|
04-18-2013, 16:11 | #1 |
CHP'de Ulusalcılardan Sosyal Demokratlara Darbe: Gülseren Onanç İstifa Ettirildi
CHP MYK'da sürpriz istifa
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç'ın partisindeki görevinden istifa ettiği bildirildi. Onanç'ı çözüm sürecine yönelik yapılan anketle ilgili açıklamasının yaktığı söyleniyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç, partideki görevinden istifa etti. Edinilen bilgiye göre Onanç, CHP MYK toplantısı sonrası Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin ardından istifa kararı aldı. İstifasını Kılıçdaroğlu'na sunan Onanç'ın partiden de istifa edebileceği belirtiliyor. 'CHP TABANI BARIŞ SÜRECİNİ DESTEKLİYOR' DEMİŞTİ Onanç, cuma günü Malatya'da yaptığı açıklamayla dikkat çekmişti. Onanç, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin tabanının yani 'CHP'ye oy verdim' diyenlerin % 65'i barış sürecini destekliyor. Bu çok önemli bir orandır. Sürecin neler içerdiğini bilmediği halde bu sürecin barışa evrilmesi gerektiğine inanan bir CHP var." sözleriyle dikkat çekmişti. 'BÖYLE BİR ANKET YOK' CHP kulislerinde, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun, partinin böyle bir anketinin olmadığını söylediği, Onanç'ın açıklamasının parti çevrelerinde rahatsızlık yarattığı iddia ediliyor. GÜLSEREN ONANÇ KİMDİR? 1965 yılında Mardin'de doğan Gülseren Onanç, İTÜ İşletme Mühendisliği Fakültesi'nden 1987 yılında mezun oldu. Bir yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çalıştıktan sonra Michigan State Üniversitesi'ne gitti. 1991 yılında mezun olduktan bir ay sonra aldığı iş teklifiyle Eczacıbaşı'nın Rusya operasyonunda Satış Pazarlama Müdürü görevini üstlendi. Onanç, 2003 yılında Ticketturk'u kurdu. Aynı yıl Türkiye Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) kurucuları arasında yer aldı. 2007 yılında KAGİDER Başkanı oldu. TBMM Kadın - Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nun kurulmasında aktif rol aldı. 2010 sonunda, CHP Parti Meclisi'ne seçildi. CHP'de Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordu. Kaynak Haber 7 18.04.2013
Konu Cihannur tarafından (04-18-2013 Saat 16:27 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-18-2013, 17:03 | #2 |
Gülseren Onanç'tan Açıklama
Gülseren Onanç'tan açıklama
Gülseren Onanç: "Kemal Kılıçdaroğlu istedi, istifa ettim. CHP parti meclisi üyeliğine devam edeceğim." CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç, CHP Merkez Yürütme Kurulu'ndaki görevinden istifa etti. İstifa sonrası açıklama yapan Gülseren Onanç, genel başkan yardımcılığı görevinden Kemal Kılıçdaroğlu'nun isteği doğrultusunda istifa ettiğini söylerken, CHP parti meclisi üyeliğinden istifa edecek söylentilerine de noktayı koydu: ''CHP Parti Meclisi üyeliğine devam edeceğim.'' İşte Onanç'ın yaptığı yazılı açıklama: ''BÜYÜK UMUTLARLA CHP'YE GELDİM'' "17 Nisan 2013 Çarşamba günü, Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekleştirdiğimiz görüşme sonucunda, Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki Genel Başkan Yardımcılığı görevimi bırakmış bulunuyorum. Bugün CHP içinde yer alan birçok kişi gibi ben de, 2010 yılında büyük umutlarla CHP'ye geldim. ''CHP'NİN HALKLA BÜTÜNLEŞMESİ İÇİN ÇABA GÖSTERDİM'' 2012 yılının ağustos ayında başladığım Genel Başkan Yardımcılığı görevim boyunca, CHP'nin sosyal demokrat kimliğini, demokrasi ve temel hak ve özgürlüklere olan sarsılmaz inancını benimsedim. CHP'nin Türkiye için yeni bir umut olabileceğine inandım ve Partimin bu yolda devam etmesi için tüm yerleşik düşüncelere ve önyargılara karşın çalışmalarımı inançla sürdürdüm. Son süreçte, CHP'nin halkı daha iyi anlaması, halkla daha iyi bütünleşmesi, halka yönelik politikalar üretmesi ve Türkiye'nin geleceğine dair umut veren bir parti olması için çaba gösterdim. ''PARTİ, ÇÖZÜM SÜRECİNİN DIŞINDA KALMASIN'' Cumhuriyet'in kurucusu olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin, ülkenin içinde bulunduğu böylesine önemli bir sürecin dışında kalmaması gerektiğine inanıyorum. Siyasi iktidarın Türkiye'nin bu en önemli sorununa çözüm sürecini tek yanlı, muhalefeti dışlayıcı bir tutumla ve yöntem hatalarıyla yürütmesinin sakıncalarına karşılık, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi siyasi yaklaşımını açık ve net bir şekilde ortaya koymasının doğru olacağına inanıyorum. Türkiye'nin içinde bulunduğu bu hassas süreçte CHP'nin aktif politika üreten, katkı sunan, süreci yapıcı bir şekilde ele alan bir yaklaşımı olması gerektiğini düşünüyorum. ''KILIÇDAROĞLU İSTEDİ, İSTİFA ETTİM'' Ancak bu noktada, parti yönetimiyle aynı doğrultuda politika yapma olanağımızın kalmadığına karar verdik. Bu fikir ayrılığından dolayı CHP'de yönetici olarak kalmamın doğru olmayacağını görüyorum. