12-01-2008, 16:33 | #1 |
Hazır konu milletin ödeyeceği bedellerden açılmışken...
Sayın başbakanımız Kızılcahamam buluşmasında kriz konusunda bazı açıklamalarda bulunuyor. Diyor ki;
“Kimse bu krizin faturasını AKP iktidarına çıkaramaz. Tedbirini alamamış, şimdi faturasını bize kesiyorlar. Biri faturanın üzerine atlayacak olursa bedelini milletim öder. Ben, milletime fatura ödetmem. Bunu 2000-2001 krizinde yaptılar. Kim ödedi, millet ödedi. Kriz fırsatçılığı yapanlara ne bizim, ne de milletimizin müsamahası olamaz. Bağıranlar, çağıranlar onlar. Bunu iyi takip edin. Dertleri başka. Yoksa benim milletimi düşündükleri için değil. Bu dönem içinde onlar taşın altına elini koymak istemiyorlar. Hiçbir zaman da taşın altına ellerini koymadılar, millet koydu, millet.” Birilerinin aşağıdaki tabloyu inceleyip şu soruma cevap vermesi mümkünmü acaba? Bu borçları miletime fatura ödetmem diyen Tayyip ERDOĞAN mı ödeyecek yoksa biz mi?
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
12-01-2008, 16:46 | #2 |
bu borçlar heralde 10yıl içi olan borçlar değil evvelden gelen borçlar iktidar olduğu dönemde hepsinn ödenmeside beklemez ha ama yapmaya çalıştıkları reformlarlada aşikar birşey görmek istemeyen ne dersek diyelim zaten görmez. evinin içi kesesi güllük gülistanlıkda olsa vız gelir. ımf bizim iktidarımız evvelinde vardı ama halkın dilinde vve gündemine pek gelmiyordu neden çünkü halk daha çok yaşam kavgasında ve gelen zamlarla boğuşuyordu diyeceksiniz ki şimdi zam yok mu dünya çapında yaşanan kriz neticesinde zamlarda olmaya başladı ama eski zamanlardaki(ben daha çok Ecevit hükümeti devrini biliyorum) kıyasladığımızda devede kulak ee o kadarda olacak...
|
|
12-01-2008, 17:04 | #3 |
Yukarıdaki tabloyu incelediğimizde toplam borcun son 6 yıl içinde ivmelenerek arttığını görüyoruz.Bunun yanında özelleştirme ve cari açık verilerini düşündüğümüzde büyük bir tezatla karşı karşıyayız. Özelleştirmeye kesinlikle karşı değilim ama 2007 yılında dünyada son 5 yılın özelleştirme şampiyonu olmuş bir ülkenin borç stoklarında azalma olmasa bile en azından borçların artmamasını beklerdim. Yani şöyle düşünün: eviniz vardı sağdan soldan borç aldınız evinizi sattınız ve bir yalıya taşındınız. Artık bir yalıda oturuyorsunuz fakat büyük bir borcun altına girdiniz. Şunu sormak istiyorum bu işsizlik devam ederse, büyüme yavaşlayıp istihdam sıkıntıya girerse -ki objektif yaklaşırsak gidişat böyle olacağını gösteriyor. Bu durumda son 6 yılda yapılan ve neredeyse 80 yılda yapılan borcun 2 katına ulaşan bu borç stokunu kim ödeyecek? Tayyip ERDOĞAN mı yoksa sen ben mi?
|
|
12-01-2008, 17:17 | #4 |
o borcu sen ben ödemeyiz desekte sen ben halk olarak ödeyeceğiz ödüyoruz dünyaya geldiğimizde borçla geldik ve dünyaya çocuk getirdiğimizde borçla geliyor. kim olursa olsun geçtiğimiz hükümetlerde de böyle oldu kimse ödemedi ödemediği gibi hortumlar açtı biz ülkenin borcu yanında birde ek olarak talii borç ödedik hortumculara...ne zaman düzelir sen ben bu borçları ödeyecek olan halk ülkesinin borcunu kabullenip vergi kaçırmaz, kaçak elektrik kullanmaz ve buna bağlı olarak hakta gözü olmazsa bişeyler olur işsizliğe gelince inşaALLAH o yönde de insanların istihdamı konusunda bişeyler olur inş...işsizlik de yeni bişey değil...biz çabalarsak ALLAH verir biz herşeyin kolayına kaçarsak ne ALLAH verir ne devlet nede millet...tüketmeye alışmış bir toplum olarak üretmeyi hedeflemeliyiz...
