|
11-30-2012, 17:04 | #1 |
Arınç; "Arapça'da savunma olabilir"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anadilde savunma hakkı sadece Kürt vatandaşlarımızın hakkı değildir. Her insan için farklı düşünmek mümkündür. Ben savunmamı Arapça yapmak istiyorum diyende kendini savunmalıdır. 25 yıllık avukat olarak söylüyorum. Savunma hakkı kutsaldır" dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Muğla'nın Marmaris ilçesinde düzenlenen Yerel ve Bölgesel Medya Seminerinin ardından TRT Haber kanalında yayınlanan 45 Artı isimli programa canlı yayın konuğu koldu. Bülent Arınç, anadilde savunma ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Anadilde savunmayı sadece Kürt vatandaşımızın Kürtçe savunma yapma isteği olarak kabul etmemek lazım. Bunu her insan için farklı düşünmem mümkün. Sadece Kürtçe olarak değil, ben savunmamı Arapça yapmak istiyorum, çünkü ben Arapça konuşan bir aileden geliyorum. Yıllardır bu dili konuşuyorum diyen Mardinli Şanlıurfa'lı ve Siirtli olanlar için mümkün olacaktır" dedi. SAVUNMA HAKKI KUTSALDIR Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "25 yıllık bir avukat olarak söylüyorum, savunma hakkı kutsaldır. Bir insan savunmasında her şeyi konuşabilir, her şeyi söyleyebilir. Hakim onu dinlemek mecburiyetindedir. Delil gösterir, savunma yapar, isterse masal anlatır, hakim onu dinler, son savunması olduğu için. Son savunma noktasına gelmiş bir insan 'ben şu dilden savunmamı yapmak istiyorum' derse eskiden bu mümkün değildi şimdi mümkün" diye konuştu. OKULLARDA SERBEST KIYAFET DEĞİŞİKLİĞİ Okullarda kıyafet serbestliğini sağlayan değişikliğe ilişkin de konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Çok eski bir yönetmelik vardı ve artık onun biraz çağ dışı kaldığı veya eleştirildiği dikkate alınmış. Bugünün şartları içinde pedagojiye de dikkat edilerek, toplumsal barışa da dikkat edilerek okullardaki disiplini de içerisine alacak bir düzenleme yapılmış. Okullarımızdaki disiplin anlayışının çocuklarımızın sosyal konularıyla ilgili olması lazım. Maalesef görüyoruz ki CHP'nin bakışı sadece laikliğe aykırılık gibi, geçmişte ağızlarına sakız yaptıkları bir konuyla ilgili. Bu kıyafetlerin şöyle veya böyle olmasının laiklikle ilgisi yok. Bu yönetmelik değişikliğinin de laikliğe aykırı bir tarafı yok" dedi. Anayasa'nın 83. maddesinin yasama dokunulmazlığını kapsadığını anlatan Arınç, bu maddenin 1961 ve 1982 anayasalarında da olduğunu kaydetti. Bütün dünya parlamentolarında yasama dokunulmazlığı imtiyazının milletvekili için bir hak olduğuna dikkati çeken Arınç, "Milletvekili bir verdiği oylardan sorumlu değildir, iki yaptığı konuşmalardan dolayı sorumlu değildir. Ama diyelim ki Türk Ceza Kanunu'na göre veya başka ceza kanunlarına göre işlemiş olduğu bir suç varsa onun seçilmeden önce işlenmiş olmasıyla seçildikten sonra işlenmiş olmasını dokunulmazlık maddesi kapsıyor. Kimsenin kafasını karıştıracak sözler söylemek istemiyorum. Çünkü herkes bir tarafından tutuyor, herkes dokunulmazlığın işine gelen tarafını konuşuyor. Basitleştirelim olayı... Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kalkması yoluna gidilecekse, önce savcılığın o suçla ilgili olan bir fezlekeyi Adalet Bakanlığı kararıyla Meclis'e göndermesi lazım. Komisyonlar toplanır ve eğer suç vahimse, dokunulmazlığın kalkması gerekiyorsa ona göre rapor hazırlarlar. Yok 'o kadar vahim değil dönem sonuna kalsın' derlerse ona göre rapor hazırlarlar. Bunların hepsi olmuştur Meclis'imizde" şeklinde konuştu. Star
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|