AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[isimsiz]

İslam’dan önceki cehalet devrine baktığımızda aileyi koruyan hiçbir kuralın mevcut olmadığını görmekteyiz. Müşrikler her an istedikleri eve ve odaya izinsiz girebilir, tesettürsüz şekilde yüz yüze, göz göze gelmekte mahzur görmezlerdi. Nitekim bu kuralsızlıklardan İslam’a girdikten sonra rahatsızlık duyan Medineli bir hanımefendi, bir gün Peygamberimiz’ e gelerek:

— Ya Resulallah! Dedi, günün herhangi bir saatinde biri kapımdan odama dalabiliyor, görünmek istemediğim bir halde beni görebiliyor. Artık bir ikaz yapsanız da, kimse kimsenin evine, ayrıca odasına izinsiz girmese, istemediği bir görüntü içinde iken görmese?

O sıralarda benzeri bir teklif de Hazreti Ömer’den (ra) geldi: Keşke Rabbimiz bir ayet gönderse de evimize, odamıza kimse izinsiz giremese, kimse kimseyi tesettürsüz, açık halde iken görmese! Buna benzer isteklerin çoğalması üzerine Nur Suresi’ndeki aile mahremiyetini koruma kuralları koyan (izin isteme) ayetleri peş peşe geldi. Şöyle ölçüler veriyordu gelen ayetler:

— Ey iman edenler! Başkalarının evlerine girmek istediğinizde, önce selam vererek izin isteyin, izin verilirse girin! Verilmezse geriye dönün. Kendi evinizin içindeki hane halkı da, bir birinin odalarına geceleri izinsiz girmesinler. Gündüzleri de istirahat anlarında üzerlerinin açık olabileceği vakitlerde habersiz olarak odaya dalmasınlar! Sizin için hayırlı olan budur! (27–58–59)

***

“KİMSİNİZ?” SORUSUNA, “BENİM” YERİNE, “BEN FALANCAYIM” DİYE CEVAP VERİLMELİ”

Artık cehalet devri kuralsızlıkları kaldırılıyor, Müslüman’ın aile hayatı korumaya alınıyor, dışarıdan gelenin eve, evde olanın da odaya girme kuralları açık ve kesin şekilde tespit edilmiş olunuyordu. İslam terbiyesinde, dışarıdan gelen birinin izinsiz eve dalması yasaktı. Yabancılar önce hem de üç defa dışarıdan izin isteyecek, içeriden gelen ses izin verirse girecek, vermezse, dönüp gidecek, üçten fazla izin isteme ısrarında da bulunamayacaktı.

Ayrıca, kapı tıklatarak yahut zile basarak selam verip izin isterken, kapının tam önünde değil de, sağına yahut da soluna çekilerek beklenecek, içeriden kapıyı açanı ansızın görmeyecek, evin içini hazırlıksız halde seyretmek gibi bir rahatsızlığa da sebep olunmayacaktı.

Bir diğer konu da, içeriden ‘kimsiniz?’ diye gelen soruya belirsiz bir kelimeyle ‘benim’ denmeyecek, ‘ben falanım, filan için geldim’ şeklinde tanıtıcı bilgi vererek izin istenecekti. İslam’ın koyduğu bu gibi sosyal hayatı düzenleme kuralları büyük bir memnuniyetle Medine’de uygulanırken meselenin iyi anlaşılmasına sebep olacak acemilikler de yaşanıyordu. Nitekim bir gün sahabeden Hazreti Cabir, Efendimiz’ in kapısına gelip:

— Esselamü aleyküm, ben geldim! Diyerek izin istedi. Efendimiz bu tür izin isteyişi hoş görmedi de şöyle düzeltmede bulundu:

— Niçin kendini tanıtmadan sadece ‘ben geldim’ diyorsun? Önce sen kimsin, kendini tanıt, sonra izin iste! Konumuzun en mühim sorusunu da bir başka sahabe şöyle sordu:

— Ayetler hane halkının dahi geceleri birbirlerinin odalarına izinsiz girmelerini yasaklıyor, şimdi ben anamın odasına da mı izin isteyerek gireceğim? Efendimiz, bu soruya da tereddütsüz cevap verdi:

— Evet, geceleri istirahata çekildikten sonra anan da olsa odasına ancak izinle gireceksin! İzinsiz girmek yoktur!

İslam’ın aile içi mahremiyetini korumak için koyduğu kuralları böylece kesinleşmiş, yabancılarda görülen aile bireyleri arasındaki duygusal saplamalar Müslüman aile bireylerinde görülmemiştir. Bundan dolayı Batılılar, ‘Müslümanlarda aile kuralları çok kuvvetlidir, Müslüman aile kolay yıkılmaz’ demekten kendilerini alamamışlardır.

