|
05-19-2012, 03:26 | #1 | |||||||||
Suriye'de Çocukları Böyle Katlettiler (VİDEO)
Suriye'de Çocukları Böyle Katlettiler (VİDEO) Suriye’de vahşette sınır tanımayan Baas güçleri şehirleri bombalamaya ve katletmeye devam ediyor. 18 Mayıs 2012 Cuma 12:47 Suriye’den kan dondurucu görüntüler gelmeye devam ediyor. BM Gözlemcilerine rağmen insanların yaşadığı binaları top ve tank ateşine tutmaktan geri durmayan Baas güçleri evleri çocukların, kadınların başına yıkıyor; insanların bedenlerini füzelerle parçalıyor. ESED: EL KAİDE İLE SAVAŞIYORUZ Beşşar Esed ise Rus 24 kanalına yaptığı açıklamalarda “Suriye ordusu şu an halkı ile savaşmıyor. El Kaide ve yabancı teröristler ile savaşıyor. Elimizde canlı yabancı teröristler var. Hepsi gözaltına alındı. Yakında tüm dünyaya göstereceğiz.” diyerek Suriye direnişine destek için dışarıdan gelen mücahidlerle savaştığını söyledi. Özgür Suriye Ordusunu yasaları ihlal eden bir avuç eşkıya olarak niteleyen Beşşar Esed “Cezalarını çekecekler. Öyle kolay kurtulamazlar.” dedi. İşte Beşşar Esed’in el-Kaideci teröristler diyerek Batı’nın “olur”unu almaya çalıştığı Suriyeli çocuklar. Görüntüler dün çekildi. İkisi Şam’ın Duma bölgesinden biri Humus’tan… DİKKAT: Görüntüler çocuklar için uygun değildir (+18) Şam / Duma... Bir pikapın arkasına doldurulan kimisi ölmüş; kimisi can çekişmekte olan erkekler, çocuklar...
Yine Duma'dan bir görüntü... İki çocuk, iki kardeş... Selim ve Halid...
Ve Humus; boğazı parçalanmış bir çocuk... Halid Elfares
HAKSÖZ-HABER http://www.haksozhaber.net/suriyede-...deo-29736h.htm
|
||||||||||
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-19-2012, 03:43 | #2 |
Onlar ''El Kaide'' diyerek Mazlum Müslümanları katletmeye devam ediyorlar ! El Kaide gerçekten geldiğinde hallerine acımayacağız !!!
|
|
05-19-2012, 09:59 | #3 |
Yarabbi yardım et!
|
|
05-19-2012, 21:09 | #4 | |||
Araplar nerede? Müslümanlar nerede? Onlar, Suriye'de bizim başımıza gelenleri görmüyorlar mı? Beşşar, Suriye'yi İran köpeğine sattı! Hain, kendi halkını sanki onlar kuzuymuş gibi doğruyor! Ümmet nerede? Müslümanlar nerede? Halid bin Velid'in torunları, cihad ilan ettiler; zafer veya şehadet! Biz özgürleriz, bu jenerasyon senin yalanlarını deşifre etti ey Yahudilerin savaşçısı Beşşar! Ey Beşşar, sen Golan'ı Yahudilere sattın! Biz senin torunlarınız ey Halid Ebu Süleyman (Halid bin Velid)!
Not: Üstteki video'da neşidi söyleyen kişi, 4 gün önce Beşşar Esed güçleri tarafından katledilmiş. Konu Özgür Suriye tarafından (05-19-2012 Saat 21:48 ) değiştirilmiştir.. |
||||
05-22-2012, 01:25 | #5 | |||
Bu bir din savaşı mı?
İran ve Hizbullah'ın destek verdiği Beşşar Esed güçlerinin giderek daha fazla camiyi hedef alması akıllara "Bu bir mezhep savaşı mı? Din savaşı mı?'' sorusunu getiriyor. Esed güçlerinin hemen her gün bir cami yıktığı görülüyor. http://www.pressmedya.com/?aType=vid...ri&videoID=315 |
||||
05-22-2012, 01:37 | #6 | |||
Rabbim, bu kardeşlerimize merhamet etsin , onları Baas rejimine karşı muzaffer kılsın ve onları bu sözlerine de sadık eylesin. ALLAH (c.c.) Beşşar el-Esed'i (el-Kelb'i) ise mahvetsin. Amin. Suriye Direnişi karalamaya çalışanlar bilsinler ki; Suriye Direnişi için Rehber Kur'an'dır... Kur'an dışı anlayışlar Suriye Direnişi'nden uzaktır... Küresel Emperyalizm'e ve Onun Suriye'deki taşeronu Esed-Baas diktatörlüğüne karşı Kur'an'la direneceğiz... |
||||
05-23-2012, 02:34 | #7 |
lütfen suriyedeki olaylarla İranı ve Hizbullahı ilişkilendirmeyelim..
