AK Gençliğin Buluşma Noktası
İslami Kıssalar & Hikayeler İslami Kıssaları ve Hikayeleri burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 12-24-2008, 17:34   #1
Kullanıcı Adı
Beritan
Standart Kerbela Kadar Sıcak


Ayaklarını yerden sürüyerek kendini zorla dağınık yatağına attı. Yorgundu, yorgun bir savaşçıyı andırıyordu genç adam. Yaşadığı acılar avare saçlarında bir ışık huzmesi gibi duruyordu. Dört gül. İkisi kız, ikisi de erkek tam dört yürek gülü. Yememiş yedirmiş, içmemiş içirmiş; hastalıklar, yokluklar, kimi zaman imkânsızlıkların acımasız gerçekliğine boyun eğmeyen baba direnciyle kotardığı çareler gelmiş dizilmişti fersiz gözlerinin önüne.
Başardım diye mırıldandı kendi kendine, ama başar-dım...Dördünü de büyüttüm, artık koca ümit dolu bir yaşam var önlerinde. Ben onlara bütün sevgi bahçelerini sundum, o bahçelerin en güzel çiçeklerini yataklarına örtü yap-tım...Onları korudum, onları hayatın kollarına güvenle bıra-kacağım.
Genç adam odadaki aynada işkenceden şişmiş gözlerine baktı uzun uzun, binlerce yıldız akarken gözbebekleri-ne...Kalbinin seyrek sesi, saatin tik tak sesleri gibi mahzun gözlerinde atıyordu derin bir aşkla
O gün hayatında sahip olduğu tek güneşi de söndü genç adamın. Her yer karanlık oldu. Eve geldiğinde cellatların iş-kencesinden morarmış bedeniyle her şeyden habersiz şiir yüzlü kıza sarıldı. Daha önce hiç kimseye böylesine sarılma-mıştı genç adam, birlikte şarkılar söylediler! Eller birbirini buldu. Gözler bakıştı. İşte o gün güneş yeniden doğdu. Sıcak ama ışıksızdı. Yine de her şeye rağmen, onlar oradaydı! Ve şarkılar söylediler! Artık biliyorlardı, gözlerinden akan ışık bu koskocaman dünyayı aydınlatmaya yetmezdi! Yüzlerine vu-ran aydınlık, güneşinkinden parlaktı. Onlar oradaydılar ve birlikteydiler!
Gidiyordu, ama gitmek istemiyordu. Gitmezliği çaresizli-ğiyle çatıştıkça, içine girdiği çıkmazların derin kuyusunun di-bini bulabilecekmiş gibi bir çaba içerisinde de değildi. Işıkla-rın arasında ortaya çıkan yalanlar, kayıtsızlık ve merak havuz-larında boğuluyordu. İşkence odalarında dökülen kandan daha kırmızı bir girdabın köpüklü duvarlarına tutunabilece-ğini zannetti. Kabuslarındaki siyah örümceklerin nemli ve yapışkan ayakları olsa belki tutunabilirdi, düştü.
Aya bakarak dertleştiler o akşam.
Sabah olduğunda işkenceci cellatların, çıplak bedenine bir kırbaç gibi inen sesiyle uyandı ve her şeyin rüya olduğunu o zaman anladı. Ne fark ederdi ki bu şehirde. İşkence odasının kirli duvarlarına sıçrayan kanına baktı sessizce. Gelin duvağı gibi duruyordu yürek haritasında. Sınırları belirsiz bir ülkeyi andırıyordu. Doğrulmak istedi yavaşça. O da olmadı. Bir kü-für savurdu açık pencereden esen hoyrat rüzgara. Fersiz göz-leriyle bakakaldı öylece. Kafesinde kükreyen bir aslan edası-na büründü birden. Ağlamadı. Ağlayamazdı. Onurlu olma-lıydı. Derinlerden gelen bir sese kulak verdi sessizce. Kerbela kadar acı, Aşura kadar sıcak bir sesti bu. Dayanamadı bu se-se yufka yüreği, olduğu yere yıkılıp kaldı sessizce..

 

Beritan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi