07-15-2008, 02:05 | #1 |
Aşk ve sevgi üstüne gevezelikler... ( YAVUZ BAHADIROĞLU )***
Dini ve milli kültürümüz devlet, servet-şöhret eksenli değil, insan merkezlidir... Allah insanı sevgiyle (sevmese yaratmazdı) yarattığına göre, biz “sevgi kültürü”nün çocuklarıyız. Buna rağmen sevginin önüne, kırmızı çizgiler çektik... Aşk deryası Mevlâna’nın ülkesinde aşktan, sevgiden söz edilmesini neredeyse yasakladık. Sanırım televizyonlarımızda seyrettiğimiz kirli aşklar bunda etken oldu. Ama aşkın önünü kesmek imkânsız... Aşkın önünü kesmek, hayatın önünü kesmektir, hayatın anlamını tümüyle yitirmesidir... Çünkü aşk, hayatın özü ve özetidir. Farkında olsak da olmasak da, “aşk” ve “sevgi” sözcüklerini, televizyon eksenli çağrışımlar yüzünden, lügatimizden çıkartsak da çıkartmasak da, hayatımızda aşkın ve sevginin izleri var. Kimimiz “başarı” koymuşuz aşkın adını, ona kilitlenip hayatımızın öznesi yapmışız; kimimiz “para” demişiz aşka, para kazanmayı aşk zannetmişiz... Kâh “Leyla” olmuş aşkın adı, kâh “Mecnun”; ya da Yunus, Mevlâna adında simgelenmiş. Biraz dikkatle hayata bakarsanız, yanı başınızda nice Leylalar ve Mecnunlar görebilirsiniz... Belki ismi Mevlâna’dır o an, belki Yunus’tur. Ayşe, Fatma, Ahmed, Mehmed de olabilir... Bilirsiniz, her “Mehmed” de bir “Muhammed” saklıdır... Ve her “Muhammed” kulu İlahi aşka götürür. Bunu “adavete muhabbet”i (düşmanlığı sevmeyi) esas alanlar değil, sadece “muhabbete muhabbet” edenler, yani sevgiyi sevenler fark edebilir. (Tabir Bediüzzaman’a ait) Sevmeseydi, insan, çalışır da üretir miydi? Yazı yazar, resim yapar mıydı? Sevmeseydi insan, düşünür müydü?.. Nice zorlukları göze alıp düşündüğünü açıklar mıydı, hayatı kavramaya ve açıklamaya çalışır mıydı? Kısaca söylemek gerekirse, sevmeseydi insan, varlığıyla var olmuş şeylerden hiçbirini yapamaz, bir anlamda da yaşamazdı. Sevmeseydi, Allah, insanı yaratmazdı! Ve arı sevmeseydi, yarım kilo bal yapmak için üç milyon 750 bin iniş-kalkış yapmaz, onca zahmete katlanmazdı. (Bildiğimiz balarısı, sadece yarım kilo bal yapabilmek için, tam üç milyon 750 bin çiçeğe konup kalkıyor. Ayrıca, balarıları bir peteği doldurabilmek için yüz milyon civarında çiçeğin nektarını emiyor ve yüz bin kilometre kanat çırpıyorlar). Gördüğünüz gibi, arı çiçeğe çok büyük bir sevdayla tutkun: Yani “bal” dediğimiz şifa kaynağının özünde bile “sevgi”, “muhabbet” ve “aşk” var. - Bence çok şey yerine esasta iki şey öğretmeliyiz, çocuklarımıza... 1. Sevmeyi... 2. Hoş görmeyi. Sevmeyi ve hoş görmeyi öğrenebilir ve çocuklarımıza öğretebilirsek, inanmayı, güvenmeyi, başarmayı, yardım etmeyi, hoş görmeyi; özetle düzgün yaşamayı kendileri öğreneceklerdir. Düzgün (sevaplı) yaşamanın da özü sevgi değil midir?.. Dini düşüncenin bile mantığında sevgi yok mudur?.. Allah da insanı sevgisinden yaratmadı mı?.. Ve insana Kendisini (Allah’ı) sevmesini öğretmedi mi? (“Rahmetim gazabımı aşmıştır” müjdesi başka ne anlama geliyor?) ¥ Bu ülkede “sevmek” zaaf sayılıyor maalesef... Sevgiyi dışa vurmak ise “ayıp” addediliyor. Bu yüzden kimse kimseye kolay kolay “seni seviyorum” demiyor. Oysa hangi yaşta, hangi eğitim düzeyinde olursak olalım, hepimiz sevgiye muhtacız... Fark ettirmemeye çalışarak onu istiyor, onu arıyoruz. Ancak sadece bazılarımız aradığımız şeyin adını koyacak kadar ve bunu seslendirecek kadar cesur. çoğumuz içimizde saklıyoruz. Ve ancak sevdiğimiz insan öldükten sonra ağlayarak itiraf ediyoruz: “Seni seviyorum!” Artık bizi duyamaz ki! Yavuz BAHADIROĞLU / VAKİT 15/07/2008
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
07-15-2008, 02:17 | #2 |
Aşk ve sevgi üstüne gevezelikler... ( YAVUZ BAHADIROĞLU )***
İnsanoğlu , herşeyi elimize yüzümüze bulaştırdık.Mutlaka birilerine benzeteceksek kendimizi , sevgimizi ekranın arkasındaki sahte hayatlara değil , gerçek aşka gönül vermiş olanları Mevlana'ları Yunus'ları örnek alsak ya.... Ya da taklit etmekle başlayalım örnek almayı beceremiyorsak..
