|
![]() |
#1 |
![]() Bugün Hepimiz Tuğçe Baran'ız!
Neden mi? Buyurun okuyun son yazısını ve karar verin siz de öyle misiniz, değil misiniz? ![]() Yok öyle zentinyağı gibi üste çıkmak! Şimdi bütün köşeciler Baykal’a hücum ediyor. Yok iyi yönetememiş, yok politikası iyi değilmiş, yok canavarı zamanında o yaratmış. Yok öyle şimdi zeytinyağı gibi su üstüne çıkmak! Memlekette “türbanlılar mı?.. Ay ne kaka” diyen tek Baykalmış gibi.. Memleket deli gibi ki kutba ayrıldıysa Baykal falan değil SİZ pek sayın köşeciler SORUMLUSUNUZ! Yazdığınız yüzlerce saçma sapan din düşmanı, halk düşmanı yazı yüzünden. Yarattığınız monşer, elit havası yüzünden. Bir biz biliriz, halk bilmez, salak bunlar havası yüzünden. Baş örtülüye geri zekalı, namaz kılana yobaz, soyunmak istemeyen gerici dediğiniz için. Siyaset yapmanın TEK sizin “sade” hakkınız olduğunu düşünüp “ama örtülerini siyasal simge yapıyorlaaaar” gibi ne idüğü belirsiz iddialar üretip, (bana siyasal simge olmayan tek bir şey söyleyin?) “sakin olun yahu, bırakın istedikleri gibi örtünsünler” diyenlere de “işbirlikçi, demokrasi adına şuursuzluk eden romantik geri zekalılar” muamelesi yaptığınız için. Yok öyle Baykal’a yüklenip temize çıkmak! “Yok yani ben hakikaten etrafımda türban reklamını bırak türbanlı falan BİLE görmek istemiyorum” diyebilecek kadar şuursuzlaştığınız için. (Türkiye’nin yüzde yetmişi kapalı ulan!) Üniversitelerdeki kanuni ayrımcılık hiç umurunuzda olmaz hatta bunu haklı bulurken topu topu 25 tane mi ne tesettür oteli var ve oraya açıkları almıyorlar diye ki alanlar var- bunu memleketin en büyük ayrımcılığı olarak gördüğünüz için. AKP’li dediğin “göbeğini kaşıyan, kıllı, fanilalı, ebleh” insanlardır diyecek kadar edepsizleştiğiniz için. AKP’li olmasın da MHP’li olsun, GP’li, gerekirse Saadet Partili olsun diyecek kadar müptezel olduğunuz için.. Sabah akşam, gece gündüz yılın 365 günü Melih Gökçek yazdığınız için. Yalan yanlış testis haberleri yüzünden. Evet bunlar yüzünden, itici, gülünç ve inandırıcılıktan uzak olduğunuz için AKP yüzde 48 oyla başımıza geçti. H H H Bekir Coşkun efendi etrafında AKP’ye oy vereceğini söyleyen tek kişiye rastlamamışmış. Ay pek şaşırmışmış! Kendi pek muhterem gazetesinde çalışan en az ON kişi tanıyorum AKP’ye oy veren! Üstelik Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun’a inat! Yeni de değil. 3 aydır AKP’ye oy vereceklerini söyleyip duruyorlardı. Şoförden, çaycıdan, söz etmiyorum, basbayağı meslektaşlarından söz ediyorum. Kendisi zahmet edip biraz orta ve alt kademede meslektaşlarıyla (tabii AKP’ye oy vermiş olanları meslektaşı addederse) oturup konuşsaydı, hangi fanusta oturuyorsa oradan biraz çıksaydı, “laik eş”, “elit komşu”, “Kemalist ahbap”, “e-çavuş” “türban düşmanı fino” dörtgeninden, beşgeninden çıksaydı görebilirdi bizzat çalıştığı kurumda BİLE kimler var, kimler yok. Ama yoook! “AKP’li eşittir göbeğini kaşıyan, kıllı tüylü orangutanlardır” diye üretmiş ilkokul bir seviyesinde bir fikirimsi, dört aydır ha bire o tuhaf yaratığı aradığı için göremez tabii ki etrafındaki AKP çemberini. Hiç öyle Deniz Baykal’ı günah keçisi yapıp Rodos’lara falan yüzmeye yollamaya kalkmayın. Sandınız ki ettiğiniz hakaretlerden bir tek hakaretlerinizin hedefi etkilenecek. Sandınız ki “pis Türbanlı” dediğiniz zaman bir tek başı kapalılar sinirlenecek, üzülecek. Sandınız ki bikiniyle denize giren insanlar otomatik CHP’lidir ve yanındakine yapılan hakaretlerden etkilenmeyecek. Bu yüzde 48’in yüzde 25-30’u gerçek AKP’liden geldiyse geri kalanı da komşusuna edilen hakaretlerden rahatsız olandan geldi, bunu da bilesiniz.. Hiç Baykal’a falan suçu atmayın. Kendi ellerinizle yaptınız. Tuğçe Baran / Vatan
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() muhteşem bir yazı..
