Canhıraş bir feryat - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Beritan** · 01-06-2009, 19:37

Rahşan Ecevit'in "Din elden gidiyor" diye özetlenebilecek uyarısını, söyleyenin kişiliğinden hareketle, farklı yorumlara tâbi tutmak ve gülüp geçmek de mümkün. Ancak, açıklama sahibinin siyasî geçmişi, uyarısının müstehzi değerlendirmelerle karşılaşacağını hesap ettiğini düşünmemizi gerektiriyor. Bu durumda, çıkışını, 'canhıraş bir feryat' olarak görebiliriz...

En iyisi, Rahşan Ecevit'in mesajına daha serinkanlı yaklaşmak. Bakın ne diyor: "AB'ye gireceğiz derken dinimiz elden gidiyor. / Ben bir Müslümanım. Ülkemde Müslümanlığın gerilemesine razı olamam. / Ben ülkemde hurafelerden uzak, din sömürüsünden uzak Sünni'siyle Alevi'siyle sağlıklı bir İslâm'ı yaşamak istiyorum. / Ama Türkiye'nin başına sarıkları türbanları doladılar, sırtına cüppeleri çarşafları giydirdiler. Onu çağdışı İslâm ülkeleri arasına atmak istediler. / Derken AB modası çıktı. Şimdi ise ülkemizde kiliseler yer yer apartman katlarına kadar yayıldı. Kimi vatandaşlarımız kâh ikna yoluyla kâh çıkar sağlanarak Hıristiyan yapılıyor. / Takkenin üzerine haç geliyor. / İnsan inançsız olmaya görsün her hareketi takiyye olur. / Ben takiyyelerle yönetilmek istemiyorum. / Ben ülkemi geri istiyorum."

Bu uyarının sahibinin kafası hiç kuşkusuz karışık; birçok şeyi birbirine karıştırması bunu gösteriyor. Bir başka gerçek de ayan beyan ortada: Rahşan Ecevit, ülkemizi hedef alan misyonerlik faaliyetlerinden rahatsız ve bunu ülkenin Müslüman kimliğine tecavüz olarak görüyor. Talebi ise aşırı değil: 'Hurafelerden uzak, din sömürüsünden uzak, Sünnisi ve Alevisi ile sağlıklı bir İslâm' ve böyle bir İslâm'ı 'yaşamak' istiyor Rahşan Ecevit...

Onun bu isteğini ben de saygıyla karşılıyorum ve uyarısına kulak verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Misyonerlik, dur durak bilmeyen bir uğraş alanı bazıları için. Bir misyoner örgütünün Türkiye'de açtığı okuldan mezun olduğu için bunu en iyi bilebileceklerden biri Rahşan Ecevit... Misyonerler, günümüzde, faaliyetlerini olağanüstü artırmış durumdalar ve dünyanın aldığı biçim işlerini kolaylaştırıyor. Yalnız AB üyesi olmak için koruma duvarlarını aşağı indirmiş Türkiye değil, bu konularda olağanüstü hassas bilinen Körfez ülkeleri de misyoner faaliyetlerine mâruz.

Bu gerçek bir başka gerçeğe işaret ediyor: Kapılarınızı yabancı etkilere kapayarak misyonerlik faaliyetlerine set çekemezsiniz. Şimdilerde televizyonlara çıkarak ülkemizdeki faaliyetlerinden söz eden sözcülerinin anlattıklarından da biliyoruz; 'yerli kiliseler' Rahşan Ecevit'in etkili olduğu dönemlerde de açılabildi ülkemizde, misyonerlik çalışmaları hiç aksamaksızın sürdü. Radyoları da var ve izinleri o dönemlerde verildi... AB'ye doğru ilerleyen ve öncelikle 'İslâm-dışı' dinler için istenen 'din özgürlüğü' konusunda baskılara muhatap Türkiye'de, misyoner faaliyetlerinin daha da gemi azıya alacağı ise belli...

Bu durumda ne yapılabilir?

"Dinimiz elden gidiyor" çığlığıyla misyoner faaliyetlerinin tehlikesine dikkat çeken Rahşan Ecevit'in uyarısı doğru, ancak o uyarıya eşlik eden diğer tespitleri yanlış. Doğru olan, "Misyonerler geliyor, AB'ye girmeyelim" tavrı almak değil; AB'ye uzak mı uzak ülkeler de aynı tehdide mâruz durumdalar ve ülkemizdeki yerli kiliseler ile destekledikleri medya faaliyetlerinin tarihi Ak Parti'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002'den önceye dayanıyor. Unutmayalım: Koruma duvarları misyonerler karşısında etkisiz.

Aslında yapılacak şey belli: "Ülkemde hurafelerden uzak, din sömürüsünden uzak, Sünnisi ve Alevisi ile sağlıklı bir İslâm'ı yaşamak istiyorum" diyen ve bu talebinde samimi olan herkes, koruma duvarlarının bütün dinler için kaldırılmasını istemelidir. İslâm'ı bütün renkleriyle 'yaşayabilmeli' bu ülkenin insanları ve hiçbir sınırlamayla karşılaşmadan dinlerinin yayılması için çaba gösterebilmelidir... Herkese, her dine eşit serbestlik tanınan bir ortamda Müslümanların misyonerlerden korkmasına gerek yoktur. Müslümanlardan korkulmayan bir Türkiye'de misyoner korkusuna da yer kalmaz.
Ak Parti hükümeti Rahşan Ecevit'in uyarısına mutlaka kulak vermelidir.

~~**şeyh şamil**~~ · 01-07-2009, 00:33

Buda güzel bir paylaşım.
Tekrar tekrar Allah razı olsun

Tabiki de tekrar tekrar +

01-06-2009, 19:37	#1
Kullanıcı Adı Beritan	Canhıraş bir feryat Rahşan Ecevit'in "Din elden gidiyor" diye özetlenebilecek uyarısını, söyleyenin kişiliğinden hareketle, farklı yorumlara tâbi tutmak ve gülüp geçmek de mümkün. Ancak, açıklama sahibinin siyasî geçmişi, uyarısının müstehzi değerlendirmelerle karşılaşacağını hesap ettiğini düşünmemizi gerektiriyor. Bu durumda, çıkışını, 'canhıraş bir feryat' olarak görebiliriz... En iyisi, Rahşan Ecevit'in mesajına daha serinkanlı yaklaşmak. Bakın ne diyor: "AB'ye gireceğiz derken dinimiz elden gidiyor. / Ben bir Müslümanım. Ülkemde Müslümanlığın gerilemesine razı olamam. / Ben ülkemde hurafelerden uzak, din sömürüsünden uzak Sünni'siyle Alevi'siyle sağlıklı bir İslâm'ı yaşamak istiyorum. / Ama Türkiye'nin başına sarıkları türbanları doladılar, sırtına cüppeleri çarşafları giydirdiler. Onu çağdışı İslâm ülkeleri arasına atmak istediler. / Derken AB modası çıktı. Şimdi ise ülkemizde kiliseler yer yer apartman katlarına kadar yayıldı. Kimi vatandaşlarımız kâh ikna yoluyla kâh çıkar sağlanarak Hıristiyan yapılıyor. / Takkenin üzerine haç geliyor. / İnsan inançsız olmaya görsün her hareketi takiyye olur. / Ben takiyyelerle yönetilmek istemiyorum. / Ben ülkemi geri istiyorum." Bu uyarının sahibinin kafası hiç kuşkusuz karışık; birçok şeyi birbirine karıştırması bunu gösteriyor. Bir başka gerçek de ayan beyan ortada: Rahşan Ecevit, ülkemizi hedef alan misyonerlik faaliyetlerinden rahatsız ve bunu ülkenin Müslüman kimliğine tecavüz olarak görüyor. Talebi ise aşırı değil: 'Hurafelerden uzak, din sömürüsünden uzak, Sünnisi ve Alevisi ile sağlıklı bir İslâm' ve böyle bir İslâm'ı 'yaşamak' istiyor Rahşan Ecevit... Onun bu isteğini ben de saygıyla karşılıyorum ve uyarısına kulak verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Misyonerlik, dur durak bilmeyen bir uğraş alanı bazıları için. Bir misyoner örgütünün Türkiye'de açtığı okuldan mezun olduğu için bunu en iyi bilebileceklerden biri Rahşan Ecevit... Misyonerler, günümüzde, faaliyetlerini olağanüstü artırmış durumdalar ve dünyanın aldığı biçim işlerini kolaylaştırıyor. Yalnız AB üyesi olmak için koruma duvarlarını aşağı indirmiş Türkiye değil, bu konularda olağanüstü hassas bilinen Körfez ülkeleri de misyoner faaliyetlerine mâruz. Bu gerçek bir başka gerçeğe işaret ediyor: Kapılarınızı yabancı etkilere kapayarak misyonerlik faaliyetlerine set çekemezsiniz. Şimdilerde televizyonlara çıkarak ülkemizdeki faaliyetlerinden söz eden sözcülerinin anlattıklarından da biliyoruz; 'yerli kiliseler' Rahşan Ecevit'in etkili olduğu dönemlerde de açılabildi ülkemizde, misyonerlik çalışmaları hiç aksamaksızın sürdü. Radyoları da var ve izinleri o dönemlerde verildi... AB'ye doğru ilerleyen ve öncelikle 'İslâm-dışı' dinler için istenen 'din özgürlüğü' konusunda baskılara muhatap Türkiye'de, misyoner faaliyetlerinin daha da gemi azıya alacağı ise belli... Bu durumda ne yapılabilir? "Dinimiz elden gidiyor" çığlığıyla misyoner faaliyetlerinin tehlikesine dikkat çeken Rahşan Ecevit'in uyarısı doğru, ancak o uyarıya eşlik eden diğer tespitleri yanlış. Doğru olan, "Misyonerler geliyor, AB'ye girmeyelim" tavrı almak değil; AB'ye uzak mı uzak ülkeler de aynı tehdide mâruz durumdalar ve ülkemizdeki yerli kiliseler ile destekledikleri medya faaliyetlerinin tarihi Ak Parti'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002'den önceye dayanıyor. Unutmayalım: Koruma duvarları misyonerler karşısında etkisiz. Aslında yapılacak şey belli: "Ülkemde hurafelerden uzak, din sömürüsünden uzak, Sünnisi ve Alevisi ile sağlıklı bir İslâm'ı yaşamak istiyorum" diyen ve bu talebinde samimi olan herkes, koruma duvarlarının bütün dinler için kaldırılmasını istemelidir. İslâm'ı bütün renkleriyle 'yaşayabilmeli' bu ülkenin insanları ve hiçbir sınırlamayla karşılaşmadan dinlerinin yayılması için çaba gösterebilmelidir... Herkese, her dine eşit serbestlik tanınan bir ortamda Müslümanların misyonerlerden korkmasına gerek yoktur. Müslümanlardan korkulmayan bir Türkiye'de misyoner korkusuna da yer kalmaz. Ak Parti hükümeti Rahşan Ecevit'in uyarısına mutlaka kulak vermelidir. Konu Beritan tarafından (01-06-2009 Saat 19:47 ) değiştirilmiştir..

01-07-2009, 00:33	#2
Kullanıcı Adı ~~şeyh şamil~~	Buda güzel bir paylaşım. Tekrar tekrar Allah razı olsun Tabiki de tekrar tekrar +

Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)