Suriyedeki olayın aslı meçhul çünkü.. Vahşet ve katliam gerçek fakat bizim bilemediğimiz gizlilikler var veya Dayatmalar var sanırım |
|
05-25-2012, 03:16 | #8 |
@barayev
Sen neyden bahsediyorsun ya ? İran Şia Cunhuriyeti ve Hizbuşşeytan lideri ''Hasan Nasrullah'' denen melun herif, mazlum Suriye halkına karşı Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine askeri ve siyasi olarak tam destek veriyorlar iken , ''lütfen suriyedeki olaylarla İranı ve Hizbullahı ilişkilendirmeyelim..'' ne demek ? İşbirlikçi diye senin gibi, İsrail'in favori diktatörü olan Beşşar Esed kafirini savunan hainlere denir. 15 aydır Suriye'de ne olduğunu anlayamadıysan senden adam olmaz zaten. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç: ''İran'dan ses çıkmıyor, adı İran İslam Cumhuriyeti. Bu nasıl Müslümanlık, bu nasıl Müslüman kardeşliği. Sen orada korunmasız insanların öldürülmesi karşısında bir söz söylemeyecek misin? İran'daki Maliki bir söz söylemeyecek misin, Lübnan'daki Mitaki sen bir şey söylemeyecek misin kardeşim? Aralarında başka türlü bir dayanışma var. Bu İslam'da olmayan bir şeydir.'' Konu Özgür Suriye tarafından (05-25-2012 Saat 03:24 ) değiştirilmiştir.. |
|
05-25-2012, 03:27 | #9 | |||
İran: İslam Cumhuriyeti mi, Fars Cumhuriyeti mi? 1- “Her türlü diktatörlük, keyfi idare ve tekelcilik ruhunu kaldırmak.” Anayasasının aksine İran, Suriye’deki Alevi-Nusayri diktatörlüğünü alenen destekliyor, hatta diktatörü ayakta tutmak için cepheye silah ve adam gönderme düzeyine varacak kadar yardım veriyor. Bu, anayasada vurgulanan “La ilahe illallah” ilkesine de aykırı. Çünkü kendini ilah olarak gören ve genel Şia ekolü içinde olsa da, gulat kesimden olup, “liderin ilahlaşabileceği inancı”na sahip bir anlayış taşıyan zümrenin önderi olan Esed zaliminin desteklenmesi, hatta yaptığı kıyımlarda ona yardım etmesi başka neyle izah edilebilir? 2- “İslâm kardeşliğini ve genel yardımlaşmayı bütün halk arasında yaygınlaştırmak ve sağlamlaştırmak.” Her ne kadar İslam kardeşliğinden söz edilse de İran’da Şahlık döneminden bu yana bir devlet politikası olarak, Fars olmayan halkların kimliklerini izhar etmeleri tehdit sayılmış, kendi kimliğini ve dilini koruma talepleri “yönetime sadakatsizlik” olarak algılanmış ve Farslaştırmaya devam edilmiştir. Yine, Azeri kimliğinin giderek kuvvetleneceği endişesiyle, kendileri gibi Şii Müslüman olan Azerbaycan’ın bir kısmını işgal eden Hıristiyan Ermenilere maddi ve manevi destek verilmiştir. İran’da Şia dışındaki diğer Müslüman topluluklara tanınan haklar siyasi değil, kültürel düzeydedir. İran’da yaşayan dini azınlıklardan Zerdüşt, Musevi, Asuri ve Keldani Hıristiyanları ile Ermenilerin parlamentoda birer temsilcisi olduğu halde, Şiilik anayasada devletin resmi mezhebi olarak belirlendiğinden, İran Sünnileri azınlık da sayılmaz, temsil hakkı da tanınmaz. Yani İran’ın uyguladığı “İslam kardeşliği”, aslında etnik olarak Farslılaştırmayı zorunlu kılan “Şii kardeşliği” şeklinde tezahür etmektedir. 