|
03-10-2009, 13:34 | #1 |
"Bilmediğime Davet"
Güneş daha mesaisine başlamamıştı… Usulca açtım kapıyı dışarı çıktım, yürüyerek sırayla bahçeden sonrada dış kapıdan karanlığa doğru devam ettim. Yerdeki buzlara basarak ve çıtırdılarını alıp 20-25 dk yürüdükten sonra ilerideki caminin avlusuna oturdum. Hava soguk bi yandan da ayaz vardı sanki, üşümüyodum ama. Genelde salladığım tesbihimi aldım bileğimden salavat getirdim uzun bi vakit. Daha ezana vardı. Bi tane sigara çıkardım cebimden yaktım, üfledim avludaki lambalara doğru. Aklımdan geçenleri sıraladım kendimce. Ne idi, ne olmuştu da böyle idim diye? Cevap bulmam uzun sürmüş olacak ki imamın verdiği selamla irkildim. Selamını aldım Allah'ın selamıydı. Allah’ın selamını getiren, minareye doğru yöneldi ezana aşkını öyle bir dile getirdi ki etkilenmemek elde değildi. Abdestimi alıp çıkmıştım ama üşenmedim tekrar şadırvana doğru yönelip abdestimi tazeledim, hafiften yüzümü okşayan havaya inat. Bi kaç yaşlı dedeyle beraber saf tuttum, namazımı eda eyledim, ne kadar kabul olursa. Namazın bitimi ile başlayan duaya katıldım, dua bitmiş, bi kaç kişiden oluşan cemaat çıkmıştı bile. Ben ise hala orda devam ediyordum duama... Girilmez dedim kendi kendime kul ile Rabb arasına. O demez mi ki "Siz yeter ki isteyin" diye bize yol gösteren. Bende öyle yaptım. İstedim O' ndan.Hayırlısını istedim her zaman yaptığım gibi. Ben diilmiydim ki zamanın da sevip sevildiğim halde hayırlısı diye diye hayırlısını bulduğum. Ben diil miydim bittiğinde acılar içerisinde kıvranırken saatlerce aynı seccade üstünde: "Rabbim bu ateşi Sen attın içime, ya sök al, ya bi çıkar yol göster" diye gözyaşları döken.Bendim. Ve yine aynı ben bu seferde aynı duaya benzer dualarda istedim Rabb'ten...: "Rabbim, hiç olmadık bi yerde içime bşyler düşüren, olmadık yerlerden, olmadık şeyler çıkarmamı, sağlayan Sen diil misin? Ben ki aciz bi kul iken, bana şuan ki halimi yaşamamı emreden de sen diil misin? Kul Rabb' ini unutmaya başlarsa, Rabb ona bi nevi kendini hatırlaması için müsibetler gönderirmiş. Gönderdiğini aldım Ya Rabbi, hatırladım seni Ya Rabbi, acımı dindirir misin artık, bana bi çıkar yol gösterir misin Ya Rabbi......" ve bu dua uzadı gitti, yanaklarımdan süzülenlerle. Bir karıncanın dahi canının acımasına üzülen ben, şuan bu halimle cân bildiklerimin canını acıtıyorum, farkındayım... Ben, içinde iyi-kötü bşy tutamayan ben, yine tutamadım. İçimi Bilene sonunda dedim ki: "Hayırlısı isek beri, hayırsız isek öte, sen layığını bilir ve yaparsın" Ben bununla ilgili olmazlar duymak istemiyorum artık. Ben görmediğime,bilmediğime karşı bana bşyler Hissettirene sığındım… Ey görmediğim, ey bilmediğim, ey hissetmediğim nefesinden, ey tutmadığım elinden sıcaklık bulduğum, ey duama katıp olmayan adını andığım… GEL ÖNCE MİSAFİRİM OL SONRA EV SAHİBİM…
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
03-10-2009, 13:41 | #2 |
güzel bir yazı tebrikler
|
|
03-10-2009, 14:16 | #3 |
çok güzel bir yazı gerçekten tşk paylaşım için
|
|
03-10-2009, 17:23 | #4 |
Sağolun beğeniniz için ..
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|