AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dini Konular Dinimiz hakkında öğrenmek ve paylaşmak istediğiniz herşey.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-20-2008, 00:58   #1
Kullanıcı Adı
ümitli_bekleyis
Standart Oruç, bizi acz ve fakr düzeyinde tutar


İbadetlerin temel işlevi, bizi Rabb'imize yakınlaştırması ve arınmadır.



Sözgelimi zekat, tezkiye, yani arınma işlevini mülke yöneltir. Kırkta biri ihtiyaç sahibine bağışlanan mal, tezkiye edilmiş, arındırılmıştır. Namaz da bir tür saflaşma ve temizlenmedir. Ona girmeden önce abdest alır, suyla arınırız. Hac ibadetinde de bütün bir ömre yayılmış olan kirlenmeden arınma söz konusudur. Nefsin tezkiyesi, riyazet ve manevi mücahede... Kulluğun batıni boyutlarını bunlar oluşturur. Bizi, tezkiyeye yönelten, düçar olduğumuz kirlenmedir. Oruç ibadetinde esas nokta, nefsi açlıkla eğitmektir. Bir rivayette Allah nefse, Kendisi'nin ve nefsin hakikatini sormuş ve sürekli, "Ben benim, Sen Sen'sin." cevabını almıştır. Sonunda onu aç bırakmış ve sormuş, bu kez, "Ben Sen'in aciz kulunum." cevabına muhatap olmuştur. Demek ki açlık, nefisle mücahedede temel yöntemdir. Orucun bu işlevi, doğrudan insanın kemal bulmasına yöneliktir. İnsan, bu âleme olgunlaşmak üzere gelmiştir. Kamil insan, insanlık âleminin kalbidir. İnsan kainatın kalbidir, olgun insan ise insanlığın kalbidir. Halife olmanın bir sonucu ve sorumluluğu olmak üzere, insan, Allah'ın kendisine emanet bıraktığı ruhunu ve büyük âlemin unsurlarını koruyup gözetmek zorundadır. Bu niteliğe ulaşabilmesi için nefsiyle mücahedeye koyulması gerekir. Nefsin arınması ise, ancak ibadetle olur. İşte oruç, nefsin tutkularını kıran ve onu eğiten en etkili kulluğun adıdır. Orucun bu bireysel hikmetinin yanı sıra, sayılamayacak kadar çok toplumsal işlevleri de vardır. Açlığı tadan bir nefis, yaşamını yarı aç yarı tok sürdüren, yiyecek bulmakta güçlük çeken yoksullara merhameti öğrenir. Dünyanın üçte ikisinin yoksulluk ve açlıkla boğuştuğu bir dünyada, mümin, Rabb'ine kulluk etmek üzere malını paylaşır. Oruç, insanda merhamet isteğini uyandırır ve besler. Allah'ın sınırlarına uyma konusunda oruçlu insan, bir taşa benzer. O, nasıl ki; ancak bir el tarafından oynatılabilirse, oruçlu insanın nefsi de, Allah'ın kudret eline tümüyle kendisini bırakmıştır. O, hareket ettirmeyince edemez bir hale gelmiştir. Allah'ın yemeyi özgür kıldığı ana kadar, elini herhangi bir rızka uzatamaz. Bu, insanın Rabb'inin Rububiyeti'ne karşı mutlak kulluk haline bürünmesidir. Biz, vehmi olan sahipliklerimizin hakikatine oruçla ulaşırız. Oruçlunun bilinç hali, kulluğun saf ve katışıksız bir biçimde yansımasıdır. Oruç, bizi, kulluğun sınırlarında tutar ve külli ubudiyetin kapılarını aralar. Allah'ın külli Rububiyeti'ne karşı, külli bir ubudiyetle mukabele ederiz.

Oruç, nefsi tezkiye eder ve onu hakikatine erdirir. Allah'ın Rezzak isminin cilveleri gizlenmiştir oruçta. Biz, O'nun rızık verici niteliğiyle tecellisini bizzat nefsimizde yaşarız. Oruç, bizi acz ve fakr düzeyinde tutar. Acz ve fakrımız bizim hakikatimizdir. Allah'ın kudret sıfatını aczimizle idrak ederiz. O'nun sonsuz zenginliğini, acizliğimizle fakirliğimizle algılarız. Oruç, bu idrak düzeyine yükselmektir. İnsanda ubudiyet halinin galebesi, oruç boyunca sürüp gider. Kendisinde bu halin galebe ettiği kimse, artık Rabb'iyle özel bir sırdaşlık ilişkisine kavuşmuştur. Yüce Rabb'imiz, orucun ödülünü bizzat Kendisinin vereceğini beyan buyurmuştur. Bu, orucun ne denli zengin bir ibadet olduğunu yeterince açıklar. Yaratıcımız için aç kalır ve nefsimizi, O'nun İlahi isimlerinin tecellilerine terk ederiz. Nefs, Rab'lık yanılsamasından ancak oruçla kurtulur. Çünkü oruç, bir arınma, bir azalma ve bu azlıkta, bu acizlik ve yoksullukta zenginleşmektir. O'na en çok boyun eğdiğimiz andır, O'nun rahmetinin üzerimizde tecelli etmesi. O'nun rızasına en çok yaklaştığımız andır oruçlu anlarımız. İftar ve sahurda bize, doğrudan rahmetini yağdırır. Rahmet yağmuru, günahkarın da masumun da üzerine eşit olarak yağar. Oruç, bize, kusurlarımızı daima nefsimizde aramamız gerektiğini öğretir. Nihayet oruçlu şu bilinç düzeyine ulaşır ve Rabb'ine şöyle seslenir: "Hangi günah senin merhametinden büyük olabilir!" O halde, O'nun rahmeti, rızık vericiliği ve örtücü isimleri olmasaydı, bizler ayıplarımız yüzünden çıkar dağlara giderdik. Oruçla bizi örtüyor, günahlarımızdan arındırıyor ve 'Kendisi'ne halife olarak tayin ediyor. Hilafetin sırrını açıyor bize oruçla. En büyük düşmanımız olan ve büyük cihatla yükümlü olduğumuz nefse karşı bizi oruçla merhametli kılıyor. Çünkü gufran ayındayız.

SADIK YALSIZUÇANLAR

 

ümitli_bekleyis isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi