|
12-27-2012, 13:07 | #1 |
Uzaya Uydu, CHP'yi Neden Üzdü! / Nusret Çiçek - Yeni Akit
Ortadoğu Üniversitesi'ndeki yasa dışı eylem diğer üniversite rektörleri tarafından açıktan kınanınca, CHP'nin uydu karşıtlığı pişmiş kelle gibi sırıttı kaldı.
Hani "benim adım Kemal" demişti… İşte o Kemal, Ortadoğu Üniversitesi'ndeki eylemi Milli Mücadeleye benzetmesin mi? Bostancı Gösteri Merkezinde yapmış olduğu konuşmada: "Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde öğrenciler bir mücadele veriyorlar. Her birisi bir yiğit Efe'dir. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde okuyan her öğrenci, bağımsızlığı savunan her öğrenci, özgürlüğü savunan her öğrenci, demokrasiyi savunan her öğrenci, adaleti savunan her öğrenci, bir yiğit Ömer'dir, bir yiğit Ali'dir, bir yiğit Ali Efe'dir. Ülkemizin yiğitlerine sahip çıkacağız." Yanı bu Milli Mücadele CHP saflarında o kadar ucuz. Hem bu telaş niye? Yörük Ali Efe'nin karşısında Yunan vardı, Ortadoğu'da toplananlar bilim ve siyaset adamları, birini alıp diğerine nasıl yakıştırdın ey Kılıçdaroğlu! Türkiye uzaya uydu gönderdi diye sevinmek yerine dövünmek niye? İşte o toplantıda Kemal beyin başına bir de kocaman taş düşürdüler. Taş deyince kaya taşı değil tabi, Levent Kırca taşı. "Bu geceye geliyorsan, bekleyeceksin. İşi varmış diye gidiyormuş. Benim de işim var, belki bir karı buldum gidip onu dü... m" İşte sanatçı dediğin de böyle olur. Böyle olur CHP'nin sanatçısı! Üstelik bu sanatçıların toplu halde, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" şeklinde tempo tutmalarından anlaşılan Kemalizm'in cinsiyet tanımının başında karı d…k geliyor. Sanatçı öyle diyor, ben demiyorum… Siz onların "kadın hakları" dediklerine bakmayın, kadına en çok şiddet uygulayan, taciz eden, parasal meta olarak kullanan bu kesimdir. Tapınak para ve kadın… Şimdi de Tekirdağ Merkez Gençlik Kolları Başkanı Onay Taşdelen'in kendini bilmez densizliği, kadına karşı CHP'nin takındığı bir başka tavrın belgesidir. Bu kişi örtülülere "nankör köpek" diyebiliyor. Çarşafa rozet takan Kılıçdaroğlu da susuyor… Ben asıl ondan ziyade, bu tarafa yanıyorum. Halkın ar ve haya duygularını rencide edecek şekilde ortalığı kirletenlere ne yazık ki bu kesim de sanatçı gözlüğü ile bakıyor. Bakarsınız makamında, köşkünde, toplantılarında, yemeğinde. Bakarsınız hanelerinde… Bakarsınız ekranlarında. Ne diyelim, günümüzün makam mevkisi ile rantı rolleri karıştırdı… Kimin hangi ipte oynadığını anlayabilmek için özellikle içimizde döndürülen dolaplara dikkat etmek lazım. Kimi zaman çakma mehdilerin zuhuru, kimi zaman Kemalizm'in bir cemaat merkezinden tasvip görmesi kendiliğinden olan olaylar değildir. Dışın içe doğru uzantıları ve de kolları… Aynen araba satışları gibi…. Merkeze bağlı şubeler, acenteler… İşi çeviren Yahudi sermayesine bağlı İsrail istihbaratı… Hedef Osmanlı'nın mirası, bu miras yeniden hayat bulmasın… O yüzden merkezin emirnamesiyle işe girişenleri bazen Kandil'de, bazen yumurta atarken toplantı salonlarında, bazen de sokakları ateşe vermiş bir halde seyrediyoruz. İstedikleri sanayi olmasın, teknoloji gelişmesin, dış ülkelerle bağlantılarımız kurulmasın, bölgede siyasi etkinliğimiz olmasın... İttihatçı ihaneti, başka ne demeli…
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|