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun isteği doğrultusunda CHP'de sürdürdüğüm Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ediyorum. ''PARTİ MECLİSİ ÜYELİĞİMİ SÜRDÜRECEĞİM'' CHP Parti Meclisi üyeliği görevine, aynı azim ve inançla devam edeceğim. Türkiye'ye barışın ve demokrasinin gelmesi, CHP'nin çağdaş ve sosyal demokrat bir parti olması için çabalarımı sürdüreceğim." "% 65 ÇÖZÜM DİYOR" DEMİŞTİ Gülseren Onanç, Malatya'da yaptığı açıklamayla dikkat çekmişti. Onanç, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin tabanının yani 'CHP'ye oy verdim' diyenlerin % 65'i barış sürecini destekliyor. Bu çok önemli bir orandır. Sürecin neler içerdiğini bilmediği halde bu sürecin barışa evrilmesi gerektiğine inanan bir CHP var." demişti. Kaynak En Son Haber 18.04.2013 |
|
04-21-2013, 12:17 | #3 |
CHP'de Bir Buçuk Kürt Kaldı
CHP'de bir buçuk Kürt kaldı
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Meclisi Üyesi Gülseren Onanç istifa etti. Birkaç gün önce sohbet ettiğimde bu kadar erken istifa noktasına geleceğini düşünmemiştim ama rahatsız olduğu çok açıktı. Bu nedenle birçok şeyi of the record konuştuk. Ben eleştirmeme rağmen Onanç o konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "iyi niyetle" bir şeyler yapmak istediğinin özellikle altını çizdi. Oysa Kılıçdaroğlu "Yeni CHP" kuracağız diye davet ettiği Onanç'ın biraz farklı çıkışına bile tahammül etmedi, edemedi. Dahası ırkçı çıkış yapan Birgül Ayman Güler'e tahammül ederken barışa destek olan Onanç'a sahip çıkmadı. Bu sıradan bir tercih değil. Aslında Onanç, CHP'de bu durumu yaşayan ne ilk ne de son isim. CHP bugüne kadar kime kapısını açtıysa ya kendisine benzetti ya da istifa ettirerek yolunu ayırdı. Bu CHP'yi toplumla buluşturmak ve değişim isteyenlerin ortak kaderi. Ajanı bol bir parti Bugün aralarında Onanç'ın da bulunduğu adına "yenilikçi" dediğimiz ama bir siyaset aksı ortaya koyamayan kişiler neyle suçlanıyor? "ABD ajanlığı"yla... Bu suçlama, bana 2001'de CHP'ye geçen Kemal Derviş'i hatırlatıyor. Gelmesiyle gitmesi bir oldu. O da tıpkı yenilikçiler gibi ajanlıkla suçlandı. CHP yönetimine yeni seçilen Kemal Derviş'le ilgili bir anekdotu ise hiç unutmadım. 2002 seçimlerinden sonra yönetimde ilk toplantısına girip çıkan Derviş, odasında kendisini bekleyen CHP'lilere şöyle diyordu: "Ben bu yönetimden korktum. Şu sıralarda dünyada uzaya gidecek işadamları tartışılıyor. 20 milyon dolar veren uzaya gidip, aya bayrak dikebilecek. Diyelim ki bir Kürt işadamı olsa ve o parayı verip Kürt bayrağını aya dikse, CHP buna da karşı çıkar ve aya bile düşman olur. Bu zihniyetle işimiz zor." Derviş, bir süre sonra "Bu parti bana ajan diyorsa benim ne işim var" dedi ve istifa edip gitti. Ama CHP o illetten kurtulamadı. O CHP'den bu CHP'ye geldik. Değişen bir şey yok. Bu nedenle "Yeni CHP" diye umut verenler olarak Türkiye toplumuna bir özür borcumuz var. Aylarca "Yeni CHP" geliyor diye yazdık. Gerçi o yeniliğin "biraz değişim"i aşamayacağını da biliyorduk. Çözüme karşı çıktıkça çözülüyor CHP, 2002'den bu yana yapılan hiçbir seçimi kazanamadı. Dahası Türkiye'nin 30'u aşkın ilinden milletvekili çıkaramıyor. Kürtlerden ise hiç oy alamıyor. Peki, bir parti "Ben bu insanlardan ve bu kentlerden neden oy alamıyorum?" diye hiç mi düşünmez? Bunu düşünse nedenini de bulur. Nedeni belli: Çözüm değil sorun yaratıyor ve çatışmacı bir dil kullanıyor. Türkiye toplumu çatışmacı siyasete değil, umut veren, geliştiren ve değiştiren siyasete destek veriyor. CHP çözümlere karşı çıktıkça daha da çözülecek. Bu noktada merak ettiğim şu: CHP yönetiminde 1.5 Kürt kaldı. "Bir" dediğim Sezgin Tanrıkulu, "yarım" ise bu ülke 100 yıllık sorununu çözmeye çalışırken "hamam" sorunuyla ilgilenen ve kimlik bunalımı yaşayan Gürsel Tekin. Peki, Kürt kimliğiyle ilişkisi bilinmeyen ve öne çıkmayan, daha çok sosyal demokrat siyasi kimliğiyle bilinen Gülseren Onanç barış için riske girip istifa etmek zorunda kalırken, onlar orada nasıl siyaset yapacak? Kaynak Sabah 19.04.2013 |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|