![]() |
#1 |
![]() islamiyet çevrecilik hayvan sevgisi ve hakları
mogacollection tarafından Cum, 2007-05-18 22:57 tarihinde gönderildi. KÜRKE HAYIR ÇEVREMİZDEKİ KEDİ, KÖPEK VE KUŞLARI 2 ÖĞÜN DOYURALIM BARINABİLECEKLERİ ÇATILARI, KIYI KÖŞEYİ ONLARA ÇOK GÖRMEYELİM MELEKLER GAYB'DA BİZE NASIL DAVRANSIN İSTİYORSAK BİZ DE ONLARA ÖYLE İYİ DAVRANALIM ÇÜNKÜ ONLAR ÖKSÜZ VE YETİMDİR, ANNELERİ BABALARI OLALIM BİLELİM Kİ SADECE ALLAH CC NUN EMENETLERİDİR VE YAŞAMAK İSTİYORLAR CABBARLAR NEREDE Bir köpek geliyor sokakta karşınızdan. Hayli bakımsız, kirlenmiş, dili bir karış dışarıda karnı yapışmış, fark edince sizi bakışları ürküyor. Zebani gördü galiba kaçmak istiyor, fakat kaçacak yeri yok. Döveceksen döv ne yapabilirim ki tavırlı, garipleniyor. Hayır zebaniler haksızlık yapmazlar, bu cabbar, zalim ve kafir olan insan diyor kulağına bir ses, kork ondan. Görüntünüzü bozuyor ya, cinsimi hoşunuza gitmedi? Hayır hastalık bulaştırabilir size. Oruç değil ama günlerdir aç. Yiyecekler poşetlere birkaç düğüm atılıp konteynerlere basılmış ulaşamıyor birtürlü. Çok da uykusu var ama kaç gecedir kıvrılıp uyuyacak bir yer bulamadı, gündüz de çocuklar rahat bırakmıyor. Çünkü anne ve babalarından zalimlik öğrendiler . Size neşe verebileceği, seyir sunabileceği şirinliklerde bilmiyorsa vay haline. Adelet ve muaşeret anlayışınız ve de cihangirliğiniz gök ehlince öfkeyle izleniyor. Size sadece mühlet verildi o kadar ve mahşer kurulur; Cenabı Allah nida eder Cabbarlar nerede? İşte mahkemelerin kübrası, hukuk ve kısas geliyor. İSLAM ÇEVREYLE MÜŞTEREK YAŞAMA SANATIDIR İslamiyetin hayvanları; Ayet ve Peygamber emri düzeyinde ilgiye taşıması, onlara eziyet edilmemesi, aşağılanmaması konularında sergilediği titizliği anne şevkati düzey ve duyarlılığındadır. Günümüzde, Allah'ın (cc) en mükerrem yaratığı insana her türlü işkence ve zulümler hâlâ uygulanırken, Hz. Peygamber'in (SAV) hayvanlara bunların yapılmasını yasakladığı görülmektedir. Hz. Peygamber (SAV) Müslümanlara, sadece insanlara değil, bütün canlılara karşı merhametli olmalarını öğretmiştir. Merhametli olanlara Rahman (yani merhamet sahihi olan Allah) merhamet eder. Yerde olanlara merhametli olun ki, gökte olanlar da (melekler) size rahmet etsin.[37] Yine yukarıda ifade edildiği gibi, "Haksız olarak bir serçeyi öldürenden, Cenab-ı Hak kıyâmet gününde hesap soracaktır.[38] Ayrıca Hz. Peygamber (SAV)'ın, kuşların yuvalarının bozulmamasını, yumurta ve yavrularının alınmamasını da emretmiştir.[39] Bir yuvadan aldığı yavruları torbasına doldurup şehre getiren birine Peygamber Efendimiz onları derhal analarının yanına, aldığı yuvaya iade etmesi uyarısında bulunmuştur. Böylece bu sevimli yavrularının anne yuvalarında ve tabii ortamda özgürce büyümeleri temin edilmiştir. İslam medeniyetinin özünü ve hayvanlara bakış açısını çok iyi yansıtan bir diğer örneği ise Peygamber Efendimizin yakın arkadaşlarından Abdullah b. Mes'ud'dan öğreniyoruz: “Allah'ın Resulüyle bir seferde idik. Yanında iki yavrusu bulunan serçe biçiminde bir kuşa rastladık. Yavruları yakalayıverdik. Bunun üzerine anneleri, feryat ederek kanatlarını çırpmaya başladı. Resulullah dönüp de yaptığımızı görünce: 'Bunu yavrusundan kim ayırdı? Yavrularını ona iade edin” dedi. Biz de onları serbest bıraktık.[40] Görüldüğü gibi, Hz. Peygamber, hayvanların ve kuşların korunmasını, onlara eziyet edilmemesini, temizlik ve bakımlarının yapılmasını, yaratılışlarına uygun işlerde kullanılmasını, fazla yük yüklenmemesini, av yasağı koyarak rast gele eğlence için avlanılmamalarını emretmiştir. Bir gün peygamberimiz etrafında oturanlara şu hikayeyi anlatmıştı: Yolda gitmekte olan birinin susuzluğu arttı. Hemen bir kuyuya inip suyundan içti. Çıkınca, susuzluktan dilini çıkarıp soluyan ve rutubetli toprak yalayan bir köpekle karşılaştı. Adam kendi kendine, 'bu hayvan da benim gibi susamış' deyip kuyuya indi. Papucunu su doldurdu, ağzıyla tutup yukarı taşıdı ve köpeğe sundu. Bundan dolayı Allah bu kulunu övdü ve günahlarını bağışladı." Bunun üzerine arkadaşları:“Hayvanları sulamakta bize de sevap var mıdır?' diye sorduklarında Rasulullah şöyle cevap verdi: "Yaşamakta olan her canlıyı sulamakta sevap vardır."