07-16-2008, 23:32 | #1 |
Ölümü Yaşa(T)mak Adına
Ben ölecek miyim ha! Nefessiz, hevessiz bir gün. Işıklar, yıldızlar sönecek mi? Ölüm gerçek mi? Öleceğiz dostlar, bir gün öleceğiz. Bunu hepimiz bileceğiz. Ölüm gelince mi? Hayır! Ölüm gelmeden önce, salâ düşmeden minarelere, nefesimiz henüz nefesken... Öleceğimizin gönlümüzde hep diri kalması... Zor, değil mi? Hem de çok... Zor; çünkü hayatı terk etmek, güneşin sıcaklığını, gölgelerin serinliğini hissedememek, bulutları başımızda gezdirememek bir gün. Ah, masmavi gökyüzü! Senden de ayrılmak ölünce... ki ne severdim o maviliğini... Dostlar! Ölüm var! Bir gün banka kartlarımız, kartlaşmış âdetlerimiz, taviz vermemekliğimiz, hep bizimle beraber zannettiğimiz neler... Neler çıkacak elimizden. Ha bire bir telaş bizimkisi. Apartmanların eksik katlarını tamamlayıp mı gidelim? Hı? Kitap okumuyoruz, 'Oku!' emriyle de pek bir alakamız yok; o zaman koltuklarımız göz alıcı olsun! Kabul edelim etmeyelim, bir gün ne 'oğlum' diyebileceğiz ne de 'anne(m)'. Elimizde hayatı kolaylaştırmak(!) için bulundurduğumuz cep telefonumuz da olmayacak. Her bir şeyimiz burada birilerine kalacak. Onlara da kalmayacak. Bir müddet de oyalanma sırası onlara gelecek. Bütün etiketlerimiz, lastiği eskimemiş otomobillerimiz, yarım kalmış çayımız, dudağımızın bir kenarındaki tebessümümüz burada kalacak. Süslü, renkli, ışıklı vitrinler. 'Boş ver canım, yaşamana bak!' vurdumduymazlıkları hiçbir işe yaramayacak. Cüppeniz, apoletiniz.Cebinize/evinize güvenemeyip bankalara yatırdığınız paracıklarınız da on para etmeyecek. Ölmeden önce ölmezsek, gözümüz hep arkada kalacak zaten. Ama ölmeden önce ölmeye de ölümün geleceğini düşünmeye de yanaşmaya niyetçiğimiz yok gibi. Emellerimiz; çepeçevre aynalarımız bizim. Böylece uzadıkça uzuyor ömrümüz, sürgit bir dünya sanıyoruz faniliği. 'Dağdağalı bir hayat' bağlanıp kaldığımız. 'Boş gürültü' diyor sözlükler dağdağaya. Bir sonuçsuz koşu. Sanıyorsunuz ki bu gelgitlerde bir şey var. Bir tek (sadece) ölüm düşünülmeden yapılıyor bütün hesaplar, apartmanlar, plânlar... Tûl-i emel; ama kısacık hayat. Birine bile yetişemeden ötekisi geliyor. Geliyor. ve ihtiyacımı karşılamıyor elime geçenler. Ölüm var. Ayrılık var. Yunus'un ikide bir mısralarına gömdüğü, Yunus'un gömüldüğü ölüm. Yunus hayattayken ölüme gömüldüydü. Çığlık çığlık yaşadı. Öldü; ama hâlâ yaşıyor. Ötelerden şimdiye, şimdiden öteye uzanıyor Yunus. Ölüm soğuk; hayat sıcak. Renkli, bol davetli, havanda su dövmeli, sahte. 'Dışı süs, içi pis' bir medeniyetin kurbanlarından biri de ben mi olacağım diye ürkmeli değil mi insan?Ölüme soğuğuz; ama ölüm bize çok sıcak, çok yakın. Bilsek de, bilmesek de... Gözümüzü açsak da, kapasak da... Yaşımızı sorarlar ya.Birinin yaşını sorarız ya... Laf işte! Hani derler ya: 'Her insan ölecek yaştadır.' İnsana ne de yakışıyor 'bu yaş.' Her dem yaşın bu işte! Kefene de 'modası geçmeyen elbise' demişler. Oğlum şurdan beş metre kefen versene! Şöyle bedenime tam olsun. Öyle ütü filan istemesin sık sık. Orda tek başıma ben nasıl ütülerim? Hangi terzi dikecek bunu? Tezgahtar bir şey söylemiyor. Kesip veriyor kefeni. Hâlâ suskun. 'Güle güle kullanın!' filan da demiyor. Göz göze geliyoruz. Başka bir mal da teklif etmiyor. Pantolon, ceket,kravat. satmak istemiyor. Bu tezgahtarlar da bir tuhaf! Terzi terzi geziyorum; tuhaf tuhaf bakıyorlar bana gözlüklerinin altından. Sonra dönüp ellerindeki sipariş ceketin yarım kalan kolunu takıyorlar. Herhalde benden başka kefen elbisesi diktiren yok. Terziler bu işi bilmiyor. Tabutçu! Boyuma göre bir tabut. Ağacı sağlam olsun. Kurt kuş girmesin ha! Yağmur yaş akmasın. Boya cila istemesin! Ali Hakkoymaz
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
07-16-2008, 23:39 | #2 |
Ölümü Yaşa(T)mak Adına
Bütün etiketlerimiz, lastiği eskimemiş otomobillerimiz, yarım kalmış çayımız, dudağımızın bir kenarındaki tebessümümüz burada kalacak.
Süslü, renkli, ışıklı vitrinler. 'Boş ver canım, yaşamana bak!' vurdumduymazlıkları hiçbir işe yaramayacak. Cüppeniz, apoletiniz.Cebinize/evinize güvenemeyip bankalara yatırdığınız paracıklarınız da on para etmeyecek. Ölmeden önce ölmezsek, gözümüz hep arkada kalacak zaten. çok etkileyici ve manidar bir paylaşımdı .Teşekkürler :'( |
|
07-16-2008, 23:40 | #3 |
Ölümü Yaşa(T)mak Adına
Rica ederim.Gerekli dersi alabilmek ümidiyle İnşaAllah
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|