3- “Dış siyaseti; İslâmi ölçüler ve bütün Müslümanlarla kardeşlik taahhütlerine bağlılık ve dünyanın bütün mustaz’aflarını himaye temelleri üzerine tanzim etmek.” İran, anayasasındaki bu ilkeyi de uygulamıyor. İran’ın desteklediği herhangi bir Sünni İslami hareket yoktur. Hatta, nerede bir İslami hareket varsa, orayı önce kendi kontrolüne almaya, “Şii kütürünün hakimiyeti”ni kabul ettirmeye çalışmış, bunu sağlayamamışsa oradaki İslami hareketin başarısızlıkla sonuçlanmasına yönelik çalışmalarda bulunmayı ihmal etmemiştir. Örnek verelim: Cezayir’de İslami hareket başarıya kavuştuğunda İran hemen “İslam Devriminin sedası”ndan ve başarısından söz eden beyanatlara başladı. Zaten İran’a tahammül edemeyen Avrupa, hemen dibinde “İranvari bir devlet” daha kurulacağı korkusuyla harekete geçti ve Cezayir’de İslami yönetimin kurulması önlendi. Afganistan’daki İslami hareket bugün bu noktaya gelmişse, bunun baş sorumlusu İran’dır. Oradaki Gulat Şii varlığını başat unsur haline getirmeye çalışan İran, bunu başaramayınca, Ehl-i Sünnet bir İslam devletinin kurulmasına engel olacak politikalar yürütmüştür. İşte Yemen... Halk yönetimi devirme noktasına geldiğinde, oradaki Şii varlığını harekete geçiren İran, İran etkisinin yayılmasını istemeyen ABD ve Batı’nın etkin müdahalesine sebep oldu ve Yemen’deki Ehl-i Sünnet varlığı yönetim karşısında başarısız kaldı. Lübnan’da Ehl-i Sünnet ile ittifaktan ısrarla kaçındı. Suriye’deki Sünni İslami hareket karşısında Gulat Şii ekolü içinde bulunan Alevi-Nusayri yönetimi açıkça destekliyor. İran’ın bölgedeki etkisinin genişlemesini istemeyen güçler, gözden çıkardıkları Esed’i şimdi başta tutmanın formüllerini arıyorlar. Bütün bunlara bakıldığında denebilir ki, herhangi bir yerde Şii varlığı varsa, İran’ın müdahalesi sonucu oradaki İslami hareketin başarı kazanma şansı kalmamakta. Yani İran nereye el atsa, oradaki Ehl-i Sünnet varlığı başarısızlığa uğruyor. Üstelik İran, anayasasına da aykırı olarak, tevhid inancı dışındaki Gulat Şii ekollerini desteklemeyi, Ehl-i Sünneti desteklemeye tercih ediyor. Bir başka husus: Geçtiğimiz haftalarda İran, “zina ve livata suçlarına uyguladığı recm cezası”nı kaldırdığını ilan etmişti. Şunu sormak lazım: Eğer recm İslami bir hüküm değil idiyse, bu zamana kadar “İslam Cumhuriyeti”nde niçin uygulandı? Yok, eğer İslami bir hüküm ise, nasıl olur da bir “İslam Cumhuriyeti” İslami bir hükmü kaldırır? Bana öyle geliyor ki İran, başlangıçta belki İslami bir devlet olarak kurulmuş olabilir, ama bugün gidişatı Fars Cumhuriyeti olmaya doğru hızla ileriyor. Yanılıyorsam, biri izah etsin! Faruk Köse - Yeni AKİT barayev nickli İran şebbihası iyi dinle bakalım. Suriye'li müslümanlar ne diyorlarmış ve ne istiyorlarmış? ''Lebbeyk , lebbeyk , lebbeyk ya Allah! İran'a hayır! Hizbullah'a hayır! Biz, ALLAH'tan korkan yönetici istiyoruz!''
|
||||
05-23-2012, 02:37 | #10 |
İnsanın içi parçalanıyor.
Allah devletimize güç ve kudret versin |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|