[41] Hayvanlara kötü davranmayı yasaklayan Peygamber Efendimiz, "Bir kadın, bağlayıp yemek vermediği ve yer haşerelerinden yemesi için serbest bırakmadığı kedi yüzünden cehenneme girdi."[42] diyerek bu konuda bizleri uyarmıştır. Peygamber Efendimiz, çalıştırılan hayvanlara, insanlar gibi dinlenme hakkı vermiş ve yolculuk sırasında yapılan dinlenmelerde öncelikle hayvanların ihtiyaç ve istirahatlerinin sağlanması vurgulanmıştır. Sahabeden Enes b. Malik bize şu hikayeyi anlatmaktadır: "Biz bir konaklama yerine geldiğimizde hayvanların yüklerini çözüp (onları istirahate terk etmeden) namaza başlamazdık." [43] Görüldüğü gibi, İslam dini hiçbir canlıya eziyet ve işkence edilmesine izin vermez. İnsan olsun, hayvan olsun her canlının kendine göre hakları vardır. Bu haklara saldıranlar ve uymayanlar devlet tarafından, bu mümkün olmazsa ahirette Allah tarafindan cezalandırılır. Bu gerçeği şu sözleriyle ifade etmiştir: " Şu bir gerçektir ki, öteki hayatta hak sahiplerine bütün haklarını ödeyeceksiniz.Hatta boynuzsuz koyun kendisine vuran boynuzlu koyundan kısas yoluyla hakkını alacaktır."[44] Hz. Peygamber'in bu tavır ve tavsiyelerinin tarih boyunca Müslümanlar üzerinde çok etkili olduğu görülmektedir. Hz. Peygamber'den aldıkları bu bakış açısıyla hareket eden Müslümanlar herkese karşı merhamet ve hoşgörüyle bakmışlardır. Düşmanlarına bile işkence etmemişlerdir. Başka din ve inanç sahipleri Müslümanlar arasında huzur içinde yaşamışlardır. Bu merhamet, sevgi ve hoşgörü medeniyetinden hayvanlar da nasibini almıştır. Ayrıca hayvanlara iyi davranmanın insani cennete, kötü davranmanın ise, cehenneme girmesine sebep olabileceğini de yine bizzat Hz. Peygamber (SAV)'in hadislerinden anlıyoruz. KURAN’DAN HAYVAN SEVGİSİ SURELERİ: Allahü teâlâ hayvanlara eziyet edilmesini hiç ister mi? Hayvanlara acınmasını bildiren Peygamber efendimiz buyuruyor ki: (Bir kadın, bir kediyi hapsedip, yiyecek içecek vermedi. Bir şey bulup yemesi için de serbest bırakmadı. Kedi öldü, kadın da bu yüzden Cehenneme müstahak oldu.) [Buhari] (Susuz bir mümin, kuyuya inip su içti. Bir köpek de kuyunun ağzında susuzluktan bitkin vaziyette bekliyordu. O kimse, bu hayvana acıyıp, ayakkabısı ile köpeğe su verdi. Bu hareketten Allahü teâlâ razı oldu. O kimseyi Cennete koydu.) [Müslim] (Yerdeki mahluklara acımayana, gökteki melekler acımaz.) [Taberani] Kur'an'ın bazı sûrelerinin çeşitli hayvan adlarını taşıdığı görülmektedir: Bakara (Inek) Sûresi, Nahl (Ari) Sûresi, Ankebut (Örümcek) Sûresi, Neml (Karinca) Sûresi. Kur'an'ın hayvanlarla ilgili dikkat çekici bir ifadesi de, hayvanların da "ümmet" olduklarının ifade edilmesidir. Islâmi gelenek ve literatürde özel ve önemli bir kavram olan "ümmet"in hayvanlar için de kullanılması gerçekten dikkat çekicidir: ”Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiç bir kuş yoktur ki, onlar da sizin gibi birer ümmet olmasınlar. Biz Kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmamışızdır. Sonra onlar Rablerinin huzuruna toplanacaktır.[35]” Kur'an, ayrıca hayvanları yaratıcının sanatındaki mahareti ve üstünlüğü dile getiren bir başka sanat eseri olarak da takdim eder: ”Kuşkusuz sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fıski ile kan arasından(gelen), içenlerin boğazından kolayca geçen halis bir süt içiriyoruz.[36]” YUKARDAKİ AYET VE HADİS EMİRLERİ BİRAZ İFA EDELİM VE ÇEVREMİZDEKİ KEDİ, KÖPEK VE KUŞLARI 2 ÖĞÜN DOYURALIM ONLAR ÖKSÜZ VE YETİMDİR, ANNELERİ BABALARI OLALIM BİLELİM Kİ SADECE YAŞAMAK İSTİYORLAR ORMANLARI YOK ETMEYELİM SU KAYNAKLARIMIZI İSRAF ETMEYELİM www.mogacollection.com www.forumturkanet.com sitelerinden faydalanılmıştır
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|