Başkanını ve kuvvet komutanlarını ‘görevleriyle ilgili’ suçlardan dolayı yargılama yetkisi Yüce Divan’a verilmiştir. (Anayasa, 148. md.)” Açıyoruz 148. maddeyi.. Okuyoruz, birlikte: “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan’da yargılanırlar.” Maddeyi dikkatli okursak, Genelkurmay Başkanlarının tüm suçlarının değil, sadece “görevleriyle ilgili suçları”nın Yüce Divan’da yargılanacağı yazılı.. O halde? O halde, Bay Kemal’in dediği de, Taha Bey’in dediği de işkembeden sallama.. İnternet sitesi kurmanın, Genelkurmay’ın görevi ile ne ilgisi var? Hatta, kimliğini gizleyerek internet sitesi kurmayı, “görev suçu” nasıl sayabilirsiniz? TSK’nın resmi sitesinde bir suç işlenir.. O zaman “görev suçu” diyebilirsiniz.. Ama, Genelkurmay Başkanı’na kanun görev vermemiş ki: “Emrin altındakilere talimat ver. Gidip internet sitesi kursunlar. Kuruluş bilgilerini gizli tutsunlar..” diye.. Böyle bir görev yok ki, bu görev işlenirken yapılan yanlışlıklar da, “görev suçu” olsun.. Düşünsenize.. PKK ile mücadele ettiğini sandığınız askerler, oturmuşlar “fethullahcilik”, “fethullahgercegi”, “fetosgerceği”, “fetoswordpress”, “fethullahcilar”, “nursuzlar” adları ile internet siteleri kurmuşlar.. Görev mi şimdi bu? Sana ne kardeşim, nurculardan?.. Sana ne Fethullah Gülen’den.. Varsa bir sorunun, çık kamuoyunun önüne, açık açık söyle.. Yoksa, kimlik bilgilerini gizli tutarak internet sitesi kurup, ordan atış yapmak da neyin nesi? İlker Başbuğ’un tutuklanmasına itiraz edenler, bu sitelerin pek ciddi bir yayınları da olmadığını ileri sürüyorlar.. “Emir verilmiş, hemen ardından uygulama başlamadan siteler kapatılmış”mış! Yok canım.. Girin www.archive.org’a.. Orada, belirtilen internet sitelerini arayın.. göreceksiniz, 2006, 2007, 2008, 2009’da nasıl yayında imişler.. “Bayrampaşa’daki Şair Şinasi İlköğretim Okulu’nda Hadis-i Şerif ezberleme yarışması ve sınavı yapıldı” haberi mi dersiniz.. “Kutlu Doğum’a yazılı sınav” mı dersiniz.. Haber içeriklerinde büyük bir skandalmış gibi aktarılan “Okul Müdürü Yakup Alpaslan’ın onayıyla ‘Kul ve Resul’ adlı kitapçık, içeriğinde ilahi, şiir-duaların olduğu ‘Sevgili Peygamberimiz 2’ adlı CD ve tarikat şeyhlerinin ‘gönül dostu’ olarak tanıtıldığı ‘İnsanlığa Işık Tutan Büyükler - Onların Çocukluğu’ adlı kitap, öğrenciler eliyle tüm okulda dağıtıldı” ifadeleri mi dersiniz.. O günleri yaşadık, bugüne geldik. Milletimizin inançlarının “tehlike” gibi gösterildiği o günlerden, bu günlere.. Şimdi kimse, millete oynamasın.. “Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı, terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlandı. Takdir yüce Türk milletinindir” açıklamaları ile, demagoji yapmasın.. Önce, “Sevgili Peygamberimiz 2”den, ne alıp veremediklerini söylesin.. Türk milletinin inancının niye engellenmek istendiğinin hesabını versin.. Ali Karahasanoğlu - Akit
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|