|
![]() |
#1 |
![]() Nuveyba’ydı... Adını güzelliği yağmalanmış bir şehirden aldı. Karanlıklar düşmüştü isminin üç hecesine de. O’nu karanlık sarmıştı. Kırık bir yazgıyı o ada bürüyüp de ona sunanı bulamayışı hep bundandı. Nuveyba’ydı... Kimseciklerin aklına gelmeyen, kimseciklerin payına düşmeyen bir adla hayata başladı. Kurşunu tanıyan hiçbir uzvu yoktu. Kanı bilmiyordu. bilmiyordu bir kuş ölürken nereye kadar bakardı?! Daha yazılmamıştı. Ve O böylesine boşlukken Nil dahi O’nun kadar yanmadı. Değil mi ki Nuveyba’ydı. Yanarsa en güzel O yanardı... Nuveyba’ydı... Bir telaşla yürürdü. Hiç kalkmazdı düştüğü yerden bakışları. O, şehri adımlarken kimse O’na bakmazdı. O ki ayak sesinin toprağı öptüğü yerden tanınırdı. Geçerdi sukutun tüm hallerini çekimleyerek. Geçerdi Hu çekerek... Nuveyba’ydı. Can dayansaydı göz elbet bakardı. Can dayanmadı, göz bakamadı, gönül aymadı. Nuveyba’ydı. Bakılamayandı... Bakılamadı. Can da yanmadı. Nuveyba’ydı. Henüz cennetten düşecek kadar büyük bir suç işlememiş bir çiçek gibi kokardı. Aklın sınırı olduğu için kokusuna ad takıldı. Her şeyin bir kokusu vardı. Kokular havayla tanışınca birbirine karışırdı. Ama onunki bambaşkaydı... Kokusunun adı bilinmiyordu ama kokusunun sebep olduğu gün gibi aşikârdı. Nuveyba’ydı. Hiçbir şey gibi kokardı. Kokusunun sebep olduğu bir yangın vardı gözlerinden tutuşmuş. Kim derdi ki yangın da yanarken kanardı... Nuveyba’ydı. Ellerine kına yakar öyle uyurdu. O uyuyunca kalbine yıldız akardı. Yıldızların bize uzak kalışı ona yakın kılınmışlığındandı. Uyandığında yıldız gibi kokardı. Kem gözler değince mahremine yıldızları kayardı. Gülü yakar külüyle yıkanırdı. Nuveyba’ydı. O uyurken bilirdim ki mağrur bir şiir kalemimim kalbini kaynatırdı. Rüyasında hep şiir arardı, şairi kendi olan! Nuveyba’ydı. Kalbimin yalanın kıyılarına vurduğu bir gece vakti, yani ki terk edilmişken kalbime aktı. Ondan önce yazdığım ne varsa artık talandı! Daha geçmemişken ateşin bende bıraktığı aklımı yokladı. Daha ben onyedilik bir düşken beni yorumladı. Nuveyba’ydı. Yani bana muraddı. Bana kendini yazdırdı. Bana kendini yazdırması bir kar tanesi kadar yarım kalışındandı. Nuveyba’ydı. Tenimde terimi dondurandı. Nuveyba’ydı. Bende hal ölüm olunca gözlerine şiir yazdı. Yazarken beni bir alev aldı. Gözlerine şiir yazandı. Gözlerini göstermeden benden şiir bekledi. “Bir şey söyle! Adımda sırala uçurumları!...” dedi. “ah!” dedim. O da kalmadı. Ben de... Nuveyba’ydı. Yılların da bir gün yorulacağı hesapta vardı. Ama kim derdi ki harekesiz bir nun gökten ağıp da Nuveyba’yı saçlarına toprak saçılmış bu genç kızın adına bağlardı? Olan olurdu. Nuveyba bir gece gibi kimliğime çökmüşken ne olursa, olsundu! Nuveyba’ydı. Bana kalandı. Nuveyba’ydım. Kalsa bile tüketecek hiçbir şeyi kalmayandım! Aman, yandım! vakit: gece nuveyba...
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Nuveyba
Öfkemin hançerine su ver sen kalkalım bir seher vakti Nuveyba işgaledilmiş topraklarımız üstüne güneş doğmadan önce her taşın dibine bir yıldız gömmüşler şu denizden hala kırbaç sesi gelir atlıları en son ne zaman görmüştün Nuveyba nezaman öpmüştün ayağını Selahaddin’in kol kırılır yen içinde kalır ya baş koparsa Nuveyba bu gövde bir düşerse yere ya kan tutar dağları, atom santrallerini yeryüzünü ve umutları sel alır geriye andın, aşkın ve adın kaldı andını çocuklar içti Nuveyba aşkın yüreklere düştü adın cellatların kirli elinde Filistin askısına dönüştü kan akacak bu topraklarda kan kendileri benimkini demirden atları seninkini içecek bir can düşecek toprağa Sabra bir can kalkacak. Ramallah’ta tarlalara çocuk ektik Nuveyba taşlarıyla ebabiller dönüştü tomurcuğa güz ekinidir bilirsin verirse Mevla yüreklerin buz kestiği bir mevsimin ardından her bir çiçek kesebilir çocuğa sihirbazın çırağını hatırlarsın Nuveyba o hendekte hala tüter annelerin şarkısı o gün bu gün hala utanır güneş adın ateş, andın ateş, aşkın ateş. Mustafa İslamoğlu ( Nuveyba: eski dönemlerde mısırda yağmalanmış bir kentin adı...) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Nuveyba’ydı. Bende hal ölüm olunca gözlerine şiir yazdı. Yazarken beni bir alev aldı. Gözlerine şiir yazandı. Gözlerini göstermeden benden şiir bekledi. “Bir şey söyle! Adımda sırala uçurumları!...” dedi. “ah!” dedim. O da kalmadı. Ben de...
emeğine sağlık canım çok güzelmiş + |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|