07-01-2008, 14:07 | #1 |
MÜZİK KONUSUNDA TARTIŞMALAR
MÜZİK KONUSUNDA TARTIŞMALAR
ALPEREN GÜRBÜZER Rasulüllah’ın flüt sesi duyduğu zaman kulaklarını tıkadığı nakledilir. Def‘in haricinde olan müzik aletleri yasaklanmış ama müziği nakleden ses, şiir ve def serbest bırakılmıştır. Müziğin haram olup olmadığı hususunda açık bir ayet yok. İslam medeniyetinde müzikler incelendiğinde insan sesinin ön plana çıktığı aşikâr ve ritim için ise def esas alınmıştır. Müzik de sadelik tercih edilerek Allah’ı hatırlatacak bir usul yeğlenmiş. Hem ses tonunun meşru olmasına hem de müziğe aracılık yapacak aletlere dikkat edilmiştir. Bizim en önemli müziğimiz Ezan-ı Muhammediye’dir. Dikkat edildiğinde ezanda çalgı aletinin yok olduğunu görürüz ve tamamen insan sesi sözkonusu. Anlaşılıyor ki ses ve def konusunda ihtilaf yoktur. Peygamberimizin cahiliye dönemine ait müzik aletlerini yasaklaması o dönemin şartları gereği çalgı araçlarına yönelik olduğunu, bugüne gelinen noktada çok çeşitli müzik enstrümanlarının yani modern diye tabir edilen çalgı aletleriyle eş değer muameleye tabii tutulamıyacağını beyan eden bilge görüşlerde var. Aslında bu ince konularda fıkıh kuralları iyi bilinmeli, hükümler çok iyi analiz edilmeli. Osmanlı da müziğin lehinde ve aleyhinde tartışmalara rastlanmış, fakat Davudi Kayseri’nin aksine Ebussuud Efendi; şeriata ve sosyal hayata aykırı hareket etmemek kaydıyla sema ve musikiyi caiz gören fetva vermiştir. Davudi Kayseri müziğe muhalefet olduğu gibi Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabî’nin tasavvufi anlayışına da karşı çıkmıştır. Davudi Kayseri Orhan Gazinin İznik’i fethetmesiyle Osmanlı medresesinin başına getirdiği müderrisdir. Osmanlı’da bu tür münazaralar olduğuna göre günümüzde de haydi haydi yapılması normal. Hz.Mevlana musiki ve semayı ilahi aşka giden yolda vasıta olarak görmüştür. Ki, müziğin müridleri vecde getirdiği bir gerçek. Mevlana’nın müridleri cezbe ile raks ettiği gibi, resmede alakadar göstermiş ve Mevlana’nın müridi Aynüddevle şeyhinin ayakta yirmi kadar resmini çizmiştir. (bugünkü anlamda çekmiştir) Birinci Alaaddin Keykubad Konya surlarını hem ayetlerle süslüyor, hem de kabartma heykel ve resimlerle(tasvirler) donatıyordu. Fatih Sultan Mehmed’de İtalyan ressam G. Bellini’ye elinde gül ile kendisini resimleyerek tablo yaptırmıştır. Resim yasağı vardır ya da yoktur, yasaktır veya mutlak yasaktır türden değerlendirmeler acelece yapılmış yorumlar olup, hatadır. Peygamberimizin tasvir yasağı ile ilgili hükmü putperestliğin önüne geçmek içindir. Çağımızda resmin yeniden putperestliği hortlatacağını düşünmek yanlış. Eğer tasvir yasağı vardır konusunda ifrata varılırsa günümüzde fotoğrafçılıktan televizyona kadar bir sürü şey bir biçimde eleştirilerden nasibini alacak demektir. İlahi kaynaklarımızı derinlemesine incelemediğimiz zaman sanki şairlik yasakmış gibi görünüyor, oysa bir bakıyorsunuz Hz.Ali v e Hz. Ebubekir şair, hatta Rasulüllah’ın Hasan b. Sabit ve Kaab b. Zuheyr gibi şairleri var. Kur’anın zahiri olarak ayetlerde bir biçimde aleyhindeymiş gibi ayet olmasına rağmen, şiire bu kadar önem veriliyorsa, hakkında ayet olmayan resim(tasvir) ve müzik mevzuunda peşin hüküm vermemeli. Ehil insanların görüşlerini almadan hemencecik önyargılarla resim yasak, şiir yasak veya müzik haram deyip ahkâm kesmemeli. İmam-ı Gazali Dinleme ve Vecd kitabında: ‘’ Şarkı dinlemek bazen haram, bazen mübah, bazen de müstehab olur. Şarkı dinlemenin haram olması çoğu gençler ve dünyaya yönelik arzuları baskın olan kimseler hakkındadır. Böyle kimseler şarkı dinledikçe kalplerini etki altına alan çirkin sıfatlar daha da azgınlaşır.( bu durumda haramdır) Şarkı dinlemenin mekruh olması şarkı dinlemekten az öncekiler gibi etkilendiklerinden fakat çoğu zaman eğlendirici bir alışkanlık haline girmiş olan kimseler içindir. Bunun yanında sırf güzel sesten haz duyduğu için şarkı dinleyenler olupta, iyi sıfatlar terennüm eden şarkıları dinlemek müstehap. (El- Munkuzi Mineddelal- kitap dünyası neşriyat- S.35) diye beyan buyuruyor Görüldüğü gibi İmamı Gazali kişinin hal vaziyetine göre şarkı dinlemenin hükmünü ortaya koyuyor ve son noktayı koyuyor: ‘’Müziğin mübah olduğunu gösteren deliller güneş gibi açıktır. Bu nedenle aşikâr bir surette ortaya çıktıktan sonra kimin görüşüne muhalif düşerse düşsün bu önemli değildir.’’ (ihya) Peygamberimiz Kur’an güzel ses ve kaideye bağlı ahenkle okuyun teşvikiyle tecvid ve kraat ilmi doğmuş, bu ilimle hafızlarımız gönüllerimizi terennüm etmiştir adeta. Mimar Sinanın elinde taş nasıl mana kazanıyordu ise, müzik de dergâhlarda sofileri cezbe ve raksa(semazana) motive ediyor, cenk meydanlarında askerleri coşturarak gaza ruhunu canlandırıyordu. Herkes sevdiği için dinler, gönül ferman dinlemez derler ya onun gibi bir şey müzik.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
07-01-2008, 14:10 | #2 |
MÜZİK KONUSUNDA TARTIŞMALAR
ne kadar guzel yazmissiniz, bu kadar zengin ve uyumlu sonuca baglayici bir yazi Muzik hakkinda hic okumamistim |
|
07-01-2008, 19:59 | #3 |
MÜZİK KONUSUNDA TARTIŞMALAR
ilginiz için teşekkür ederim. bilmem yine müzik bölümünde MÜZİK RUHUN GIDASI MI? BAŞLIKLI YAZIMI OKUDUNUZMU. OKUMADIYSANIZ AYNI BÖLÜMDE YAYINLANDI ONUDA OKUYA BİLİRSİNZ TEŞEKKÜR EDERİM
|
|
07-03-2008, 11:25 | #4 |
MÜZİK KONUSUNDA TARTIŞMALAR
o konuy abaktınızmı
|
|
07-03-2008, 13:32 | #5 |
MÜZİK KONUSUNDA TARTIŞMALAR
zaten orada yorumum vardi..
|
|
07-05-2008, 11:13 | #6 |
MÜZİK KONUSUNDA TARTIŞMALAR
haklısın. sağol varol.
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|