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() bu bayan çok zeki ne kadar doğru tespitlerde bulunmuş daha 1 ay önce baykalı yere göğe sokmayanlar şimdi onu yerin dibine sokuyolar helal olsun tuğçe
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |
![]() Alıntı:
bende son yazıları okudum helal olsun ama gerçekte kim olduğunu bilmiyoruz.... tuğçe baran kimliği altında selahattin dumanın yazdığı söyleniyor. buyrun bi tane de ben ekliyim AKP yalakalığı iddiaları üzerine... Seçimden sonra pek bir AKP’li gördük sizi, şeklinde mektuplar alıyorum. Bazı köşe yazarları aynı şekilde durumu “iktidar yalakalığı” olarak yorumluyor. (Yalakalık etsem ne olacaksa!?.. Sanki TMSF’de medyalarım, bilmem nerede bekleyen ihalelerim var.. ) Ben AKP’li veya AKP yandaşı değilim. CHP’li de değilim, MHP’li de değilim. Benim ilgilendiğim politik partiler değil. AKP ne demiş, MHP’nin politikası neymiş ilgilenmiyorum. Beni halk ilgilendiriyor. Yakındaki komşum ilgilendiriyor, uzaktaki kardeşim ilgilendiriyor, orta mesafedeki meslektaşım ilgilendiriyor. Kim kime ne yapıyor da sonuçlar böyle, beni ilgilendiren bu. Bir kere bile bir siyasi şahsiyetin adını anmayışım bundandır. Ben “benim milletim ne eylerse iyi eyler” kafasında bir halk aşığı falan da değilim. Ama halk düşmanı da değilim. Ne toptan severim ne de toptan nefret ederim. Hani milletimin kızdığım ve sevdiğim taraflarını teraziye koymaya kalksam kızdığım tarafları ağır bile basabilir. Taaaa başından beri, yani siyasi (veya ne haltsa) yazılarımın ilki olan “Kim gafil kim cahil” yazımdan (seçimden üç ay önce falan yazmıştım) beri demek istediğim çok basit: Bu halka “temizlenmesi gerekenler”, “temizlenmesi gerekmeyenler” gözüyle bakamazsınız. Sevseniz de sevmeseniz de kendinizden farklı düşünen, farklı davranan, farklı giyinen insanları kabul etmek zorundayız. Kapalısı açığı, açığı kapalısını memleketin “sade” bir gerçeği olarak kabul edecek. Nokta! Buna mecbursunuz. Karşı tarafı “bizim hayat stilimizi yok etmeye çalışıyorlar” diye suçlarken bir dönüp kendinize bakın: SİZ NE YAPIYORSUNUZ? Siz ne kadar müdahale ediyor, karışıyor, eleştiriyorsunuz?.. Bir bakın, bir düşünün dedim, demeye çalıştım. Ve daha da önemlisi kapalılar ve açıklar düşündüğüz kadar farklı insanlar değil demeye çalıştım. Ne açıklar sabah akşam sevişen, içki içen sapıklardır ne de kapalılar sabah akşam ibadet eden moronlardır. En az zıt yönlerimiz kadar ortak yönlerimiz var.. dedim.. demeye çalıştım.. Daha geçen gün mahallemizin terzisi Mürsel Ağbi’nin evine yemeğe davetliydik. Biz Arnavutköylüler derneği olarak. Uzun zamandır bu kadar güzel bir rakı sofrası görmemiştim. Sofrada olmayan şey yok. Her tür meze, her tür salata, her tür et ve her tür içki. Ve bütün bunları bize kim hazırlamıştı biliyor musunuz? Mürsel Ağbi’nin başörtülü hanımı. Son derece hoş, son derece zeki, son derece kültürlü bir hanımdı. Dedim ki bir ara dayanamayıp: “Ev sahibemiz eminim ki hayatında hiç içki içmedi ama bizi misafir edebiliyor, bizimle oturuyor, bizimle sohbet ediyor. İşte bunun için ekstra mutluyum burada olmaktan. Türkiye işte budur.” Benim soframda entel ablalar kadar kapalı insanlar da oldu. “Hürriyet” sofrası değildi yani. Sülalem bu anlamda karmakarışık bir sülaledir. Başı kapalı olup ölesiye CHP’li olanlar, başı açık olup ölesiye AP’li olanlar (benim çocukluğumda AP vardı) bir aradaydı ve biz hep birada hem yeri geldi iftar açtık yeri geldi rakı sofrası kurduk. (Hepsi de “terlikliydi” bu arada. Hani varsa bir önemi aman atlanmasın..) Başı kapalı bir kız hiçbir zaman en yakın arkadaşım olmadı. Karşılıklı ağır ön yargılarımız nedeniyle tahmin ediyorum böyle bir arkadaşlığı kimse zorlamadı. Fakat görüyorum. Sokaklarda beraber yürüyorlar, beraber gülüşüp beraber kızıyorlar. Hoşuma gidiyor. Öte yandan benim iş yerimde tek bir örtülü kızın olmayışı garibime gidiyor. Apartmanımda var, sokağımda var, üniversitemde peruklu veya şapkalı olarak var ama gazetemde yok! Ne benim gazetemde ne de başkasının gazetesinde. Yedi gazete değiştirdim bugüne kadar hiçbirinde yoktu. Bankalarda var mıdır? Yok. Borsada var mıdır? Yok. Reklam ajanslarında var mıdır? Yok. Migros’ta, Tansaş’ta var mıdır? Yok. Kasiyer olarak da mı propaganda yapacaklar yani? Ve bizler, “kadın özgürlüğü”nü savunan ilericiler, bunu çok normal buluyoruz. Belediye’de de olmasınlar, İslamcı sermayede de olmasınlar, tatil köylerinde de olmasınlar diyoruz. Bu çok acayip bir şey değil mi? Hatta çok çok acayip bir şey değil mi? Ekmek parasından söz ediyoruz, beyler hanımlar, ideolojiden değil! Bugün başınızı kapatsanız elinizdeki CV ile benzer işinizi bulabilir misiniz bir düşünün.. Benzer iş, benzer maaş, benzer saygınlık.. Sözünü etmeye çalıştığım işte buydu. Hadisesin insan ve özellikle kadın boyutundan. Halk aşıklığı, iktidar yalakalığı falan değil. [email protected] |
||
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|