Turgay GÜLER "Cebinde kınayla dolaşan adam!" - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 01-08-2014, 22:15

“Hükümet öldü!” diye bağırıyor.
İnsan yalandan da olsa “Allah rahmet etsin” der!
Öyle ya “ekmeğini yedin, suyunu içtin”.
Ne gezer?
Kınası cebinde dolaşıyormuş meğer.
Cenaze kalkar kalkmaz yakacak!
Lakin bu mümtaz şahsiyetin asıl derdi, ortadaki cenazenin nasıl kalkacağıyla ilgili?
Niye dert ediyorsa?
“Hoca” da var “cemaat” de!
Gelir kaldırır, bir daha da dönmez.
***
“Öldü!” hükmünü mümtaz şahsiyet kendisi vermiş.
Ardından da diyor ki, öleni geri getiremezsiniz, diriltemezsiniz, ne yaparsanız yapın nafile!
Bak sen!
Sonra?
Arkasından mevlit okuyabilir miyiz?
Yok!
Ya?
Beddua ayinleri tertiplesek.
***
Peki “hükümet öldü” kanaatine nereden varıyor?
Bu hükmü neye göre veriyor?
Tabii ki 17 Aralık darbesine göre.
Darbe olmuş, hükümet ölmüş!
28 Şubat’ta da böyle söylüyorlardı.
27 Nisan bildirisinin ardından da.
Bunlar darbeci ağzı beyim!
Nereden öğrendin, kim öğretti bilmiyorum ama sana yakıştıramadım?
Geçmişte daha kibar diyorlardı; “beceremedin, çekil” diye.
***
“Kabul edin, bu mesele mahkemede bitecek!” diyor.
Yani “ölüm kağıdını” mahkeme verecek diyor.
Kendinden emin konuşuyor.
“Ölüm kağıdını” önceden hazırladılar da haberimiz mi yok?
Sana önceden gönderdikleri için mi bu kadar net konuşuyorsun?
Paralellerle yakın dostluğun var oradan mı biliyorsun?
Zira aksi olsa sen “masumiyet karinesini” herkesten iyi bilirsin.
Kulağına biri bir şey mi fısıldadı?
Yoksa “o mektup” mu seni cesaretlendirdi?
Nedir?
Dahası sen ne ara bu kadar darbeci oldun?
Bu arada unutmadan; keşke bir de gönlünden geçen “vârisi” yazsa idin.
O vakit yazın havada kalmamış olurdu!

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 01-08-2014, 22:44

Yazıyı DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

01-08-2014, 22:15	#1
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Turgay GÜLER "Cebinde kınayla dolaşan adam!" “Hükümet öldü!” diye bağırıyor. İnsan yalandan da olsa “Allah rahmet etsin” der! Öyle ya “ekmeğini yedin, suyunu içtin”. Ne gezer? Kınası cebinde dolaşıyormuş meğer. Cenaze kalkar kalkmaz yakacak! Lakin bu mümtaz şahsiyetin asıl derdi, ortadaki cenazenin nasıl kalkacağıyla ilgili? Niye dert ediyorsa? “Hoca” da var “cemaat” de! Gelir kaldırır, bir daha da dönmez. * “Öldü!” hükmünü mümtaz şahsiyet kendisi vermiş. Ardından da diyor ki, öleni geri getiremezsiniz, diriltemezsiniz, ne yaparsanız yapın nafile! Bak sen! Sonra? Arkasından mevlit okuyabilir miyiz? Yok! Ya? Beddua ayinleri tertiplesek. * Peki “hükümet öldü” kanaatine nereden varıyor? Bu hükmü neye göre veriyor? Tabii ki 17 Aralık darbesine göre. Darbe olmuş, hükümet ölmüş! 28 Şubat’ta da böyle söylüyorlardı. 27 Nisan bildirisinin ardından da. Bunlar darbeci ağzı beyim! Nereden öğrendin, kim öğretti bilmiyorum ama sana yakıştıramadım? Geçmişte daha kibar diyorlardı; “beceremedin, çekil” diye. *** “Kabul edin, bu mesele mahkemede bitecek!” diyor. Yani “ölüm kağıdını” mahkeme verecek diyor. Kendinden emin konuşuyor. “Ölüm kağıdını” önceden hazırladılar da haberimiz mi yok? Sana önceden gönderdikleri için mi bu kadar net konuşuyorsun? Paralellerle yakın dostluğun var oradan mı biliyorsun? Zira aksi olsa sen “masumiyet karinesini” herkesten iyi bilirsin. Kulağına biri bir şey mi fısıldadı? Yoksa “o mektup” mu seni cesaretlendirdi? Nedir? Dahası sen ne ara bu kadar darbeci oldun? Bu arada unutmadan; keşke bir de gönlünden geçen “vârisi” yazsa idin. O vakit yazın havada kalmamış olurdu!

01-08-2014, 22:44	#2
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Yazıyı DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)