AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Necip Fazıl]

Boğaziçi Üniversitesi kampüsü içerisinde bir mescidin olmaması ve mescid açılması yönündeki taleplerin reddedilmesi üzerine öğrenciler bir kampanya başlattı. Üniversite öğrencileri düşüncelerini ve olup bitenleri kamuoyuna duyurmak için bu videoyu hazırladı.

Son yıllarda özgürlükler ve insan hakları konusunda ülkemizde yaşanan olumlu gelişmelere rağmen, bu kavramların en çok savunulduğu üniversitelerimizde yasakçı zihniyet kendini her defasında gösteriyor. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, uzun süreden beri okul yönetiminden mescid talebinde bulunduğu fakat yönetimin bu talebi her defasında reddettiği ortaya çıktı. Yaklaşık 15 bin öğrencisi bulunan Boğaziçi Üniversitesi'nde mescid bulunmamasına yönelik tepkiler artıyor.

3 YILDIR TALEPTE BULUNUYORLAR

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, kampus içerisine mescid yapılması konusunda 2009 yılından bu yana üniversite yönetiminden talepte bulunduklarını fakat bu talebin ısrarla reddedildiğini söyledi. Mescid taleplerini yüz yüze görüşme, e-mail, imza kampanyaları, sanal ortam aracılığıyla ve dilekçe yolu ile gerçekleştirdiklerini aktaran öğrenciler, yönetimin bu talebi görmezden geldiğini veya reddettiğini dile getirdi. Öte yandan bu isteği öğretmenlerine bildiren öğrenciler, öğretmenlerinden, “Beni ilgilendirmez” veya “Kazasını kılarsınız” cevabını aldıklarını iddia ettiler.

HİÇBİR ŞEY YAPILMIYOR

Kampus içinde cami veya mescid olmadığından namaz kılamamaktan yakınan öğrencilere, kampus dışında, okula on dakika uzaklıktaki cami işaret ediliyor. Ancak ders arası on dakika olduğu için söylenen camiye gitmelerinin mümkün olmadığını söyleyen öğrenciler, okul yönetime bu durumu ısrarla anlatmalarına rağmen hiçbir şey yapılmadığını belirtti.
Boğaziçili öğrenciler mescid talebini sanal ortamda da dile getiriyor. Öğrenciler, Twitter'da #BogazicineMescid üzerinden yaptıkları yorumlarda, şöyle diyor: “Namaz bizim hayatımızın vazgeçilmezleri arasındadır ve bir yaşam alanı olan kampusta mescid bulunması en az kantin bulunması kadar zaruridir. İslam dininin direği olan namazdan vazgeçmemiz, namazı terk etmemiz ya da salık verildiği gibi kazaya bırakmamız gibi durumlar mümkün değildir; söz konusu dahi edilemez.”

“ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Diğer bir yorumda ise, “Bugün Türkiye'nin ve dünyanın çeşitli üniversitelerinde mescid bulunurken, Boğaziçi Üniversitesi'nde bulunmamasını, yönetimin bu haklı talebimizi senelerdir göz ardı etmesini kabul etmiyoruz. Biz mescid talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Boğaziçi Üniversitesi'nde Güney Kampus başta olmak üzere her kampusa bir an önce mescid yapılmalıdır. Mescid talebimiz karşılanıp, hakkımız bize teslim edilene kadar hak arayışımızın süreceğini ilan ediyoruz!” deniliyor.
Yeni Akit

[EZEL]

Twitterde ODTÜ tt bende dikkat çekmek için ODTÜ yazıp bu haberi paylaştım ))

[Necip Fazıl]

[Necip Fazıl]

[Özgür Suriye]

Haysiyetsiz rektörler bacılarımızın başörtüleriyle uğraşacaklarına, üniversitelere mescid açsınlar...

[Garibüzzaman]

YouTube Video

Bu konu ile alakalı en çarpıcı yazıyı zaman gazetesi yazarı İbrahim Öztürk kaleme almış sanırım. İktibas edelim...!!!!

Komik üniversite, hokkabaz profesör’
Yazının başlığı merhum Necip Fazıl’a ait! Döneminin bilim camiasını ‘fikirsiz, esersiz, çilesiz ve idraksiz’ bulduğundan Gençliğe Hitabesi’nde bu yakıştırmayı tercih etmiş.

Peki bu konu nereden çıktı? Anlatayım. Türkiye bu hafta büyük bir başarının altına imza attı. Uzaya kendi uydusunu fırlattı. Türkiye bu uyduyu yüzde 80 oranında bir yerli katkı ile başardı. Yani yerli mühendislerinin alın teri, emeği, bilgisi ve teknolojisi ile. ‘Senden bir numara olmaz’ yaveleriyle büyütüldüğümüz ülkemizin bu tür başarılara hava, su kadar ihtiyacı var. Göktürk-2 gözetleme uydusunu TÜBİTAK ve TUSAŞ yapıp başardı. Arkasında da Başbakan’ın iradesi var.

