|
07-20-2008, 13:50 | #1 |
Bedevi ve Su Testisi
Zamanın birinde çölde yaşayan bir adam vardır, bir bedevi.
Adı üstünde çöl, hayat şartları ağır mı ağır.Bedevi ve vefakar hanımı bin bir çile ile hayatlarını sürdürmeye çalışırlarken, bu zorluklardan kurtulmanın yollarını hep düşünüp durmuşlar. Karı-koca yine bir gün böyle düşünürlerken akıllarına bir çare gelir: -“Bir yolunu bulup Sultan’ın huzuruna, Bağdat’a gitmeli ve ondan yardım talep etmeliyiz.” Upuzun ve meşakkatli bir yol vardır önlerinde ama, Sultan’a eli boş da gidilmez.Onun şanına yaraşır bir hediye sunmak gerekir.Onun da çaresini bulmuşlar:Kendileri için çok kıymetli olan yağmur suyuyla doldurulmuş bir testi. Kendilerince mükemmel bir karara vardıklarını düşünmüşler.Biçareler Bağdat’ta da su kıtlığı olduğunu zannediyorlarmış. Bedevi su testisini alıp yollara düşmüş.Günlerce süren çöl yolculuğundan sonra Bağdat’a ulaşmış.Sultan’ın sarayına varmış.Sultan’ın hizmetçileri onu çok iyi karşılamışlar, yüzüne gül suları serpmişler ve iltifatlarda bulunarak gönlünü hoş eylemişler. Bedevi dinlenirken bir ara hizmetçilere testisini uzatmış ve şöyle demiş: -“Bu hediyemi Sultan’a götürünüz, padişahın fakirini ihtiyaçtan kurtarınız.Bu yeşil ve güzel bir testidir.İçinde gölde toplanmış yağmur sularından aldığım tatlı bir su vardır.” Bedevinin dilinden dökülen bu samimi sözler hizmetçilerin tebessümüne sebep olmuş.Bununla birlikte hediyeyi büyük bir hürmetle alıp Sultan’a arz etmişler.Sultan bedevinin hediyesini son derece büyük bir memnuniyetle kabul eylemiş ve karşılığında testiyi altınla doldurtup testiyi bedeviye teslim ettirmiş.Bunun yanında başkaca değerli hediyeler ve değerli elbiseler de ihsan ederek onu ihtiyaçtan kurtarmış.Hizmetçiler verilen hediyeleri alıp huzurdan çıkarken Sultan onlara şöyle emirde bulunmuş: -Bu adamağız buraya gelirken kara yoluyla gelmiş ve bir hayli zahmet çekmiştir; dönerken onu Dicle nehrinden gemiyle gönderin. Hizmetçiler Sultan’ın emrettiği gibi Bedevi’yi hediyelerle birlikte gemiye bindirip uğurlamışlar.Bedevi gemiye binip o koca Dicle nehrini görünce şaşkınlığını gizleyememiş.Mahcubiyetinden iki büklüm secdeye kapanmış.Görmüş olduğu bu iyilik ve ihsan karşısında dilinden şu sözler dökülmüş: -“İkramı bol padişahımız ne kadar da cömertmiş!Şu kadar tatlı suya sahipken, benim getirdiğim bir testi suyu kabul eyledi! (Mesnevi'den)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
07-20-2008, 13:51 | #2 |
Bedevi ve Su Testisi
“Testi”’nin Aslı
Hikayedeki “testi” insanın sahip olduğu ve benim dediği her şeydir. Sahi olduklarımızla gururlanırız.Malımızla, makamımızla, evladımızla, bilgimizle, irfanımızla, çevremizle, hatta bedenimizle…Dilimizle söylemesek bile, içimizde bir duygu oluşur, “işte bunlar benim” deriz.Birisiyle muhatap olurken sahip olduklarımızın psikolojisi ile hitap ederiz, öyle oturup kalkarız.Gönül Adamlar buna VARLIK DUYGUSU demişlerdir. En garibi kulluğumuzun tescili olan ibadetlerimizle bile varlık duygusuna kapılırız.”İbadet eden bir kişi” olarak görürüz kendimizi, başkalarından bir gömlek üstün…Bu hali insanlarla muhatap olurken yaşayabildiğimiz gibi, Yüce Mevla’ya kaşı bile yaşayabiliriz.Dua ederken yaptığımız iyilikleri, ibadetleri, bedevinin testisi gibi öne koyarız, onlara çok kıymet veririz.Kendimizi ibadet ehli, zikir ehli iyi bir insan görerek, haşa:”Eh ben bu kadar kulluk yaptım, sen de bunlara karşı beni affet ve ya bana şunları ver Ya Rabbi!” gibi bir duyguya kapılabiliriz. Bu çok ciddi bir hatadır, kalbe bulaştıysa çok ciddi bir hastalıktır.Dicle nehrini görmemiş olan ve bir testi su ile büyük bir hediye sunmuş olduğunu sanan bedevinin durumuna benzer. Şeytan bir insanın iyilikler yapmasına, ibadetlerini yerine getirmesine engel olamayınca bu sefer o iyilikler ve ibadetlerin içinde ona vesvese vermeye başlar:”Sen ne iyi bir insansın..” “Bu zamanda senin kadar ibadetlerini yapan kaç kişi var ki?..” “Kaç kişiye bu kadar zikir yapmak nasip olur?..” gibi düşüncelerle ruh dünyasını bulandırmaya çalışır.Böylece ibadetlerinin içini boşaltır. Zamanla insan bir de bakar ki, iyiliklerin ve ibadetlerin şekilleri kalmış, ruhları kaybolmuş.İbadet arttıkça gönülde takva hassasiyeti artacağına, kalbi vurdumduymazlık ve menfi bir özgüven duygusu kaplamış.Her an Allah Teala’nın huzurunda olduğunun daha fazla farkına varacağına, ibadetlerine olan güveninden dolayı o farkındalık iyice azalmış. İbadetlerimizi yapabilmemiz, iyilikte bulunabilmemiz, zikirle meşgul olabilmemiz de tamamen Allah Teala’nın bize bir ihsanıdır.İbadetlerimizi göz önüne alarak böbürlenmek, yani yaptığımız ibadetlerle kalbimizde bir varlık duygusu oluşması ciddi bir tehlikedir.Böyle bir halden Allah’a sığınırız. Bedevinin su testisi ve Dicle nehri karşısındaki hali ibret almak için yetmez mi? Mehmet Işık Semerkand Dergisi, Eylül, 2007 |
|
07-20-2008, 17:13 | #3 |
Bedevi ve Su Testisi
Çok güzel bir paylaşım, Allah c.c. razı olsun...(+)
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|