|
11-24-2012, 14:29 | #1 |
Yavuz Bahadıroğlu "İsrail hesabını iyi yapmış zaten"
Başbakanımız İsrail'e "Hesabını iyi yap" diyor… Oysa İsrail, daha kuruluş günlerinde hesabını iyi yapmış… Bir tarafı İngiltere, Fransa, Almanya… Bir tarafı tekmil Avrupa Birliği… Arkası Amerika… Kimi konuşarak, kimi susarak İsrail'e tam destek veriyorlar. Ne kaldı geriye: Birleşmiş Milletler mi?.. BM çoktan kuruluş gayesinden uzaklaşmış, misyonunu çoktan yitirmiş, çoktan "Beş Büyükler Derneği"ne dönüşmüş… Taraflara "itidal" tavsiye etmekten başka bir şey yapmıyor. "Orantısız güç kullanma lütfen." Üç İsrailli ölüye yüz Arap ölüsü, beş füzeye beşyüz füze! Alsana "orantı"! BM zaten baştan beri İsrail'in hesabına dâhil… Çünkü BM Güvenlik Konseyi'ni oluşturan beş devlet Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin (Çin'i aralarına yakında aldılar) mekanizmayı işlemez hale getiriyor. Bu imtiyazın tek sebebi İkinci Dünya Savaşı'ndan galip çıkmış olmaları… Bir tarafta onlar, diğer tarafta tüm dünya… "Dünya nereye giderse gitsin, biz bildiğimize gideriz" kibri içinde davranıyorlar… İsrail ne yaparsa yapsın, ABD'ye göre "haklı"… Obama buna "Kendini savunma hakkı" diyor. Bunu söylerken, ortada "savunma" değil, "saldırı" olduğunu o da çok iyi biliyor, ama seleflerinin yolundan ayrılmıyor. Kimse de dönüp, "Ama bu cinayete iştiraktir" demiyor. Dese bile aldıran çıkmıyor. Tam bir "dediğim dedik" havası. BM'de demokrasi yok, Amerika tutup "Irak'a demokrasi" getiriyor! Gazze'de çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, siviller ölüyor… Üç İsrailliye yüz Filistinli ölü düşüyor… İsrail için, İsrail vatandaşları kıymetli… Arapları, İsrailliler tarafından öldürülmek üzere yaratılmış sanıyor! Eskiden beyaz Amerikalılar, "En iyi Kızılderili ölü Kızılderili, en iyi zenci köle zencidir" derlerdi… Şimdi de İsrail, Araplar için böyle düşünüyor: "En iyi Arap ölü Arap'tır!" Amerika'ya bir zencinin Başkan olması bu mantığı değiştiremedi: İsrail'de Netanyahu gidip "Yapmayahu" gelse, orada da değişmeyecek. Çünkü oyun ölüm üzerine kurulu. İsrail her canı çektiğinde (genelde seçim öncesinde) bomba yağdırarak Arapları baskı altında tutuyor. Mısır dışında kalan Arap devletlerinde ses yok… Başbakanımız Mısır'dan boşuna bağırıyor: "2012'nin şartları 2008'in şartları gibi değildir" diye… Boşuna soruyor Araplara: "Sizin sesiniz ne zaman çıkacak?.." diye… İslâm Birliği Teşkilâtı'nı boşuna eleştiriyor: "Oturacağız, yemekleri yiyeceğiz, sohbetleri yapacağız, e ondan sonra dağılacağız. Bunun ne anlamı var? İslam İşbirliği Teşkilatı'na sesleniyorum, siz ne yapıyorsunuz? Bu kurumların, kuruluşların reforme edilmesi şart. Bu iş böyle yürümez." İsrail bu sessizleştirmenin de hesabını çoktan yapmış zaten. Gözlerini korkutmuş. Seslerini çıkaramaz hale getirmiş. Bir de Arap diktatörler fena halde rahata alışmışlar. Filistin için kıllarını kıpırdatmaya niyetleri yok. Her biri "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" havasında… Hepsi gününü gün etme derdinde. İslâm dünyasından geriye kala kala Türkiye kalıyor: Filistin'i, Gazze'yi, Suriye'yi yalnız Türkiye dert ediniyor. Başbakanımız çırpınıyor, Dışişleri Bakanımız çabalıyor. Arap diktatörler ise kıpırdamıyorlar bile. Oturdukları yerden iki çekingen cümle ile İsrail'i kınayıp geçiştiriyorlar. Bunun adı "ölü toprağı"dır!
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
11-24-2012, 14:33 | #2 |
İSRAİL – FİLİSTİN SAVAŞI VE ATEŞKESİNDE KAZANAN TARAF KİM?
Filistin-İsrail arasında yaşanan kısa savaş ve sonrasında sağlanan ateşkes hepinizce malumdur. Hepimiz bu ateşkesi Hamas’ın zaferi olarak yorumluyoruz. Ancak atladığımız bazı gerçekler var. Gelin hep birlikte bu süreci ele alalım. Savaşı başlatan İsrail 8 günde istediği her şeyi elde etti. Bunlardan ilki uzun süredir peşinde olduğu Hamas’ın askeri kanadının komutanı Ahmet Cabari’yi şehid etmesiydi. İkincisi; ise İsrail’in Hamas’ın gücünü ölçmesiydi. Arap baharı denilen dönemde oluşan boşluktan yararlanan Hamas’ın askeri gücü ve yeni silahları hakkında bilgi edinilmiş, gücü ölçülmüş, bu sırada “Demir Kubbe” savunma mekanizmasının açıkları bulunarak gerekli tedbirin alınması sağlandı. Üçüncüsü; İsrail, savaşı bahane ederek Gazze’de büyük bir tahribata yol açtı ve önemli noktaları imha etti. Dördüncüsü; İsrail hükümeti gelen seçimler için büyük bir yatırım yapmış oldu. Beşincisi; İsrail yapacaklarını yaptıktan sonra, Mısır’ın arabulucu olması ile klasik bir şekilde BM’nin devreye girmesine gerek kalmadan ateşkese imza atarak yaptığı katliamdan sıyrıldı. Altıncısı ve en önemlisi; Türkiye’nin devreye girmesi ile Mısır’ın arabulucu yapılmasıydı. Mısır’daki Müslüman Kardeşler, İsrail ile muhatap yapıldı. Amerika dışişleri bakanı ile ortak arabuluculuk rolünde başlayan bu ilişkinin dallanıp budaklandığına ve “Arap Baharının” İsrail lehine nasıl çiçek açtığına ileriki günlerde şahit olabilirsiniz… Yedincisi; İran, Hamas’ın “Teşekkür” açıklaması ile bölgede güç gösterisi yapmış oldu. (Hamas’a silah yardımı yapan İran da, Suriye’deki sunnileri öldüren Suriye’deki baas rejimine destek veren İran değil mi?) Neticede İsrail istediğini aldı ve almaya devam edecek. İslam âlemi ise Gazze’ye yapılacak bir dahaki saldırıya kadar gözleri açık bir şekilde uyumaya devam edecek. ] İSRAİL – FİLİSTİN SAVAŞI VE ATEŞKESİNDE KAZANAN TARAF KİM? Konu MEÇHUL ADAM tarafından (11-24-2012 Saat 14:36 ) değiştirilmiştir.. |
|
11-24-2012, 14:42 | #3 |
Malesef... ama bu sefer farklı bişeyler de oldu geleceğe umut adına...
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|