|
|
12-01-2008, 18:02 | #5 |
Şu an Türkiye'de milyonlarca işsiz var, üstelik bunların içinde kendini yetiştirmiş üniversite mezunu doktor ve mühendisler var, aç ve yoksul milyonlar var. Yakın vadede bu insanları işsizlikten, açlıktan, sefaletten kurtarmak için bir sihirli değneğimiz olmadığına göre bizi büyük sıkıntılar bekliyor. Ben ülkemizin geleceğini pek parlak görmüyorum. İşsizlik almış başını gitmiş, büyük yatırımcılar ortada yok, tekstil otomotiv devleri batıyor yok oluyor. Bu durumda bile pembe tablolar çizmeye çalışıyoruz. Bu borcu benim boynuma yükleyenler yarın lüks ciplerle gezmeye ve lüks evlerinde oturmaya devam edecekler. Yarın onlar ailesinin karnını doyurmayı, çocuğunu okula göndermeyi dert etmeyecek ama ben edeceğim. Benim oğlumun gemisi yok, benim kızım iş adamı bursu bulamıyor, benim arsalarım evlerim yok anlıyormusun?
|
|
12-01-2008, 18:07 | #6 |
Doğru düzgün tarttım için terazinin iki kollununda varolması gerekiyor.Burada değindiğiniz konu doğru olabilir,fakat bununla birlikte türkiye'de meydana gelen değişimlerinde hesabını yapıp bir fatura kesersek eğer ozaman terazinin iki kollunu eşitlemiş oluruz.Tek taraflı ve subjektif bakmayalım olaylara.Objektif olalım!objektif...
|
|
12-01-2008, 18:09 | #7 |
benimde yok borç harç yaşamaya çalışıyorum ama bak ne diyorum yaşamaya çalışıyorum yatta katta da gözüm yok aza kanaat etmeyen çoğu da bulamaz.öyle pembe hayallerde kurmuyorum küçükken bile doktor olmayı hayal edemezdim doğal olarak olmadım emek veriyorum benim gibi emek verenler benden daha iyi durumdalar ama ben isyan yolunu seçmiyorum çabalıyorum kah katık buluyorum kah yavan idare ediyorum...gerçeklerin farkındayım sizde farkındasınız sihirli deynek yok kimsenin elinde ha deyince de kimse bu durumu düzeltemez zamanla bu kadar borçlanan ülke zamanla borcunda altından kalkacaktr ama ergenekoncuların önünü açarak değil elbirlikle ben bitaraftan çekiştirirsem sen bi taraftan çekiştirirsen gördüğün devlette az bi açıkta sende bede açığı büyütmeye çalışırsak biz daha çoookk vaveylada bulunuruz. silkelenip önümüze bakmalıyız....
hey gidi hey hocamız anlatırdı kurtuluş savaşı, çanakkale savaşı sıralarında yiyecek bulamayan dedelerimiz afedersiniz kurumuş tezeklere düşmüş taneyle sayılı pirinç tanelerini alıp yerlermiş nerden nerelere değil mi? az bayatlamış ekmeğimiz olsa çöpe atar olduk siz düşünün artık biz nerelere gideriz bu durumda.... |
|
12-01-2008, 18:21 | #8 |
Türkiye'de çok iyi değişimlerin olduğu düşüncesine katılamıyorum maalesef. Ak Parti iyi niyetli icraat ve reformları gerçekleştirmeye çalışmış fakat bunda kısmen başarılı olmuştur. Yolsuzluk iddialarına tatmin edici çözümler getirememiş, parti içi demokrasisini güçlendirememiş, işsizliğe hükümeti devraldığı günden bugüne iyileştirme sağlayamamış, 2002 yılında gözlerimizin içine baka baka dokunulmazlıkları kaldıracağız sözünü tutmamış bir yönetimden bahsediyoruz. Herşey bir anda olmaz diyeceksiniz ama ben de diyorum ki meclisteki sandalye sayısına bakın istendiği taktirde çıkarılan yasalara bakın, AKP'nin tek parti gücü ortadadır. Yanlış anlaşılmasın ben CHP'li, MHP'li, DTP'li değilim arkadaşlar ama AKP'li de değilim. Objektif bakma konusunda sanırım içinizde laf söylenebilecek son kişiyim.
|
|
12-01-2008, 18:27 | #9 |
Herşey güllük gülistanlık demek kendini kandırmaktan öteye geçmez elbette.Fakat denilmek istenen ak parti döneminde Türkiye'nin 40yıldır yakalayamadığı ivmedir.Ak parti Türkiye'yi uçurumdan kurtarmasının üzerinden sadece 7 yıl geçmiş.Sırt sırtta verirsek inşALLAH herşey daha güzel olacaktır.
|
|
12-01-2008, 18:27 | #10 |
bakmak istediğin yerden görürsün bende bakmak istediğim yerden görüyorum senin gördüklerini kısmen görüyorum ama sen benim gördüklerimi de göremiyorsun...dediğin gibi meclisdeki sayıları epeyce fazla ikince kez ve tek başına bu da bişeyler olduğunun göstergesi kanaatimce yani verilmesi gereken cevapları da veriyor aslında...
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|