|
02-26-2012, 01:35 | #1 |
İslamda ayrılık yoktur
İSLAMDA AYRILIK YOKTUR
Öncelikle Kur’an’ın tek olduğunu ve HZ.Muhammed(sav)’in son peygamber olduğunu ve bir daha asla peygamberin gelmeyeceğini belirtmek isterim.Kur’an da Müslümanların kardeş olduğu ve ayrılmaması gerektiği aşağıdaki ayetlerde buyrulmuştur; Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar. (Al-i İmran Suresi, 103) Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz. (Hucurat Suresi, 10) Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi, 46) İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73) Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak cehd edenleri (mücadele edenleri) sever. (Saff Suresi, 4) İslam Birliği Müslümanlara Güç Kazandırır Nasıl ki ayrılıklar ve çekişmeler Müslümanları manevi olarak güçten düşürüyorsa, birlik ve dayanışma içinde Müslümanlara güç kazandıracaktır. Allah Kuran'da, iman edenlerin "haklarına tecavüz edilmesi" durumunda birlik olup karşı koymalarını buyurmuştur; Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır. (Şura Suresi, 39) Bu, iman edenlere İlahi bir emirdir ve pek çok hikmeti vardır. İnkarcı ideolojilerin fikren yok edilmesi de, ancak Müslümanların ittifak etmeleri ile mümkündür. Ancak elbette unutmamak gerekir ki, iman edenlerin ittifakını güçlü kılan aslında onların imanları ve ihlaslarıdır. Gerçek dostluk ve ittifak ancak samimi iman ile kurulur. Müminler, birbirlerini araya hiçbir çıkar ya da menfaat beklentisi katmadan, halis niyetle ve sadece Allah rızası için sever, Allah rızası için dost olur ve Allah rızası için birlik olurlar.Rabbimiz, "... Nice küçük topluluk, daha çok olan bir topluluğa Allah'ın izniyle galib gelmiştir; Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara Suresi, 249) ayetinde başarıya ulaşmak için sayıca büyük olmanın önemli olmadığına işaret etmiştir. Müslümanların iman ve ihlasa dayalı kurdukları birliktelik, onlara çok büyük başarılar elde etmelerini sağlayacak bir şevk ve irade kazandıracaktır. Barışsever ve Uzlaşmacı Bir İslam Birliği İslam, insanları huzur ve barış dolu bir dünyaya davet eder, Bakara Suresi'nin 208. ayetinde şöyle buyurulmaktadır:Ey iman edenler, hepiniz topluca 'barış ve güvenliğe (Silm'e, İslam'a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır. Kuran ahlakı Müslümanların savaştan ve her türlü çatışmadan kaçınmalarını, anlaşmazlıkları görüşme ve müzakerelerle gidermelerini, uzlaşmacı olmalarını gerektirir. Savaş, Kuran'a göre sadece zorunlu olduğunda başvurulacak ve mutlaka belirli insani ve ahlaki sınırlar içinde yürütülecek bir "istenmeyen zorunluluk"tur. Müminler yaşanan sorunlarda hep barışı ve uzlaşmayı tercih etmekle, ancak karşı taraftan bir saldırı gelmesi durumunda kendilerini savunmak amaçlı savaşmakla yükümlüdürler. Bir ayette, yeryüzünde savaşları çıkaranların bozguncular olduğu, Allah'ın ise bozguncuları sevmediği şöyle açıklanır: ... Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez. (Maide Suresi, 64) Çözüm Üreten Bir Merkez Olmalı İçinde bulunulan ortam yalnızca Müslümanları değil, dünyanın dört bir yanında pek çok masum insanı olumsuz yönde etkilemektedir. Yoksulluk, yolsuzluk, ahlaksızlık, gelir dağılımında dengesizlik, acımasızlık, zulüm, çatışma, adaletsizlik milyonlarca insanı mağdur etmektedir. Açlıktan hayatını kaybeden bebekler, sokağa terk edilmiş çocuklar ve yaşlılar, yaşamlarını çadırlarda veya barakalarda devam ettirmeye mecbur bırakılmış mülteciler, yeterli parası olmadığı için tedavi olamayan hastalar sadece Müslüman ülkelerin değil, -geri kalmış ülkelerde daha yoğun olmakla birlikte- gelişmiş olduğu söylenen pek çok ülkenin de sorunudur. Müslüman ülkelerin İslam Birliği'nin şemsiyesi altında toplanması, Müslümanlarla Müslüman olmayanlar arasında yaşanan gerginlikler gibi, Müslümanlar arasında yaşanan anlaşmazlıklarda da çözücü olacaktır. Bugün İslam dünyasının en büyük sıkıntılarından biri, işte bu ortak politikaları üretmedeki zayıflığı, kendisini doğrudan ilgilendiren konularda dahi etkili stratejiler geliştirememesidir. Bugün pek çok hayır kurumu ve uluslararası kuruluş, bu ülkelere yardımcı olabilmek için faaliyet göstermektedir. Ne var ki bu girişimler, bölgeye yardım paketleri ulaştırmaktan öteye gidememektedir. Çoğu zaman bu yardımların doğru kişilere ulaştırılması dahi mümkün olamamaktadır. Yapılması gereken, geri kalmış ülkelerin sistemindeki aksaklıkların kökünden ortadan kaldırılması, bu ülkelerdeki mafya ve çete örgütlenmelerinin önünün alınması, toplumda da eğitim yoluyla vicdana ve sağduyuya dayalı yepyeni bir bilinç geliştirilmesidir. Müslümanların, geçmişte inşa ettikleri büyük medeniyetin bir benzerini bugün de inşa etmeleri elbette mümkündür. Bunun için Kuran ahlakının getirdiği estetik ve sanat anlayışının, açık görüşlülüğün, adaletin ve itidalin yaşanması gereklidir. İslam'ın sanatı, kültürü, medeniyeti yalnız Müslümanlara değil tüm insanlığa refah getirecektir. Dünyanın en büyük kütüphaneleri, en görkemli binaları, en temiz sokakları, en aydınlık caddeleri, en iyi okul, hastane ve üniversiteleri kurulacak, tüm insanlar bu imkanlardan ve güzelliklerden eşit olarak faydalanacaklardır. İslami bir merkezin önderliğinde İslam medeniyetinin yeniden yükselişi sağlanabilir ve 21. yüzyıl İslam dünyası için aydınlık bir yüzyıl olabilir. Küreselleşmenin gün geçtikçe hız kazandığı bu dönemde, Müslüman ülkeler de aralarındaki her türlü engeli kaldırıp, bilimde, teknolojide, ticarette ortak girişimlerde bulunmalı, İslam dünyasının menfaati için birlik halinde hareket etmelidirler. FATİH KIZILARSLAN 22.02.2012
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
02-26-2012, 01:56 | #2 |
Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim de Al-i İmran suresinin 103. ayetinde
“Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişileridiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız." diyerek birlik ve beraberliğin müslümanlar için önemini urgulamıştır.. Emeğinize sağlık..kaleminiz daim olsun |
|
02-26-2012, 16:59 | #3 |
saol :D
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|