04-14-2013, 10:22 | #1 |
İşçi Partisi ve CHP'den Yargıya Darbe Girişimi
Yargıya darbe girişimi
Ergenekon davasının dünkü duruşması, çıkan olaylar yüzünden yapılamadı. ‘Mahkemeyi kuşatmak’ için günler öncesinden organize olan İP’li ve CHP’liler, sabah saatlerinde Silivri’ye geldiler. Duruşma salonuna zorla girmek isteyenler güvenlik barikatlarını yıktılar. CHP’li 40 vekil de eylemlere destek verdi. Yargılamanın sağlıklı ve güvenli yapılamayacağı gerekçesiyle duruşma 11 Nisan’a ertelendi. Ergenekon davasının 282. duruşması CHP ve İşçi Partililerin baskını sebebiyle yapılamadı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri’de görülen duruşmada sanıkların son savunmasına geçilecekti; ancak mahkemeyi kuşatma çağrısıyla organize olan; İşçi Partisi, CHP, Tüm Gençlik Birliği, Atatürkçü Düşünce Derneği gibi grupların mensupları sabah saatlerinde Silivri’ye geldiler. CHP’li 40 milletvekili de eyleme destek verdi. Silivri’yi yıkma tehdidinde bulunan ve duruşma salonuna zorla girmek isteyen kalabalığı yönlendiren CHP’liler salonda da aktiflerdi. Hâkimlerin yoklama yaptığı sırada ayağa kalkıp avukatların bulunduğu yeri gösteren CHP Milletvekili Muharrem İnce, “Biz buraya gireriz. (Vekillere seslenerek) Girin arkadaşlar.” dedi. Müdahil avukatların bulunduğu bölümü ayıran bariyerlere dayanan ve aşmak isteyen vekilleri jandarma engelledi. Bu sırada bazı izleyiciler ve vekiller, ayaklarını yere vurarak slogan attılar. Salondaki ve dışarıdaki olaylar yüzünden yargılamanın sağlıklı ve güvenli sürdürülemeyeceğini belirten mahkeme heyeti duruşmayı 11 Nisan’a erteledi. CHP’nin yaptığı hukuksuzluk CHP’li vekillerin yargıyı görev yapamaz hâle getirmesine AK Partili vekiller şöyle tepki gösterdi: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin: Silivri’de yapılanlar, ağırlığının ölçüsü olmayacak derecede büyük bir suçtur. Bu suçu işleyenler mutlaka cezasını görmelidir. Geçmişte 1919-1920’li yıllarda ülkemizin bazı bölgeleri işgal kuvvetlerince işgal edilmiş ve yargı organlarımız görev yapamaz hale getirilmişti. Bu davranış onu hatırlatmaktadır. AK Parti Grup Başkan Vekili Ahmet Aydın: Asıl yargıya müdahale budur. Mahkemeye fiili baskı yaparak, onları çalışamaz hâle getirmek hukuksuzluktur. Hukuk arayışı iddiasında olanlar asıl hukuksuzluğu yapıyorlar. AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan: CHP’li vekillerin tutumuhukuk tanımazlıktır. Olaylar darbe girişiminin bir başka yansıması. CHP hep darbecilerin yanında yer aldı. Dün silahla yaptıklarını bugün mahkemeye fiili müdahale ile yapıyorlar. Ergenekon davası uzadı diyenler mahkemeyi basarak duruşmayı ertelettiler. Camiye sığındılar Silivri'de mahkemeyi basma girişiminde bulunan eylemciler, havanın soğukluğu ve yağan yağmurdan kaçmak için Silivri Cezaevi yerleşkesindeki camiye sığındılar; ancak camiye girmeye çalışan göstericilerden bazılarıayakkabılarıyla cami halısına bastılar. Bu duruma cami cemaati tepki gösterdi. Din görevlilericamiye ayakkabı ile girilmemesi yönünde uyarılarda bulundular. Çamur bulaşan halıların üzerleri yolluklar ile örtüldü. Silivri’de yargıya darbe girişimi Ergenekon sanıkları, ‘kaos oluşturarak siyasi iktidarı iş göremez hâle getirmek’ suçlamasıyla yargılanıyorlar. Danıştay saldırısı, Cumhuriyet mitingleri hep bu hedefe yönelikti. Dün, kaos yönteminin Ergenekon örgütünün yargılandığı davada bir kez daha hayata geçirildiğini gördük. Yıllardır sivil iktidara yönelik eylemlerin benzeri bu kez mahkeme heyetine karşı işletildi. İşçi Partisi’nin günlerce yaptığı ‘8 Nisan’da Silivri’ye’ çağrısı CHP’nin de desteğiyle amacına ulaştı. Dışarıda bariyerleri yıkıp mahkemeyi basmak isteyen göstericiler, duruşma salonunda ise bütün anayasal ve yasal teminatları ayaklar altına alıp mahkemeyi iş göremez hâle getiren CHP’li vekiller ve bir grup gazeteci vardı. “Silivri’yi basacağız” sloganları eşliğinde Ergenekon mahkemesine gelen eylemciler için yoğun güvenlik önlemi alındı. Mahkeme salonuna da, yaklaşık 200 izleyici, 200 avukat, baro başkanları, gazeteci ve 40 civarında milletvekili alındı. Normal bir yargılama için bunlar muazzam rakamlar ve davanın “alenilik” ilkesini fazlasıyla karşılıyor. Ama Ergenekon davasında konu yargılamayı takip etmek değil engellemek olunca manipüle edilen konuların başında geliyor. Savcıların esas hakkındaki mütalaayı açıklamasının hemen ardından yapılan duruşmada da bu yaşandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese celseyi açarken, “Seyirciler sessiz sedasız izlemek zorunda, yoksa dışarı çıkarırız.” uyarısında bulundu. Bu sırada koridorda bekleyen CHP milletvekilleri Muharrem İnce, Bülent Tezcan ve basın bölümündeki Mahmut Tanal hep birlikte mahkeme heyetine bağırmaya başladılar. Bazı gazetecilerin de eşlik ettiği vekiller, salonda kendilerine ayrılan yeri beğenmemişlerdi. CHP’li vekiller, eskisi gibi aslında avukatlara ait olan ama yargılama sırasında gazetecilerin oturmasına izin verilen bölüme geçmek istediler. İnce, bir yandan kendisi bağırırken bir yandan da gazeteci bölümündekilere dönüp, “Niye susuyorsunuz, bağırın.” diye talimat verdi. Olayın tuhaf yanı, “Salonda basın engelleniyor.” diyenler aslında gazetecilerin iş yapmalarını kendileri engelliyorlardı. Bu ortam altında yargılama bir türlü başlatılamadı. Sanıkların bir an önce yargılanabilme hakkını gasp eden, TCK’ya göre açıkça yargıyı etkileme suçunu işleyen bir CHP vardı. Özese’nin, “Burası Türkiye Cumhuriyeti mahkemesi” sözüne de salondakilerden yuhalama ve alkışla protestolar geldi. Dışarıda bariyerleri, beton direkleri yıkıp tel örgüleri söken göstericiler ve içeride de CHP’li vekillerin fiili müdahalesi Ergenekon davasında yargılama yaptırtmadı. CHP’li vekiller, Ergenekon örgütünün kaos taktiğini Silivri’deki mahkeme salonunda çok iyi hayata geçirdiler. Kaynak Zaman 09.04.2013
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|