[isimsiz]

Cenabı hak kur´ani keriminde söyle buyurur. Ey habibim mü´min erkeklere söyle gözlerini indirsinler. Yani gerek haricide gerek dâhilde ve gerek başkalarının evlerine girerken, çıkarken, otururken, kalkarken gözlerini dikmesinler, harama bakmaktan ayıp bir şey görmekten sakınsınlar. Ve birde avret yerlerini ırz ve namuslarını korusunlar. Muhakkak hazreti Allah her isinize vakıftır.1

Ey habibim mü´mine kadınlara söyle gözlerini indirsinler. Yani gerek haricide gerek dâhilde ve gerek başkalarının evlerine girerken, çıkarken, otururken, kalkarken gözlerini dikmesinler, kendilerine helal olmayan yabancı erkeklere bakmaktan, ayıp bir şey görmekten sakınsınlar. Ve birde avret yerlerini ırz ve namuslarını korusunlar ve ziynetlerini açmasınlar.2

Buradaki ziynetten maksat örf ve adette her ne kadar taktıkları bilezik, küpe, gerdanlık vesaire ise de hal zikir edilmiş mahal murat edilmiştir. Yani ziynet eşyalarının takıldığı yerlerdir. Oraları kapatsınlar demektir.

Ancak elleri yüzü gibi dışarıda kalan kısmı hariç. Birde baş örtülerini yakalarının üzerine aşağı doğru sarkıtsınlar ki başları, saçları, kulakları, boyunları, gerdanlıkları, sineleri kapanmış olsun.3

Ziynetlerini açık bırakmasınlar. Ancak kocalarına-kendi atalarına-yani babalarına dedelerine ki amca ve dayı nikâh düşmemek üzere buraya dâhildir. Veya kocasının atalarına-ki kocasının babası dedesi amcası ve dayısı yine buraya dâhildir. Kendi oğulları, kocasının oğulları kadının kendi erkek biraderleri veya biraderlerinin oğulları yani yeğenleri veya kız kardeşinin oğulları veya Müslüman kadınlar veya malik oldukları kadın köleler veya tamamen şehvetten kesilmiş ihtiyarlar veya kadının avret yerine vakıf olamayacak derecedeki küçük çocuklar, olmak üzere bunların yanında şartlara uyarak ziynetlerini gösterebilirler.4
Sürei nur

[Necip Fazil]

Konunun daha rahat okunması açısından, gözleri yormayacak bir renk seçimi yapabilseniz güzel olacak diye düşünüyorum.


VesseLam

[isimsiz]

Necip Fazil Nickli Üyeden Alıntı

Konunun daha rahat okunması açısından, gözleri yormayacak bir renk seçimi yapabilseniz güzel olacak diye düşünüyorum.


VesseLam

uyarınızı dikkate aldım ilginize teşekkür ediyorum :-*

[Necip Fazil]

İnanın böyle daha güzel oldu.

Teşekkür ederim.


VesseLam

[isimsiz]

konu ne yazıkki kimsenin dikkatini çekmemiş halbu ki bu bilgilere günümüzde ne kadar ihtiyaç var

milli_mücahide Nickli Üyeden Alıntı

konu ne yazıkki kimsenin dikkatini çekmemiş halbu ki bu bilgilere günümüzde ne kadar ihtiyaç var

Paylaşım için teşekkürler.

"Mahremiyet", "saklı olmak" kadına yakışır. Fıtratının, zaifliğinin, nazifliğinin gereğidir. Bu asosyal olmak, eve kapanmak, kendini dünyaya kapamak anlamında alınamaz.

Allah Kur'anda cennetteki hurileri "saklı" inciler olarak tasvir etmiştir.

:-* (Saadet'in işaretini bile yaptım beğenimi arzetmek için ;) )

[EpiVaTeS]

paylaşım için teşekkürler...

[isimsiz]

LüGaT Nickli Üyeden Alıntı

Paylaşım için teşekkürler.

"Mahremiyet", "saklı olmak" kadına yakışır. Fıtratının, zaifliğinin, nazifliğinin gereğidir. Bu asosyal olmak, eve kapanmak, kendini dünyaya kapamak anlamında alınamaz.

Allah Kur'anda cennetteki hurileri "saklı" inciler olarak tasvir etmiştir.

:-* (Saadet'in işaretini bile yaptım beğenimi arzetmek için ;) )

bende bu güzel yorum için teşşekkür ediyorum :-*

[Bostancı]

Dünya'da değerli olan her bir şey saklıdır..
İnci midyenin içinde saklıdır..
Elmas,pırlanta büyük kayaların için'de ve yerin altında saklıdır..
Altın'da,gümüş'te değerlidir ve yerin altında saklıdır..
Bunların hiç birisi gözle görülecek yerlerde yetişmez...
Kadında değerlidir onun için örtü içinde saklıdır...
Erkekler değersizdir demedim yanlış anlamayın haa.. :D biz erkekler'de değerliyiz herhalde