Teşekkürler .Çok güzel bir yazıydı (+) :-* |
|
07-15-2008, 02:29 | #3 |
Aşk ve sevgi üstüne gevezelikler... ( YAVUZ BAHADIROĞLU )***
Ben teşekkür ederim Eda Kardeşim...(+) ;)
|
|
07-15-2008, 02:39 | #4 |
Aşk ve sevgi üstüne gevezelikler... ( YAVUZ BAHADIROĞLU )***
Bu ülkede “sevmek” zaaf sayılıyor maalesef... Sevgiyi dışa vurmak ise “ayıp” addediliyor. Bu yüzden kimse kimseye kolay kolay “seni seviyorum” demiyor. Oysa hangi yaşta, hangi eğitim düzeyinde olursak olalım, hepimiz sevgiye muhtacız... Fark ettirmemeye çalışarak onu istiyor, onu arıyoruz. Ancak sadece bazılarımız aradığımız şeyin adını koyacak kadar ve bunu seslendirecek kadar cesur. çoğumuz içimizde saklıyoruz. Ve ancak sevdiğimiz insan öldükten sonra ağlayarak itiraf ediyoruz: “Seni seviyorum!” Artık bizi duyamaz ki! Yine çok güzel bir yazı bende msn iletimle yorum yapmış olayım. "Sevgi kalbe ekilecek en güzel çiçek. Bir de o çiçek açarsa solmayacak, soldurulmayacak bir gerçek. " Teşeklürler, kardeşim. |
|
07-15-2008, 02:40 | #5 |
Aşk ve sevgi üstüne gevezelikler... ( YAVUZ BAHADIROĞLU )***
Ben teşekkür ederim abi...(+) ;)
|
|
07-15-2008, 02:45 | #6 |
Aşk ve sevgi üstüne gevezelikler... ( YAVUZ BAHADIROĞLU )***
yazı çok güzel ama ben yine de şu cümlede takılı kaldım :-[
Sevmeseydi, Allah, insanı yaratmazdı! Madem ki en Yüce tarafından seviliyoruz;o zaman bize herkesi sevmek düşer,en azından şefkat göstermek... En Yücenin,sevdiklerimizin,sevildiklerimizin 'sevgilerine' layık olalım inşallah... |
|
07-15-2008, 02:47 | #7 | |
Aşk ve sevgi üstüne gevezelikler... ( YAVUZ BAHADIROĞLU )***
Alıntı:
|
||
07-15-2008, 02:48 | #8 |
Aşk ve sevgi üstüne gevezelikler... ( YAVUZ BAHADIROĞLU )***
Geçtiğimiz aylarda bir asker uğurluyorlardı doğudaki illerden birinde. Askere gidecek gencin oğlu dedesinin kucağındaydı. Genç bütün o kalabalıkla vedalaştı ama oğlunu öpmedi. Büyüklerin yanında evlat sevilmezmiş, dede öyle dedi...
Yazıda "Sevgiyi dışa vurmak ise “ayıp” addediliyor" demiş ya yazar; benim de aklıma haberlerde izlediğim bu görüntüler geldi. Üzülerek izlemiştim... Teşekkürler, çok güzel bir yazı...(+) |
|
07-15-2008, 02:48 | #9 | ||
Aşk ve sevgi üstüne gevezelikler... ( YAVUZ BAHADIROĞLU )***
Alıntı:
|
|||
07-15-2008, 02:52 | #10 |
Aşk ve sevgi üstüne gevezelikler... ( YAVUZ BAHADIROĞLU )***
Nar'ın değindiği konuyu ben küçükken çok yaşadım. Babam bize çok düşkün olduğu halde dedemlerin yanında ilgilenmezdi.Ve ben içerlenirdim . Bizi orada sevmediğini bile düşünürdüm ... Bunlar artık aşılmalı .Dediğin gibi dışa vurmadan karşındaki hissetmeden önemi kalıyor mu ki ? Sen istediğin kadar sev.... Bu iman meselesinde de böyle değil midir ? Allah (c.c.) çok seviyoruz (Ona ne şüphe ) Ama göstermedikten sonra, sevginin içi doldurulmadıktan sonra.. Bilmiyorum .. Öyle işte
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|