Biz bu ülkede bir darbe ortamının bütün bileşenlerini yerine oturtup beyin yıkamak için, işin sözde bilimsel ayağında Ergenekon iradesinin tertip ettiği ‘Erke Dönengeci’ salaklıklarını da gördük. ‘Yakıtsız çalışan makine üretildi, enerjiye, petrole son!’ Benzer bir palavrayı da topladığı paraları cebe indirip ortalıktan tüyen Jet Fadıl’ın ‘araba şovu’ ile yaşamıştık.

Başbakan uydu fırlatma töreni için ODTÜ kampüsündeki TÜBİTAK merkezine gitti. Öğrenci kisvesi altında kampüse doldurulan ne idüğü belli olmayan, ipsiz sapsız militan tipler ortalığı savaş alanına çevirdi. Bir milli başarıya sevinip kutlamak yerine, işgal ordusunun çocukları gibi kin ve nefretle bilenmişler. Kampüste molotoftan, yakmak üzere getirilen araba lastiklerine kadar her türlü lojistik düzenlenmiş. Üniversite bunu seyretmiş. Bir de utanmadan ‘önce polis saldırdı’ diyorlar. Bu düzenekle şiddet içermeyen barışçıl gösteri yapacaklardı, öyle mi? Bunlar daha önce de buradaki bilim ve teknoloji yüksek kurulunun toplantıları için geldiğinde Başbakan’ın toplantı mekanını taşa tutmuşlardı. ÖDTÜ yönetimi apaçık bir başkaldırı ve suç içerisinde. Bunun bedelini ödemeleri gerekir. Bakalım yargı ve YÖK bu konuda ne yapacak?

Bir de üniversitenin bazı akademisyenleri ‘polissiz üniversite özlemi’ ile derslere girmemişlermiş, iyi mi! Belli ki girmezlerse Türkiye’yi mahveden ‘eğitim zayiatı’ biraz daha az olur. Lütfen girmesinler! Alışmışlar sözde solculuk ve özgürlük kisvesi altında militarizmle gizli işbirliği yapıp bu ülkede Başbakan ümüğü sıkmaya ve astırmaya. Bunlar varken biz mecburen ‘yaşasın Kral’ımız’ demeye mahkumuz bu ülkede.

ODTÜ’nün bu faşist kültüründen gelen bir kişi bir önceki dönemde Boğaziçi Üniversitesi rektörü yapıldı. Demirel’den tanıdığımız ‘herkese iki anahtar’ vaadi ile kandırdı ve seçildi. Sonuç kocaman bir sıfır. Boğaziçi tarihini bilmeyen bu arkadaş emsalsiz bir özgürlük düşmanlığı sergiledi. İlk defa başörtülü öğrenciler Boğaziçi’ne alınmadı. Boğaziçi’nin her görüşten özgürlükçü öğrencileri destek verdiler, bariyerleri dağıtıp, yasakçıyı derdest ettiler.

Ama Karl Marks sakallı bu çağdaş bilim adamı, sözde solcu abimiz, Starbucks şirketini, öğrencilerin bütün direnişine rağmen zorla getirip kampüsün içine yerleştirdi. Bir şey daha yaptı. Ayrı olan kız erkek yurtlarını ‘karma’ yaptı! Anadolu’nun mazlum çocukları şimdi her koridora çıktıklarında kendilerini bekleyen ‘sürprizlerden’ habersiz eğitim almak zorunda. Buna bu ülkenin anaları, babaları, yargısı, tarihi, kültürü ne diyor acaba? Ey YÖK’teki arkadaşlar, sesim geliyor mu? Şimdi Boğaziçi kampüsünde öğrenciler haftalardır namaz kılacak bir mescit için yırtınıyor. Yeni rektör hanımdan ümitliyim. Bakalım kimsenin istemediği işleri yapanlar, talebelerin bu haklı taleplerine nasıl cevap verecek?

Evet, Necip Fazıl haklı; komik üniversite, hokkabaz profesör!

Kaynak

[.:Ay_Yıldız:.]

Odtü,Boğaziçi vs dışarıdan ne kadar kötü görünse de, Allah'ın izniyle içerde bir grup olarak büyük bir savaş veriyoruz, Yani boş bırakılmıyor, gece gündüz bu üniversitelerin içini ıslah etmeye çalışan ve bu uğurda dünyevi her şeyini yani derslerini puanlarını bile umursamayan insanlar var. Ve şunu bilmenizi isterim ki şimdi böyle haberlere çıkan üniversiteler hızla değişiyor. Rabbim süratimize sürat katsın!

[NİSA]

.:Ay_Yıldız:. Nickli Üyeden Alıntı

Odtü,Boğaziçi vs dışarıdan ne kadar kötü görünse de, Allah'ın izniyle içerde bir grup olarak büyük bir savaş veriyoruz, Yani boş bırakılmıyor, gece gündüz bu üniversitelerin içini ıslah etmeye çalışan ve bu uğurda dünyevi her şeyini yani derslerini puanlarını bile umursamayan insanlar var. Ve şunu bilmenizi isterim ki şimdi böyle haberlere çıkan üniversiteler hızla değişiyor. Rabbim süratimize sürat katsın!

Amin inşaallah..