|
12-03-2012, 02:06 | #1 |
Fatih Altaylı - Çok Önemli Bir Kefalet
Fatih Altaylı
Çok önemli bir kefalet 11 yıl önce Birleşmiş Miletler Güvenlik Konseyi, Yasin El Kadı isimli Arap işadamını “İslami teröre finans sağlamak” suçlamasıyla dünya çapında “yasaklı” hale getirdi. El Kadı’nın Türkiye dahil tüm dünyadaki mal varlıkları donduruldu, işleri bloke edildi, şirketleri iş yapamaz hale getirildi, eli ayağı, kolu kanadı koparıldı. Yasin El Kadı o gün mücadeleye başladı ve terörle bağlantısı olmadığını kanıtlamak için dünyanın en büyük hukuk bürolarını harekete geçirdi. Tüm şirketlerini bağımsız denetime açtı, bütün parasal hareketlerini hiçbir şirketin yapmayacağı kadar ortaya koydu. Ancak hiç kimse Yasin El Kadı’ya inanmadı. Bütün dünyanın gözünde o bir “terör destekçisi”ydi. Kendi ülkesinde bile şüpheli durumuna düştü. İşini gücünü, milyarlarca dolarını kaybetti. Tüm bunları birkaç hafta önce yazdım zaten. O dönemde bir tek kişi, “Ben Yasin El Kadı’ya kefilim” diye ortaya çıktı. Herkes, “Böyle birine nasıl kefil olabilirsin” dedi. Biz gazeteciler, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin terörden suçlu bulduğu bir kişiye nasıl kefil olabilirsiniz” dedik. Rakip partiler ve liderler, “Teröriste mi kefil oluyorsun?” diye kıyameti koparttılar. O tek kişi, “Ben kefilim” dedi ve tüm eleştirilere rağmen geri adım atmadı. Sonuna kadar kefaletini korudu. O kişi, o günlerde henüz daha Başbakan bile olmayan Recep Tayyip Erdoğan’dı. Yeni kurulmuş bir partinin lideriydi. Seçim kaygıları vardı. Buna rağmen El Kadı’ya kefildi. Aradan 11 yıla yakın zaman geçti. Aynı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 11 yıl önce terörist ilan ettiği, tüm dünyada rezil ettiği, işini gücünü batırdığı Yasin El Kadı’yı bu kez akladı. 11 yıl sonra, “Kusura bakmayın, biz yanılmışız. Yasin El Kadı’nın bu işlerle alakası yokmuş. Bize bunu kanıtladı” diyerek Yasin El Kadı hakkındaki tüm suçlamalarını geri çekti. Bunu da açık bir deklarasyonla duyurdu. Yasin El Kadı kendini aklamak için 200 milyon dolar harcadı. BM Güvenlik Konseyi kararından ötürü kaybettiği itibarın ve kaybettiği işlerin parasal miktarını ise hesaplamak mümkün değil. Şimdi ABD hükümeti, El Kadı’ya Birleşmiş Milletler’i dava etmemesi için baskı yapıyor. Eder mi, etmez mi bilmiyorum. Ama şunu biliyorum. Bazen haksız bir suçlanmadan aklanmak yıllar sürebiliyor. O yıllar boyunca ileriyi gören bir kişinin bile size “inanması” her şeyden daha önemli, daha değerli. Tayyip Erdoğan’ı ise herhalde kutlamak lazım. Böylesine riskli bir kefaleti 11 yıl boyunca göğüslemek kolay değil. Sonunda haklı çıkmaksa büyük keyif olmalı. Kaynak Habertürk 04.11.2012
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
12-03-2012, 02:15 | #2 |
işte asrın getirdiği dünya düzeni ama müslümanlardan götürdüğü yok olan eritilen bir dava yazıklar olsun...
hadi ödeyin adamın kaybettiklerini.... |
|
12-03-2012, 03:50 | #3 |
Eee o zamanlar medyada ipler elinizdeydi. Hakki haykiranlarin sesleri ciliz cikiyordu. ideolojiniz geregi dogruyu arastirmak ,gazetecilik yapmak degildi blok halinde ezberletilmis yalanlara koro halinde kalemsorluk yapmakti
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|